• Sonuç bulunamadı

Malûllük Durumunun Kurum Sağlık Kurulunca

I V .KAMU YARARI KAVRAMI

E. Malûllük Durumunun Kurum Sağlık Kurulunca

Kanun’un 25. maddesinin ilk fıkrasında, sigortalının çalışma gücünü veya iş kazası veya meslekte kazanma gücünü en az %60 oranında yitirdiği, Kurumca

207 11.10.2008 t. ve 27021 S.lı RG.

208 AYİM1D, 27.11.1990, 1990/1319 E, 1990/1044 K. Ayim Dergisi No: 7 http://www.msb.gov.tr/ prgs/ayim/Ayim_kararlar.asp, 15.04.2010.

yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilmelidir209. Kurum Sağlık Kurulundan ne anlaşılması gerekeceği de açıklanmıştır. Kanun’un tanımlar başlığını taşıyan 3. maddesinin 20. fıkrasında Kurum Sağlık Kurulu tanımlanmıştır. Buna göre; Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca düzenlenecek raporlardaki teşhis ve bu teşhise dayanak teşkil eden belgeleri incelemek suretiyle, çalışma gücü kaybı ve meslekte kazanma gücü kaybı oranlarını, erken yaşlanma halini, vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücü kaybını ve malûllük derecelerini belirlemeye yetkili hekimlerden ve/veya diş hekimlerinden oluşan kurullar.

Maddeden de açıkça anlaşılacağı gibi, bu raporları vermeye yetkili kurullar sadece resmi bir sağlık kuruluşu olması gerekmiyor. Özel sağlık kuruluşlarına da rapor verme yetkisi verilebilir. Kanun’da da beyan edildiği üzere bu konuda Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilidir. Kurum’un sözleşme yapmadığı herhangi bir sağlık hizmeti sunucusunun malûllüğün tespitine esas alınacak bir rapor verebilmesi mümkün değildir. Bu konuda özel olarak yetki verilmiş olması gerekir. Bu husus, maddede geçen Kurumca “yetkilendirilen” sağlık hizmeti sunucuları ibaresinin bir sonucudur210.

Kanun’un sağlık raporlarının usul ve esaslarının belirlenmesine yönelik maddesinde, Kurumun raporları yeniden düzenlettirme yetkisinin olduğu belirtilmiştir. Maddeye göre; “İş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve tıbbi belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade ederek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden istemeye Kurum yetkilidir” (Kanun m.95/1). Kurumca verilen karara ilgililerinin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Sağlık Kurulunca karara bağlanır (Kanun m.95/2 ). Buradaki ilgili ibaresinin geniş düşünülmesi gerekir. Yani sadece sigortalının itirazı değil, bunun yanında iş kazası veya meslek hastalığı sonucu malûl kalma halinde bu tespitten etkilenecek olan işveren de itiraz

209 ŞAKAR, s.225; ÇELİK, s.244; ŞİMŞEK, s.155. 210 CANİKLİOĞLU, s. 150.

edebilir. Dolayısıyla, Yüksek Sağlık Kurulunca verilecek karara işveren de itiraz edebilir. Aynı şekilde 5510 sayılı Kanun’da, bir yenilik olarak uzun vadeli sigorta hükümlerine göre aylık bağlanması halinde, buna sebep olan üçüncü kişilere rücu olanağının tanınması karşısında (Kanun m.39), bu durumdaki üçüncü kişilerin de anılan karara itiraz etme hakkı vardır211. İlgililer önce rapora karşı Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna, daha sonra da iş mahkemesine başvurabilir. Yargıtay, Kurum sağlık tesislerinden alınmış raporlara doğrudan mahkemeye itiraz halinde mahkemenin davayı reddetmeyip, dava ekonomisi yönünden incelemesini ve kendiliğinden Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan rapor istemesini, eğer sigortalı buna da itiraz etmesi halinde Tıp Fakültesi Kürsü Konseyi ya da Fakülte Sağlık Kurullarından hatta gerekiyorsa Adli Tıp Meclisinden rapor alınması gerektiğine işaret etmekte, mahkemenin önce Sosyal Sigortalar Yüksek Sağlık Kuruluna itirazda bulunulmaması nedeniyle davayı reddetmesini usul ve yasaya aykırı bulmuştur212.

5510 sayılı Kanun’un, 95/3. maddesinde; “bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile Kurumun birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir” şeklinde düzenlemesi ile bu konuda yönetmeliğin çıkarılacağını da beyan etmiştir. Bu konudaki yönetmelik, Çalışma Gücü ve Meslek Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğidir213. Sağlık raporunda bulunması

gereken hususlar Yönetmeliğin 6. maddesinde düzenlenmiştir. Yönetmeliğin 9. maddesinde; “Kurum Sağlık Kurulu tarafından usulüne uygun düzenlenmediği tespit edilen sağlık kurulu raporu bu Yönetmeliğin 6’ncı maddesine göre yeniden düzenlenmek üzere ilgili sağlık hizmeti sunucusuna iade edilir”. Böylece yeniden rapor düzenlenebilmesinin istenmesi yolu açılmıştır. Yine Yönetmeliğin 10. maddesinde de, “Bu Yönetmeliğin 6’ncı maddesine göre düzenlenmiş sağlık kurulu raporlarının Kurum Sağlık Kurulunca değerlendirilmesi sonucu gerekli görülmesi hâlinde, ek bilgi, belge ve/veya aynı ya da farklı sağlık hizmeti sunucusu tarafından yeniden muayenesiyle düzenlenecek rapor/sağlık kurulu raporu istenebilir” şeklindeki düzenleme ile de ek rapor tanzim ettirilebileceği de kabul edilmiştir.

211 CANİKLİOĞLU, s.150.

212 GÜZEL/OKUR/CANİKLİOĞLU, s.420. Y10HD, 20.06.1995, 3940/5622, Y10HD, 14.02.1995,

1103/1351, Y21HD, 12.12.2002, 9927/10634, Sinerji Mevzuat, Kazancı İçtihat.

Yukarda da beyan etmiş olduğumuz gibi, Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları dışında, resmi, devlet, belediye, askeri ve özel hastanelerden, hükümet doktorundan, işyeri doktorundan veya özel doktordan alınacak raporla malûllük sigortası işlemleri yürütülemez214. Ayrıca, yetkili hastanelerce verilen sağlık kurulu raporu da yeterli değildir. Malûllük kararının, Kurum Sağlık Kurulunca verilmesi gerekir.

Yüksek Sağlık Kurulu kararı sadece Kurum açısından bağlayıcıdır215. İşveren de, sigortalılar gibi önce Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna, daha sonra da mahkemeye itiraz da bulunabilir veya direkt mahkemeye başvurabilir216. Ayrıca, Yargıtay’a göre, sigortalının iş kazası sonucu malûl kaldığını ileri sürerek kendisine aylık bağlanmasını talep ettiği dava da işverene de husumet yönetilmelidir217.

Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin bir kararında; davacının hava değişiminin sona erdiği tarihte yürürlükte olan Sağlık Yeteneği Yönetmeliğine göre askerliğe elverişli olmadığının sağlık kurulu raporu ile tesbit edilmesi nedeniyle davacının malül kabul edilmesi gerektiği, aksi yöndeki uygulama hukuka aykırıdır.218.

Bir diğer kararında; Davacı dilekçesinde özetle; “11.11.1985 tarihinden itibaren K.K.K.lığı Basımevi Müdürlüğü emrinde baskı operatörü olarak görev yaptığını, bu görevde çalışırken “Escofot ve Statik Toner” isimli kimyasal maddeleri kullandıklarını, Kasım 1999 tarihinden itibaren kullanımdan kaldırılan bu maddelerin insan sağlığına zararlı olduğunu, bu maddeleri kullanması nedeniyle Kronik Obstrüktif Akciğer Haslığına yakalandığını, iyileşmediği için 04.02.2002 tarihinde gerekli sağlık raporunu alabilmek için GATA Askeri Hastanesi Sağlık Kuruluna sevk edildiğini, GATA K. lığının 13 Mart 2002 gün ve 445 sayılı raporu ile hakkında “Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı” teşhisi ile “Askeri Sivil Memur Görevine Devam Edemez.” kararı verilerek raporun onaylandığını, raporun onaylanmasından

214 GÜZEL/OKUR/CANİKLİOĞLU, s.420; CANİKLİOĞLU, s.150. 215 Y10HD, 18.09.1989, 6431/6178, YKD, Şubat 1990, 233-234. 216 YHGK, 22.03.2000, 21-208/220, İşveren Dergisi, Ocak 2001, 15. 217 Y21HD, 21.12.2006, 4261/15849. ( Sinerji Mevzuat )

218 AYİM3D, 28.09.2006, 2005/1104 E, 2006/980. Ayim Dergisi No: 22. http://www.msb.gov.tr/ prgs/ayim/Ayim_kararlar.asp, 15.04.2010.

sonra GATA K.lığının 17 Mayıs 2002 gün ve 166 sayılı ek raporu ile hakkında asıl ve geçerli kararın “Askeri Sivil Memur Görevine Devam Eder.” kararı verildiğini, söz konusu ek raporun hukuka aykırı olduğunu iddia ederek, ek sağlık kurulu raporu ile adi malûl olarak emekli edilmeme işleminin iptalini talep etmektedir. AYİM Daireler Kurulu incelemesi sonucunda 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu’nun 44. maddesinde; malûlen emeklilik için ilgili iştirakçinin hastalık ve arızası nedeniyle “vazifesini yapamayacağı”na dair Sağlık Kurulu raporu düzenlenmiş olması yasal bir koşul olarak öngörüldüğünden davacının malûlen emekli edilmesinin gerektiğine ilişkin istemi de yasaya uyarlı değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle hukuki dayanağı bulunmayan davanın reddine karar vermiştir219.