• Sonuç bulunamadı

I V .KAMU YARARI KAVRAMI

D. Malûliyete Yol Açan Durumun Kanunda Belirtilen Haller Nedeniyle

2. Engel Haller

a. Vazife Malûllüğünün Keyif Verici İçki ve Her Çeşit Maddeler Kullanmaktan Doğması

Sigortalının vazife malûlü olmasını engelleyecek olan durumları birkaç kelime ile açıklayacak olursak, ilk durum keyif verici madde ve içki sonucunda malûllüğün meydana gelmesidir. Malûliyeti meydana getiren durumun doğrudan doğruya içki veya keyif verici maddenin etkisi altında gerçekleşmiş olması gerekir. Yani bunları kullanma ile malûliyet arasında illiyet bağlantısının söz konusu olması gerekir. Aksi halde, salt bu tür içki veya madde kullanmış olmasının kişi açısından disiplin suçunun konusunu oluşturabilmesinin dışında, vazife malûlü sayılmayı etkilememesi gerekir311. Örneğin, öğle yemeğinde kullandığı alkolün etkisiyle hafif derecede sarhoş olan bir mühendisin, madendeki çalışmayı denetlerken grizu patlaması sonucunda yaralanması halinde, bu şekildeki malûllüğün vazife malûlü sayılamaması uygun olmayacaktır. Malûliyet ile içki ve keyif verici madde kullanılması sonucunda illiyet bağının kurulmasına ilişkin şu şekilde örnek verilebilir. Bir demiryolu makasçısı, sarhoş haldeyken ve vazifesi olan makası açma kapama işini yaparken hareketlerini idare edemeyerek lokomotif tekerlekleri arasında kalmış ise, yine, eroin kullanarak kendinden geçmiş halde iplik fabrikasında makine başına geçen bir sigortalının görevine başladıktan sonra kolunu makineye kaptırmış ise, sigortalı bu durumlarda vazife malûlü olarak kabul edilemeyecektir.

b. Vazife Malûllüğünün Kanun, Tüzük ve Emir Dışında Hareket Etmiş Olmaktan Doğması

Vazife malûllüğü durumuna engel olan ikinci durum ise kanun, tüzük ve emir dışında harekette bulunmuş olmasından dolayı gerçekleşen malûliyettir. Fıkrada herhangi bir sınırlayıcı hüküm olmamasından dolayı sözü edilen “kanun, tüzük ve emir” ilgilinin ifa ettiği göreve ilişkin yetki ve sorumluluklarının gösterildiği özel kanun, tüzük ve kurum amirlerinin verdiği emirler olabileceği gibi, herkes için geçerli olan genel nitelikteki kanun ve tüzükler ile mülki idari makamlarının (valilik) emirleri de olabilir312. Öte yandan fıkranın kanun deyimi Anayasayı da

311 SARAÇ, s.124.

kapsamaktadır. Fıkrada geçmese de yönetmeliklerin, genelgelerin ve Bakanlar Kurulu kararlarının da kabulü hükmün konuluş amacına uygundur313. Bu konunun daha da aydınlığa kavuşması için somut örnekler vermeye çalışalım. Yol ortasında sarhoş bir şekilde yatan bir kişiyi gözaltına almaya çalışan polis memuru, kendisiyle birlikte gelmemekte ısrar eden kişiyi dövmeye başlasa ve bu sırada parmağından sakatlansa, 2559 sayılı PVSHK’na aykırı davrandığından ve TCK’ya göre suç sayılacak müessir fiilde bulunmuş olması nedeniyle kanun dışı hareket etmiş olması nedeniyle vazife malûllüğü hükümlerinden yararlanamayacaktır314. Yine Kara Yolları Trafik Kanunu’na aykırı şekilde araç kullanan sigortalının sebep olduğu bir kaza ile yaralanması sonucunda yine bu hükümlerden yararlanamayacaktır. Ayrıca Radyoloji, Radyum ve Elektrikle Tedavi Müesseseleri Hakkında Nizamnamenin 21. maddesine göre “röntgen ve radyum ile sürekli olarak günde 5 saatten fazla çalışılamaz” hükmüne aykırı hareket edilmesi ve bu nedenle de kan hastalığına yakalanarak malûl olunması halinde de tüzük hükümlerine aykırılık söz konusudur. Kendisine cephaneliğin temizlenmesi emredilen erin, cephaneliği temizlemesi sırasında, merak edip kutusundan çıkardığı el bombasının patlaması sonucunda sakat kalan sigortalı da emirlere aykırı hareket etmesi nedeniyle bu haklardan yararlanamaz. Bunun gibi, atölyenin iç talimatı uyarınca şalteri kapatmadan elektrik tellerine dokunmaması gereken bir sigortalı bu şekilde sakat duruma gelirse vazife malûlü olarak kabul edilemeyecektir315.

c. Vazife Malûllüğünün Yasak Fiilleri Yapmaktan Doğması

Vazife malûllüğüne engel olan üçüncü bir durum da yasak fiilleri yapmış olmaktan kaynaklanmasıdır. Yasak fiiller esasen kanun, tüzük gibi düzenlemelerde ve emirlerde yer aldığından 47. maddenin 2. fıkrasının b bendi bu fıkra hükmünü de içine alacak şekilde değerlendirilmesi gerekir. Yukarıda ki örnekte verildiği gibi erin el bombasını kutudan çıkarıp oynaması hem emirlere aykırılık hem de yasak fiillere aykırılık olarak kabul edilir. Sigortalının hareket halindeki araca binmeye çalışması, maden çıkarma işinde çalışan bir teknisyenin ocakta herhangi bir kibrit veya ateş yakılmamasını bildiği halde yakması sonucunda meydana gelen patlamada oluşan

313 SARAÇ, s.124.

314 SARAÇ, s.125.

sakatlık vazife malûllüğü olarak sayılamayacaktır. Ancak yukarda da izah edildiği gibi yasak fiille malûliyet arasında olayın oluşu ile uygun illiyet bağının kurulmuş olması gerekir316. Örneğin araç kullanırken sigara içilmeyeceğine ilişkin talimata rağmen aksine iştirak eden sigortalının kullandığı otobüse, başka bir aracın hatalı sollama yaparak çarpması sonucunda oluşan sigortalının sakatlanması olayında yasak fiil olan sigaranın olaya herhangi bir etkisi olmamış olup, başka kişinin kusurlu eylemi söz konusu olmuştur. Bu durumda sigortalının vazife malûlü olmayacağını kabul etmek mümkün değildir317. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin bu konuya ilişkin kararlarında; El bombası gibi bünyesinde tehlikelilik taşıyan bir harp mühimmatının merak saiki ile davacı tarafından kurcalanması, 5434 sayılı Kanun’un 48/b maddesi kapsamında yasak bir fiil teşkil ettiğinden; bu şekildeki fiili sonucu bir elini kaybeden davacının vazife malülü olarak kabulüne imkân yoktur318. Görev sırasında meydana gelmesine rağmen, doğan zararın yasak bir fiilin icrasından kaynaklanması dolayısıyla, davacıya vazife malûliyeti aylığı bağlanamaz319.

Danıştay ve AYİM bazı olaylarda m. 48/b ve c hükmünün uygulanıp uygulanmayacağını değerlendirirken hassas ayrımlar yapmakta ve sonuca gitmektedir320. Askerlik görevini yapmaktayken cephane temizliği sırasında eline aldığı bombanın patlaması sonucu yaralanıp askerliği elverişsiz hale geldiğine karar verilen ilgili vazife malûlüdür321. Danıştay’ın olayın m. 48/b ve c kapsamında

değerlendirilemeyeceği kararlarının gerekçesinde, kişinin malûl olmasına sebep olan olay sırasında askerlik görevini yaptığı, cephane temizliği ve malzeme sayımı

316 SARAÇ, s.125.

317 SARAÇ, s.125.

318 AYİM1D, 13.06.1999, 1998/222 E, 199/312 K, Ayim Dergisi No: 14. Aynı yönde, eğitim

alanındaki muhimmat sandığından almış olduğu patlangacın fitilini tutuşturarak patlamasına sebebiyet vermesinde ve bu patlama sonucu sağ elinden sakatlanması olayında, AYİM1D, 10.5.1994, 586/693, Ayim Dergisi, s. 9. Cephanelik nakli sırasında kendisine verilen taşıma görevinin dışına çıkarak bir el bombası sandığını açıp içindeki el bombası ile oynayıp pimini çekmesi sonucu meydana gelen infilak neticesi vefat eden bu fiili yasak fiili gerçekleştirmekten dolayıdır. AYİM1D, 21.11.1995, 364/1112, Ayim Dergisi, S.11.

319 AYİM1D, 10.05.1994, 1994/586 E, 1994/693 K, Ayim Dergisi No: 9, http://www.msb.gov.tr/ prgs/ayim/Ayim_kararlar.asp, 15.04.2010.

320 BOSTANCI, Vazife Malûllüğü, s.104.

321 D10D, 04.03.1993, 1135/920, Danıştay Dergisi, Y.24, s.88. Aynı yönde, Malzemelikte sayım

yapılırken el bombasının tapasının çekilerek patlaması olayında vazife malûllüğü halinin kabulü gerekir. DİDDK, 17.04.1998, 11/197, Danıştay Dergisi, Y.29, s.98.

konusunda kendisinin görevlendirilmiş olduğu, merak saiki yerine görevin gereği yapılan fiil sonucunda patlamanın meydana geldiği hususları üzerinde durmuştur322.

d. Vazife Malûllüğünün İntiharaTeşebbüsten Doğması

Vazife malûlü olmaya engel olan bir diğer halde intihara teşebbüs olayı sonucunda sigortalının malûl duruma düşmesidir. Yalnızca kasıtlı bir eylem sonucu ortaya çıkabilecek olan intihara teşebbüs eylemi ile kişinin bedensel ve ruhsal bütünlüğüne zarar vermesi de vazife malûllüğünü engelleyen bir durum olarak sayılmıştır. Örneğin, sigortalının intihar amacıyla makinenin üzerine atlayarak sakatlanması veya kendisini, çalıştığı elektrik santrallerinin üzerine kasten bırakması olayında olduğu gibi sakatlaması halinde vazife malûllüğü hükümleri uygulanamayacaktır323.

Örneğin, kendi silahı ile kendisini vurma sonucu sakatlanması hadisesi, ister intihar kastına dayansın, ister kendisini askerliğe elverişsiz hale getirme amacını taşısın, isterse silahını emniyetli kullanmama sebebiyle olsun, vazife malûllüğü aylığı bağlanmasını gerektiren bir hal mevcut olmadığından aylık bağlanamaz324.

e. Vazife Malûllüğünün Her Ne Suretle Olursa Olsun Kendisine veya Başkalarına Menfaat Sağlama veya Zarar Verme Amacından Doğması

Vazife malûllüğü hükümlerinin uygulanmasına neden olan son durum da her ne suretle olursa olsun kendisine veya başkasına menfaat sağlamak veya zarar vermek maksadından doğmasıdır. Burada menfaat hem kendisine hem de başkasına sağlanmış olabilir. Ancak zarar verici davranış ise kendisinden başka herhangi birine yapılmış olmasıdır. Menfaatin sağlanacağı veya zararın verileceği kişilerin sadece kendi mensubu olduğu personelle sınırlı olmadığı aşikârdır. Fıkrada bir açıklık

322 BOSTANCI, Vazife Malûllüğü, s.105. 323 SARAÇ, s.126.

324 AYİM1D, 19.2.1991, 424/449, Ayim Dergisi, S. 7. Aksi yönde, 17 günlük acemi er iken, kovuşta

gece dersinde çavuşun ağır müessir fiil ve hakaretlerine maruz kalması nedeniyle duyduğu büyük korku ve tehevvür nedeniyle, salt bu haksız muameleden kurtulmak amacıyla ve sonuçlarını düşünmeden, aniden kendisini koğuş penceresinden atan ve düşme neticesinde sakatlanan davacının malûllüğünün vazifesinin sebep ve tesirinden kaynaklandığının kabulü, yaşamın olağan akışına uygun düşer. AYİM1D, 08.07.1997, 547/527, Ayim Dergisi, S. 12, http://www.msb.gov.tr/ prgs/ayim/Ayim_kararlar.asp, 15.04.2010.

olmamakla birlikte, menfaatin “bir ambar memurunun bazı sandıkları açıp içindekilerden birkaçını almak isterken istiflenmiş olan sandık veya balyaların devrilerek yaralanması olayında” olduğu gibi hem maddi, hem de askerlik yükümlülüğünden kurtulmak için eğitim esnasında silahını kazaymışçasına ateşleyerek parmaklarının kopması sonucuna yol açması olayında olduğu gibi manevi de olabilir325.