• Sonuç bulunamadı

Ġsyanlara bir iç savaĢ görüntüsü veren Kaddafi‟nin halk üzerinde silahlı güç kullanarak, isyanları önleme çabası Fransa, Ġngiltere ve Amerika‟nın tepkisine yol açmıĢtır. Bu durum sırasıyla önce BM‟in ardından da NATO‟nun dikkatini çekmiĢ ve olaya el atmalarına neden olmuĢtur. Tüm bu yaĢanan geliĢmeler sonucunda Kaddafi‟nin sonu gelmiĢ ve bununla birlikte Libya‟da yeni bir dönem baĢlamıĢtır.

17 ġubat‟ta “Öfke Günü” olarak adlandırılan oluĢum, güvenlik güçlerinin sert tepkileri üzerine organize edilmiĢ ve rejim karĢıtı ayaklanmanın dönüm noktası olmuĢtur. Bu sert tepkilerin nedeni, Kaddafi yönetiminin Orta Doğu‟daki diğer devrim hareketlerinin Libya‟ya yansımasından çekindikleri için oluĢtuğunu söyleyebiliriz. AB Konseyi 11 Mart 2011 tarihinde olağanüstü toplanmıĢ ve toplantıda Almanya askeri müdahaleye pek sıcak bakmamıĢ, Ġngiltere ve Fransa ise askeri müdahaleden yana olmuĢlardır. Bununla birlikte AB‟nin OGSP kapsamında bir askeri müdahalede bulunmasının önü kapatılmıĢtır.10

AB Konsey baĢkanı Herman Von Rompuy Libya‟ya iliĢkin fikrini “Bizler artık dıĢ güçlerin istediği anda istediği yere müdahale edebildikleri, koloni dönemlerinde yaĢamıyoruz.” bu sözleriyle açıklamıĢtır (Louati, 2011).

10

Almanya‟nın politikası yalnızca AB içerisinde değil, aynı zamanda BM içerisinde de aynı yöndedir. Nitekim BM Güvenlik Konseyi‟nde uçuĢa yasak bölge kararı alınırken, Almanya, Hindistan, Rusya, Çin ve Brezilya ile birlikte çekimser oy kullanmıĢtır.

BMGK‟nin uçuĢa yasak bölge kararının uygulanması adına, Fransa, Ġngiltere ve ABD öncülüğündeki kuvvetler BM antlaĢmasının 7.Bölümü çerçevesinde BMe üye tüm ülkelere BM Genel Sekreteri ile beraber hareket etmeleri kaydıyla, ateĢ altındaki halkın güvenliğini sağlamak için ve Libya topraklarına askeri birlikler ile karadan giriĢmeden hava taaruzu Ģeklinde operasyonu baĢlatmıĢlardır (Öner, 2011: 57). Böylelikle NATO operasyonuna giden yol açılmıĢtır.

AB Bakanlar Konseyi, 11-12 Mart 2011 tarihlerinde Libya‟nın son durumuyla alakalı görüĢmelerde bulunmuĢ ve 13 Mart‟ta AB DıĢ Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton Arap Ligi toplantısında, Genel Sekreter Amr Musa ile „iĢbirliği yaklaĢımını‟ görüĢmüĢtür. AB tarafından alınan kararla 23 Mart 2011 tarihinde Libya‟ya uygulanacak yaptırımların kapsamı geniĢletilmiĢtir.( COUNCIL DECISION 2011/178/CFSP of 23 March 2011). NATO‟nun karar organı Kuzey Atlantik Konseyi de 19 Mart 2011 tarihinde Libya‟daki uçuĢ yasağına yönelik askeri operasyonlar ile ilgili olağanüstü bir toplantı planlanmıĢ ve Paris zirvesi görüĢmelerinin neticesine göre hareket edeceklerini açıklamıĢtır (Tekin, 2011: 5). Avrupa Birliği tarafından Libya‟ya uygulanacak olan yaptırımların kapsamı geniĢletilmiĢ Ġngiltere, Fransa ve ABD tarafından oluĢturulan operasyon kararı 24 Mart 2011 tarihinde NATO sorumluluğunda oluĢturulmuĢtur. NATO Libya‟ya, EUFOR Libya adında askeri operasyon düzenleme kararı almıĢtır. Bu operasyonla halkın güvenli biçimde taĢınması ve insani örgütlerin desteklenmesi amaçlanmıĢtır (Akgül, 2011: 57). Operasyonun komutasına Ġtalyan amiral Claudio Gaudiosi, getirilmiĢ ve liderlik edeceği yer Roma olarak belirlenmiĢtir ( Avrupa Birliği Konsey Kararı, 2011).

AB, 1992 yılından beri kurmaya çalıĢtığı, Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası, askeri düzenlemeler ve operasyonlar yapılırken tüm bu askeri hazırlıklara rağmen oldu bittiye getirilmiĢtir. Oysaki Fransa ve Ġngiltere, bu müdahalenin AB tarafından yapılmasını daha uygun olacağı fikrinde bulunmuĢlardır Nitekim Fransa‟nın NATO için düĢündükleri değerlendirildiğinde AB‟nin krize müdahalesinin Fransa için daha uygun olduğu değerlendirilebilir. Öte yandan Almanya‟nın daha çok AB‟nin sivil kimliğini ön plana çıkarması, dolayısıyla AB‟nin üç büyük ülkesinin fikir birliğine varmasını engellemiĢtir. Almanya‟nın dıĢında Polonya ve Estonya da bir askeri müdahaleye karĢı çıkmıĢtır.

AB, değiĢim hareketleri esnasında insan haklarının korunması ve sivil halka yardım etmek için 80 milyon Euro Avrupa Komisyonu‟ndan, toplamda ise 150 milyon Euro Libya‟ya göndermiĢtir. Avrupa Birliği Libya‟daki insani yardım ve kurtarma faaliyetlerinin büyük çoğunluğunu da desteklemiĢ, Libya‟da çalıĢmakta olan 31.700 üçüncü dünya çalıĢanı tahliyesi için çaba harcamıĢtır. Bununla birlikte AB Libya için bir strateji belgesini kabul etmiĢtir. Buna göre;

 Demokratik dönüĢümün hızlanması ve kurumların yeniden yapılandırılması için, öncelikle yargısal reformlar, insan hakları ve yolsuzlukla mücadele konusunda destek sağlanacaktı.

 Sivil toplumla yakın iliĢkiler kurularak, özellikle gençlerin imkânlarının arttırılması sağlanacaktı.

 Ekonomik altyapının güçlendirilmesi için KOBĠ‟lerin olanakları arttırılarak desteklenecekti.

Yukarıda sayılan öncelikli düzenlemelerin yapılabilmesi için 2011-2013 tarihleri arasında 4 milyar Euro yardım paketinin tahsis edilmesine karar verilmiĢtir (European Comission Press Releases 2011).

AB, yardımların dağıtımının gerçekleĢmesi, diğer devletler ve uluslararası örgütlerle iĢbirliğinin yürütülebilmesi için Bingazi‟ye 22 Mayıs tarihinde bir AB ofisi açılmasına karar vermiĢtir. Bu kararın alınmasında, Libya ile AB arasındaki irtibatın güçlü tutulması da önemli bir etkendir. Catherine Ashton‟un Libya ziyareti sırasında Geçici Hükümet Konseyi‟nin baĢkanı Mahmut Jibril ile görüĢülmüĢ ve AB‟nin Libya‟daki kilit aktörlerden biri olarak görüldüğü ifade edilmiĢtir.

13 Haziran 2011‟de Avrupa Komisyon baĢkanı Jose Manuel Barosso ile Jibril görüĢmeler yapmıĢ, bu görüĢmeler sırasında AB‟nin Libya‟ya;

 Hür ve hakka uygun seçimlerin yapılabilmesi için gerekli örgütlenme ve gözetim,

 Yargı sisteminin düzenlenmesi ve etkin idari yapı oluĢturulması,  Sivil toplumun geliĢtirilmesi ve özgür medyanın oluĢturulması,  Güvenlik sektöründe reformlar yapılması,

 Kalkınma, GeliĢme ve iĢsizlik gibi sorunları çözmek için aktif bir ekonomik yapı oluĢturulması konularında yardımda bulunacağını bildirmiĢtir ( European Comission Press Releases, 2011).