• Sonuç bulunamadı

letiflim ve Hukuk

Belgede HUKUK SOSYOLOJ‹S‹ (sayfa 129-133)

Medya ve yeni medya;

Latince ortam veya araç anlam›na gelen “medium” kelimesinin ço¤ulundan türetilen bu sözcük, günümüzde günlük gazetelerden radyo ve televizyon yay›nlar›na ve internet ortam›nda gerçekleflen iletiflime kadar çok genifl bir sahay› kapsamak üzere kullan›lmaktad›r. Yeni medya ise bilgisayar temelli dijital iletiflim araçlar›n›, mecralar›n› ve ortamlar›n› ifade etmek üzere baflvurulan bir kavram niteli¤indedir.

‹LET‹fi‹M SÜREC‹ OLARAK HUKUK

Hukuku, bir iletiflim süreci olarak aç›klamak.

Toplumlar›n tarihi, k›smen medya veya iletiflim araçlar› tarihi olarak da yaz›labilir. Toplumsal hayat, avc› ve toplay›c› toplumlardan endüstriyel topluma kadar büyük de¤iflikliklere u¤rad›. Bu süreçte teknoloji, toplumsal de¤iflmenin baflat belirleyici-si oldu. Bununla birlikte, bütün de¤iflimlerin ya da dönüflümlerin, di¤er etkenler-den ba¤›ms›z olarak yaln›zca teknoloji sayesinde meydana geldi¤i söylenemez. Teknoloji, toplumsal de¤iflmeyi gerçeklefltirmek üzere medya üzerinden insanlar› harekete geçirdi. Medya olmaks›z›n veya medya, bireyleri harekete geçirmeksizin, birçok de¤iflmenin gerçekleflmesi mümkün olamazd›. Do¤rudan yüz yüze iletiflim-den kitle iletiflimine geçiflte toplumsal ve teknolojik ögeler, bilgiye eriflim tarz›n›, bilginin seçimi, aktar›m› ve kabulü flartlar›n› de¤ifltirdi. Hiç kuflkusuz, teknolojik ögeler içinde de iletiflim araçlar› önemli bir yere sahiptir. ‹nsanlar›n sosyo-kültürel hayatlar›nda ve bilinçlerinde meydana gelen de¤iflimler, asl›nda onlar›n iletiflim tarzlar›yla yak›ndan ba¤lant›l›d›r. K›saca, sözlü iletiflimden yaz›l›, bas›l› ve elektro-nik iletiflime geçilirken toplumsal ve kültürel hayat›m›z da de¤iflime u¤ram›flt›r (Macionis ve Plummer, 2005: 579).

Ünlü iletiflim bilimci Marshall McLuhan, “Medya mesajd›r.” derken; medya üze-rinden iletilen mesajlardan ba¤›ms›z olarak, bizatihi medyan›n kendisinin, insan örgütlülü¤ünü ve eylemini flekillendirmede önemli bir yere sahip oldu¤unu belirt-mek ister. McLuhan, medya tarihinin sözlü kültür, yaz›l› ve bas›l› kültür, elektronik kültür aflamalar› olarak üç büyük döneme ayr›labilece¤ini söyler. Sözlü kültür afla-mas›nda en önemli duyu iflitmedir. Sözleri aktarma ve dinleme, düflünmenin temel tarz›d›r. Yaz›l› ve bas›l› kültür aflamas›nda kula¤›n yerini göz, iflitmenin yerini de görme al›r. Böyle bir kültürel ortam, daha çizgisel bir düflünce tarz›na hayat verir. Okuyucu daha edilgen bir konumda olup, kendisiyle bafl baflad›r. As›l radikal de-¤iflme, son aflama olan elektronik kültür ile birlikte gerçekleflmifltir. Tarih ça¤lar›n› ele alan bilim disiplinlerinin günümüzde ulaflt›¤› bilgilere göre, tarihin büyük bö-lümünde toplumlar, tümüyle yüz yüze iliflkilere, iflaretlere ve birtak›m seslere ba-¤›ml› kalm›fllard›r. Dil ve konuflma, bugünkü anlam›yla, yaklafl›k 100.000 y›l önce daha sofistike toplumlarda görülmeye bafllad›. Sözlü kültürün egemen oldu¤u bu toplumlarda kültür, büyük ölçüde haf›za kapasitesine ve kuflaktan kufla¤a aktar›-lan hikâyelere dayal›yd›. Konufluaktar›-lan sözcüklerin yaz›l› hale gelmesiyle, yaz›l› bir dil sistemi, yaz› yazma araçlar› ve üzerinde yaz›lacak objeler söz konusu oldu. Haf›-zaya dayal› sözlü kültürde, kültürün süreklilik kazanmas›nda ve kuflaktan kufla¤a aktar›lmas›nda sözlü olarak aktar›lan hikâyeler ve fliirler önemli bir yere sahipken; yaz›l› kültürde, sözlerin yaz›ya dökülmesi ve bu yolla aktar›lmas› önemliydi. ‹leti-flimin kitleselleflmesi alan›nda gerçek anlamda ilk devrim, matbaan›n icad›yla ger-çekleflti. Bu sayede, giderek artan bir nüfus, okur yazar hale geldi. Kültürü sakla-ma kapasitesi ve bunu h›zla aktarsakla-ma yetene¤i geliflti. Eskiden bilgiden yoksun ka-lan ya da d›flka-lanan insanlar›n bilgiye ulaflma imkânlar› do¤du. Baflkalar›yla do¤ru-dan yüz yüze sözel iletiflimden ziyade, belli bir metinle karfl› karfl›ya kalan insan-larda, öncekinden farkl› bir düflünme tarz› flekillendi. Okuryazarl›k, yeni bir zihin-sel durumun ve günlük bilincin esasl› bilefleni olmaya bafllad›. Metne dayal› bir ya-zarl›k ve kontrol duygusu geliflti. Böylece kitle kültürü, kitle toplumu ve kitle e¤i-timinden söz edilir hale gelindi (Macionis ve Plummer, 2005: 581).

1

A M A Ç

‹letiflimin günümüzde kazand›¤› küresel niteli¤i araflt›rmak üzere, Marshall McLuhan’›n “Gutenberg Galaksisi: Tipografik ‹nsan›n Oluflumu” (2001) bafll›kl› kitaba bakabilirsiniz. Elektronik medyayla birlikte, bilgi ve tecrübelerimiz kim oldu¤umuzla ve nere-de bulundu¤umuzla s›n›rl› olmaktan ç›kt›. Elektronik iletiflim araçlar›ndan özellik-le teözellik-levizyon, eskiden bir yerde bulunmaktan kaynaklanan güçlü mekan duygu-muzu zay›flatt›. Aile konutu, büro veya hapishane gibi s›n›rl› mekanlar, televizyon taraf›ndan istila edildi ve bu sayede dünyay› tecrübe etmemizin s›n›rlar› da de¤ifl-meye bafllad›. Bu süreçte, bir yandan fiziksel mekân ile toplumsal konumlar ara-s›ndaki geleneksel ayr›m zay›flarken; di¤er yandan kamusal alan-özel alan ayr›m› daha önceki kat›l›¤›n› yitirdi. Günümüzde, televizyon, video, DVD, kiflisel bilgisa-yarlar, dizüstü bilgisabilgisa-yarlar, mobil telefonlar ve bunlar üzerinden akan mesajlar, yaflam›m›z›n daha merkezi bir parças› olmaya bafllad›. Bir anlamda, medya içinde yaflar hale geldik (Macionis ve Plummer, 2005: 581-583).

Medyan›n bireysel ve toplumsal yaflam› böylesine kuflat›p kapsamas›ndan ön-ceki dönemlerde hukuk, toplumsal gerçekli¤in esasl› bir bilefleniydi. Yani, hukuk ve gerçeklik, tek bir bütünü oluflturuyordu. ‹letiflim imkânlar›n›n ve araçlar›n›n hukuk alan›nda da yo¤unlaflmas›na ba¤l› olarak, bireysel davran›fllar› düzenlemek ve toplumsal hayat› organize etmek üzere hukukun daha fazla araçsallaflt›r›lmas›y-la, hukuk ile toplumsal gerçekler aras›ndaki bütünlük çözülmeye bafllad›. Böyle bir süreçte hukuk, temsil etti¤i gerçeklikten ba¤›ms›z olarak görülen sembolik bir araç haline geldi. Hukukun toplumsal gerçeklikten soyutlanmas›, beraberinde hu-kukun daha fazla araçsallaflmas›n› ve baz› ç›karlar do¤rultusunda kullan›lmas›n› getirmektedir. Bu durum, hukukun gerçek yararl›l›¤›n› zay›flatmaktad›r. Örne¤in, realiteden ba¤›ms›z kanun önünde eflitlik tesisi, yeni eflitsizliklere meydan verebil-mektedir. Modern toplum flartlar›nda hukukun, belirlenen hedeflere ulaflman›n bir arac› olarak görülmesi ve kullan›lmas›, ayn› zamanda onun de¤erini azaltmakta ve bir anlamda meflruiyet krizine yol açmaktad›r. Yani, hukukun meflru bir araç ola-rak yararl›l›¤›na ve ba¤lay›c›l›¤›na olan inanç giderek zay›flamaktad›r. Hukuka olan güvenin azalmas›na ba¤l› olarak bireyler, eskiye nazaran yasa d›fl› yollara

da-Resim 6.1 Sözlü kültürde, kültürün süreklilik kazanmas›nda ve kuflaktan kufla¤a aktar›lmas›nda sözlü olarak aktar›lan

hikâyeler ve fliirler önemli bir yere sahipken, yaz›l› kültürde sözlerin yaz› yoluyla aktar›lmas› önemlidir. Kaynak: http://woodsrunnersdiary. blogspot.com/2010_06_01 _archive.html S O R U D ‹ K K A T SIRA S‹ZDE DÜfiÜNEL‹M SIRA S‹ZDE S O R U DÜfiÜNEL‹M D ‹ K K A T

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ

N N

K ‹ T A P T E L E V ‹ Z Y O N K ‹ T A P T E L E V ‹ Z Y O N ‹ N T E R N E T ‹ N T E R N E T

ha fazla baflvurulabilmektedir. 1960’l› y›llar›n sonlar›nda kitle iletiflim alan›ndaki geliflmeleri takiben adalet alan›nda yaflanan sorunlar, yeni sorunlara yol açarak devam etmektedir. Mahkemelerin önüne getirilen davalar›n adeta bir sel halini al-mas›, her geçen gün artarak yürürlü¤e konan yeni yasal düzenlemeler, çok ciddi sonuçlara yol açmaktad›r. Sonuç olarak, iletiflimin h›zlanmas›na, yo¤unlaflmas›na ve genifllemesine ba¤l› olarak hukuksal düzenlemelere ve çözüm mekanizmalar›-na yönelimdeki patlama, ciddi açmazlara ve krizlere meydan vermektedir. Günü-müzde hukuka yönelik meflruiyet sorgulamalar›n›, yozlaflma ve çürümüfllük iddi-alar›n›, hukuk-gerçeklik kopuklu¤unu, hukuksal idealler ile pratikteki hukuk ara-s›nda aç›lan mesafeyi bu ba¤lamda de¤erlendirmek gerekmektedir (Münch, 1992: 1679-1680).

Geçmiflten günümüze insanl›¤›n geliflimi üzerine iletiflim araçlar›n›n nas›l bir rol oynad›-¤›n› de¤erlendirmek için, Harold A. Innis’in “‹mparatorluk ve ‹letiflim Araçlar›” (2006) adl› kitab›na bakabilirsiniz.

Medya ve hukuk, toplumsal yap›n›n esas bileflenleri olarak baz› temel ifllevler görür. Medya duygular›n, de¤erlerin, düflüncelerin ve bilgilerin aktar›m›nda haya-ti bir rol üstlenirken; hukuk, baz› toplumsal de¤erler temelinde normlar koymak, ihtilaflar› çözmek, özgürlükleri güvenceye almak, çat›flmalar› bar›flç›l yollara kana-lize etmek gibi çok önemli ifllevlere sahiptir. Medya ve hukuk, hem birbirleriyle hem de toplumsal sistemin di¤er unsurlar›yla yak›ndan bir etkileflim içindedir. Gü-nümüzde iletiflim teknolojileri, giderek pek çok akademisyen taraf›ndan sadece enformasyon nakleden bir tafl›y›c›dan daha fazlas› olarak görülmekte; bas›l› ileti-flim tarz›ndan elektronik iletiileti-flim biçimine geçifl, sadece üzerinden mesajlar›n iletil-di¤i araçlar›n de¤iflimi anlam›na gelmemekte, ayn› zamanda yeni bir iletiflim ve hu-kuk tarz›na geçifl anlam›n› da içermektedir.

Toplumlar ve kültürler, medya üzerinden iletilen içerikten ba¤›ms›z olarak da medya taraf›ndan etkilenmektedir. Yeni iletiflim tarzlar›n›n uzun vadeli etkisi, ileti-len sözler, resimler ve seslerden daha derin ve yayg›n olabilmektedir. Yeni medya diye adland›rd›¤›m›z buz da¤›n›n görünen k›sm›n›n gerisinde sakl› olan k›s›m, en-formasyonu biriktirme, nakletme ve onu al›c›ya sunma olanaklar›ndaki geliflmeler-dir. ‹flte bu durum, sadece bireysel düflünce ve eylemleri de¤il; ayn› zamanda top-lumsal kurumlar›n organizasyonunu, iflleyiflini ve alg›lay›fl tarz›n› da flekillendir-mektedir.

Günümüzden birkaç yüzy›l geriye giderek hukuka bakt›¤›m›zda, hukuk mode-limizin, as›l olarak, bas›l› kültür ça¤› ile çak›flt›¤›n› ve onun ola¤an bir sonucu ol-du¤unu görebiliriz. Bas›m tekni¤inin kendine özgü nitelikleri olmaks›z›n bugün gördü¤ümüz tarzdaki bir hukuk da mevcut olamazd›. Bask› teknolojisi, hukukun kabiliyetlerini ve ifllevini de¤iflik yollardan yap›land›rm›flt›r (Katsh, 1989: 12). Bu-gün “Söz senettir.” deyiflinin anlam›n› büyük ölçüde kaybederek, yaz›l› kay›tlar›n ve belgelerin yarg›lama sürecinde a¤›rl›kl› bir yere sahip olmas›n›, bu çerçevede de¤erlendirmek gerekir. Nas›l matbaan›n icad›ndan önceki dönemin hukuk ve yar-g›lama düzeni, sonraki dönemin hukuk düzeninden farkl› olmuflsa, günümüzün elektronik medya koflullar›nda da hukuk, giderek bas›l› kültür ortam›nda edinmifl oldu¤u özelliklerden uzaklaflmakta ve farkl›laflmaktad›r.

Ünlü iletiflim bilimci Marshall McLuhan, “Medya mesajd›r.” derken ne demek istemifltir? Araflt›r›n›z. 126 S O R U D ‹ K K A T DÜfiÜNEL‹M S O R U DÜfiÜNEL‹M D ‹ K K A T

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ

N N

K ‹ T A P T E L E V ‹ Z Y O N K ‹ T A P T E L E V ‹ Z Y O N ‹ N T E R N E T ‹ N T E R N E T S O R U D ‹ K K A T SIRA S‹ZDE DÜfiÜNEL‹M SIRA S‹ZDE S O R U DÜfiÜNEL‹M D ‹ K K A T

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ

N N

K ‹ T A P T E L E V ‹ Z Y O N K ‹ T A P T E L E V ‹ Z Y O N ‹ N T E R N E T ‹ N T E R N E T

1

Belgede HUKUK SOSYOLOJ‹S‹ (sayfa 129-133)