• Sonuç bulunamadı

2.4. KiĢilik Kuramları ve KiĢiliğin Tipler Açısından Sınıflandırılması

2.4.11. Leonard Horowitz ve Lynn Alden‟in KiĢilik Kuramı

Horowitz vd. (1993) bireylerin kiĢilik tiplerine yönelik farklılıkları belirlemek amacıyla çalıĢmalarını kiĢilerarası davranıĢ biçimleri üzerinde yoğunlaĢtırmıĢlardır. Konuyla ilgili olarak Horowitz ve Alden‟in insan iliĢkilerinde ortaya çıkabilecek veya sorun oluĢturabilecek davranıĢ biçimlerini sekiz farklı biçimde (baskın, dıĢadönük, fedakâr, kullanılmaya yatkın, kendine güvensiz, içedönük, soğuk ve kinci) inceledikleri ve bu sayede belirledikleri kiĢilik tiplerine iliĢkin yaptıkları sınıflandırma ġekil 3‟te

görülmektedir. Ġlgili Ģekilde belirtilen dairesel modelde birbiriyle yan yana gelen kiĢilik tipleri arasında benzer özellikler söz konusuyken, karĢı karĢıya gelen kiĢilik tipleri arasında tamamiyle birbirine zıt özellikler belirtilmektedir.

ġekil 3: KiĢilerarası DavranıĢ Biçimleri Kaynak: Horowitz vd., 1993: 552.

Baskın KiĢilik Tipi: Bu davranıĢ biçiminin özelliklerini gösteren kiĢiler; çok bağımsız bir yapıya sahip oldukları gibi çevrelerindeki diğer kiĢilere karĢı sinirli ve hükmedici biçimde davranabilmektedirler. Ġnsanları oldukları gibi kabul etmekte sorun yaĢamakla beraber, onları değiĢtirme ve özellikle kontrol etme çabasındadırlar (Horowitz vd., 1993: 552; Niederauer, 2006: 19). Diğer bireylerle olan iletiĢimlerinde fikirlerini kabul ettirene kadar savunma ve dahası muhataplarını kendi fikirlerine yönlendirme gibi olumsuz bir yapıları vardır. ĠliĢkilerini kendi egemenlikleri yönünde kurmaya çalıĢarak, her daim kendi düĢüncelerinin uygulanmasını isterler. Bu sebeple görev aldıkları organizasyonlarda yöneticilerinin talimatlarına uyma konusunda sorun yaĢadıkları da söylenebilir (Bartholomew ve Horowitz, 1991: 240).

Kinci KiĢilik Tipi: Kinci kiĢiliğe sahip olan bireyler; diğer insanlarla sürekli ve aĢırı derecede bir kavga hali içerisindedirler. Ġnsanların ihtiyaçlarını karĢılama ve onlarla uzlaĢma konusunda son derece yetersizdirler. Sürekli olarak kuĢku içinde olmaları, diğer bireylere karĢı kindar duygular beslemeleri, onlarla ortak ve samimi iliĢkiler kurmakta zorlanmaları temel özelliklerindendir. Kızdığı insanlardan intikam

Baskın DıĢadönük Kinci Soğuk Fedakâr Kullanılmaya Yatkın Ġçedönük Kendine Güvensiz

alma isteği, onlara zarar verme arzusu, kimseyle kolay kolay ortaklık kuramamaları ve insanların sevinçlerini paylaĢamamaları da bilinen en olumsuz taraflarıdır (Ryan ve Shean, 2007: 198; Horowitz vd., 1993: 552).

Soğuk KiĢilik Tipi: Soğuk tipler, kendilerini diğer insanlara yakın hissetmede çok büyük zorluklar yaĢamaktadırlar. Diğer bireylerle olan iliĢkilerinde aĢırı derecede bir mesafe olduğundan, insanlarla uzun süreli iliĢki kurmada, sorumluluk üstlenmede ve kızdığı insanlarla barıĢma gibi konularda zorlanırlar (Falkum ve Vaglum, 2005: 287; Horowitz vd., 1993: 552; Niederauer, 2006: 20). Ġnsanlara karĢı çok fazla merhametli ve mütevazı değildirler. Dahası bencil, kibirli, sert ve düĢmanca nitelendirilebilecek bir kiĢilik yapısı bile sergileyebilmektedirler (Bartholomew ve Horowitz, 1991: 240).

Ġçedönük KiĢilik Tipi: Diğer insanlarla sosyalleĢmesi, ortak gruplara katılması çok güç olan tiplerdir. Bu yapılarından dolayı çoğunlukla pasif bir tutum içerisinde olmayı tercih etmektedirler. Sosyal olan veya heyecan arayan davranıĢlardan kaçınan içedönük tipler, diğer insanlardan çekinme, utanma, korkma ve sürekli olarak kendini dinleme ve kendi iç dünyalarında yaĢama eğilimindedirler (Imai ve Nakachi, 2001: 68; Horowitz vd., 1993: 552). Bu kiĢilikteki bireyler, enerjilerini iç dünyalarında yaĢamayı, dıĢarıya yansıtmamayı tercih etikleri için fikirlerini kendi iç deneyimleriyle analiz ettikten sonra söylerler (Ellis, 2006: 228). Dolayısıyla bu kiĢilik tipine sahip bireyler genellikle hayatlarını kendi mantıksal çerçevelerinin içine oturttukları için konuĢmaktan daha çok dinlemeyi, dikkatli düĢündükten sonra fikirlerini paylaĢmayı tercih etmektedirler (Weiler vd., 2012). Tüm bu özellikler, bu tip bireylerin görüĢ ve bilgilerini paylaĢmak açısından tereddüt yaĢayacaklarını, örgütteki grupların bilgilendirilmesine katkılarının olamayacağı düĢüncesini yaygın biçimde desteklemektedir (Murnighan, 1998: 200). Ancak bu tip bireylerin kendilerine süreli yeni hedefler koydukları, hayatlarını bu hedeflere ulaĢmak üzere düzenledikleri, gerek kendilerine gerekse baĢka bireylere karĢı eleĢtirel yaklaĢma eğiliminde olup, planlarıyla ilgili her ayrıntıyı göz önünde bulundurabilecek derecede bilgi birikimine sahip oldukları da bilinmektedir (Soysal, 2008: 17).

Kendine Güvensiz KiĢilik Tipi: KiĢilerarası iliĢkilerde stres düzeyi yüksek olan (Bjerke vd., 2011: 278) bu davranıĢ biçimine sahip bireyler, düĢüncelerini bir baĢkasına aktarmada veya iddialarını kanıtlamada büyük sorunlar yaĢamaktadırlar (Horowitz vd., 1993: 552). Ayrıca, ciddi biçimde özgüven eksikliği, kendini diğer bireylere kabul ettirebilme, insanlarla arasına mesafe koyma ve yöneticisinin verdiği görevleri

üstlenebilme gibi konularda da yetersizlikler yaĢamaktadırlar (Niederauer, 2006: 20). Ġnsanlar üzerinde otorite kurma ve haklarını arama konusunda son derece yetersiz olmaları ve herhangi bir konuda kendi fikirleri sorulduğunda, kendi fikrini söylemek yerine karĢı tarafın fikrini öğrenip onu uygulamayı tercih etmeleri en bilindik özelliklerindendir. Bu özelliklerinin yanında kiĢilerarası iliĢkilerinde yardımsever bir yapıda olmaları, bu tip bireylerin en olumlu özelliğidir (Doninger ve Kosson, 2001: 1264; Bartholomew ve Horowitz, 1991: 240).

Kullanılmaya Yatkın KiĢilik Tipi: Bu tip kiĢiler diğer insanların kendisinden çok fazla düzeyde yararlanmasına izin veren davranıĢlar sergileyen bireylerdir. Oldukça samimi, cana yakın bir yapıları vardır. (Horowitz vd., 1993: 552). Ġnsanlara “hayır” diyemedikleri gibi onlara öfkelerini göstermekte ve aralarına gereken mesafeyi koymakta da güçlük çekmektedirler. Sürekli biçimde “insanları incitirim” düĢüncesinde olduklarından insanlarla karĢılıklı tartıĢmaktan her zaman kaçınmayı tercih etmektedirler (Niederauer, 2006: 20).

Fedakâr KiĢilik Tipi: Diğer insanların istek ve ihtiyaçlarını kendi isteklerinden daha fazla önemseyen kiĢilik tipidir. Sürekli olarak baĢkalarının problemleriyle gereğinden fazla ilgilenen, aĢırı derecede özverili ve duygusal bir yapıları vardır. (Portmore, 2007:14; Horowitz vd., 1993: 552). Empati kurma yetenekleri çok geliĢtiğinden, baĢka insanların istekleri için kendi isteklerini feda edebilirler. Güvenilebilecek bir kiĢiliğe sahip olan bu bireyler, kendilerine verilen iĢleri yapabilmek için de çok çalıĢırlar. Hemen hemen her duruma yönelik olumlu düĢünce yapıları sayesinde, enerjilerini ve zamanlarını çalıĢma arkadaĢlarıyla iĢbirliği içinde kullanmaktan asla çekinmezler (Riso ve Hudson, 1996: 477).

DıĢadönük KiĢilik Tipi: Kendilerini diğer insanlara ait iĢlerin dıĢında tutmakta zorluk çekmelerinin yanında (Horowitz vd., 1993: 552) genellikle giriĢken, hevesli, enerjik ve iyimser olma biçiminde davranıĢlar sergilemektedirler (Mawhinney, 1998: 173; Goldberg, 1992). Sabırsız ve diğer insanların dikkatlerini üzerlerine toplama gibi eğilimlerinin olması sebebiyle fikirlerini anında paylaĢmak, tartıĢmalarda yüksek sesle düĢünmek ve dinlemekten daha çok konuĢmak gibi özelliklerinin olduğu söylenebilir (Weiler vd., 2012). Ancak diğer insanlara karĢı olan sorumluluk duygularının da çok geliĢmiĢ olduğunu belirtmek gerekmektedir (Zhang, 2001: 884). Kısaca dıĢadönük tipler, kendilerine güvenen, olaylara hakim olmak isteyen, sorunların olumlu tarafına odaklanan, problem çözmeye yatkın olan, sosyal ve daha az tükenmiĢlik yaĢayan

bireylerdir (Bakker vd., 2006: 35). Bu tipler, enerjilerini dıĢ dünyadaki eylemlerden aldıkları için, var olan gerçekleri göz önünde bulundurarak, hayatlarını mantıksal temeller üzerinde düzenlemeyi tercih etmektedirler. Bu sebeple dıĢadönük tipler genellikle karĢılaĢtıkları problemleri denenmiĢ ve güvenilir yöntemleri kullanarak çözmeye çalıĢırlar (Soysal, 2008: 16).

KiĢiliğin; önemli ölçüde ergenlik dönemi sonunda tamamlanmasının ve yetiĢkinlik döneminde ne tamamen aynı kalması ne de tamamen değiĢmesi söz konusu olmayan bir yapı göstermesinin yanında genetik unsurlar, aile, eğitim ve sosyal çevre gibi etkenler ve bu etkenlerin birbiriyle etkileĢimleri sonucu oluĢtuğu bilinmektedir. Bu durumda bireylerin yaĢamı boyunca diğer insanlarla olan iliĢkileri, deneyimleri, yaĢantılarına iliĢkin yorumları ve aldığı kararlar kiĢiliğinin oluĢumunu etkilemektedir (Türküm, 1998: 133; Pelit vd., 2010: 10).

KiĢilerarası iliĢkiler, kiĢilerin birbirleriyle olan iliĢkilerinde ortaya çıkan etkileĢimi incelemekte ve kalıcı kiĢilik özelliklerinin kiĢilerarası iliĢkilerdeki rolünü ortaya koymaktadır (Acton ve Revelle, 2002: 446). Bu açıdan kiĢilerin kiĢilik tiplerini belirlemek, yapılan davranıĢların hangi kiĢilik tipiyle iliĢkisi olduğunu tespit edebilmek açısından kiĢilerarası iliĢkilerin değerlendirilmesi önemlidir (Bjerke, Hansen, Solbakken ve Monsen, 2011: 273-274).

Her insanın ayrı ayrı kiĢisel tarihi yazılabilse, bunların benzersiz bir tarihçeyi oluĢturacağı düĢüncesi, her insanın kendine özgü olan kiĢilik yapısı ve yaĢantılarında geçmiĢten daha çok geleceğe ait planlarının olduğunu göstermektedir (Buscaglia, 1987: 16). Bu sebeple kiĢilerarası iliĢkilerde bireyin düĢüncelerinin, duygularının ve davranıĢlarının, karĢı tarafta yer alan insanları doğrudan ya da dolaylı olarak nasıl etkilediğini anlama ve açıklama çabaları içinde ele alınması gerekmektedir (Ġmamoğlu ve Aydın, 2009: 41).

KiĢiliğin, değiĢmeyen dirençli bir yapı olarak kabul edilmesi, özellikle belirli kiĢilik evrelerini tamamlayan yetiĢkinlere ait fikirlerin değiĢtirilemeyeceği (SarıtaĢ, 1997: 537) düĢüncesine rağmen, bireylerin kiĢiliğinin iĢ çevresinden etkilendiği, bireylerin de kiĢiliği ile iĢ çevresini etkilediği kabul edilmektedir (Ünsar, 2011: 259; Kutanis ve Tunç, 2010: 63). Bu durumda hem birey hem de örgüt üzerinde oluĢacak birtakım etkilerin, örgütsel çatıĢmaların oluĢmasına sebep olabileceği düĢüncesinden hareketle bu kısımda çatıĢma yönetimi ve çatıĢmaları yönetme yöntemleri konularına yer verilmektedir.