• Sonuç bulunamadı

Bu bölümde; hem kiĢilik tipleri hem de çatıĢma yönetimi konularıyla ilgili farklı alanlara ait araĢtırmaların çok fazla olması sebebiyle, sadece kiĢilik tipleri ile çatıĢmaları yönetme yöntemleri arasındaki iliĢkiyi belirlemeye yönelik yapılmıĢ araĢtırmalara değinilmeye çalıĢılmıĢtır. Konuyla ilgili yapılan tüm araĢtırmalarda yöneticilerin kiĢilik tiplerinin, çatıĢmaları yönetme ya da örgüt amaçları yönünde kullanarak çözebilmede çok önemli ve belirleyici bir etken olduğu vurgulanmıĢ olup, genellikle araĢtırmaların temel noktasını, yöneticilerin çatıĢmaları yönetmede/çözmede kullandıkları yöntemleri tercih etmelerinde sahip oldukları kiĢilik özelliklerinin etkili olduğu hususu oluĢturmaktadır.

Bu kapsamda, “Üniversite Üst Düzey Yöneticilerinin KiĢilik Tipleri ve Örgütsel ÇatıĢma Çözme Stilleri” baĢlığıyla Niederauer (2006) tarafından yapılan araĢtırmada; üniversitelerde üst düzey yöneticilerin insan iliĢkilerinde ortaya çıkan sorunlu davranıĢ biçimleri ile örgütsel çatıĢma çözme stillerini kullanma dereceleri arasındaki iliĢkilerin değerlendirilmesi amaçlanmıĢtır. AraĢtırma sonuçlarında, üniversite üst düzey yöneticilerinin çatıĢmaları çözmede sırasıyla bütünleĢtirme stilini, uzlaĢma stilini, ödün verme ve hükmetme stillerini aynı derecede, son olarak dördüncü sırada kaçınma stillini tercih ettikleri belirlenirken, yöneticilerin çatıĢma çözme stillerini kullanma derecelerinin cinsiyetlerine göre önemli farklılık göstermediği de belirlenmiĢtir. AraĢtırmaya dâhil edilen üniversitelerdeki yöneticilerin fedakâr kiĢilik tipine “çok yüksek” derecede, kullanılmaya yatkın ve dıĢa dönük kiĢilik tipine “yüksek” derecede sahip oldukları tespit edilmiĢtir. Yöneticilerin insan iliĢkilerinde ortaya çıkan fedakâr kiĢilik tipi ile ödün verme ve bütünleĢtirme çatıĢma çözme stillerini kullanma dereceleri arasında pozitif yönde anlamlı bir iliĢki bulunmuĢtur. Ayrıca, baskın kiĢilik tipine sahip yöneticilerin hükmetme çatıĢma çözme stilini kullanma dereceleri arasında da pozitif anlamlı bir iliĢki bulunmuĢtur.

Yürür (2009) tarafından yapılan araĢtırmada, Yalova ilinde bulunan kamu ve özel sektör yöneticilerinin çatıĢma yönetim tarzları ve kiĢilik özellikleri arasındaki iliĢki araĢtırılmıĢtır. Toplamda 315 yöneticiye anket uygulanmıĢ ve yöneticilerin kiĢilik özellikleri ile tercih ettikleri çatıĢma yönetim tarzları arasında iliĢki tespit edilmiĢtir. Ayrıca, dıĢa dönüklük, açıklık ve geçimlilik kiĢilik özelliklerine sahip yöneticiler ile tümleĢtirme yönetim tarzı arasında pozitif yönlü bir iliĢki bulunmuĢtur. Yine araĢtırma sonuçlarına göre, açıklık ve geçimlilik özelliklerine sahip yöneticilerin hükmetme

yönetim tarzını tercih etmedikleri belirlenmiĢ olup, kaçınma yönetim tarzı ile duygusal dengesizlik ve geçimlilik kiĢilik özellikleri arasında pozitif yönlü bir iliĢki, açıklık kiĢilik özelliği ile negatif yönlü bir iliĢki bulunmuĢtur. Son olarak ilgili araĢtırmanın bulgularında uzlaĢma yönetim tarzının hiçbir kiĢilik özelliğiyle iliĢkisi tespit edilememiĢtir.

Moberg (2001) “Teorik ve Ampirik Temelde ÇatıĢma Yönetimi ile BeĢ-Faktör Model Arasındaki Bağlantı” isimli çalıĢmasında, kiĢilik farklılıkları ile çalıĢma ortamlarında çatıĢmaların yönetilmesi arasındaki iliĢkiyi incelemiĢtir. Amerika‟da Midwestern Üniversitesi‟nde görevli yöneticilerin (müdürler ve Ģefler) konuyla ilgili düĢüncelerini hedef alan anket formu 249 yöneticiye uygulanmıĢtır. AraĢtırma sonuçlarına göre, dıĢadönük ve sorumluluk kiĢilik tipleri ile bütünleĢtirme yöntemi arasında negatif yönlü orta düzeyde bir iliĢki bulunurken, yüzleĢme yöntemiyle arasında pozitif yönlü orta düzeyde bir iliĢki bulunmuĢtur. Duygusal denge kiĢilik tipi ile uzlaĢma yöntemi arasında pozitif yönlü düĢük, bütünleĢtirme yöntemiyle pozitif yönlü orta düzeyde bir iliĢki belirlenmiĢtir. Söz konusu kiĢilik tipiyle yüzleĢme yöntemi arasındaki iliĢki ise negatif yönlü ve orta düzeydedir. Açıklık kiĢilik tipi açısından yüzleĢme ve uzlaĢma yöntemleriyle de iliĢki belirlenmiĢ olup, bu iliĢki pozitif yönlü ve orta düzeydedir. Son olarak duygusal denge/tutarlılık kiĢilik tipi ile uzlaĢma yöntemi arasındaki iliĢki pozitif yönlü orta düzeyde, denetleme/kontrol yöntemiyle kuvvetli ve negatif yönlüdür.

Midwestern Üniversitesi‟nde yapılan bir diğer araĢtırma da Park ve Antonioni (2007)‟ye aittir. AraĢtırma, üniversitede eğitim alan ve öğrenci-oda arkadaĢı ya da öğrenci-arkadaĢ iliĢkisine sahip 256 çift öğrenciye anket uygulanarak gerçekleĢtirilmiĢtir. KiĢilik ve çatıĢma konusunun birbiri üzerindeki etkisi hiyerarĢik regresyon analizi yöntemiyle test edilmiĢ, dıĢadönük ve uyumluluk kiĢiliğine sahip öğrencilerin çatıĢmaları yönetme yöntemlerinin birçoğunu kullandıkları belirlenmiĢtir. Öğrencilerin uyumlu ve dıĢadönük kiĢilik yapısına sahip olmalarıyla, bütünleĢtirme yöntemini kullanmaları arasında pozitif iliĢki/etki tespit edilmiĢtir. Açıklık kiĢilik özelliği gösteren öğrencilerin, bütünleĢtirme yöntemini tercih etmedikleri, bu kiĢilik tipi ve çatıĢma yönetim yöntemi arasındaki negatif iliĢkiyle belirlenmiĢtir. Uyumlu kiĢilik tipiyle, hükmetme yöntemi arasında negatif yönlü, dıĢadönük kiĢilik tipleriyle bu yöntemin tercih edilmesi arasında ise pozitif yönlü bir iliĢki/etki belirlenmiĢtir. Ayrıca dıĢadönük kiĢilik tipiyle, kaçınma ve uzlaĢma yöntemlerinin uygulanması arasında

negatif yönlü iliĢki belirlenmiĢ olup, uyumluluk kiĢilik tipiyle uzlaĢma yöntemi arasında pozitif yönlü bir iliĢki saptanmıĢtır. Öğrencilerin çatıĢma yöntemlerinden en çok sırasıyla bütünleĢtirme, hükmetme ve kaçınma yöntemlerini uygulamayı tercih ettikleri de çalıĢma kapsamında ortaya konulmuĢtur.

Wood ve Bell (2008) tarafından kiĢilerarası çatıĢmaları çözmede kiĢilik tiplerinin önemine iliĢkin yapılan bir diğer araĢtırma, Amerika‟daki Colorado State Üniversitesi‟nde eğitime yeni baĢlayan 288 psikoloji bölümü öğrencisi üzerinde yapılmıĢtır. AraĢtırma sonuçlarına göre, çatıĢma çözme stilleri ile dıĢadönüklük ve uyumluluk kiĢilik özellikleri arasında anlamlı bir iliĢki bulunmuĢtur. Yapılan korelasyon analizi sonuçları kapsamında hem dıĢadönük hem de uyumluluk kiĢilik tipine sahip öğrencilerin çatıĢmaları çözmede tercih ettikleri rekabet etme ve uzlaĢma stilleri arasındaki iliĢki kuvvetli olarak belirlenirken, kaçınma ve iĢbirliği stilleri ile öğrencilerin kiĢilik özellikleri arasında çok zayıf bir iliĢki belirlenmiĢtir. Ayrıca, yapılan regresyon analizi sonuçlarına göre, uyumluluk ve dıĢadönük kiĢilik tiplerinin çatıĢma çözme yöntemlerinden uzlaĢma ve rekabet etme alt boyutları üzerinde önemli bir etkisi olduğu belirlenmiĢtir. Söz konusu araĢtırmada incelenen kiĢilik tiplerinin, iĢbirliği ve kaçınma yöntemleri üzerindeki etkisi ise düĢük düzeyde tespit edilmiĢtir.

Pelit ve diğerlerinin (2012) yaptığı otel yöneticilerinin kiĢilik özellikleri ile çatıĢma yönetme yöntemleri arasındaki iliĢkiyi belirlemeye yönelik bir diğer araĢtırmada ise Ġstanbul ve Antalya illerinde görev yapan toplam 221 (Ġstanbul: 105; Antalya: 116) otel yöneticisine konuyla ilgili anket uygulanmıĢtır. Bu çalıĢmada ankete dâhil edilen otel iĢletmeleri yöneticilerinin sahip oldukları kiĢilik özellikleri aritmetik ortalamalar dikkate alındığında, sırasıyla “sorumluluk”, “dıĢa dönüklük”, “uzlaĢılabilirlik”, “duygusal denge” ve “yaĢantıya açıklık” olarak belirlenmiĢtir. Yine yöneticilerin çatıĢmaları yönetme yöntemleri aritmetik ortalamalar dikkate alınarak değerlendirildiğinde sırasıyla “problem çözme”, “uzlaĢma” , “örgütsel önlemler alma”, “hükmetme”, “taviz verme” ve “kaçınma” yöntemlerini uyguladıkları tespit edilmiĢtir. Ayrıca bu araĢtırmada da yöneticilerin kiĢilik özellikleri ile çatıĢmaları yönetme yöntemleri arasında pozitif veya negatif anlamlı iliĢkiler bulunmuĢtur. Bu kapsamda araĢtırma sonuçları değerlendirildiğinde, dıĢadönük kiĢilik özelliğine sahip yöneticilerin en fazla kullandıkları yöntem problem çözme iken, en az kullandıkları yöntem ise taviz vermedir. UzlaĢılabilir ve duygusal dengeli kiĢilik tipine sahip yöneticilerin en fazla kullandıkları yöntem uzlaĢma iken, en az kullandıkları yöntem ise hükmetmedir.

Sorumlu kiĢilik tipinin en fazla kullandığı yöntem hükmetme iken, en az kullandıkları yöntem ise taviz vermedir. YaĢantıya açık kiĢilik tipinin en fazla kullandığı yöntem örgütsel önlemler alma iken, en az kullandıkları yöntem ise kaçınma olarak belirlenmiĢtir.

Oğuz (2007) tarafından “ Okul Müdürlerinin Demografik DeğiĢkenler ve KiĢilik Özellikleri ile ÇatıĢma Yönetimi Stili Tercihleri AraĢındaki Farklılıklar ve ĠliĢkiler” baĢlığıyla yapılan çalıĢmada, araĢtırmanın verileri Ġstanbul ili Fatih ilçesi sınırları içinde bulunan 44 ilköğretim okulu müdürüne anket uygulaması yoluyla elde edilmiĢtir. AraĢtırma sonucunda okul müdürlerinin çatıĢma yönetimi stillerini kullanma dereceleri arasında okul büyüklüğü, mezun olunan okul türü, yaĢ, mesleki kıdem ve yöneticilik kıdemi değiĢkenleri açıĢından anlamlı fark olduğu görülmüĢtür. ÇatıĢma yönetimi stillerinden tümleĢtirme stili ile baskınlık ve canlılık arasında orta derecede ve pozitif yönlü, ketumluluk arasında orta derecede ve negatif yönlü anlamlı bir iliĢki bulunmuĢtur. Kaçınma stili ile duyarlılık arasında orta derecede ve pozitif yönlü, değiĢime açıklık arasında orta derecede ve negatif yönlü anlamlı bir iliĢki bulunmuĢtur. UzlaĢma stili ile canlılık arasında orta derecede ve pozitif yönlü, kaçınma stili ile strese tolerans arasında da orta derecede ve negatif yönlü anlamlı bir iliĢki bulunmuĢtur. ÇatıĢma yönetimi stillerinden tümleĢtirme stili ile dıĢadönüklük arasında orta derecede ve pozitif yönlü, kaçınma stili ile bağımsızlık arasında orta derecede ve negatif yönlü, hükmetme stili ile endiĢe düzeyi arasında orta derecede ve pozitif yönlü anlamlı bir iliĢki bulunmuĢtur. Buna karĢın araĢtırmada uzlaĢma ve ödün verme stilleri ile kiĢilik özellikleri arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir iliĢki bulunamamıĢtır.

Tekin vd. (2012) tarafından Ankara‟daki beĢ yıldızlı otel iĢletmeleri çalıĢanlarının kiĢilik özellikleri ve çatıĢma yönetme yöntemlerini belirlemeye yönelik yaptıkları diğer bir çalıĢmada, kiĢilik tipleriyle çatıĢma yönetme yöntemleri arasındaki iliĢki araĢtırılmıĢtır. Ankara‟da faaliyet gösteren beĢ adet beĢ yıldızlı otelin, önbüro, mutfak, servis, kat hizmetleri bölümlerinde çalıĢan toplam 142 iĢgörene çalıĢmada hazırlanan anket uygulanmıĢtır. Yapılan analizlerin sonucundan katılımcıların büyük oranda açıklık kiĢilik özelliğine sahip olduğu, çatıĢmayı yönetme yöntemleri olarak uzlaĢma ve kaçınma yöntemlerini tercih ettikleri belirlenmiĢtir. ÇalıĢanların beĢ faktör kiĢilik özellikleri boyutları ile çatıĢmayı yönetme yöntemleri arasında sadece dıĢadönüklük kiĢilik özelliği ile kaçınma yöntemi arasında pozitif yönlü anlamlı bir iliĢki tespit edilmiĢtir. Ayrıca çalıĢanların demografik özellikleri (cinsiyet, yaĢ, eğitim

durumu, sektörel deneyim, çalıĢtıkları iĢletmedeki görev süresi, aylık gelir, turizm eğitimi almıĢ olmaları ve görev yaptıkları bölüm) hem kiĢilik tipleri hem de çatıĢmaları yönetme yöntemleriyle karĢılaĢtırılmıĢ olup, konuyla ilgili anlamlı farklılıklar bulunamamıĢtır.

KiĢilik tipleri ile çatıĢmayı yönetme yöntemlerinin incelendiği bahsi geçen ilgili araĢtırmalar değerlendirildiğinde; genellikle kiĢilik tiplerinin tespit edilmesine yönelik olarak BeĢ Faktör KiĢilik Ölçeğinin tercih edildiği görülmektedir ki bu ölçek kiĢilik tiplerini beĢ ayrı boyutta incelemektedir. Bu araĢtırmada kiĢilik tiplerinin daha geniĢ kapsamlı incelendiği ve kiĢilik tiplerini belirlemeye yönelik araĢtırmalar için tavsiye edilen (Carter vd., 2012: 170) Horowitz (1988) tarafından geliĢtirilip, Alden (1990) tarafından yeniden gözden geçirilen “Ġnsan ĠliĢkileri Sorunları Envanteri” (Inventory of Interpersonal Problems-IIP-C) kullanılmıĢtır. Ayrıca turizm sektöründe kiĢilik tipleri ile çatıĢma yönetimi konusunun iliĢkilendirildiği araĢtırmaların sınırlı olması, anket uygulamasının yapıldığı, bu sektörde faaliyet gösteren iĢletmelerin sadece belirli illerden seçilmiĢ otel iĢletmelerinde çalıĢanların görüĢlerini yansıtıyor olması, yapılan araĢtırmaların hepsinde belirtilen konular arasındaki iliĢkinin farklı sektörlerde ve daha geniĢ katılımcılar üzerinde incelenmesi yönündeki önerileri de bu araĢtırmada değerlendirilmeye çalıĢılmıĢtır. Bu sebeple ilerleyen bölümlerde yöntem ve bulguların sunulduğu bu araĢtırmada, turizm sektöründeki yöneticilerin kiĢilik tipleri ve çatıĢmayı yönetme yöntemleri hakkındaki görüĢleri hem farklı turizm iĢletmeleri (Agrubu seyahat acentesi, 5-4-3 yıldızlı otel) açısından değerlendirilmiĢ hem de daha geniĢ bir ölçekte (Türkiye‟nin yedi coğrafi bölgesi) incelenmeye çalıĢılmıĢtır.

3.YÖNTEM

Bu bölümde araĢtırma modeli, araĢtırmanın evreni ve örneklemi, veri toplama yöntemi ile verilerin çözümlenmesine iliĢkin konulara yer verilmiĢtir.

3.1. AraĢtırmanın Modeli

AraĢtırmanın modeli, kiĢilik tiplerinin çatıĢmayı yönetme yöntemlerine olan etkisini belirleyebilmek ve turizm iĢletmeleri yöneticilere ait görüĢlerin ortaya konularak, mevcut durumdan hareketle çözümler üretip, öneriler getirebilmek amacıyla oluĢturulmuĢtur. Bu amaçla araĢtırma hipotezleri çerçevesinde geliĢtirilen araĢtırma modeli ġekil 10„daki gibi oluĢturulmuĢtur.

ġekil 10: AraĢtırma Modeli

AraĢtırma modelinde, turizm iĢletmeleri yöneticilerinin kiĢilik tiplerine göre uyguladıkları çatıĢmaları yönetme yöntemleri arasındaki iliĢki incelenerek; kiĢilik tiplerinin çatıĢmaları yönetme yöntemlerine olan etkileri belirlenmeye çalıĢılmıĢtır.

Kinci Baskın Soğuk Ġçe Dönük Kendine Güvensiz Kullanılmaya Yatkın Fedakâr DıĢa Dönük KiĢilik Tipleri ÇatıĢma Yönetme Yöntemleri BütünleĢtirme Ödün Verme Kaçınma Hükmetme UzlaĢma

3.2. Evren ve Örneklem

Bu araĢtırmanın evreni, Türkiye‟de faaliyet gösteren A grubu seyahat acenteleri ile üç, dört ve beĢ yıldızlı otel iĢletmelerinin yöneticilerinden oluĢmaktadır. AraĢtırmada tüm seyahat acenteleri içerisinden A grubu seyahat acentelerinin seçilmesinin nedeni; A grubu seyahat acentelerinin tüm acentecilik faaliyetlerini yerine getiren en geniĢ kapsamlı acenteler olmasından (Hacıoğlu, 1989: 34; Çolakoğlu ve Çolakoğlu, 2007: 20; Mısırlı, 2002: 51) dolayıdır. Ayrıca otel iĢletmeleri içerisinden üç, dört ve beĢ yıldızlı otel iĢletmelerinin seçilmesinin nedeni de bu iĢletmelerin bir ve iki yıldızlı otel iĢletmelerine göre sayı bakımından daha fazla olmalarından ve yönetsel açıdan daha profesyonel yapıda olmasından kaynaklanmaktadır. Bu durum araĢtırmanın geniĢ bir alanı kapsamasının yanında, alanın tümüne ulaĢmada maliyet ve zaman gibi sorunları da ortaya çıkarmaktadır. Bu nedenle, araĢtırmada belirlenen evren üzerinden örneklem alınma yoluna gidilmiĢtir.

Bu çerçevede gerek A grubu seyahat acenteleri gerekse üç, dört ve beĢ yıldızlı otel iĢletmeleri Türkiye‟nin hemen her bölgesinde faaliyet gösterdiği için çalıĢmada tabakalı örnekleme yöntemi kullanılmıĢtır. AraĢtırmanın evreni Türkiye‟nin yedi coğrafik bölgesine (Marmara, Ege, Akdeniz, Ġç Anadolu, Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu) göre tabakalandırılmıĢ ve her tabakayı (bölgeyi) temsil etmesi açısından A grubu seyahat acenteleri ile üç, dört ve beĢ yıldızlı otel iĢletmelerinden oluĢan turizm iĢletmeleri küme örnekleme yöntemi ile seçilmiĢtir. Dolayısıyla bu çalıĢmada tabakalı ve küme örnekleme yöntemlerinin birlikte uygulandığı aĢamalı örnekleme yöntemi kullanılmıĢtır.

ÇalıĢmada, otel iĢletmelerinin ve A grubu seyahat acentelerinin statüleri de dikkate alınarak, her bir statüdeki (yerli bağımsız, yerli zincir, yabancı bağımsız ve yabancı zincir) otel iĢletmesi ve A grubu seyahat acentesi yöneticilerinin örneklemde temsil edilmesine çalıĢılmıĢtır.

Tablo 5: A Grubu Seyahat Acentesi ve 3-4-5 Yıldızlı Otellerin Bölgelere Göre Dağılımı ĠĢletme/ Bölge A grubu seyahat acentesi 3 yıldızlı otel 4 yıldızlı otel 5 yıldızlı otel GENEL TOPLAM Akdeniz 1331 153 189 183 1856 Doğu Anadolu 171 27 10 3 211 Ege 1213 143 127 55 1538 Güneydoğu Anadolu 184 24 17 6 231 Ġç Anadolu 860 72 56 18 1006 Karadeniz 227 45 36 3 311 Marmara 2510 177 108 51 2846 TOPLAM 6496 641 543 319 7999

Kaynak: Türkiye Seyahat Acentaları Birliği, 2012; Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2010.

Bu bilgiler çerçevesinde bu araĢtırmada, evreni oluĢturan turizm iĢletmeleri yöneticilerinin sayısı 10.000‟den büyük olduğundan, Özdamar (2001: 257) tarafından sınırsız evrenler (N>10.000) ve nicel araĢtırmalar için önerilen aĢağıdaki örnekleme hacmi hesaplama formülünden yararlanılmıĢtır.

H2

Bu formülde standart sapma değeri 40 kiĢilik pilot uygulama sonucunda (σ) 1,2 olarak belirlenmiĢ olup, anlamlılık düzeyi (α) 0,05 olarak değerlendirilmiĢtir. Hata değeri; evren ile örneklem ortalaması arasındaki izin verilebilir maksimum fark olan etki geniĢliği değeri (H) 0,15 alınmıĢtır. Çünkü örneklem hesaplamasında örneklem hatasının ölçek tam puanının %2‟si ile %4‟ü arasında alınabileceği belirtilmektedir (Krejcie ve Morgan, 1970: 608). Ayrıca anlamlılık düzeyi 0,05‟e karĢılık gelen Z teorik değeri 1,96 alındığında ve diğer parametreler formülde yerine konulduğunda minimum örneklem hacmi 245 olarak hesaplanmaktadır.

Bu çalıĢmada belirtilen formül ile elde edilen örnekleme hacmi (245), çalıĢmadaki dört ayrı iĢletme türü (A grubu seyahat acenteleri ile üç, dört ve beĢ yıldızlı otel iĢletmeleri) için hesaplanmıĢtır. Diğer bir ifade ile her iĢletme türünden 245 çalıĢanın örneklem de yer almasına çalıĢılmıĢtır. Bu bağlamda, toplam olarak 245x4=983 kiĢinin minimum örneklem sayısını oluĢturduğu göz önünde bulundurulmuĢ

ve eksik, hatalı ve geri dönmeyecek anketler dikkate alınarak toplam 2500 anket çoğaltılmıĢtır. Çoğaltılan anketler Ekim 2011-Haziran 2012 tarihleri arasında seçilen turizm iĢletmelerinde gerek yüz yüze gerekse teslim (emanet) yöntemi ile uygulanmaya çalıĢılmıĢtır. Uygulama sonucunda 1226 anket geri dönmüĢ olup, geçersiz sayılabilecek anketler çıkarılmıĢ ve toplam 1098 anket değerlendirmeye alınmıĢtır. Buna göre, A grubu seyahat acentelerinden 350, beĢ yıldızlı otellerden 249, dört yıldızlı otellerden 252 ve 3 yıldızlı otellerden 247 adet yönetici anketi geçerli sayılmıĢ ve analize tabi tutulmuĢtur. Bu kapsamda değerlendirmeye alınan anketlerin, her bir iĢletme türü için minimum örneklem hacmi olan 245‟in üzerinde olduğu göz önünde bulundurulursa, araĢtırma evreninin yansız bir Ģekilde temsil düzeyine sahip olduğu varsayılabilir.

3.3. Verilerin Toplanması

Bu çalıĢmada veri toplama yöntemi olarak anket kullanılmıĢtır. Anket temel olarak üç bölümden oluĢmaktadır. Birinci bölümde örneklem grubunda yer alan yöneticilerin demografik özellikleri (cinsiyet, yaĢ, eğitim durumu, sektörde çalıĢma süresi, yöneticilik kıdemi ve iĢletmedeki konumu) ve çalıĢtıkları iĢletmelere iliĢkin bazı bilgileri (iĢletmenin türü, iĢletmenin faaliyet bölgesi, iĢletmenin statüsü ve iĢletmenin faaliyet süresi) yer almaktadır. Anketin ikinci bölümünde 64 ifadeden ve 8 alt boyuttan (içe dönük, baskın, soğuk, dıĢa dönük, fedakâr, kullanılmaya yatkın, kinci ve kendine güvensiz kiĢilik) oluĢan kiĢilik tipi ölçeği kullanılmıĢtır. Bu ölçek Horowitz ve arkadaĢları tarafından 1988 yılında geliĢtirilmiĢ olup “Ġnsan ĠliĢkileri Sorunları Envanteri” (Inventory of Interpersonal Problems-IIP-C) olarak adlandırılmıĢtır (Horowitz vd., 1988: 886). Anket formunun üçüncü bölümde ise 28 ifadeden ve 5 alt boyuttan (bütünleĢtirme, kaçınma, ödün verme, hükmetme ve uzlaĢma) oluĢan çatıĢmayı yönetme yöntemleri ölçeği kullanılmıĢtır. Bu ölçek de Rahim (1983) tarafından geliĢtirilmiĢ ve “Örgütsel ÇatıĢma Ölçeği/Rahim Örgütsel ÇatıĢma Envanteri” (The Rahim Organizational Conflict Inventory II-ROCI-II) olarak adlandırılmıĢtır. Ġlgili ölçeklerin araĢtırmada kullanılabilmesi için hem Rahim hem de Horowitz ile iletiĢime geçilerek EK-II, EK-III‟de görüleceği üzere gereken izinler alınmıĢtır. ÇalıĢmada, gerek kiĢilik tipleri gerekse çatıĢmayı yönetme yöntemleri ölçeklerini oluĢturan her bir ifade beĢli Likert tipi derecelendirmeye tabi tutulmuĢ ve her bir ifadeye iliĢkin yönetici görüĢleri; “Hiç Katılmıyorum=1”, “Az Katılıyorum=2”, “Orta Düzeyde Katılıyorum=3”, “Çok Katılıyorum=4” ve “Tamamen Katılıyorum=5” Ģeklinde puanlandırılmıĢtır.

3.4. Verilerin Analizi

Veriler bilgisayar ortamında bir istatistik yazılım programı aracılığıyla analiz edilmiĢtir. AraĢtırmada, örneklem grubunu oluĢturan yöneticilerin demografik ve çalıĢtıkları iĢletmelere iliĢkin özellikleri frekans ve yüzde dağılımları Ģeklinde verilmiĢtir. Diğer taraftan yöneticilerin kiĢilik tipleri ve çatıĢmayı yönetme yöntemlerine iliĢkin görüĢlerinin belirlenmesi için genel ölçekleri oluĢturan alt boyutlarda yer alan her bir ifadeye yönelik frekans ve yüzde dağılımlarının yanı sıra aritmetik ortalama ve standart sapma değerleri hesaplanmıĢtır.

ÇalıĢmada, nicel değiĢkenlerin gerek kendi arasındaki karĢılaĢtırmalarda gerekse