• Sonuç bulunamadı

2.11 Elias Sarkis Dönemi (1976 – 1982)

2.11.2 Lübnan Ordusunun Yeniden Kurulması Çabaları

Sarkis’in önündeki en önemli görevin Lübnan ordusunun yeniden kurulması olduğunu daha önce belirtilmişti. Bu görevden yola çıkan Sarkis, Ordu komutanını değiştirip, kendisine tam bağlı birisini atamak istiyordu. Yeni Ordu Komutanı olarak Tuğgeneral Viktor Khory’i atadı. Bu atama, Falanjistler tarafından kabul edilebilir bir atamaydı. Ancak, aynı gece Savunma Bakanının oturduğu apartmanda patlayan bomba nedeniyle Beşir Cemayel ülke çapında grev çağrısında bulundu. Buna katılmak istemeyenler ise Falanjistlerin ve Arap Caydırıcı Gücünün zorlaması ile katılmak zorunda kaldılar. Bu grev, Beşir

260 Cobban, Helena, a.g.e., 1985, s.155, Mackey, Sandra, Lebanon Death of a Nation, Anchor

Books, New York N.Y., 1991, s.168

261 Ömer Faruk Abdullah, Suriye Dosyası, Çev. Hasan Basri, Akabe Yayınları, İstanbul, 1988, s.

Cemayel’in yerini hem Falanjistlerin içinde hem de halkın arasında sağlamlaştırdı.

İç Savaş sırasında güneyde, İsrail sınırında yaşayanlar belki de en fazla eziyet çeken ve zarar görenlerdi. Çünkü, her Filistinli komandoların İsrail’e akınından sonra, İsrail, ağır bir şekilde bölgeyi cezalandırmak için bombalıyor veya akınlarla köyleri yıkıyordu. Bunlar burada kuşatılmış durumdaydılar. Kuzeyde Suriye askerlerinden oluşan (sözde) Arap Barış Gücü, doğuda Suriye, güneyde İsrail, batıda denizden bütün kıyıyı abluka eden İsrail donanması bulunuyordu. Yani yardım alabilecekleri hiçbir yer yoktu. Tam bir kuşatma altında yiyecek, ilaç gibi temel ihtiyaç maddelerini dahi bulamıyorlardı. 1976 yılının ortalarından sonra, İsrail tutumunu değiştirdi. Elektrikli ve elektronik cihazlarla korunan sınır hattından birkaç kapı açarak, buradaki halkı güneye geçip sağlık imkânlarından yararlanmaya, yiyecek almak için dükkanlara gitmeye ve hatta İsrail çiftliklerinde çalışarak para kazanmaya davet etti. Burada oturanlar genellikle Şiilerdi. Az miktarda Maruni, diğer Hıristiyan ve Sunni Müslüman bulunuyordu. Sınıra yakın Maruni köylerinden bu açık kapı politikasından faydalanarak güneye geçen Maruni gençleri üç dört ay sonra İsrail tarafından silâhlandırılıp gönderilmişti. Bunların başına da Lübnan ordusundan ayrılma Rum Katolik Binbaşı Saad Haddad geçerek bir ordu teşkilatı kurmaya girişti. Daha sonra, güneydeki şehirleri ele geçirmeye başladı. Bunun bu hareketine müdahale etmek isteyen Suriye askerlerinden oluşan ACG’ne derhal İsrail ve ABD protesto ederek müdahale etti ve ACG geri çekilmek zorunda kaldı. Böylece güneyin kontrolü tamamen Saad Haddad’a verilmiş oldu.

Ateşkesin sağlanması ve ACG’nün gelmesinden sonra başka bir problem daha ortaya çıktı. ACG güneye ininceye kadar, burada yaşayanlar Beyrut’a göre nispeten daha rahattılar. İsrailliler, Suriye askerlerinin kendi çizdikleri “kırmızı hat”tı güneye inmesine asla müsaade etmediler. Böylece Güney Lübnan, İsrail kontrolüne girdi. Temmuz 1977’de Cumhurbaşkanı Sarkis, güneydeki duruma bir çözüm bulabilmek için yaptığı girişimler sonunda, Ştaura Anlaşması (Ştaura; Anlaşmanın yapıldığı yer olan Beka Vadisinde küçük bir köyün adı) denilen, Lübnan Hükümeti, FKÖ ve Suriye’nin katıldığı bir formül ortaya çıktı. Buna göre; güneydeki Filistinli gerillalar mülteci kamplarına dönecekler ve Filistinliler için

1969 Kahire anlaşması uygulanacaktı. Güneydeki Lübnanlı milislerin silâhları toplanacak ve güneye Lübnan Ordusu yerleşecekti. Uygulamaya geçilirken karşılaşılan ana problem olan; “kim önce yerini ve silâhını bırakacak” konusu çözülememiştir. Bu anlaşmanın ana hedefi, güneydeki Binbaşı Haddad’ın kuvvetlerini dağıtmaktı. Ancak, kanunsuz olarak kurulan bu kuvvetlere, Maruniler destek verdiği gibi, Lübnan’ın resmi Ordusundan da oldukça büyük destek geliyordu. Hatta, Binbaşı Haddad, resmi ordudan ayrılarak ve ondan ayrı, kendi komutasında (adı her ne kadar ordu da olsa) isyancı milislerle birlikte bulunmasına rağmen, resmi ordunun bir subayı olarak kabul ediliyordu. Öte yandan, İç savaş sırasında Ordudan ayrılarak yine kendi kuvvetlerini kuran Müslüman subay Ahmet al-Katip ise, Sarkis’in göreve başladığı gün Ordu ile ilişiğinin kesildiği açıklandı. Bu çifte standart olayı da Müslümanlar arasında huzursuzluk yarattı.

Güneyde en büyük olay 11 Mart günü, Filistinli dokuz gerillanın sınırdan içeri sızarak bir otobüsü kaçırması ve sonunda 26 İsrailli sivilin ölmesi üzerine yaşandı. İsrail, derhal 25.000 kişilik kara kuvveti, bütün hava kuvveti ve deniz kuvveti ile Lübnan sınırından içeri girdi. Lübnan’ı Litani nehrine kadar olan bütün arazisini işgal etti ve bölgeyi Filistinlilerden temizledi. İsrail’in bu harekatı sırasında 2000’nin üzerinde sivil, 400 civarında Filistili gerilla ve yalnız yirmi altı İsrail Askeri öldü. İsrail, güneydeki Müslümanlara ait 100’ün üzerindeki yaklaşık 2500 evi ve işyerini tamamen buldozerlerle yıktı. Onbinlerce insan evsiz ve yurtsuz kaldı ve kuzeye doğru ümitsizce yurtlarını terk ettiler. Yapılan hesaplamalara göre toplam 141.000 Şii Müslüman evini ve köyünü terk etmek zorunda kaldı.

Bunun üzerine Lübnan Güvenlik Konseyine başvurarak, İsrail ilerlemesinin durdurulmasını talep etti. Güvenlik Konseyi de 425 numaralı kararı kabul ederek, ateşkes çağrısında bulundu ve bölgeye Birleşmiş Milletler Barış Gücü (UNIFIL, United Nations Interim Force In Lebanon) yerleştirilmesi kararlaştırıldı.(EK-2) İsrail uzun süre çekilmemekte direndi, ancak uluslar arası baskı karşısında kademeli çekilme yaparak en son 7 Haziran günü çekilme tamamlandı. Ancak, İsrail sınırından yaklaşık 10 km.lik bir bölümden çekilirken bölgeyi İsrail’in kendi kurduğu kuvvetin başında bulunan Haddad’a teslim etti ve bu bölgeye “İsrail Güvenlik Bölgesi” ilân etti.

Suriye İsrail’in 1978 işgaline hiç karışmadı, yalnızca seyirci kaldı. Bu işgalden sonra Suriye’nin Lübnan’daki prestijli üstünlüğü de sona ermiş oldu. 1978 yılına gelndiğinde, Beşir Cemayel’in Falanjistleri açıktan kendilerini kurtaran Suriye kuvvetlerini istemediklerini açıkladılar ve onlarla çatışmaya girmeye başladılar. Çatışmalarda Maruni Lübnan Cephesi (LC) kuvvetleri hep karlı çıkıyorlardı. En son Nisan 1978’deki Suriye Kuvvetleri ile LC Kuvvetleri arasındaki çarpışmadan sonra, eski Cumhurbaşkanı Shamoun, açıkça, Suriye Kuvvetlerinin çekilmesini istedi.

Beşir Cemayel, eski Cumhurbaşkanı Frajiye ile Suriye’nin dostluğunu bozmak ve Franjiye taraftarlarının elinde bulunan Zgorta bölgesine de hakim olmak için 100 kadar milisi ile Franjiye’nin kuzeydeki yazlık evine bir gece baskını düzenletti. Bu baskında Franjiye’nin oğlu Tony, eşi, çocukları ve evde çalışanların tamamı öldürüldü. Beşir Cemayel’in adamaları Tony’nin eşine tecavüz ettikten sonra öldürdüler ve cesetlerini parçaladılar.262 Bunun üzerine, Franjiye LC’nin İsrail güdümüne girdiğini ve İsrail’in amacının Lübnan’ı parçalamak olduğunu belirterek LC’den ayrıldı ve Velid Canbolat ve kuzeyden komşusu Raşit Kerami birlikte hareket etmeye karar verdi.

1978 yılına girildiğinde, Doğu Beyrut’ta bulunan Suriye Kuvvetleri, Hıristiyan milislerle yaptıkları çatışmalarda daha iyi mevzii tutabilmek için şehrin orta yerinde tek bir kule şeklinde yüksek binaya yerleşmişlerdi. Suriye tankları ise şehrin etrafını kuşatıyordu. 1 Temmuz 1978 günü, kimin önce ateşe başladığı tam olarak tespit edilemedi ama, Suriye askerleri ve tankları, Doğu Beyrut’a ateş yağdırıyorlardı. Bu durum yedi gün sürdü. Sarkis, herhangi bir çözüm bulamayınca Dışişleri Bakanını Şam’a gönderdi, ancak bir sonuç alamadı. Bunun üzerine, televizyona çıkarak istifa etmek istediğini belirtti. İsrailliler ise Hıristiyanların soykırıma uğratıldığını ve bunu önlemek için gerekli tedbirleri alacaklarını belirttiler. İsrail uçakları çok alçaktan ve ses hızının üstünde uçarak, şehirdeki bütün camların kırılmasına, trafikte hareket araçların birbirine girmelerine neden oldular. Bundan başka, Suriye’de şehrin içinde kalmış tanklarının İsrail uçakları için kolay lokma olacaklarını gördüler ve bir saat içinde derhal ateşi kestiler.

Altı hafta sesiz kalan silâhlar, Ekimin ilk haftası tekrar başladı ve İsrail donanmasından yapılan atışlar sonunda iki gün için tam bir ateşkes sağlandı. Bir hafta sonra yapılan ACG toplantısından sonra da Suriye Doğu Beyrut’tan çekildi.

1979 yılında Birleşmiş Milletler tarafından Lübnan’dan Lübnan Ordusunun UNIFIL etrafında konuşlanması istendi. Ancak, Lübnan 650 kişilik bir taburu dahi konuşlandıramadı. Konuşlanmak için bölgeye giden taburun kampı, Güney Lübnan’da kendi hakimiyetini ilan eden İsrail yanlısı, eski Lübnan Ordu mensubu (kayıtlarda halen ordu mensubu gözüküyordu) Haddad tarafından topçu ateşine tutuldu. Haddad, düşmana yardım etmekten Lübnan’da Divan-ı Harb’e verildi263 Yapılan yargılama sonunda, Haddad’ın ordudan ilişiğinin kesilmesine karar verildi, ancak tekrar İsraillilerin desteği ile kendi kurduğu kuvvetin başına geçti, yine de daha sonraki yıllarda sanki ordu mensubu gibi işlem gördü ve kuzeydeki LC tarafından desteklendi.

Bu çatışmalar ve işgaller sürerken, Başbakan Hoss, Mayıs ayında istifa etti. Hükümet altı hafta kadar kuruamayınca görev tekrar Hoss’a verildi. O da yine uzun uğraşılar sonunda bir Hükümet listesi çıkartmayı başardı ama liste meclise onay için gitmeden iki bakan istifa etti. Meclis de bu iki eksik listeyi onayladı. Aslında hükümetin kurulması veya istifasının pek bir şeyi değiştirdiği yoktu. Bakanıkların bazıları Batı Beyrut’ta bazıları ise Doğudaydı. Bu yüzden bakanlar arasında bir koordinasyon veya Bakanlar kurulu toplamak mümkün olmuyordu. Bakanlar da zaten bürokratik bazı işler hariç pek fazla bir iş yapmıyorlardı.264

1980 yılında ise en önemli olay, Beşir Cemayel’in iki yıl önce eski Cumhurbaşkanı Franjiye’nin oğlunun bulunduğu Zghorta’daki yazlık eve yaptıkları gibi bir baskınla yine eski Cumhurbaşkanı Camille Chamoun’un oğlunun komuta ettiği, LC’nin ikinci önemli milis grubu olan Kaplanların kampına 7 Temmuz 1980 günü bir baskın düzenledi. Bu baskında, Chamoun’un oğlunun kamptan ayrılması beklendi (Franjiye’nin oğlunun önceki baskında ölmesi büyük sorun yaratmıştı.) ve daha sonra büyük bir ateş ile kampa girildi. Akşama kadar devam eden çatışmalarda 100 kadar Kaplan üyesinin yanında, civardaki

263 “Divan-ı Harp”; savaş sırasındaki suçluları yargılamak için kurulan Askeri Mahkeme.

264 Cobban, Helena, The Making of Modern Lebanon, Hutchinson Ltd., Tipree, Essex, UK, 1985,

limanda çalışan 40 kadar Pakistanlı işçide hayatını kaybetti. Bu baskından sonra Beşir Cemayel ve onun milis örgütü Falanjistler, Maruni tarafının tek hakimi oldular.

Bu olaydan sonra Başbakan Huss tekrar istifa etti. Bu sefer yeni bir Başbakan atamak tam iki ay aldı. Sonunda, 22 Ekim 1980 günü Yüksek İslâm Konseyi Başkanı Şefik Vazzan’ı Başbakan atadığını açıkladı. Başbakan üç gün içinde hükümeti kurdu ancak bir aydan kısa bir zaman içinde, kabinedeki dört Şii Bakan’dan üçü, Lübnan’ın güneyinde Şiilere karşı yürütülen operasyonlar nedeniyle istifa ettiler ancak tekrar ikna edildiler.265

1981 yılında, Beşir Cemayel, tamamen Suriye’nin kontrolünde olan Beka Vadisine hakim sırtlarda bulunan çoğunluğunu Rum Ortodoksların oluşturduğu Zahle kasabasında kuvvetlerini topluyordu. Falanjistler, bu kasabadaki üslerinden hareketle, Suriye birliklerine akınlar düzenliyorlar ve epey zayiat verdiriyorlardı. Bunun üzerine Suriye ACG Görev Talimatına dayanarak, bu kasabaya harekat düzenledi. Bu arada, İsrail işin içine karıştı ve Suriye helikopterlerini Lübnan üzerinde havadan düşürdü (28 Haziran 1981). Suriye’nin üzerindeki hava sahasında 1978’den beri onlarca Suriye uçağı (100’ün üzerinde) İsrail uçakları tarafından düşürülmekteydi. Lübnan semalarında helikopter düşürme ilk defa gerçekleşiyordu. Bunun üzerine, Suriye de bölgeye SA-6 adı verilen Rus yapımı, karadan havaya uçaksavar füzelerini getirdi. İsrailliler derhal bu hareketi protesto ettiler. İsrailli pilotlar, yeni konuşlanan SAM (Surface to Air Misille) füze bataryalarını vurmak için, Beka üzerindeki bulutların dağılmasını beklerken, ABD devreye girdi ve Başkan Ronald Regan, Philip Habib’i özel temsilci olarak bölgeye arabulucu olarak gönderdi.266 Özel Temsilci Habib, sıkı bir diplomasi trafiğinden sonra İsrail’in SAM bataryalarına taarruzunu önlemiş oldu, ancak bu bataryaların geri çekilmesini tam olarak sağlayamadı.267

Bu arada, Filistinli gerillalarla İsrail arasında güneyde çatışmalar yoğunlaşıyordu. Filistinli gerillalar, Temmuz’un ortasında Kuzey İsrail’e roket saldırısında bulundular. Bunun üzerine İsrail, 19 Temmuz 1981’de Batı Beyrut’u havadan bombaladı. 1974’denberi ilk defa yapılan bu hava saldırısında, İsrail

265 Cobban, Helena, a.g.e., s.170

266 Türel, Yılmaz, Uluslar arası Politikada Ortadoğu, Akçağ Yayınlar, Ankara, 2004, s. 259 267 Cobban, Helena, The Making of Modern Lebanon, Hutchinson Ltd., Tipree, Essex, UK, 1985,

hava kuvvetlerinin, bütün gün süren korkunç bir bombardımanından sonra şehir içinde Filistinli 200 gerilla ile birlikte yüzlerce günahsız sivil de öldü.268