• Sonuç bulunamadı

SSCB’nin çökü üyle birlikte Yugoslavya, ABD’nin uluslararas sistemde hegemon gücünü deneme alan olarak kar za ç km r. Sovyet tarz komünizmin sona ermesi, toplumsal aidiyetlerin olu turulmas için yeni kaynaklar gerekli duruma getirmi tir. Bu durum ise yeni devletlerin ve yeni uluslar n kimli ini yeniden belirlenmesi anlam ta maktad r. Devletlerin ve ulusal kimliklerin yeniden belirlendi i süreç ise her zaman olumlu bir ekilde gerçekle memi tir.396

Balkanlardaki çat malar Rusya için ideolojik oldu u kadar stratejik bir anlam da ta maktayd . Bu yüzden, NATO ve Bat n aktif giri imleri ülkenin ç karlar için aç k bir tehlike olarak alg lanm r. Rusya, NATO’nun Bosna’da yapt askeri operasyonlar do uya do ru bir geni leme olarak görmekteydi.

Do uya do ru geni leme süreci ba lam nda ve Rusya’y kal bir ortakl a sokma çabalar , Bat pazarlar na giden ham petrol ve do al gaz kontrol eden ve güvenli ula sa layan merkezlerde somut jeopolitik ve jeoekonomik ç karlara ba süreçlerdir. Balkanlar ve Kafkasya’n n güvenli i “haydut” rejimlere (örne in, Miloseviç’in S rbistan’ ) ya da ne yöne gidece i hala belirsiz olan komünizm sonras Rusya’ya emanet edilemeyecek temel bir ba lant güzergah r.397

Kosova krizi ABD’nin d politikas n geçmi ten farkl olarak yeni temellere dayanmaya ba lad göstermektedir. Geçmi te Sovyetler Birli i’ni durdurma ABD’nin d politika önceli ini olu turmaktayd . So uk Sava sonras etnik ç karlar ABD’nin d politi- kas nda belirleyici olmaya ba lam r. Geçmi y llarda ABD do rudan do ruya kendi ulusal karlar na bir tehdit meydana geldi inde kuvvet kullanma yoluna gitmi ti. Bu ulusal ç karlar ise daha çok güvenlik ve ekonomik nitelikte olarak kabul ediliyordu.

ABD Milli Ç karlar Komisyonu’na göre insani nitelikli ç karlar da art k önemli say lmaktad r ve ABD’nin insani nedenlerle kuvvet kullanmas me ru kabul edilmektedir. Bu bak aç ABD’nin dünya politikas nda önümüzdeki yüzy lda nas l bir d politika izleyece inin temel prensibini de ortaya koymaktad r. Burada sorulmas gereken soru ABD’nin insani nedenleri d politika öncelikleri aras na almas n yan nda, belki daha da önemlisi, bu nedenlerle kuvvet kullanmas n uluslararas sistemde nas l kar lanaca olmal r. Bu ise do rudan do ruya ABD’nin yeni dünya düzeni içindeki konumuna ba bulunmaktad r.398

396

---, Akademik Bak , Say : 17, Eylül, 2009, s. 7. 397

ki kutuplu sistemin çökmesinden sonra çok kutuplu bir güç da ndan henüz söz edilemez. Çünkü ABD di er güç merkezlerine göre çok güçlü bir konuma gelmi bulunmaktad r.399

Böyle bir özellik gösteren uluslararas sistemde, Nye’e göre ABD tek egemen güç özelli i göstermekten ziyade bask n gelen bir güç özelli ini göstermektedir. Bunun yan ra kültürel ve ideolojik yeteneklerle ba kalar kendine ba lama ve cazibe merkezi olma art k egemen bir güç için sahip olunmas gereken özellikler olmu tur. Bu özelliklerin ba nda ise demokrasi ve pazar ekonomisi de erleri gelmektedir. ABD’nin Kosova’da belli ölçüde kendisini dünyada tek egemen güç yapabilecek bu de erler için S rbistan’a kar askeri güç kullanma yolunu seçti ini söylenebiliriz.400

Öte yandan on y l önce tüm dünyada ciddi bir muhalefetle kar la an pek çok Bat de er için durum bugün oldukça de mi görünmektedir. Son on y lda bir çok devlet geçmi te kar olduklar bu de erlere bugün kar ç kan ülkelere ve güçlere kar ABD ile birli i yaparak sava maktad rlar. Bunun en aç k örne i Bosna ve Kosova krizlerinde görülmü tür. Gönülsüz de olsa Rusya da tarihsel, kültürel ve dini de erler aç ndan yak n ol- du u S rplara kar ABD’nin yan nda yer almaktan çekinmemi tir. S rbistan’ n yan nda yer almak art k ABD’ye kar de il, ABD’nin önderlik etti i ve tüm dünyada genel kabul gören de erlere kar gelmek anlam na gelmekte ve hemen hemen hiçbir devlet böyle bir politika izlemenin getirece i riski göze alamamaktad r.401

4.5.1. Kosova’n n Devlet Olarak Ortaya Ç nda Siyasi Faktörler

Yeni kurulan devletlerin uluslararas hukuka göre artlar sa lamas sömürgecilik sonras sömürge ülkelerinin devlet olarak kurulmalar için ç km k staslar olmas r. 1950’lerden itibaren ba layan dekolonizasyon sürecine Birle mi Milletler de 1960’lardan itibaren Genel Kurul’un ald kararlarla hukuki ve siyasi olarak destek vermi tir.402

So uk Sava öncesi durumlar itibariyle Sovyetler Birli i ve Yugoslavya’n n iç hukuksal yap lanmalar kurucu devletlere (Sovyetler 15 ve Yugoslavya 6 kurucu devlet) ayr lma hakk tan için, görünürde hukuksal bir sorun yoktu. Ancak, merkezi yap lanmas n iradesi ve iste i çerçevesinde da lan Sovyetler Birli i’nin tersine, Yugoslavya’y olu turan Cumhuriyetler zor bir süreçten geçerek ba ms z devletler olmu lard r. Özellikle Almanya’n n H rvatistan ve Slovenya’y ba ms zl k ilan n ard ndan hemen tan ma karar yeni bir süreci de ba latm r. Di er AB üyelerinin ve ABD’nin de taraf

399 Ibid., s. 119. 400 Ibid., s. 120. 401 Charney, a.g.e., s. 835.

oldu u yeni devletler üzerinden nüfuz alan geni letme aray , Balkanlar n h zla ve tekrar Balkanla mas anlam na gelen kanl çat malar da beraberinde getirdi. Hem buradan hem de eski Sovyet co rafyas ndan birçok ba ms zl k talebi yükselmeye ba lam ve bunlar n önemli bir k sm n kurucu devletlerin aksine ne eski iç hukuksal yap lanmada ne de uluslararas hukukta dayanacaklar bir ba ms zl k hakk vard .403

Kosova’n n uluslararas bir sorun haline gelmesinde hukuki etkenlerden çok siyasi etkenler önemli rol oynam r. Hukuksal ölçütlerin her durumda farkl yorumlanmas ve uygulanmas , devlet olarak tan nmada siyasi etkenlerin daha fazla devreye girmesi anlam na gelmektedir.404

1990’lar n ba nda So uk sava n bitmesi ile birlikte, dünyada ve özellikle Balkan ülkelerinde Komünist rejimler sonras demokratikle me süreçleri ve ekonomik reformlar ortaya ç kmaya ba lam r. Ayn zamanda Güney Avrupa’da veya Latin Amerika’da ortaya km daha önceki demokratikle me dalgalar n aksine, komünizmin çökü ü uluslararas sistem aç ndan en önemli sorunlardan biri olan devletlerin siyasi olarak ortaya ç simgelemektedir.405

So uk Sava n ard ndan dünya düzeni ABD’nin etraf nda ekillenmesinin en somut örne i uluslararas hukuk alan da kullanarak, BM’nin yap nda ve kurulu undaki uluslararas dinamiklerde görmek mümkündür. ABD, ç karlar na uymayan kurumlar , kural ve normlar do rudan kendi ihtiyaçlar yönünde yeniden tan mlamaktad r. Örne in, BM’yi ve uluslararas hukuku devre d b rakarak bu kurum ve normlara prestij kaybettirmektedir.

So uk Sava sonras dönemde en çok üzerinde durulan konulardan biri etnik çat malar n nas l ve ne ekilde engellenmesi gerekti i üzerinedir. So uk Sava n ard ndan meydana gelen çat malar ço u zaman devlet s rlar içerisinde gerçekle en etnik çat malard r. Söz konusu çat malar daha 19. yüzy l ba lar ndan itibaren yay lan milliyetçilik ak mlar na paralel olarak tarihsel aç dan zaman zaman ya anm olmas na ra men, özellikle II. Dünya Sava ’n n ard ndan h z kazanm ve So uk Sava sonras nda, eski Sovyetler Birli i’nin ve çok etnikli Yugoslavya’n n da lmas n ard ndan bu çat malar artm r. Bu durum So uk Sava sonras bölgesel ve global bar tehdit eder bir hal alm r.406

Öte yandan, bu çat malar n genellikle devlet s rlar dahilinde meydana gelmeleri, konunun öncelikle bir iç hukuk sorunu olarak de erlendirilmesi sonucunu da beraberinde getirmi tir. Bu yüzden uluslararas toplum, söz konusu çat malar ciddi bir biçimde

403

Ibid., s. 836. 404

Baharçiçek, a.g.e., s. 122. 405

Pal Kolsto, “Territorialising Diasporas, the Case of the Russians in the Former Soviet Republics”,

rmanmad kça müdahalede bulunma konusunda gönülsüz davranm r. Ayr ca ba ta ABD, karlar do rudan tehdit edilmedi i sürece, askeri ve maddi aç dan zarara u ramamak için çat malardan uzak durulmas tercih edilmi tir.407