• Sonuç bulunamadı

2. TAŞINMAZ KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARI ÜZERİNDEKİ

2.4. Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tespit ve Tescili

2.4.3. Koruma Altına Alma Tescil Kararı

Tescil işlemi, Bakanlıkça tespiti yapılan taşınmaz kültür varlıkları ile sitlerin korunması gerekli olanlarının, koruma bölge kurulu kararıyla belirlenmesini, ifade etmektedir (Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik m. 3/n). Bir diğer yönetmeliğe göre tescil işlemi, korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıklarından, müzelere alınanların müze envanter defterine kaydı ile müzelere alınmayanların belge ve envanter listelerinin birer nüshasının müze dosyalarında muhafaza edilmesini ifade etmektedir (Korunması Gerekli Taşınır Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tasnifi, Tescili ve Müzelere Alınmaları Hakkında Yönetmelik, m. 3/h). Bir diğer tanıma göre tescil, taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarından korunması gerekli olanların koruma kurulu kararıyla belirlenmesini ifade etmektedir (Sancakdar, 2012: s.354).

Bir taşınmazın kültür ve tabiat varlığı olarak tescili üç şekilde olmaktadır. Bunlar, Kanun gereği yapılan tescil, Koruma Bölge Kurulu Kararı ile tescil ve yargılama neticesinde yapılan tescildir (Sancakdar, 2012: s.355).

Taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının korunması, araştırma ve tespit raporları doğrultusunda alınacak tescil kararlarıyla başlamaktadır. Kültür ve tabiat varlığı olarak korunması gerekli taşınmazlar, yetkili idareler tarafından tesciline karar verilmesi sonucunda nitelikleri kayıt altına alınmış olur. Yönetmeliğe göre “Taşınmaz kültür varlıklarından ve sitlerden Bakanlıkça tespiti yapılanlar koruma bölge kurullarınca değerlendirilerek tescil olunur.

Vakıflar Genel Müdürlüğünün idaresinde veya denetiminde bulunan mazbut ve mülhak vakıflara ait taşınmaz kültür varlıkları, gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde bulunan cami, türbe, kervansaray, medrese, han, hamam, mescit, zaviye, sebil, mevlevihane, çeşme ve benzeri korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarının tespiti ve envanterlenmesi Vakıflar Genel Müdürlüğünce yapılır ve tespiti yapılan taşınmaz kültür varlıkları koruma bölge kurullarınca değerlendirilerek tescil olunur.

101AYM., 28.6.1988, E. 1987/21, K. 1988/25, R.G., 08.01.1989, S. 20043, www.anayasa.gov.tr (E.T.

Vakıflar Genel Müdürlüğünce tespiti yapılıp, koruma bölge kurullarınca değerlendirilerek tescil olunan taşınmaz kültür varlıklarının korunması ve değerlendirilmesi Vakıflar Genel Müdürlüğünce yürütülür”(Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik m.7)

Tescil kararının ilan edilmesi gerekmektedir. Buna göre “Yapılan tespitler sonucu hazırlanan belgelerin Koruma Bölge Kurulunca değerlendirilip uygun bulunması sonucunda alınan tescil kararının ilgili kuruluşlara dağıtımı, kararı alan koruma bölge kurulu müdürlüğünce yapılır. Tescil edilen korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı, belirlenen korunma alanları ve sitler il merkez ilçesi sınırları içerisinde ise valilikçe, ilçe sınırları içinde ise kaymakamlıkça, tescil kararının valiliğe veya kaymakamlığa tebliğ tarihinden itibaren en geç üç gün içinde ilan tahtalarına asmak, belediye hoparlörüyle duyurmak, köy muhtarlığına bildirmek ve internet sitesinde yayımlamak suretiyle ilân edilir. Bu ilana ait tutanak ilgili Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğüne iletilmek üzere Bakanlığın o ildeki temsilcisine teslim edilir.

Korunması gerekli taşınmaz kültür varlıkları ile sitler kadastral haritalar üzerinde belirlenmişse, bu taşınmazlara ilişkin köy-mahalle-pafta adı, ada-parsel numarası, parselin bir bölümünün veya tamamının sit içinde kaldığına ilişkin bilgileri gösterir liste ilgili valilik ve kaymakamlık tarafından ilgili kadastro müdürlüğüne hazırlattırılarak ilgili tapu müdürlüklerine gönderilir.

Korunması gerekli taşınmaz kültür varlıkları ile sitler kadastral haritalar üzerinde belirlenmemiş ise bu bilgiler, Genel Müdürlük ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü arasında düzenlenen bir protokol kapsamında Koruma Bölge Kurulu Müdürlükleri ile Kadastro Müdürlüklerince ortaklaşa belirlenir.

Bu işlemler tamamlandıktan sonra, korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı, belirlenen korunma alanları ve sitler, il merkez ilçe sınırları içinde ise valinin, ilçe sınırları içinde kalırsa kaymakamın yazısı üzerine veya tapu müdürlüklerince doğrudan tapu kütüğünün beyanlar hanesine, korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı, korunma alanı veya cinsi, derecesi ve bir bölümünün ya da tamamının sit içinde kaldığı da belirtilerek sit olduğuna dair kayıt konur.

Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı, korunma alanı veya sit olarak Bakanlıkça tespiti yapılarak Koruma Bölge Kurullarınca tescil edilen, 21/6/1987

tarihli ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi sınırlandırması yapılmış ve parsel numarası verilerek, özel siciline yazılmış taşınmazlar için korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı, korunma alanı veya cinsi, derecesi ve bir bölümünün ya da tamamının sit içinde kaldığı da belirtilerek sit olduğuna dair kayıt konur.

3402 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kayalar, tepeler, dağlar ile bunlardan çıkan kaynaklar gibi tarıma elverişli olmayan sahipsiz yerler ile deniz, göl, nehir gibi genel sular ile yol, meydan, köprü, yeşil alan ve park gibi tescil ve sınırlandırması yapılmayarak tapu siciline kayıt edilmeyen alanlar için yukarıda belirtilen kayıt konulmaz” (Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik m. 8).

Taşınmaz kültür ve tabiat varlığı olarak tescil kararıyla birlikte, bu değerlerin hukuki statüleri değişmiş olur. Bu değişiklikle birlikte kültür ve tabiat varlığı niteliğinde olan taşınmazlar, Devlet malı niteliğinde sayılma, özel olarak korunma, koruma uygulamalarında desteklenme, bazı harçlar ve vergilerden muaf tutulma gibi uygulamaların öznesi haline gelirler. Kültür ve tabiat varlıklarının tescil edilmesiyle birlikte, taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının korunması sürecine egemen olan ilke ve esaslar devreye girer. Böylece taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları, sadece bu varlıklara özel bir koruma statüsüne kavuşturulmuş olur (Çolak, 2015: s.163).

Toparlayacak olursak; korunması gereken taşınmaz kültür ve tabiat varlılarının araştırma ve tespiti bakanlık tarafından yapıldıktan sonra bunların tescili ise Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu veya Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu tarafından yapılmaktadır. Tescil edilen korunması gerekli kültür ve tabiat varlıklarının korunma alanlarının tespiti ve bu alanlardaki inşaat ve tesis yapılıp yapılmamasını kararlaştırmaya da Kurullar ve Komisyonlar yetkili kılınmıştır. Bütün bunların yanında yasa, bakanlığa kimin mülkiyetinde olursa olsun bu varlıkları korumayı sağlama görevi ve yetkisi tanımıştır.