• Sonuç bulunamadı

3. TÜRKİYE'DE KENTSEL DÖNÜŞÜM OLGUSU VE KONUT SORUNUNUN

3.4. Konut Politikalarının Geliştirilmesinden ve Uygulanmasından Sorumlu Kurum ve

Türk kamu yönetimi geçmişten günümüze kapsamlı ve birbirleriyle bütünlük gösteren konut politikaları izleyememiştir. Bu süreçte, yasal ve yönetsel anlamda yetki ve sorumluluklar netleştirilemediğinden yasalar ve yürütülen politikalar arasında kopukluklar oluşmuştur (KENTGES, 2009). Bununla birlikte, ülkemizde Emlak ve Etyam Bankası, Türkiye Emlak Kredi Bankası, yerel yönetimler, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, sosyal güvenlik kuruluşları, Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü, Konut Müsteşarlığı, Devlet Planlama Teşkilatı, konut kooperatifleri, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gibi kurum ve kuruluşlar değişik dönemlerde konut politikalarının geliştirilmesi ve uygulanmasında rol oynamışlardır.

Emlak ve Etyam Bankası (1926-1946): Türkiye'de halkın inşaat teşebbüslerini

desteklemek, gerekli kredileri sağlamak ve yetim haklarını korumak amacıyla 1926 tarih ve 844 sayılı Emlak ve Etyam Bankası Kanunu ile kurulmuştur (bkz. RG: 03/06/1926). Gayrimenkul ipoteği karşılığında borç para veren bir kamu bankası olarak faaliyet gösteren kurum konut üretiminin teşvik edilmesi konusunda etkili olamamıştır. Emlak ve Etyam Bankası’nın en önemli projesi 1944 yılında dönemin başbakanı Şükrü Saraçoğlu tarafından temelleri atılan ve 1946 yılında tamamlanan 434 konutluk Saraçoğlu Mahallesi Projesi'dir. Emlak ve Etyam Bankası bankacılık hizmetlerinin geliştirilmesi amacıyla 1946 tarih ve 4947 sayılı Türkiye Emlak Kredi Bankası Kanunu ile Türkiye Emlak Kredi Bankası Anonim Ortaklığı'na devredilmiştir (RG: 22/06/1946- 6340).

Türkiye Emlak Kredi Bankası (1946-1988): Emlak ve Etyam Bankası’nın

faaliyetlerini geliştirmek amacıyla 1946 tarih ve 4947 sayılı Türkiye Emlak Kredi Bankası Kanunu ile kurulmuştur. Konut üretimi için kredi sağlayan bir kuruluş olarak faaliyet göstermenin yanı sıra kendisi de konut üretiminde aktif rol almış, bazı kamu

binalarının yapımını gerçekleştirmiştir (Erdönmez, 2007). 1988 yılında Anadolu Bankası ile birleşerek Türkiye Emlak Bankası A.Ş. unvanını alan banka zamanla dar gelirli kesim için sosyal konut üretiminden uzaklaşarak ticari konut yapımına yönelmiştir. Ağır görev zararıyla karşılaşan Emlak Bankası A.Ş.’nin bankacılık faaliyetleri 2000 tarih ve 4603 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası A.Ş. Türkiye Emlak Bankası A.Ş. Hakkında Kanun (RG: 25/11/2000-24241) ile 2001 yılında Ziraat Bankası'na, bankacılık dışındaki faaliyetleri ise TOKİ'ye devredilmiştir (Bayraktar, 2006).

Yerel yönetimler: Ülkemizde yerel yönetimlerin konut üretiminde rol almaları

yasal düzenlemelerle gerçekleştirilmiştir. 1930 tarih ve 1580 sayılı Belediye Kanunu'nun 15. maddesinin 68. fıkrası ile belediyelere, ucuz belediye konutları yapmak ve belediye adına inşaat yaparak kiraya vermek, beldenin gelişme ve genişlemesine elverişli yerlerinde toprak alarak yeni plana göre düzenlemek ve yeniden yapı yapmak isteyenlere satarak vurgunculuğa engel olmak görevleri verilmiştir (RG: 14/04/1930- 1471). Ancak, 1580 sayılı Belediye Kanunu’nda konut üretimi belediyelerin zorunlu görevleri arasında sayılmadığından belediyeler 1950 yılına kadar konut üretimine kaynak ayırmamışlardır (Erdönmez, 2007).

1950 tarih ve 5656 sayılı Belediye Kanununa Bazı Maddeler Eklenmesine Dair Kanun ile belediye meclislerine lüzum görmeleri halinde belediye meskenleri yapmak ve bu meskenleri belediye sakinlerine kiraya vermek veya satmak işlerini mecburi belediye hizmetleri arasına koyabilme yetkisi verilmiştir (RG: 31/03/1950-7471). Yine, 1956 tarih ve 6830 sayılı İstimlak Kanunu ile nüfusu beş binden fazla olan belediyelere imar planları yapma yetkisi verilerek, belediyelerin kent içi arsa sağlamaları teşvik edilmiştir (RG: 08/09/1956-9402). 1959 tarih ve 7367 sayılı Hazineden Belediyelere Devredilecek Arazi ve Arsalar Hakkında Kanun ile de hazine mülkiyetindeki arazi ve arsalardan, belediye sınırları içinde bulunanların, imar planlarının olup olmadığına bakılmaksızın gecekondu yapımının önlenmesi maksadıyla belediyelere devredilmesi öngörülmüştür (RG: 29/07/1959-10265). Tüm bu yasal düzenlemelere rağmen belediyeler konut üretiminde kendilerinden beklenen başarıyı gösterememişlerdir (Erdönmez, 2007).

Belediyelerin konut üretiminde etkin bir şekilde rol almaya başlamaları 2000'li yıllarda gerçekleşmiştir. Bu kapsamda, 2005 tarih ve 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun Arsa ve Konut üretimi başlıklı 69. maddesi ile belediyelere; düzenli kentleşmeyi

sağlamak, toplu konut yapmak, satmak, kiralamak ve bu amaçlarla arazi satın almak, kamulaştırma yapmak, bu arsaları trampa etmek, bu konuda ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşları ve bankalarla iş birliği yapmak ve gerektiğinde onlarla ortak projeler gerçekleştirmek yetkileri verilmiştir (RG:13/07/2005-25874). Bu dönemde, belediyelerin konut sektöründe önemli yetkilere kavuşturulmasıyla, devletin küçültülmesi ve yerelleşme söylemleri birbirlerini tamamlar niteliktedir (Karasu, 2009).

Bayındırlık ve İskân Bakanlığı (1958-2011): Finansal sıkıntılar ve teknik eleman

eksikliği gibi nedenlerle yerel yönetimlerin kentlerin imarı ve konut sorunun çözümü konusunda kendilerinden beklenilen başarıyı gösterememeleri üzerine 1958 tarih ve 7116 sayılı İmar ve İskân Vekâleti Kuruluş ve Vazifeleri Hakkında Kanun çıkarılmıştır. Ülkenin bölge, şehir, kasaba ve köylerinin harita ve imar planlarının hazırlanması, ülke koşullarına uygun konut politikası esaslarının tespit edilmesi ve uygulanması, ülke şart ve imkanlarına uygun yapı malzemelerinin temin edilmesine yönelik tedbirlerin alınması bakanlığın görevleri arasında yer almıştır (RG: 14/05/1958-9906). İki bakanlığın birleştirilmesi sureti ile kurulan Bayındırlık ve İskân Bakanlığı'na, Türkiye Emlak Kredi Bankası Anonim Ortaklığı ile İller Bankası Genel Müdürlüğü de iştirak ettikleri ortaklıkları ile birlikte bağlanmışlardır.

Bayındırlık ve İskân Bakanlığı ülkemizdeki arsa ve konut politikalarının belirlenmesinde ve uygulanmasında önemli roller üstlenen Afet İşleri, Arsa Ofisi, Türkiye Emlak Kredi Bankası ve İller Bankası genel müdürlükleri ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığı gibi kurumları bünyesinde barındırmıştır. Afet İşleri Genel Müdürlüğü afet öncesi ve sonrası yapılabilecek tespit ve değerlendirmeler, afet sonrasındaki yardımlar ve bunlara ilişkin araştırma hizmetlerini yürütmüştür. Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü düzenli şehirleşmeyi sağlamak, arsa fiyatlarını kontrol edebilmek ve gelecekte sanayi, konut, turizm ve kamu hizmet tesisleri ihtiyaçlarına devlet eliyle cevap verebilmek amacıyla ülke çapında kamulaştırma (arsa üretimi) hizmetlerini sürdürmüştür. Konut finansmanı alanında faaliyet gösteren Emlak Kredi Bankası 1987 yılı sonunda Bakanlık bünyesinden ayrılmış ve Başbakanlığa bağlanmıştır. Bankacılık hizmeti yapmakla birlikte, asıl görevi; il özel idareleri, belediye ve köy idareleri, katma bütçeli idare ve kurumların yapacakları mahalli tesisler için kaynak sağlamak olan İller Bankası Genel Müdürlüğü aynı zamanda harita, imar planı, içme suyu, kanalizasyon, çeşitli yapı ve enerji sektörlerinde faaliyetlerini sürdürmüştür. İleride de anlatılacağı üzere, TOKİ, Toplu Konut Fonunun işleyişini sağlamak amacıyla 1984 yılında kurulmuştur.

2011 yılında ve 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 37. maddesinin 3. fıkrası ile 180 sayılı Bayındırlık ve İskân Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname yürürlükten kaldırılmış, Geçici Madde 2 ile de Bayındırlık ve İskân Bakanlığına ait her türlü taşınır, taşıt, araç, gereç ve malzeme, borç ve alacaklar, hak ve yükümlülükler, yazılı ve elektronik ortamdaki her türlü kayıtlar ve dökümanlar ile bu birimlere ait kadro ve pozisyonlarda istihdam edilen personel hiçbir işleme gerek kalmaksızın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na devredilmiştir (RG: 04/07/2011-27984).

Sosyal Güvenlik Kurumları: SSK (Sosyal Sigortalar Kurumu), BAĞKUR

(Esnaf, Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu) ve OYAK (Ordu Yardımlaşma Kurumu) gibi sosyal güvenlik kurumları hem konut üreterek hem de konut edinmek isteyen üyelerine konut kredisi sağlayarak konut üretimine katkıda bulunmuşlardır. SSK'nın arsa ve konut politikalarının yürütülmesindeki etkinliği genellikle konut kooperatiflerinin desteklenmesi şeklinde olmuş, kurum arsa stokunu ise, yönetsel ihtiyaçlarını karşılamada kullanmıştır. 1963-1980 döneminde toplam özel konut yatırımlarının %10'u kadar kredi sağlamıştır. Kurum, üyelerinin kurduğu kooperatiflere %4-5 sabit faizle 15 yıl vadeli kredi kullandırmıştır. 1984 yılı sonuna kadar 233.289 konutun üretimine katkı sağlayan SSK 1984 yılında 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu’nun çıkarılmasıyla konut üretimi faaliyetlerine son vermiş, üyelerine yeni kredilerin Toplu Konut Fonu aracılığıyla verilmesini istemiştir (Erdönmez 2007). Prim ödeyen sigortalılarına 1976-1980 yılları arasında ipotekli konut kredisi veren Bağ- Kur, kredi olarak dağıttığı fonların yüksek enflasyon karşısında hızla erimesi nedeniyle fınansal sorunlar yaşamış ve 1980 yılında kredi verme işlemini durdurmuştur (Hepşen, 2007). Bağ-Kur 1976-1980 yılları arasında üyelerine toplam özel konut yatırımlarının %2,7'si kadar kredi vermiştir (Erdönmez, 2007).

Üyelerinin karşılaşabilecekleri sosyal ve fiziksel risklere karşı ek bir sosyal güvenlik oluşturma amacıyla, 1961'de yaklaşık 65 bin üyenin katılımı ile kurulan OYAK 1963 yılında üyelerine konut kredisi vermeye başlamıştır. SSK ve Bağ-Kur'un aksine OYAK üyeleri için uygun koşullarda konut üretmeye ve konut kredisi sağlamaya 1963 yılından bu yana devam etmektedir (Hepşen, 2007).

Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü (1969-2004): Arsaların aşırı fiyat artışlarını

önlemek amacıyla tanzim alış ve satış yapmak; konut, sanayi, eğitim, sağlık ve turizm yatırımları ve kamu tesisleri için arazi ve arsa sağlamak üzere; Maliye Bakanlığına bağlı

kamu tüzel kişiliğine haiz ve döner sermayeli bir kurum olarak 1969 tarih ve 1164 sayılı Arsa Ofisi Kanunu ile kurulmuştur (RG: 10/05/1969-13195). Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü 2003 tarih ve D-4-2003-1010 sayılı Cumhurbaşkanlığı Tezkeresiyle Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'na bağlanmıştır.Kurum kamulaştırma ve hazineden almak suretiyle mülkiyetine geçirdiği arsa ve arazileri kamu kurum ve kuruluşlarına, belediyelere, sanayi ve konut kooperatiflerine satmıştır (Erdönmez, 2007).

Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü 2004 tarih ve 5273 sayılı Arsa Ofisi Kanunu ve Toplu Konut Kanununda Değişiklik Yapılması ve Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü’nün Kaldırılması Hakkında Kanun kapsamında teşkilatıyla birlikte kaldırılmıştır. Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü’nün Döner Sermaye İşletmesi'nin nakit parasının bölünmüş yol inşasında kullanılmak üzere Karayolları Genel Müdürlüğü’ne devredilmesi, her türlü araç-gereçleri ve mevcut hizmet binaları ile lojman binalarının bulunduğu taşınmazların tapuda resen Maliye Hazinesi adına tescil edildikten sonra Bayındırlık ve İskân Bakanlığı'na tahsis edilmesi, bunların dışında kalan tüm varlıkları, hakları, yükümlülükleri ve her türlü taşınmazları ile Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü'nün diğer hak ve yükümlülüklerinin ise, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'na devredilmesi kayda bağlanmıştır (RG: 15/12/2004-25671).

Konut Müsteşarlığı (2001-2003): Kalkınma planları ve yıllık programlar ile

bölgesel ve yerel planlar arasında uyumu sağlayarak sağlıklı ve düzenli yapılaşmayı oluşturmak üzere, yatırım sektörleri, kamu tesisleri ve her çeşit konut için ihtiyaç duyulan arsa üretimini sağlamak, konut ihtiyacını gidermeye yönelik alternatif finansman modellerini geliştirmek, arsa ve konut politikaları üretmek ve bu politikaların uygulanmasını sağlamak amacıyla, 2001 tarih ve 4698 sayılı Konut Müsteşarlığı'nın Kurulması ve Arsa Ofisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile kurulmuştur. TOKİ ve Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü, Başbakanlığa bağlı olarak faaliyet gösteren Konut Müsteşarlığının bağlı kuruluşları haline getirilmiştir (RG: 07/07/2001- 24455).

2002 tarihli "2000-2010 Türkiye Konut İhtiyacı Araştırması", 2002 tarihli "2000 Yılı Bina Stokunun Yaş İtibariyle Değerlendirilmesi" ve yine 2002 tarihli "Türkiye Konut Sahipliği Çalışması" Konut Müsteşarlığı tarafından yapılan ve yukarıda konut sorununun boyutları başlığı altında içeriklerinden kısaca bahsedilen önemli çalışmalardır (T.C. Başbakanlık Konut Müsteşarlığı, 2002).

Konut Müsteşarlığı 2003 tarih ve 4966 sayılı Bazı Kanunlarda ve Bayındırlık ve İskân Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile kaldırılmıştır (RG: 07/08/2003-25192). Kanun kapsamında Konut Müsteşarlığı'nın bazı görevleri TOKİ'ye, kadroları ise Bayındırlık ve İskân Bakanlığı'na devredilmiştir.

Devlet Planlama Teşkilatı (DPT): Türkiye'de 1960'dan itibaren ekonomik,

sosyal ve kültürel kalkınmanın hızlandırılması, uygulanan politikalar arasında uyum sağlanması, toplumsal ve kültürel dönüşümün uyumlu yönlendirilmesi ve ekonomiye rasyonel kamu müdahalesinin sağlanması amacıyla Kalkınma Planlarının hazırlanması ve uygulanması fikri benimsenmiştir. 1961 Anayasası ile iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınmayı demokratik yollarla gerçekleştirmek için Kalkınma Planlarının hazırlanması hükme bağlanmıştır. Bu amaçlar doğrultusunda 30 Eylül 1960 tarihinde Başbakanlığa bağlı Devlet Planlama Teşkilatı kurulmuştur. Devlet Planlama Teşkilatı'nın görevi ekonomik, sosyal ve kültürel politikaların ve hedeflerin belirlenmesinde ve ekonomik politikayı ilgilendiren faaliyetlerin koordinasyonunda hükümete yardımcı olmak ve danışmanlık yapmaktır. 1982 Anayasası da planlı kalkınmayı ve planların devlet tarafından hazırlanmasını hükme bağlamıştır . DPT tarafından 1963 yılından günümüze kadar on kalkınma planı hazırlanmıştır. Bu planların genel niteliğini şöylece özetleyebiliriz:

Ekonomide kamu müdahalesinin ağırlığı dönemler itibariyle değişim göstermekle birlikte pazar ekonomisinin geliştirilmesi ve etkinleştirilmesi Türk planlarının genel ilkesi olmuştur. Türkiye'deki planlama yaklaşımının en belirgin özelliği kamu kesimi için emredici, özel kesim için yol gösterici nitelikte olmasıdır. Türk plan ve programlarının genel olarak yapısına bakıldığında esas itibariyle üst sınır koyma ve disiplin vasfının sadece kamu yatırımlarıyla sınırlı olduğu, sektörel üretim büyüklüklerinin bir tahmin özelliği taşıdığı görülmektedir. Ekonomik ve sosyal kalkınma konularında hükümetlere yardımcı olmakla görevli olan DPT hazırladığı kalkınma planlarında konut ve gecekondu konularına da yer vermiş, sorunları tanımladıktan sonra bu sorunların çözümü konusunda uyulması gereken ilkeleri belirlemiştir. Böylece konutun bir kalkınma sorunu olarak ülke ekonomisi içinde değerlendirilmesi imkânı oluşmuştur (Erdönmez, 2007).

2011 tarih ve 641 sayılı Kalkınma Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Kalkınma Bakanlığı kurulmuş ve DPT nin görevleri,

bütçesi, her türlü taşınır taşınmaz mal varlığı ve kadroları Kalkınma Bakanlığı’na devredilmiştir (RG: 08/06/2011-27958).

Konut Kooperatifleri: Kooperatifler, belirli bir ekonomik amaç etrafında bir

araya gelenlerin faaliyet gösterdikleri güvene dayalı kuruluşlardır. Bu nedenle, kooperatif çatısı altında yürütülen faaliyetlerde kamusal nitelik söz konusudur. Kooperatifler kamusal niteliklerine uygun olarak 1969 tarih ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ile düzenlenmiştir (Günay, 2009). Kanuna göre, tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklara kooperatif denilmektedir (RG: 10/05/1969- 13195).

Çizelge 3.7. Yapı kooperatiflerince yapılan ikamet amaçlı bina ve daire sayıları

Yıllar İkamet Amaçlı Bina Sayısı İkamet Amaçlı Daire Sayısı Toplam Daire Birimi İçindeki Oranı (%) 1967 1279 2231 4,4 1970 1248 3734 5,2 1980 1805 12056 8,7 1990 10075 58566 25,2 2000 15850 78799 32,1 2002 10102 51606 32,0 2003 9643 51941 31,9 2004 7592 46528 28,2 2005 11420 55520 22,2 2006 6863 37350 12,6 2007 4230 37822 11,6 2008 4077 35328 9,9 2009 4310 35869 8,9 Kaynak: TÜİK, 2010.

Çizelge 3.7 incelendiğinde konut kooperatiflerinin toplam daire birimi içindeki üretim oranlarının 2000 yılından sonra azalarak 2009 yılı itibariyle %8,9 düzeyine geriledikleri görülmektedir. Bu azalışta, 2003 yılından itibaren yapılan yasal düzenlemeler sonucunda TOKİ'nin toplu konut üretiminde ön plana çıkmasının yanı sıra kooperatif sisteminden kaynaklanan sorunların etkili olduğunu söyleyebiliriz. Demokratik bir yapı içerisinde vatandaşların birbirlerine yardımcı olarak ekonomik

hedeflerini gerçekleştirmeleri gibi hedeflerle kurulan ve yasalarla himaye altına alınan kooperatifler günümüzde gelinen noktada haksızlığın, demokrasi dışı tutum ve davranışların ve kendilerine bir şeyler sağlamak için başkalarının birikimlerinden yararlanmak isteyenlerin yasal aracı haline gelmiştir. Öyle ki, genel kurul çoğunluğu sağlanmadan hiçbir şekilde hak, hukuk aramanın ve hesap sormanın mümkün olmadığı kuruluşlar olarak faaliyet göstermeye devam etmektedirler (Günay, 2009).

Konut kooperatifçiliğinden kaynaklanan sorunlar nedeniyle 2010 tarih ve 5983 sayılı Kooperatifler Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın yapı kooperatifleri ve bunların üst kuruluşları ile ilgili görevleri Bayındırlık ve İskân Bakanlığı'na devredilmiştir (RG: 13/06/2010-27610).

Meslek Odaları: Türkiye'de konut, kentleşme, çevre ve şehircilik alanlarında

faaliyet gösteren meslek odaları TMMOB (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği) çatısı altında örgütlenmişlerdir. TMMOB 7303 sayılı Kanun, 66 ve 85 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerle değişik 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu ile 1954 yılında kurulmuştur (RG: 04/02/1954-8625). TMMOB tüzel kişiliğe sahip, Anayasanın 135. maddesinde belirtilen kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşudur. TMMOB'nin 24 odası ve 445.365 üyesi bulunmaktadır (TMMOB, 2014).

TMMOB ve Birliğe bağlı Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası, İnşaat Mühendisleri Odası ve Harita ve Kadastro Odası gibi odalar düzenledikleri, sempozyum, kurultay ve çalıştaylar ile hükümet tarafından yürütülen konut, gecekondu ve kentsel dönüşüm politikalarını eleştirmektedirler. Bu eleştiriler İnşaat Mühendisleri Odası’nın 2009 tarihli "TOKİ Raporu"nda genel hatlarıyla özetlenmiştir (İMO, 2009).

Kentler yeni liberalizmin sermaye birikim alanı olarak görülmektedir: Yeni liberalizm kentleri yaşam değil, rant alanları olarak düzenlemek istemektedir. Kentsel dönüşüm projeleri bu düzenlemenin odak noktasını oluşturmakta olup TOKİ bugün yeni liberalizmin ileri kurumu statüsündedir. Barınma hakkı para kazanma hırsına kurban edilmektedir: İnsanlar evinden barkından, doğup büyüdüğü mahalleden uzaklaştırılmakta; kent yoksulları, kent dışında itilmektedir. Sistem yoksulluğu ortadan kaldıracağına, yoksulluğu saklamak, yoksul mahalleri uydu kentlere çevirmek istemektedir. Paranın egemenliği altındaki yeni sürecin konutla ilgili boyutunu ise TOKİ örgütlemektedir. TOKİ orta üst gelir seviyesindekiler için konut üretmektedir: Yoksulları ev sahibi yapma iddiasıyla konut seferberliğine kalkışan TOKİ, kısa sürede

bu noktadan uzaklaşarak; İstanbul örneğinde olduğu gibi yüzde 56 ile orta ve üst sınıflara konut üretmeye başlamıştır (İMO, 2009).

Türkiye'de konut ve kentsel dönüşüm projelerine ihtiyaç duyulduğu noktasında meslek odaları da hem fikir olmakla birlikte, özellikle 2000'li yıllarla birlikte geliştirilen konut politikaları ve kentsel dönüşüm projelerini yöntemleri açısından eleştirmektedirler. Yapılan eleştiriler hükümetler tarafından geliştirilen konut ve kentsel dönüşüm projelerinin sürekli gündemde kalmasını, tartışılmasını sağlayarak, ileride geliştirilmesi muhtemel projeler konusunda hükümetlerin daha dikkatli davranmalarına katkıda bulunmaktadır.

Toplu Konut İdaresi Başkanlığı(TOKİ): Türkiye'de hızlı nüfus artışı ve

kentleşmeden kaynaklanan konut ve kentleşme sorunlarının çözümü amacıyla 1984 yılında Toplu Konut Fonu oluşturulmuştur. Aynı yıl Toplu Konut Fonu'nu idare etmek amacıyla 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu ile genel idare dışında Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığı kurulmuştur. 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu’nun amacı konut ihtiyacının karşılanması, konut inşaatı yapanların tabi olacağı usul ve esasların düzenlenmesi, ülke şartlarına ve malzemelerine uygun endüstriyel inşaat teknikleri ile araç ve gereçlerin geliştirilmesi şeklinde ifade edilmiştir (RG: 17/03/1984-18344).1990 yılında 412 ve 414 sayılı KHK'lar (Kanun Hükmünde Kararname) ile Toplu Konut İdaresi ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığı şeklinde iki ayrı idare olarak örgütlenmiştir. 1993 yılında Toplu Konut Fonu genel bütçe kapsamına alınmış, 2001 tarih ve 4684 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile de tamamen yürürlükten kaldırılmıştır (RG: 03/07/2001- 24451).

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre ve Orman

Bakanlığı'nın çevreyle, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı'nın da şehircilikle ilgili görev ve yetkilerinin birleştirilmesiyle 2011 tarih ve 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile kurulmuştur (RG: 04/07/2011-27984). Ancak, 2011 tarih ve 648 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ile Bakanlığın görev ve yetkileri genişletilmiştir (RG: 17/08/2011-28028).

Sonuç olarak, Türkiye'de 1926 yılında Emlak ve Etyam Bankası’nın kurulmasıyla başlayıp 2011 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın kurulmasıyla

devam eden süreçte konut ve kentleşme politikalarının yürütülmesiyle ilgili görev ve yetkiler farklı kurum ve kuruluşlar tarafından paylaşılmıştır. Çok sayıda kurum ve kuruluşun konut ve kentleşme politikalarının belirlenmesi ve uygulanmasında söz sahibi olmaları yetki karmaşasına neden olmuş, gecekondu ve kaçak yapılaşmayla etkili bir mücadele yöntemi geliştirilememiştir. Ancak, yukarıda da anlatıldığı üzere 2003 yılından itibaren yapılan yasal düzenlemelerle konut, gecekondu ve kentleşmeye ilişkin politikaların belirlenmesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı; uygulanmasında ise TOKİ