• Sonuç bulunamadı

Komisyonculuk ile KarĢılaĢtırılması

Belgede Simsarlık sözleşmesi (sayfa 46-49)

B) BENZER SÖZLEġMELERDEN FARKI

3) Komisyonculuk ile KarĢılaĢtırılması

Komisyonculuk, esas itibariyle Türk Borçlar Kanunu’nun 532 ilâ 546. maddelerinde “alım ve satım komisyonculuğu” ve “diğer komisyon işleri” Ģeklinde farklı olarak düzenlenmiĢtir. Komisyonculuk, Borçlar Kanunu’nun yanı sıra Türk Ticaret Kanunu’nun 917 ilâ 930. maddeleri arasında da özel komisyonculuk türlerinden biri olan “taşıma işleri komisyonculuğu” düzenlenmiĢtir. Doğrudan iĢ sahibi adına faaliyet gösteren, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nda hakkında özel düzenleme bulunan ve “gümrük komisyoncusu” diye tabir edilen komisyoncu, adının

237 Akıncı, (Vekâlet), s. 30; KocayusufpaĢaoğlu/Hatemi/Serozan/Arpacı, s. 626; Zevkliler/Gökyayla,

s. 594; Akıncı, s. 126; Antalya, s. 365.

238 Bakar, s. 41.

239 ġahiniz, s. 24; Bozkurt, s. 127.

240 Bakar, s. 41. TBK m. 504 f. 2 gereğince, “Vekâlet, özellikle vekilin üstlendiği işin görülmesi için gerekli hukukî işlemlerin yapılması yetkisini de kapsar.” hükmü ile vekile temsil yetkisi verilmiĢtir. Simsarın vekâletin alt türü olmasından yola çıkarak, bu hükmün simsar için de uygulanıp uygulanamayacağı temsil ile simsarlık sözleĢmesi arasındaki farkı ortaya koymak açısından önem arz eder. Simsarlık sözleĢmesi, simsara iĢ sahibini temsil etme yetkisi vermez, ancak sözleĢmede simsarın temsil yetkisine sahip olduğu kararlaĢtırılabilir. Dolayısıyla vekilin temsil yetkisine sahip olduğuna dair hüküm, simsar için uygulanamaz. Bu hususa iliĢkin Türk Borçlar Kanunu’nda herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak simsarlık maddî fiillere iliĢkin vekâletin özel bir türü olarak kabul edildiğinde, maddî fiillere iliĢkin vekâlette vekilin temsil yetkisinin bulunduğuna dair karine söz konusu olmayacağından, simsarın da temsil yetkisi olmadığı sonucuna varılır (Bozkurt, s. 127; ġahiniz, s. 24).

241 ġahiniz, s. 24.

aksine komisyoncu değildir. Ayrıca uygulamada “emlak komisyoncusu” olarak bilinen kiĢiler de çoğunlukla alıcı ve satıcıyı buluĢturmakla yetindiği için adına rağmen simsar niteliğindedir243

. Bu bölümde simsar ile alım satım komisyoncusu karĢılaĢtırılmıĢtır.

TBK m. 532 hükmünde alım veya satım komisyonculuğu, “komisyoncunun

ücret karşılığında, kendi adına ve vekâlet verenin hesabına kıymetli evrak ve taşınırların alım veya satımını üstlendiği sözleşmedir.” Ģeklinde tanımlanmıĢtır.

Kanunî tanımından anlaĢıldığı üzere, komisyoncunun görevi, kendi adına iĢ sahibinin hesabına üçüncü kiĢilerle hukukî iĢlem yapmaktır. Dolayısıyla komisyoncu, dolaylı temsil yetkisine sahip bir vekil durumundadır244

. Zira TBK m. 40 gereğince bir iĢ, bir kimse tarafından kendi adına baĢkası hesabına yapıldığında dolaylı temsil söz konusudur. Bunun en önemli neticesi, iĢlemin yapıldığı sırada hak ve borçların iĢ sahibi üzerinde değil, komisyoncu üzerinde doğmasıdır. ĠĢ sahibi, sonrasında komisyoncu ile yapmıĢ olduğu anlaĢmaya göre, gerekli nakil iĢlemlerini yaparak iĢlemden doğan hak ve borçları üzerine alır245

. Bu yetki ile komisyoncu, hukukî iĢlemler yapabilirken, simsar kural olarak temsil yetkisini haiz olmaksızın aracılık faaliyetinde bulunur246. Bir baĢka deyiĢle, komisyoncu kendi adına iĢ sahibi hesabına sözleĢme yapmayı üstlenirken, simsar yalnızca üçüncü kiĢi ile sözleĢme yapılabilmesi için çaba göstermekle yükümlüdür247

. Komisyoncu bir veya birden fazla sözleĢmenin yapılması için görevlendirilir. Bu sebeple, simsar gibi, belirli bir iĢi üstlendiğinden iĢ sahibi ile arasındaki iliĢki geçici niteliktedir. Ancak komisyoncu dolaylı dahi olsa temsil yetkisine sahip olduğu için, iĢ sahibi ile olan iliĢkisinin sürekli olması da mümkündür, bunun önünde hukukî bir engel yoktur248

. ĠliĢkinin sürekli olabilmesi, komisyoncunun iĢ sahibine bilgi verme, onun menfaatlerini koruma ve talimatlara uyma yükümlülükleri bir arada düĢünüldüğünde komisyoncu ile iĢ sahibi arasındaki iliĢkinin simsara göre daha sıkı olduğunu kabul etmek gerekir249. Bu bağlamda, komisyoncu simsarlıktan ziyade acenteliğe

243 Bahtiyar, s. 205.

244 Arkan, s. 235; ġahiniz, s. 32; Bozkurt, s. 103. 245 Bozkurt, s. 103-104. 246 ġahiniz, s. 33. 247 Ülgen, s. 731; Bozkurt, s. 103-104 248 Arkan, s. 236, dpn. 1; Bozkurt, s. 110. 249 Bozkurt, s. 110.

yaklaĢmaktadır250

. Dolayısıyla komisyoncu, simsardan farklı olarak basit bir aracılık üstlenmekten öte geniĢ bir insiyatife sahiptir, buna bağlı olarak simsarlıktan daha ileri bir aĢamadadır251

. Söz konusu farklılık komisyonculuk sözleĢmesinin özen borcunun kapsamını geniĢletir252

.

TBK m. 539 f. 1 gereğince komisyoncunun ücrete hak kazanabilmesi için, iĢ sahibi adına yapılan sözleĢmenin ifa edilmiĢ olması gerekir. Buna göre, komisyoncu, satın alınan malların üçüncü kiĢi tarafından iĢ sahibine teslimi ya da iĢ sahibi hesabına satılan malların bedelinin komisyoncuya ödenmiĢ olması durumunda ücrete hak kazanır253

. Bunun aksine, TBK m. 521 f. 1 gereğince simsarın ücrete hak kazanabilmesi için sözleĢmenin ifası Ģart değildir; sözleĢmenin üçüncü kiĢi ile iĢ sahibi arasında kurulmuĢ olması yeterlidir. Öte yandan, taraflar arasında sözleĢme kurulmazsa, simsar sözleĢmede açıkça kararlaĢtırılmadığı sürece hazırlık faaliyetleri nedeniyle ücret talep edemez. Öyle ki, sözleĢmenin kurulmasına iĢ sahibi engel olmuĢ olsa bile sonuç değiĢmez254

. Zira simsar komisyoncudan farklı olarak, sözleĢmenin sonuçlarının iĢ sahibi nezdinde meydana gelmesi ile değil, aracılık ettiği sözleĢmenin taraflar arasında kurulması ile ücrete hak kazanır255

.

TBK m. 532 f. 1 gereğince komisyoncunun üçüncü kiĢiler ile yaptığı hukukî iĢlemlerin konusu, esasen kıymetli evrak ve taĢınırların alım satımıdır. Kanunun ifadesinden, komisyoncunun taĢınmaz alım satımı yapamayacağı anlaĢılmaktadır. Hâlbuki simsarın aracılık faaliyetiyle ilgili olarak kanunda bir sınırlamaya yer verilmemiĢtir256

. Bu nedenle, simsar, taĢınmaz alım satımı hususunda da iĢ sahibine aracılık yapabilir, bunun önünde hukukî bir engel yoktur. Hatta taĢınmaz simsarının aracılık faaliyetinin konusu, taĢınmaz üzerinde aynî ve Ģahsî hak kurulmasına iliĢkin sözleĢmelerdir257

. Dolayısıyla simsarın faaliyet alanı komisyoncudan daha geniĢ kapsamlıdır258 . 250 Bozkurt, s. 110. 251

Tesal, R., Ticaret Hukuku, Ġstanbul 1984, s. 117-118; Bozkurt, s. 110.

252 Olgaç, s. 286-287; Bozkurt, s. 111.

253 ġahiniz, s. 32; Hatemi/Serozan/Arpacı, s. 455; Bozkurt, s. 107; Arslanlı, s. 199; Bakar, s. 46. 254 Bozkurt, s. 107.

255

Bozkurt, s. 107.

256 TaĢdelen, s. 11; Ülgen, s. 731; Arkan, s. 238; ġahiniz, s. 33; Bozkurt, s. 105; Bakar, s. 46. 257 ġahiniz, s. 33; Bakar, s. 46.

Komisyoncunun kendi adına iĢ sahibi hesabına yaptığı iĢlemler hukukî iĢlemlerken, simsarın yapmıĢ olduğu iĢler maddî fiillerdir. Bu da komisyoncu ile simsar arasındaki bir baĢka fark olarak ortaya çıkmaktadır259

.

Türk Borçlar Kanunu’nun 531. maddesinin 1. fırkası gereğince, "Komisyoncu,

vekâlet verenin yararı için yaptığı bütün giderleri ve ödediği paraları faiziyle birlikte isteyebilir.” Aynı Kanunun 521. maddesinin son fıkrasına göre ise, “Simsarlık sözleşmesinde simsarın yapacağı giderlerin kendisine ödeneceği kararlaştırılmışsa, simsarın faaliyeti sözleşmenin kurulmasıyla sonuçlanmamış olsa bile giderleri ödenir.” Buna göre, simsar ile komisyoncu arasında bir diğer fark, iĢ sahibi yararına

yapacakları faaliyet sebebiyle giderlerin istenmesi hususundadır. Ancak hem komisyoncu hem de simsarın giderlere iliĢkin talep hakkının doğma zamanı, istenilen sonucun gerçekleĢmesi anı, yani üçüncü kiĢi ile sözleĢmenin kurulması ya da sözleĢmenin ifası anı değildir260

. Sayılan farkların yanı sıra her iki iliĢkiye de yapılarına ters düĢmediği ölçüde adi vekâlete iliĢkin hükümlerin doğrudan doğruya ya da tamamlayıcı olarak uygulanması, komisyonculuk ile simsarlığın ortak noktasıdır261

.

Belgede Simsarlık sözleşmesi (sayfa 46-49)