• Sonuç bulunamadı

PAB öğretmenin konu ile ilgili bilgisinin öğretime nasıl dönüĢtüğünü incelemektedir. Bu çalıĢmada öğretmenlerin kimyasal tepkimeler konusundaki alan bilgileride incelenmiĢtir. Öğretmenlerin alan bilgilerini değerlendirmek amacıyla çoktan seçmeli test soruları ve kavram haritası kullanılmıĢtır.

Okan‟ın çoktan seçmeli test sorularına vermiĢ olduğu cevaplar değerlendirildiğinde, 7 sorudan 6 soruya doğru cevap verdiği bulunmuĢtur. Çoktan seçmeli soruların sonuçları Okan‟ın kimyasal tepkimeler konusu ile ilgili konu alan bilgilerinin iyi bir düzeyde olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, Okan sadece bir soruya yanlıĢ cevap vermiĢtir. Soru incelendiğinde, Okan‟ın demirin paslanması sonucu kütlenin korununu yasası gereği, oksijenden dolayı oluĢan ürün kütle miktarının azalacağını düĢünmüĢtür.

Okan‟ın kavram haritası aynı zamanda kimyasal tepkimeler konusu ile ilgili konu alan bilgisi ilgili bir veri sağlamaktadır. Tablo 4.1‟de Okan‟ın kavram haritasına iliĢkin bir değerlendirme yer almaktadır. Tablo 4.1‟de görüldüğü gibi, Okan‟ın kavram haritası 31 kavram ve 32 önerme içermiĢtir. Bu önermelerin 30‟u doğrudur.

Tablo 4.1 Okan‟ın Kavram Haritası Değerlendirmesi Kavram ların sayısı Önermelerin sayısı Çarpraz bağlantı-

ların sayısı Örneklerin sayısı

Alternatif kavram- ların sayısı Ġçsel iliĢki değeri

Geçerli Geçersiz Geçerli ve önemli Geçerli Geçersiz Doğru olmayan önerme 31 30 2 1 0 0 1 3.22

Ayrıca Okan konu ile ilgili bazı önemli bağlantıları kavram haritasında belirtmemiĢti. Okan önermelerinde kimyasal tepkimelerle ilgili olan, eski bağ-yeni bağ oluĢumu, metal asit tepkimelerı ve enerji kavramlarına değinmemiĢtir. Okan kimyasal tepkimelerin madde, denklem, bileĢik, fiziksel değiĢim, kimyasal değiĢim, girenler, ürünler ve toplam kütle kavramlarını haritasında belirtmiĢtir. Bu durum Okan‟ın konunun öğretimi için gerekli bazı anahtar bağlantıları kaçırdığını ortaya koysa da, Okan‟ın kavramlar arasındaki iliĢkileri belirtme noktasında iyi bir bilgi düzeyine sahip olduğu söylenebilir.

4.1.3. Öğretim Stratejileri Bilgisi

Okan, kimyasal tepkimeler konusuna baĢlarken kimyasal değiĢimden bahsetmiĢ ve soru cevap yöntemini kullanarak öğrencilerin bu konuyla ilgili ön bilgilerini belirlemeyi amaçlamıĢtır. Daha sonra fiziksel ve kimyasal değiĢime örnekler vererek kimyasal tepkimeler konusuna geçiĢ yapmıĢtır. Genel anlamda, suyun oluĢumu ve kâğıdın yanmasının kimyasal değiĢim olduğunu ve bu her iki olayın da kimyasal tepkimelere örnek olduğunu söylemiĢtir. Daha sonra bileĢiklerdeki atom sayılarını ve bileĢiklerdeki atom çeĢitlerini göstermiĢtir. Atom sayılarından sonra kimaysal

tepkimeleri tahtaya yazmıĢtır. Bundan sonra kimyasal denklemlerin denkleĢtirilmesini anlatmıĢtır.

Okan, atom sayıları ve kimyasal tepkimelerle ilgili bir atom modelini derste göstererek bir analoji aktivitesi yapmıĢtır. Bu aktivitede Okan, atom modelinden faydalanarak bileĢikler arasındaki kimyasal tepkimelerin nasıl oluĢtuğunu açıklamıĢtır. Bu amaçla, Okan atom modelindeki atomlar arasındaki bağların kırılması sonucu bir tepkimenin nasıl oluĢtuğunu anlatmıĢtır. Öğrencilerin bileĢikteki atomlar arasındaki bağların kırılması sonucu bir kimyasal tepkimenin oluĢumu ile ilgili etkinlikleri internet ortamında da öğrencilerin tekrarlamasını sağlamıĢtır.

“Atom modellerini getirdim sınıfa. Aradaki bağları göstemek için küçük küçük

atom modelleri var bilye gibi onların arasında küçük metal çubuk var. Onlarında arasındaki bağları gösterdik. Oksijenin bağlarını hidrojenin bağlarını. Sonra onları koparıp karşı tarafta iki tane su molekülunun oluştuğunu görsel olarak elle dokunup o atom modellerini getirip kendileri de görsünler diye işte internette yaptık. Laboratuvarda yaptık. Bunları da gösterdik. Yazılıda çocuklar hep mesela H2O olarak hep böyle tepkimeleri denkleştiriyorlar. Ama

ben top modeli şeklinde de su topları verip yazılı da karşı tarafta ne çıkar seklinde ve top modeli üzerinde bileşikleri verdim. Su denkleştirme ile ilgili internette de etkinlik vardı. Bizde sınıfta yaptık.” (Okan, üçüncü görüĢme (ders

sonrası), 14968-15711)

Okan, kütle korunumunu öğrencilerin daha iyi kavrayabilmelerini sağlamak amacıyla deney yapmıĢtır. Laboratuvarda yapılan deneyde Ģekeri yaktıktan sonra Ģeker siyahlaĢmıĢtır. ġekerin yanmasından sonra elde kalan maddenin kütlesini ölçerek öğrencilere kütlenin korunumunu anlatmıĢtır. Bu deney sonunda Okan, öğrencilere kütlenin niçin değiĢmediğini sormuĢtur. Öğrencilerin cevaplarının ardından Okan, yanma tepkimesi esnasında açığa gaz çıktığını ve yanma sonucu elde kalan madde ile oksijen gazının kütlesinin ilk baĢtaki kütleye eĢit olduğunu ve böylece kütle korunumunun sağlandığını belirtmiĢtir.

“Neler oluyor bize bu şekerin yanması şeker yandıktan sonra yok rengi değişti,

siyahlaştı. İşte çok acayip de bir koku oldu. Şeker yanmadan önce kütlesini ölçtük. Yandıktan sonra külün kütlesini ölçtük. Ama külün kütlesi biraz eksik çıktı. Çocuklar kütlenin korunduğunu ama niye eksik çıktığını yanma esnasında

bu kokunun gaz çıktığını, gazın kütlesini eğer biz tutabilşeydik gazın kütlesi ile bu yanan şekerin kütlesinin topladığınızda ilk baştaki şekerin kütlesine eşit olduğunu bunu söyledik.” (Okan, üçüncü görüĢme (ders sonrası), 14181-14966)

Okan, öğrencilerin kimyasal tepkimeler konusunu daha iyi kavrayabilmeleri amacıyla görsel materyalleri kullanmıĢtır. Okan, bilgisayar laboratuvarında öğrencilerin internetten faydalanarak konu ile ilgili bilgilerini pekiĢtirme olanağı bulduklarını ve bu açıdan öğrencilere görsel materyaller sağlamanın dersi ilgi çekici hale getirdiğini belirtmiĢtir.

“Bütün sınıfların konuları, konuların özetleri, orada sorular, mesela kimyasal

denklemleri haydi denkleştirelim gibisinden oyunlar var. İşte kimyasal tepkimeyi vermiş. Aşağıda rakamlar vermiş. 1,2,3,4,5 diye. Ne gelecek iki. İkiyi sürüklüyorsun fare ile. Böyle şeyler var. Oyunlar var internet ortamında. Deneyler var. İşte kimyasal tepkime karıştırıyorsun birbirine ortaya yeni bir şey çıkıyor. Kağıdı yakıyorsun filan. İnternette onu gösteriyorum. Hem çocuklar da seviyor. Sürekli ben anlatıp onlar dinleme gibi de olmuyor. Zaten öyle bir şey genelde olmuyor. Tahtaya kaldırıp onlara söz hakkı da veriyorum zaten. Ama böyle olunca da görsel oluyor. İnternet hani farklı ilgilerini çekiyor.” (Okan,

üçüncü görüĢme (ders sonrası), 9600,10307)

Okan, öğrencileri tahtaya kaldırarak konu ile ilgili soruları çözmelerini istemesinin nedenini aĢağıdaki gibi belirtmiĢtir.

“Çünkü tahta korkusu var tahtaya çıkarsam ne olur hoca bir şey mi der hem

bunu yenmek açısından hem de çocuğun yaparak yaşayarak daha kolay öğreneceğini düşündüm. Ben söyleyip kendileri yazdığında biraz daha havada kalıyor gibi. Ama çocuk oraya çıkarıp kendi yaşarsa biraz daha kalıcı olduğunu düşünüyorum. Çocukları surekli kaldırdım tepkime denkleştirmede atom çeşitlerini bulmada. Birlikte yaptık. Daha fazla örnekle çeşitlendirebilirdim yani.” (Okan, üçüncü görüĢme (ders sonrası), 6078,6569)

Okan, genel olarak derste öğrencilerin ön bilgilerini yoklamak amacıyla soru cevap yöntemini kullanmıĢtır. Bunun ardından konu ile ilgili öğrencilere bilgi vermektedir. Daha sonra etkinlikleri öğrencilerle birlikte yapmıĢtır. Okan ders anlatımında görsellerden de faydalanmıĢtır.

“İlk başta girdik kimyasal fiziksel tepkimelerden bahsettik. Öyle bir ön

bilgilerini yokladık. Oralardan kimyasal tepkimelere geçtik. Soru cevap kullandim. Çocuklara yaparak yaşayarak birebir bazıları mesela atom modellerini götürdüm sınıfa getirdiğimde birebir yöntemi oldu. Sunuş yöntemi vardı. Buluş yöntemi vardı. Şunun ikisini denkleştirirsek ortaya ne çıkar gibisinden çocuklar yaptı. Buluş yontemi vardı. Sunuş vardı. Birebir vardı. Yaparak yaşayarak öğrenme vardı etkinlik olarak. Somut olsun diye laboratuvar ortamı vardı. Gösteri şeklinde internet ortamı vardı.” (Okan, üçüncü görüĢme

(ders sonrası), 15743-16313)

Okan, dersin baĢlangıç kısmında soru-cevap yöntemini kullanmıĢtır. Bu yöntemi hem dersin baĢlarında hem de derslerin sonlarında kullanmadaki amacının öğrencilerin zihinlerinde soru iĢaretlerine sahip olmalarını sağlayarak hem öğrencilerin ön bilgilerini belirlemek olduğunu hem de derse ilgi çekmek olduğunu belirtmiĢtir.

“Birde dersin giriş kısmında soru sorarsın cevabını vermezsin. Öğrencinin

kafasında soru işaretleri kalırsa derse güdülersin ve dersi biraz daha işte kafasındaki soru işaretini cevaplayım diye biraz daha istekli dinler. O yüzden güdüleme açısından ilk başta soru cevap önemlidir yani. İlk başta çocuğa bazı soru işaretleri uyandırabilirsen çoğunluğunu böyle pür dikkat sorunun cevabını bulayım mantığıyla derse daha iyi konsantre olur, daha iyi dinler. Ön bilgilerini yoklama anlamında ne kadar biliyor ne kadar bilmiyor onları yoklama anlamında iyidir.” (Okan, üçüncü görüĢme (ders sonrası), 20578,21132)

4.1.4. Öğrencilerin Anlamalarını Bilme Bilgisi

Okan öğrencilerin “yaparak yaĢayarak” iyi öğrendiklerini belirtmiĢtir. Okan, “en

iyi öğretim tekniklerinden biri yaparak yaşayarak öğrenmedir.” (Okan, birinci

görüĢme, 17291-17355) Ģeklinde açıklamıĢtır. Gözlem öncesi yapılan görüĢmede Okan, öğrencilerde kimyasal tepkimelerle ilgili herhangi bir kavram yanılgısına rastlamadığını belirtmiĢtir. Öğrencilerin sahip oldukları kavram yanılgılarını belirlemek için bir test uygulamadığını ifade etmiĢtir. Ancak öğrencilerin fiziksel ve kimyasal değiĢimi ayırt etmelerinde zorlanacaklarını belirtmiĢtir.

“Konuyu anlatmadan önce bir kavram yanılgısı testi uygulamadım. Ama

gözümede çarpan öyle birşey yoktu. Pek öğrencilerin kavram yanılgısı yok gibiydi. Ama şeyi ayırt edemeyebilirler. ... Kimyasal değişim mi fiziksel değişim mi. İşte yanma tepkimesi mi değil mi. Yani bunları ayırt edemeyebilirler.”

(Okan, üçüncü görüĢme, 12957,13273)

Fiziksel ve kimyasal değiĢim ile ilgili öğrencilerin yanılgılara sahip olabileceğini belirten Okan, ders anlatımı sırasında öğrencilerin fiziksel ve kimyasal değiĢimleri ayırt etmelerinde zorluk yaĢadığını belirtmiĢtir. Öğrencilerin bu yanılgılarını gidermek amacıyla Okan öğrencilerin fiziksel değiĢimi maddenin dıĢ yapısı ile ilgili olduğunu kimyasal değiĢimin ise maddenin dıĢ görünüĢü ile ilgili olduğunu belirtmiĢtir.

“Fiziksel değişimle kimyasal değişimin farklı şeyler olduğunu bilmiyorlar.

Bunları biz ayırt etmeye çalışıyoruz. Fiziksel maddenin dış yapısında. Kimyasal değişim maddenin iç yapısında değiştiğini. Kendimden örnek verdim. Kimyasal değişimde benim yandığımı düşünün. Kül olurum. Benim kolum kırıldığında bu nedir işte fiziksel değişimdir. Saçımı kesmem fiziksel değişimdir. Saçı kestim saç yine saçtır. Ama benim yandığımda kül olurum. Artık ben demezsiniz kül dersiniz. Ama saç gibi öğrencilerin aklında kalabileceği örnekler veriyorum. Kavram yanılgılarını bu şekilde gidermeye çalışıyorum.” (Okan, dördüncü

görüĢme, 3665-4255)

Ders anlatımı sonunda, Okan öğrencilerin kimyasal tepkimeler konusundaki denklem denkleĢtirme ile ilgili zorlandıklarını ve buna rağmen denkleĢtirmeleri kavradıklarını belirtmiĢtir.

“Biraz zorlandıkları kimyasal tepkimeleri denkleştirmede biraz zorlandılar.

Şekerin denklem denkleştirilmesi gibi tepkimelerde rakamların büyük olmasından dolayı gözleri korktu. Aslında konuyu anlattıktan sonra basitmiş dediler ama ilk başta orada biraz gözleri korktu. Biraz orda zorlandılar.”

(Okan, dördüncü görüĢme, 4930-5221)

Okan, ders anlatımı esnasında öğrencilerin bileĢik oluĢumu ile ilgili sık sık zorluk yaĢadıklarını belirtmiĢtir. Okan öğrencilerin elementlerin biraraya gelerek bileĢik oluĢturduğunu unuttuklarını ve kavrayamadıklarını belirtmiĢtir. Ayrıca öğrencilerin bir

maddenin bileĢik halde olabileceği konusunda da bilgi sahibi olmadıklarını, olasalar dahi bunu kolayca unutabildiklerini açıklamıĢtır.

“Mesela tepkime deyince öğrenciler belki daha önce duyuyorlar ama çocuklar

birçok şeyi unutuyorlar, ya da yanlış öğreniyorlar. Ya da kavram yanılgıları oluyor. Hidrojen ile oksijenin birleşip su oluştuğunu, suyun bileşik olduğunu kavrayamıyorlar.” (Okan, dördüncü görüĢme, 3020-3264)

“Tuzun bir bileşik olduğunu. Tuz mesela tuz deyip geçiyorlar. Ama onun bileşik

olduğunu sodyum ile klor elementinden oluştuğunu bilmiyorlar.” (Okan,

dördüncü görüĢme, 3413,3552)

Sonuç olarak, Okan öğrencilerin “yaparak ve yaĢayarak” iyi öğrendiklerine inanmıĢtır. Bu amaçla, öğrencilerin aktif olmalarını sağlamak amacıyla sık sık derste öğrencilere söz hakkı vermeye ve konu ile ilgili problemleri tahtada çözmeye teĢvik etmiĢtir.