• Sonuç bulunamadı

2.6. KİŞİSEL FARKLILIKLAR VE NEDENLERİ

2.6.3. Kişisel Farklılıkları Doğuran Nedenler

Dışardan bakıldığı zaman, açıklanması zor gibi görünen davranışların birçoğu, insan kişiliği içinde devam eden çatışmaların yankılarıdır.501 Örneğin, bir işyerinde günlük bir olay nedeniyle fazla tepki gösteren bir çalışan, diğer çalışanlar veya üstü tarafından şiddete maruz kaldığından tepkisini ortaya koymuş olabilir.

Kişisel farklılıklardaki birçok niteliklerin davranış ayrılıklarına neden oldukları bilinir. Bu farklılıkların en önemli nedenleri şu şekildedir:502

• Nesnellik-objektivite yani olayların gerçeğine dayanma

• Girişim ruhu

• Hırslı olma

• Toplumculuk

Bu dört özelliğin örgütsel alanda kişisel farklılığı en önemlileri olarak gösterilebilir.

2.6.3.1. Nesnellik-Objektivite(Olayların Gerçekliğine Dayanma)

Burada davranışlar, kişinin normal davranmasını gerektirecek yerde, içinde bulunduğu durumun gereklerinden doğar. Bir yönetici, öfkesini astlarını azarlayarak yatıştırıyorsa, buradaki durumu, astın kötü davranışını düzeltmek için belirlenmiş iyi usulden çok, yöneticinin bir psikolojik gereksinmesinin ortaya çıkması olarak açıklamak daha uygun olur. Yönetici burada objektif değil, duygularının esiridir ve bu şekilde davranışlarının asıl nedenini gizler. Bu kişilerin ussal davranması beklenmez.

Nesnel (objektif) nedenlere dayanmayan davranışlar çoğu hallerde bunalım veya tatminsizlikten ileri gelir. Yani olaylarda gözlenen gerçekler ve onların çıkış biçimleri, kişinin davranışlarını da farklılaştırır. İsteklerinin gerçekleşmesini engelleyen veya zor bir sorunla karşılaşıp, bunalıma düşüp baskı altında tutulan kişiler, normal davranışlarının gerektirdiği davranışlardan uzaklaşır ve ussal olmayan

500

Ümit Alnıaçık, Siyasi Parti Liderlerinin Kişilik Özelliklerinin Seçmen Tercihleri Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi, KOÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2003, s. 77.

501

Türkel, a.g.e., s. 33.

502

davranışlarda bulunur. Sonuçta, objektif olmayan bir şekilde davrandıkları gibi, saldırgan ve içe kapanık kişiler olurlar.

Bütün bunlar, kişiliğin silinmesi veya farklılaşması olarak açıklanabilir. Bu davranışlar kişiyi etkileyerek bambaşka biri olmasına neden olur. Bu durum, örgütsel verimliliği olumsuz bir şekilde etkiler.

Bu davranışlar daha çok üstlerinin yanlış tutum ve davranışlarına maruz kalan kimselerde görülür. nesnel (objektif) olmayan davranışlar, kişilerin yararlı birçok yeteneklerinin ortadan kalkmasına neden olur.

2.6.3.2. Girişim Ruhu

Girişim ruhu başkalarıyla olan ilişkilerde, teşebbüsü ele alma ve duruma hakim olma anlamına gelir. Yöneticiler arasındaki birçok farklar bu nitelikler açısından ortaya çıkar. Girişimde bulunan kişi bütçeyi arttırmak ve ilave faaliyetlerde bulunmak için mali kaynakları araştırırken, yöneticilerin bazıları sadece mevcut durumun devamı için faaliyette bulunuyorsa, bunlar arasında kişilik farklarının varlığı kuşkusuzdur.

Girişimde bulunmak kişisel farklılıkların ortaya koyduğu bir olay olduğu gibi içinde yaşanılan olaylarda bir kimsenin daha aktif ve girişimci olmasına veya olmamasına neden olabilir.

2.6.3.3. Hırslı Olma

Hırslı bir kimsenin zihni, daima kişisel mevkii ve örgüt içinde ilerleyip yükselme tutkusu ile meşguldür. Böyle bir kişi, rütbe, statü veya ücretinde yapılan herhangi bir değişikliğe karşı çok duyarlıdır. Örgütlerde personel teşvik tedbirleri bu tür insanlar için oldukça etkilidir. Bazı kimseler, işyerinde belirli bir yerden sonra yükselmeyi arzu etmezler. Böyle kişiler için hırslılık geçici bir duygudur. Bazı insanlar ise, kişiliklerinin ve doğuştan karakterlerinin gereği olarak bütün yaşamları boyunca en üst mevkiler peşinde koşarlar ve sorumluluk olarak, karmaşık sorunları çözmekten büyük tatmin duyarlar.

2.6.3.4. Toplumculuk

Toplumculuk, kişinin ilişkili olduğu kimselerin tutum ve arzularına karşı olan duyarlılığını ifade eder. Toplumculuğu yüksek olan bir kişi kendini gruptan ayrı olarak hissedemez.

Böyle bir kişi disiplinlidir, kişiliğini kolayca grup ve yasa düzenine uydurabilir. Oysa, bu özellikten yoksun kişiler karakter ve kişiliğin kurbanı olurlar. Kendisinin dışında hiçbir güç ve otorite tanımaz. Örgüt kural ve düzenini kendi kişisel özelliklerine uydurmaya çalışır, disiplinsizdir, genellikle yalnız kalacağı için kolayca tatminsizlik hallerine düşer. Bu gibi insanların bazıları tembel oldukları ve grubun havasına uymadıklarından yalnız kalırlar, bir kısmı da çalışma arkadaşlarının doğru bulmamasına rağmen fazla çekişe göstererek kendini kabul ettirmek çabasına girerler.503

503

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3. MOBBİNG VE KİŞİLİK: MOBBİNG KİŞİLİK İLİŞKİSİ, MOBBİNGİN KİŞİLİKLE İLİŞKİLİ NEDENLERİ, MOBBİNGCİ-KURBAN-İZLEYİCİ

TİPLERİ VE MOBBİNGLE BAŞA ÇIKMADA KİŞİLİK

3.1. MOBBİNG VE KİŞİLİK

İş yaşamında çatışma kaçınılmazdır. Ancak, çağdaş yönetim yaklaşımı açısından ele alındığında çatışma, sadece kontrolden çıkıldığı anlarda kaçınılması gereken bir olgudur.

Ancak çatışmanın şiddetinin, sınır tanımaz bir şekilde artması halinde mobbing sürecinin başlaması, daha da kaçınılmaz bir hal alır.504

Leymann, yaptığı çeşitli araştırmalarda, mobbingin çatışmanın abartılmış bir hali olarak görüldüğünü ancak mobbingin, çatışmadan hemen sonra, bazen de haftalar veya aylar sonra dönüşüme uğrayarak ortaya çıktığını savunur. Bununla beraber sosyal psikoloji araştırmalarında saldırganlık ve çatışma ile ilgili kapsamlı araştırmalar olmasına rağmen, “işyerinde mobbing olgusu” ile ilgili bu kadar geniş araştırmaların olmamasını, mobbing olgusunun gelişimi ve ortaya çıkışının yeni ve değişim içinde olmasına bağlar.505

Bir anlaşmazlık ya da çatışma mobbingi harekete geçirir. Önemli olan, çatışmanın nedeninin belirlenememesi ve bunun üzerine gidilmemesidir. Böylece, çatışma kolay kolay yatışmaz, hatta şiddetlenebilir. Bu da çatışmayı, daha karmaşık hale getirir.506

Çözülemeyen çatışmalar mobbingcinin işine yarar. Hedef kişiler, başlarda mobbingcinin oyununu göremez, gerçeği kavrayamaz ve kabul edemezler. Bu, onları üzer ve ümitsizliğe iter. Çözümlenmemiş çatışma zamanla baş edilemez boyutlara ulaşır.

504

Tınaz, a.g.e., s. 30.

505

Heinz Leymann, “The Relationship of Mobbing to Conflict”, The Mobbing Encylopedia, http://www.leyman.se/English/11320E.HTM , 01.06.2005.

506

Mobbing yapanların hedefinde kişiyi yok sayarak, onu etkisiz kılmak vardır. Sonra saldırılar şiddetlenerek kurbanın; onurunu kırma, hakkında söylenti çıkarma, şerefini lekeleme, iftira atma, toplum önünde küçük düşürme gibi hareketlerle psikolojik olarak yıpranması sağlanır. Mobbing davranışları, kurbanın kişiliğine, psikolojik sağlığına, öz güvenine yönelik olumsuzluklarla devam eder.507

Bir örgütte çalışanların bireysel farklılıkları, olası bir mobbing davranışının önemli nedenlerinden birisi olabilir. Her bireyin yetiştiriliş tarzı; ait olduğu kültür, sosyal çevre ve aileden edindiği gelenekler; değerleri ve normları farklıdır. Bireylerin farklı sosyalleşme süreçleri içinde edindikleri değerlerdeki farklılıklar, örgüt içinde gelişebilecek çatışmaların da önemli bir kaynağı olabilir. Ayrıca çalışanların otoriterlik, saldırganlık, uysallık, dürüstlük, sadakat vb. kişilik özellikleri de, çatışmanın ortaya çıkmasını tetikleyebilir.508

Farklı kişilikteki bireyler veya farklı kişilikteki bireylerin oluşturduğu gruplar arasındaki çatışma da, mobbingin başlamasına neden olabilir.

“Kişilik”, grup üyelerinin birbirlerini tanımlamalarında en önemli etkiye sahiptir. Bu nedenle, bir çatışma durumunda nasıl hareket edileceğini, kişilik belirler denilebilir.509

Kişilerin mobbing uygulama veya buna maruz kalma durumlarında belirleyici olan faktör, onların “kişilik”leridir. Bu gibi durumlarda; fizyolojik yatkınlıklar, deneyimler, kişilik özellikleri, sosyal destek kaynakları gibi pek çok faktör rol oynar. Kişiliğin pek çok yönü bulunur ve bunlar kişinin mobbinge karşı direncini önemli ölçüde etkiler.510

Kişinin mobbinge direnç göstermesinde kişisel bütünlüğünün önemli bir payı vardır. Olaylar nasıl gelişirse gelişsin, kişisel yaklaşımlara göre anlam kazanır. Bireyin davranışını ne çevre koşulları ne de biyolojik istek ve dürtüler belirler; bireyin davranışını belirleyen kendisi ve olaylara bakış açısıdır.511Bu bağlamda,

507 Tutar, a.g.e., s. 29. 508 Tınaz, a.g.e., s. 28. 509 Tınaz, a.g.e., s. 33. 510 Tutar, a.g.e., s. 34. 511 Cüceloğlu, a.g.e., s. 32.

insanlar mobbinge karşı aynı şekilde tepki göstermez. Mobbinge gösterilen tepki, kişilik tipleri kadar farklılık gösterebilir. Farklılıkların nedeni, insanların kişiliklerinin farklı olmasıdır.

İnsan kişisel özellikleri bakımından “teslimiyetçi” ve “dirençsiz” bir psikolojiye sahip ise, mobbingle başa çıkması zorlaşacak ve bu zorluğun kaynağı, bizzat bireyin kişilik özellikleri olacaktır. Eğer birey, yeni durumlara uyum yeteneği yüksek bir kişilik özelliğine sahip ise, mobbingle başa çıkması daha kolay olacaktır. Bu durum, aynı olayın farklı kişilikler tarafından, farklı algılandığını gösterir.512 Bu bağlamda, mobbing ve kişilik arasında sıkı bir ilişki olduğunu söylemek mümkün olabilir.