• Sonuç bulunamadı

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞINDA DİYARBAKIRLILAR

M. Kenan Dalbaşar

1886 Diyarbakır doğumludur. 1935 ‘de vefat etti. Korgeneral, Kurtuluş savaşında Tümen komutanı (191).

Mütareke ve Milli Mücadele Yıllarında Diyarbakır

“Mütarekenin ilk aylarında bazı Hürriyet ve İtilaf Cemiyeti” mensupları “İttihat ve Terakki” cilere karşı faaliyete geçtiler. Birtakım geçmiş olayları ele alarak onlardan öç almaya kalkıştılar. 1918 yılı Haziran ayında 8. Tetkik Heyeti Diyarbakır’a gönderildi. Buna bir tepki olarak, memleketi itilafçıların fesat ve şerrinden korumak, Doğuda muhtar bir Ermenistan tesisi girişimlerini önlemeye çalışmak amacıyla, siyasi hayata hiç atılmamış gençlerden oluşan gizli ve silahlı bir “İmdat Komitesi” kuruldu. 1919 yılı Haziran ayı sonunda da “Müdafaa-i Vatan Cemiyeti” faaliyete başladı. Süleyman Nazifin girişimleri ile Aralık 1918’de İstanbul’da, çoğunluğunu Diyarbakırlı vatansever aydınların oluşturduğu “Vilayat-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti”nin Diyarbakır şubesi açıldı (18 Haziran 1918). Bu cemiyet, Milli Mücadele süresince Mustafa Kemal Paşa’nın buyruk ve önerileri dairesinde çalışmalarını sürdürdü.

Savaşta Lojistik merkezi olarak Diyarbakır

Birinci Dünya savaşında Diyarbakır’ın önemli bir lojistik merkez olduğunu görüyoruz. Lojistik olmadan savaşın olmayacağını hepimiz biliyoruz.

Cahit Önder 7 Cephe’nin Gazileri. İsimli eserinde gazilerle röportaj yapıyor. Bu röportajdan Diyarbakırla ilgili kısımları sunuyorum.

Biga, Gürçeşme köyünden Mehmet Öztürk:

İngilizlerle savaştan sonra Bağdat’a, sonra, Musul, sonra Nusaybin ve en sonra da Diyarbakır’a geldik. 1.5 sene Diyarbakır’da kaldık. Adana’ya Fransızlarla savaşmaya gittik (s. 30).

Osman Ertaş

Biga, Adile köyünden

Rus cephesinde savaşta bulundum, yaralandım. Ben Diyarbakır hastanesinde üç sene yattım (s.38) (192).

Birinci dünya savaşında Diyarbakırlı Süleyman Nazif Fransız ve İngiliz işgaline karşı.

Kasım 1918’de Fransız kuvvetlerinin general Franchet d’Espery kumandasında ve azınlıklar ile kozmopolit halkın alkışlartı arasında istanbula

girmelerine gönlü razı olmayan Süleyman Nazif, Hadisat gazetesinde siyah bir çerçeve içinde ‘Kara bir gün’ başlıklı makalesini yazdı. 23 kasım 1918 tarihli bu yazı üzerine Franszı general Süleyman Nazif’i tutuklattı ve kurşuna dizilmesini emretti. Ancak Erkan-ı harbiye resinin ve bazı yabancı komutanların araya girmesi sonucu bu emir geri alındı.

Ancak Süleyman Nazif gene susmadı. Bu kez 23 Ocak 1920 günü İstanbul üniversitesinde ağır bir dille işgal kuvvetlerine saldırdı. Bu konuşma büyük bir yankı uyandırdı ve halkı galeyena getirdi. Bunun üzerine bu kez de İngiliz işgal kuvvetleri komutanı tarafından Malta’ya sürüldü. 20 ay malta’da sürgün yaşadı. Orada da boş durmadı Çal Çoban isimli bir kitap yazdı, burada milli duyguları dile getiren, heyecanlı yazılar bu kitapta bulunmaktaydı. Milli mücadelenin başarıyla sona ermesinden sonra istanbul’a döndü (193).

İstiklal savaşının organizasyonunda Diyarbakır’ın önemli bir yeri vardır: Mahmut Goloğlu Sivas Kongresi. Ankara. s: 119, 123 isimli eserinde konuyu şu şekilde ele alır: Türk Milli Mücadele tarihinin birbiri içine girmiş, birbirine karşıt olmuş çok yoğun ve türlü olayları içinde Diyarbakırın ve Diyarbakırlıların özel ve önemli bir yeri vardır.Kabul etmek gerekir ki; milli mücadelenin ilk önemli adımı olan, Doğu illerindeki milli kuruluşları doğuran, Erzurum ve Sivas kongreleri ile (Şarki Anadolu Müdafaai Hukuk). ve (Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk). cemiyetlerinin temeli bulunan, 1918 yılı sonlarında İstanbulda kurulan (Vilayat’i Şarkiye Müdafaai Hukuku Milliye Cemiyetinin). bilinen kurucularından çoğu Diyarbakırlı idi’ demektedir.

Sivas kongresine katılımıyla ilgili olarak İhasan Hamdi bey şunları nakleder’… Mustafa Kemal paşa beni çok iyi karşıladı ve Heyet-i Temsiliye çalışmalarına kattı. M. Kemal Paşa beni Diyarbakır ve havalisinin temsilcisi olarak Heyet-i Temsiliye almıştı. İstanbul’a da böyle takdim etti. Sivasta birkaç gün kaldıktan sonra Diyarbakır’a döndüm. Yolda Ergani mutasarrıflığına uğradım ve Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk cemiyetinin şubesini kurdum (248).

11. Şubat 1920’de Ergani Müdafaai Hukuk cemiyetince işgalcilere karşı bir protesto telgrafı çekilmiştir (249 ).

27 Kasım 1919 tarihli Albayrak gazetesinde ‘Diyarbakır vilayetinde kamilen silahlı aşiretler arasında büyük bir heyecan ve galeyan meydana geldiği ve şayet Fransızlar Diyarbakır hududuna girecek olurlarsa silahla mukabelede bulunacakları bildirilmektedir (250).

Kürt milletinin asırlardan beri osmanlı saltanatı ve hilafetine bağlı olarak yaşadığı ve ayrılmayı hiç düşünmedikleri gibi bu hareketleri onaylamadıklarına dair daiyarbakır’da belediye başkanlığı, ulema, eşraf ve ahali tarafından çekilen telgraf. 13 aralık. 1919. (Osmanlı belgelerinde Diyarbakır. 2. Uluslararası Diyarbakır Sempozyumu).

Mustafa Kemal’in, Sivas’tan 24 Eylül 1919 günü ABD inceleme kurulu başkanı General Harbord’a gönderdiği ayrıntılı rapordan’ ‘İmparatorluğu bölmek ve Türkler ile Kürtler arasında bir kardeş kavgası çıkarmak ve bağımsız bir Kürdistan kurma planlarına ortak etmek üzere Kürtleri kışkırttılar. İleri sürdükleri tez,imparatorluğun nasıl olsa dağılacağıdır. Bu düşüncelerini gerçekleştirmek üzere Kürtleri kışkırttılar. İleri sürdükleri tez, imparatorluğun nasıl olsa dağılacağıdır.Bu düşüncelerini gerçekleştirmek için büyük paralar harcadılar. Her türlü casusluğa başvurdular. Noil adında bir İngiliz subayı, uzun süre Diyarbakır’da bu yolda çaba gösterdi ve her türlü yalan ve aldatmaya başvurdu.Ama bizim Kürt yurttaşlarımız düzenlenen oyunun farkına vararak, O’nu ve yüreklerini para ile satan bir grup haini bölgeden kovdular’ (252) (253).

Şanar Yurdatapan’ın babası Danyal paşa: ’Ben bir Kürt dostuyum. Neden diyeceksin… Sakarya savaşında ben süvari teğmeniydim. Seyisim de Kürttü. Ve ben Sakarya savaşında yaralandım. Seyisim beni sırtına aldı, seyyar hastaneye kadar taşıdı. Hastanenin kapısında o da yıkıldı. Meğer o da yaralı imiş. Kanlar içinde yerlere yıkıldı. Kimse Kürtlere olan saygımı ve sevgimi benden alamaz. Kürtleri ancak savaş meydanında tanıyabildim.

Bölgenin ülkeye bakışı

Bölgemiz insanı ülkenin başka bir yerinde yabancılarca zarara uğrayan illerin acısını yaşamış ve itiraz etmiştir.

Ergani Maden halkı tarafından, Fransızların kışkırtmasıyla Maraş’ta meydana gelen Ermeni olaylarını protesto için başta Fransız olmak üzere bütün Avrupa toplumlarına gönderilen telgraf.9 Şubat 1920.

( Osmanlı belgelerinde Diyarbakır. 2. Uluslararası Diyarbakır Sempozyumu).

Belgede Diyarbakır ekonomi tarihi 1 (sayfa 175-177)