• Sonuç bulunamadı

Kemikçik sistemi: Manubrium mallei, umbo ve bazen inkudostapedial eklem değerlendirilir.

BOYUN BÖLGESĠ ÖYKÜ VE FĠZĠK MUAYENE

FASĠYAL PARALĠZĠ

3. Kemikçik sistemi: Manubrium mallei, umbo ve bazen inkudostapedial eklem değerlendirilir.

Muayene sırasında görülen akıntı, dıĢ kulak yolundaki laserasyon, ĢiĢlik ve vesiküller, timpanik membrandaki perforasyonlar, orta kulak mukozası, ve kemikçik sistemi not alınır.

Denge Muayenesi

Ġlk yapılacak Ģey hastanın yatarken ve otururken TA ölçülerek arasında 20 mmHg‘den fazla fark olup olmadığına bakmaktır. Nabız sayılarak bir düzensizlik olup olmadığı kontrol edilir. Daha sonra testlere geçilir.

Öncelikle kısa bir nörolojik muayene yapılır Muayene birinci ve ikinci motor nöron, ekstrapiramidal sistem, serebellum, kafa çiftlerini içermelidir. Daha sonra kulak muayenesi yapılır.

Vestibülospinal sistem muayenesi:

Romberg Testi: Hasta iki ayağını birleĢtirerek, hazırol vaziyetinde gözleri kapalı durur. Periferik lezyonlarda, hasta tarafa doğru düĢme eğilimi vardır. BaĢın yana doğru çevrilmesi ile düĢme yönü o tarafa kayar. Tipik olarak periferik lezyonlarda hastalar yürüyebilirken, santral lezyonlarda düĢmeden adım atamazlar .

Vestibülo-oküler testler:

i. Spontan Nistagmus: Periferik spontan nistagmusun hızlı faz tarafına bakıldığında amplitüdü artarken, yavaĢ faz tarafına bakıldığında amplitüdü azalır. Santral spontan nistagmus ise hızlı faz tarafına bakıldığında yön değiĢtirir.

ii. Bebek Gözleri Testi: Hasta baĢını sağa sola çevirirken devamlı burnunuza bakar. Eğer sakkadik atlamalar görülürse, santral lehinedir.

iii. BaĢ Sallama Testi: BaĢ iki elin arasına alınıp hızla sağa ve sola sallanır. Periferik bir hastalıkta latent bir nistagmusu ortaya çıkarabilir.

iv. Halpike Manevrası: Hasta muayene masasına oturtulur. Aniden sırtüstü masaya yatırılıp, baĢı masadan aĢağıya sarkıtılır ve kulaklardan biri tarafına

çevrilir. Hastada nistagmus aranır. Yatırılan taraftaki kulak kontrol edilmiĢtir. Benign paroksismal pozisyonel vertigo için patognomiktir.

Fasiyal Paralizi Muayenesi

Fasiyal paralizi ile gelen hastada muayenede Ģu noktalar dikkate alınır:

1. Fasiyal paralizi bütün yüz yarısını kapsıyor mu? Periferik olan kapsar, santral olanda göz tutulmaz.

2. Tam mı, kısmı mi? Kısmi olanların iyileĢme olasılığı daha fazla ve hızlıdır. 3. Göz kuruluğu var mı?

4. Dilin aynı tarafında tat bozukluğu var mı? 5. Stapes refleksi çalıĢıyor mu?

6. Diğer kraniyal sinirler normal mi? 7. Kulak muayenesi normal mi?

3,4, ve 5. Sorularla fasiyal sinirin dallarının ayrılıĢ sırasına göre paralizinin seviyesini tespit edebiliriz. Santral ve intratemporal nedenler ekarte edildikten sonra idiopatik fasiyal paralizi denebilir.

ĠĢitmenin Fonksiyonel Muayenesi

Kulağın sese karĢı olan duyarlılığını ölçmek için kullanılan testlerle yapılır.

Ses, elastik bir ortamda dalgalar halinde yayılan titreĢim enerjisidir. Ses kaynağının 1 saniyedeki titreĢim sayısına frekans denir ve Hz ile ifade edilir. Ġnsan kulağının duyabildiği frekanslar 16-20 000 Hz arasındadır. KonuĢma frekansları ise 500-4000 Hz arasındaki frekansları içerir. Frekans yükseldikçe ses tizleĢir.

Ses enerjisinin Ģiddeti desi-Bell(dB) olarak ifade edilir. 1 dB‘lik ses Ģiddeti insan

kulağının farkedebildiği konuĢma frekanslarındaki en düĢük ses Ģiddetidir. Normal duyma eĢiği 0 dB olarak kabul edilir.Hava ve kemik yolu ölçümlerinin birlikte değerlendirilmesi patolojinin lokalizasyonu hakkında kaba anatomik bilgiler verir.

20 dB‘e kadar olan kayıplar normal olarak kabul edilir. ĠĢitme kayıpları ise; 20-30 arası hafif, 30-50 arası orta, 50- 85 arası ileri, 85‘in üstü ağır Ģeklinde sınıflandırılır. ĠĢitmenin fonksiyonel değerlendirmesi pratik olarak diapozonlarla yapılabilir.

Diapazon testleri: Aletle yapılabilecek odiolojik testlerin en basiti titreĢen diapazonun çıkardığı sesle yapılanıdır. Bu amaçla en sık 512 Hz‘lik ses veren diapazon

kullanılmaktadır.

Scwabach testi: Hastanın kulağına 1 cm mesafede tutulan diapazondan çıkan sesi hasta iĢitemediği anda hekim diapazonu kendi kulağına tutar, ses varsa iĢitme kaybı var demektir. Bu testi yapabilmek için, hekimin kendi kulağı sağlam olmalıdır.

Rinne: Diapazonun sapı mastoid apekse dayalı iken duyulan ses kaybolunca çatal kısım dıĢ kulak yoluna 3-5 cm mesafeye getirilir. Normal kulaklar kemik yolundan duyduğu süre kadar hava yolundan duymaya devam ederler. Bu durum Rinne(+) veya normal; aksi Rinne(-) olarak ifade edilir. Rinne(-) hastanın hava yolundan iĢitmediğini yani ileti tipi kaybı olduğunu gösterir. Hem kemik yolu hem hava yolunun kısaldığı durumlarda(nörosensoriyel kayıp) hem kemiktenhem hava yolundan hasta iĢitir fakat süre çok kısadır. Bu durum rinne patolojik pozitif olarak ifade edilir.

Weber: Alına veya üst kesici diĢlerin üzerine konulan diapazonun sesinin nerede duyulduğu sorulur. Normal olarak ortada duyulması gerekir. Orta kulak patolojisine bağlı iĢitme kayıplarında(iletim tipi) patolojik kulak tarafında; iki taraflı orta kulak patolojisi varsa iĢitme kaybının fazla olduğu tarafta duyulur. Nörosensorial iĢitme kaybı olan kiĢilerde ise daha iyi iĢiten tarafta duyulur. Hastanın dıĢ kulak yolu önceden kontrol edilmelidir. DıĢ kulak yolu tıkanıklıkları gözden kaçarsa sonuçlar orta kulak patolojisi lehine değerlendirilebilir.

ĠĢime ölçümlerinde çeĢitli teknik yöntemlerde kullanılabilir:

Saf ses Odyometri: Laboratuvar Ģartlarında yapılan testlerin en basitidir. Bu amaçla çevredeki seslerden izole edilmiĢ bir oda veya kabin kullanılır. Ġnsan kulağına değiĢik freanslarda ses verilerek duyabildiği en düĢük ses Ģiddeti yani eĢik tayini yapılır. Hava ve kemik yolları ayrı ayrı ölçülür ve aynı odyo kartı üzerine kaydedilir. Elde edilen eğriye odiogram denir.

Hava yolu odiogramı ile kemik yolu odiogramının arasında 5 dB‘i aĢan bir aralık oluĢmuĢsa, iletim tipi iĢitme kaybı vardır. Hava ve kemik yolu odiogramları birlikte düĢmüĢse nörosensorial iĢitme kaybı vardır.

Akustik Refleks Testi(ART): 70-90 dB‘lik yüksek ses Ģiddetine maruz kalan sağlam bir kulakta, stapes kası kasılarak stapesin aĢırı hareketini, dolayısıyla perilenfin aĢırı

dalgalanmasını engeller. Stapesde ortaya çıkan bu fiksasyon timpanik membrana iletilir ve dıĢ kulak yoluna yerleĢtirilen bir prop tarafından algılanır. Sonuç grafik halinde çizilir.

Timpanometri: Bu testle orta kulaktaki basınç değiĢikliklerini, sıvı varlığını ve timpanik membranın elastikiyetini değerlendirebiliriz. Ġletim tipi iĢitme kayıplarının ayırıcı tanısında kullanılır.

Otoakustik Emisyon: Kokleaya ses uyarısı verilince bir kısım enerji dıĢ kulak yoluna geri yansımaktadır. Bu yansıma ses enerjisi halinde ortaya çıkar ve Otoakustik Emisyon adını alır. Otoakustik emisyonlar dıĢ kulak yoluna yerleĢtirilen çok hassas mikrofonlar vasıtasıyla kaydedilebilir. Emisyonun varlığı kokleanın fonksiyonel olduğunu gösterir. Bu test yeni doğanların iĢitme taramasında yaygın olarak kullanılmaktadır.

ĠĢitsel beyinsapı potansiyelleri(Brainstem Evoked Response Audiometry; BERA): Kulağa verilen ardıĢık seslerin koklear sinir ganglionunda, koklear sinirde ve beyin sapında oluĢturdukları aksiyon potansiyellerin kaydı esasına dayanır. Objektif bir testtir. Çocuklarda eĢik tayini, otonörolojik tetkik vasıtası olarak, adli tabiblikte; simulasyon yapan hastaları ortaya çıkarmak amacıyla kullanılır.

BURUN