• Sonuç bulunamadı

Kayyım Tayini

Belgede Suç gelirlerinin geri alımı (sayfa 126-130)

1.6. ġirket Yönetimi Ġçin Kayyım Tayini

1.6.2. Kayyım Tayini

Arapça kökenli bir sözcük olan kayyımı(kayyum) kısaca, belli durumlarda bir malın yönetilmesi veya belli bir iĢin yapılması için görevlendirilen kimse olarak tanımlayabiliriz(Türkçe Sözlük, s. 1120; Z. Yılmaz, 2003: s. 491; Akıntürk vd. 2011: s. 469). Hukuk dilinde kayyımdan anlaĢılması gereken ise, belirli bir iĢin görülmesi ya da malvarlığının yönetilmesi için, kanunlarda öngörülen durumlarda, vesayet makamınca, ilgilisinin isteği üzerine veya resen atanan kiĢidir(Ersoy, 2009: s. 23; Çolak/TaĢkın, 2007: s. 602).

43 Bu elkoymanın sadece Ģirketler için değil tüm tüzel kiĢiler için uygulanabileceği görüĢü için bkz.

125

Tanımdan da anlaĢılacağı üzere kayyım sadece bir malın yönetilmesi veya belli bir iĢin görülmesi amacıyla atanan kanuni temsilci konumundadır(Akıntürk vd. 2011: s. 497; Kılıçoğlu, 2004: s. 333; Öztan, 2005: s. 332; Gençcan, 2007: s. 2734; Ersoy, 2009: s. 25). Bu temsil iliĢkisi kendisine kayyım atanan kiĢinin fiil ehliyeti üzerinde bir sınırlamaya neden olmamaktadır(Gençcan, 2007: s. 2909).

ġirket yönetimi için kayyım tayini tedbiri CMK’da Birinci Kitap, Dördüncü Kısım, Dördüncü Bölümde ―Arama ve Elkoyma‖ baĢlığı altında düzenlenmiĢtir. Düzenleme yerinden de anlaĢılacağı üzere bu tedbir kanunda sayılan belli suçlar için baĢvurulabilen özel bir elkoyma tedbiri türüdür. Bu yönüyle tedbir elkoymanın sonuçlarını doğurmaktadır(Soyaslan, 2007: s. 292; Centel/Zafer, 2013: s. 400; Özbek vd. 2012: s. 395).

Bu tedbirle amaçlanan soruĢturma ya da kovuĢturma konusu bir suçla ilgili olarak, maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır. Diğer taraftan Ģirketin malvarlığı da kontrol altında tutulmaktadır(ġahin, 2012: s. 257).

Ayrıca bu tedbir sayesinde, muhakeme sonucunda tüzel kiĢinin mallarının müsaderesine ya da baĢka bir güvenlik tedbirine karar verilmesi halinde, verilen bu kararların yerine getirilmesi de sağlanmıĢ olacaktır(Centel/Zafer, 2013: s. 401).

1.6.2.1. Medeni Hukukta

Vesayet organlarının neler olduğu 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 396. maddesinde, ―vesayet daireleri‖ ile ―vasi‖ ve ―kayyımlar‖ olarak belirtilmiĢtir(Gençcan, 2007: s. 2718). 743 sayılı mülga Kanunda yer alan bu terimler vesayet konusunda 4721 sayılı Kanunda da aynen kullanılmıĢtır(bkz. madde Gerekçesi).

Kayyım, belirli iĢleri görmek veya malvarlığını yönetmek için vesayet makamı tarafından atanan bir vesayet organıdır (TMK m. 403/11). Bu itibarla kayyım hangi iĢ için atanmıĢ ise, görev ve yetkisinin sınırları bu iĢe göre çizilmelidir. Zira kayyım genel temsil yetkisine sahip olmadığından atandığı iĢler haricindeki iĢleri yapamayacaktır(Akıntürk vd. 2011: s. 497; Kılıçoğlu, 2004: s.332; Gençcan, 2007: s. 2734).

126

TMK’nın 458. maddesine göre kayyım atanmıĢ olması, temsil edilecek veya iĢi görülecek olan kiĢinin fiil ehliyetinin sınırlanması sonucunu doğurmamaktadır(Gençcan, 2007: s. 2909).

TMK’da mahiyetine göre, temsil kayyımlığı ve yönetim kayyımlığı olmak üzere iki farklı kayyımlık çeĢidinin düzenlendiği görülmektedir. Yönetim kayyımlığı, getiriliĢ Ģekline göre; kanun gereği ve isteğe bağlı olarak ikiye ayrılmıĢtır(Dural vd. 2005: s. 714). Kanundaki bu ayrım yanında doktrinde, temsil kayyımlığının ve yönetim kayyımlığının bir arada bulunduğu bir karma kayyımlık hali de kabul edilmektedir(Kılıçoğlu, 2004: s. 529).

TMK’nın 426. maddesinde düzenlenmiĢ olan temsil kayyımı, bir kiĢinin belirli bir veya birkaç iĢini görmek ya da belli malvarlığını yönetmek için tayin olunması durumunda söz konusu olmaktadır(Dural vd. 2005: s. 714). Temsil kayyımlığı, yapmakla görevlendirildiği iĢin bitmesiyle sona erecektir (TMK m. 477/1).

TMK’nın 427. maddesine göre, yönetim kayyımlığı, yönetimi bir kimseye ait olmayan mallar için atanmaktadır(Dural vd. 2005: s. 718). Kanunda hangi hallerde kayyım atanacağı sayma yöntemiyle belirlenmiĢtir. Bunlar:

 Bir kimsenin uzun süreden beri bulunamamıĢ ve oturduğu yerin de bilinemiyor olması,

 Vesayet altına alınması için yeterli bir sebep bulunmamakla beraber, bir kiĢinin malvarlığını kendi baĢına yönetmek veya bunun için temsilci atamak gücünden yoksun bulunması,

 Bir terekede mirasçılık hakları belli olmaması veya ceninin menfaatlerinin gerekli kılması,

 Bir tüzel kiĢinin gerekli organlardan yoksun kalmıĢ olması ve yönetiminin baĢka yoldan sağlanamamıĢ olması,

 Bir hayır iĢi veya genel yarar amacı güden baĢka bir iĢ için halktan toplanan para ve sair yardımı yönetecek ya da harcama yapacak kimsenin bulunamaması,

127

Adından da anlaĢılacağı üzere bir kimsenin isteği üzerine kayyım atanması durumunda, isteğe bağlı kayyım söz konusu olmaktadır (TMK m. 428). Kendisine kayyım tayin edilecek kiĢi için aranan Ģartların mevcut olması durumunda mahkeme tarafından bu Ģekilde kayyım tayinine karar verilecektir(Dural vd. 2005: s. 722).

Yönetim kayyımlığı, kayyımın atanmasını gerektiren sebebin ortadan kalkmasıyla veya kayyımın görevden alınmasıyla sona erecektir (TMK m. 477/2).

Kanun koyucu kayyımlığa iliĢkin durumları kanunda ayrıntılı bir Ģekilde düzenlemek yerine vasilik kurumunu ayrıntılı bir Ģekilde düzenlemiĢ ve TMK’nın 403. maddesine ―Bu Kanunun vasi hakkındaki hükümleri, aksi belirtilmiĢ olmadıkça

kayyım hakkında da uygulanır.‖ Ģeklinde bir hüküm koymak suretiyle, vasilik

hükümlerinin kayyımlık için de uygulanmasını mümkün kılmıĢtır(Kılıçoğlu, 2004: s. 334; Dural vd. 2005: s. 723).

1.6.2.2. Ceza Muhakemesi Hukukunda

Daha önce ceza muhakemesi hukukumuzda bulunmayan ―Ģirket yönetimi için

kayyım tayini‖ 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 133. maddesiyle birlikte

bir koruma tedbiri olarak Kanunumuzda yerini almıĢtır(Ünver/Hakeri, 2014: s. 427; Özbek vd. 2012: s. 396). Bu kayyım düzenlemesi dıĢında bir kayyım düzenlemesine de CMK’nın 248. maddesinde rastlamaktayız. Kaçak sanığın mallarının idaresi için mahkeme kararıyla kayyım atanmasını düzenleyen maddeye çalıĢmamızda ayrıntılı değinilmeyecektir.

Ceza muhakemesi iĢlemleri nedeniyle bir Ģirketin faaliyetinin durdurulması ya da Ģirketin kapatılması olumsuz sonuçlara yol açabileceğinden, Kanun Koyucu CMK’nın 133. maddesinde Ģirketler için özel bir elkoyma Ģekli düzenlemiĢtir(Soyaslan, 2007: s. 292; Öztürk vd. 2013:s. 519; Centel/Zafer, 2013: s. 401).

Bu tedbir sayesinde, soruĢturma ve kovuĢturma sürecinde, Ģirket faal halde tutulabilecek ve beraat kararı verildiğinde zarara uğramamıĢ olacaktır. Ayrıca Ģirket faal olduğu için Ģirket çalıĢanları da mağdur olmayacaktır(Centel/Zafer, 2013: s. 401; ġahin, 2012: s. 256).

128

Kanunda sayılan katalog suçlardan birinin iĢlendiği hususunda kuvvetli Ģüphe bulunması, bu suçun bir Ģirketin faaliyeti çerçevesinde iĢlenmekte olması, maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için gerekli olması durumunda hâkim veya mahkeme kararı ile Ģirket yönetimi için kayyım tayini yoluna gidilebilecektir(Eryılmaz, 2012, s. 525; Donay, 2012: s. 98). Bu anlamda ceza muhakemesi hukukunda kayyımlık, bir Ģirketin faaliyetleri çerçevesinde iĢlenilen suçlarla ilgili olarak, Ģirketin bu faaliyetlerine engel olmak ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasını sağlamak için yönetimin değiĢtirilmesini ya da kararlarının denetlenmesini sağlama amacına yönelik bir tedbirdir(Öztürk vd. 2013:s. 519; Centel/Zafer, 2013: s. 401; Özbek vd. 2012: s. 394; Ünver/Hakeri, 2014: s. 427).

5237 sayılı TCK’nın cezaların Ģahsiliğini düzenleyen 20. maddesinin ikinci fıkrasında, tüzel kiĢilerin cezai sorumluluğunun olmadığı hükme bağlanmıĢtır. Bu düzenleme karĢısında artık tüzel kiĢilere ceza verilmesi mümkün değildir. Ancak suç dolayısıyla kanunda öngörülen güvenlik tedbirleri tüzel kiĢi hakkında da uygulanabilecektir. Tüzel kiĢiler hakkında uygulanacak güvenlik tedbirlerinin neler olduğu TCK’nın 60. maddesinde belirtilmiĢtir. Buna göre bir kamu kurumunun verdiği izne dayalı olarak faaliyette bulunan özel hukuk tüzel kiĢisinin iznin iptaline karar verilebilecektir. Bununla beraber müsadere hükümleri, yararına iĢlenen suçlarda özel hukuk tüzel kiĢileri hakkında da uygulanabilecektir. ÇalıĢma konumuz olan Ģirket yönetimi için kayyım tayini hem çalıĢma izninin iptali hem de yargılama sonunda verilecek müsadere hükmünün infaz edilebilmesi açısından büyük önem taĢımaktadır. Tedbir sayesinde çalıĢma izninin iptali yaptırımının bir Ģey ifade etmeyeceği Ģüpheli, sanık veya üçüncü kiĢilerce faaliyetinin zaten kademeli olarak sonlandırıldığı içi boĢaltılmıĢ ve müsadere edilecek bir malvarlığı da kalmamıĢ, kâğıt üzerinde var olan Ģirketlerle karĢılaĢılmasının önüne geçilmiĢ olacaktır.

Belgede Suç gelirlerinin geri alımı (sayfa 126-130)