• Sonuç bulunamadı

1.4. Yenilenebilir Enerji Kaynakları

2.1.2. Tüketim Durumu

2.1.2.2. Kaynak Tüketimi Durumu

Türkiye’nin sahip olduğu enerji kaynakları; kaynak bileşimini, enerjide dış bağımlılığı azaltacak şekilde çeşitlendirmesine engel olmaktadır. Türkiye’de yalnızca Linyit kömürü yeterli miktarda çıkarılabilmektedir. Taşkömürü için ise, üretimin yaklaşık olarak 10 katı kadar ithalat yapılmaktadır. 2012 yılında, taş kömürü üretimi 2.292.000 ton iken, aynı yıl içindeki taş kömürü ithalatı 29.195.500 tondur.

Tablo 2.7: Türkiye’nin Birincil Enerji Kaynakları Tüketimi (2001-2012) 2001 2003 2005 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Taş Kömürü

(Bin Ton) 11.176 17.535 19.421 25.388 22.720 23.698 25.568 25.528 31.460 Linyit (Bin Ton) 61.010 46.051 56.571 72.317 75.264 75.641 69.239 73.932 75.341 Asfaltit (Bin

Ton) 31 336 738 632 630 1.010 1.046 864 868

Petrol (Bin Ton) 29.661 30.669 31.062 32.143 30.877 29.845 28.359 29.031 29.237 Doğal Gaz (106m3) 16.339 21.374 27.171 36.682 36.928 35.800 38.129 44.710 45.259 Hidrolik- Jeotermal Elektrik (GWh) 24.100 35.419 39.655 36.007 33.432 36.395 52.464 53.033 57.865 Jeotermal Isı (Bin TEP) 687 784 926 914 1.011 1.250 1.391 1.463 1.463 Rüzgâr (GWh) 62 61 59 355 847 1.495 2.916 4.724 5.861 Güneş (Bin TEP) 287 350 385 420 420 429 432 630 768

Odun (Bin Ton) 16.263 14..991 13.819 12.932 12.264 11.766 11.306 8.154 7.843 Hayvan ve Bitki

Art. (Bin Ton) 5.790 5.439 5.127 4.850 4.883 4.862 4.960 4.745 4.788 Biyoyakıt (Bin

Ton) 12 20 10 14 20 26

Toplam (Bin

TEP) 75.402 83.826 91.074 107.627 106.421 106.138 109.266 114.480 120.984 Kaynak: ETBK Mavi Kitap 2014 ve www.enerji.gov.tr Verilerinden Derlenmiştir

Tablo 2.7, Türkiye’nin 2001-2012 yılları arasındaki birincil enerji kaynakları tüketimini göstermektedir. Tabloya göre, Taşkömürü, Linyit ve petrol tüketimleri fazla dalgalanma göstermemektedir. Ancak Asfaltit, doğal gaz, hidrolik ve jeotermal enerji ile yenilenebilir enerji kaynaklarından güneş ve rüzgâr tüketimi hızlı bir şekilde artmaktadır. Özellikle rüzgâr enerjisi kullanımı, seviyelendirilmiş enerji maliyetinin düşük olması sebebiyle, hızla yapılan yatırımlar sonucunda önemli derecede artış göstermiştir. 2001 yılında 62 GWh olan rüzgâr enerjisi üretimi, 2011 yılında 5.861 GWh olarak gerçekleşmiştir. Bu yüksek orandaki artış, devletin teşviklerinin yenilenebilir enerji piyasasında ne kadar etkili olduğunun görülmesi açısından iyi bir örnektir. 2004 yılında Türkiye’nin Kurulu rüzgâr gücü 18 MW iken, 2009 yılı sonunda kurulu güç 802,8 MW’a ulaşmıştır.

Yenilenebilir Enerji Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile birlikte, 3.363 MW’lık 93 adet rüzgâr enerjisi projesine lisans verilmiştir (www.enerji.gov.tr, 02.02.2013). Biyoyakıt tüketimi ise 2006 yılında başlamış ve dalgalanmalar göstererek 2012 yılında 26.000 tonluk tüketime ulaşmıştır. Doğal gaz tüketimi, konutlarda kullanımın yaygınlaşması ile birlikte hem ısınmada, hem de çevrim santrallerinde kullanımı sebebiyle enerji sektöründeki tüketimi artmıştır. 2001 yılındaki 16.339.000.000 m3’lük tüketimden 2012 yılında 45.259.000.000 m3’lük tüketime ulaşılmıştır.

Odun tüketimi; doğal gaz kullanımının konutlarda yaygınlaşması, kömür kullanımının artması ve sobalı evlerin yavaş yavaş terk edilmesi sonucunda giderek azalan bir grafiğe sahiptir. 2001 yılında 16.263.000 ton olan tüketim her yıl azalarak 2012 yılında 7.843.000 ton olarak gerçekleşmiştir. Hidrolik ve jeotermal kaynaklardan üretilen elektrik enerjisi tüketimi yine istikrarlı bir şekilde artış göstermiştir. 2001 yılındaki 24.100 GWh olan tüketim, 2012 yılına kadar iki katından fazla bir artış göstererek 57.861 GWh’e ulaşmıştır. Bu da Türkiye’nin jeotermal ve hidrolik enerji potansiyellerini kullanıma aldığını göstermektedir. Aynı şekilde, jeotermal kaynaklardan elde edilen ısı enerjisi de 2001 yılında 687.000 TEP iken, potansiyelin kullanılması ve kapasitenin arttırılması sonucunda 2012 yılında 1.463.000 TEP olarak gerçekleşmiştir. Rüzgâr enerjisi üretimindeki artış, özellikle dikkat çekicidir. Bu artışta, daha önce değinildiği gibi seviyelendirilmiş enerji

maliyetinin düşük olması ve devletin uygulamış olduğu teşviklerin yatırımcının ilgisini çekmesi önemli faktördür.

Tablo 2.8: Türkiye’nin Birincil Enerji Kaynakları Tüketimi Tahmini (2013- 2020)

2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020

Taş Kömürü

(Bin Ton) 38.451 41.814 45.366 49.117 54.573 61.733 69.968 81.038

Linyit (Bin Ton) 130.382 140.657 151.659 162.701 174.559 191.189 202.334 209.733

Asfaltit (Bin

Ton) 700 700 700 700 700 700 700 700

Petrol (Bin Ton) 44.954 46.796 48.774 50.433 52.542 54.646 56.755 58.911

Doğal Gaz (106m3) 49.463 50.251 51.357 52.801 53.905 55.594 57.517 59.300 Hidrolik- (GWh) 71.770 77.590 82.095 87.102 92.415 97.916 103.865 109.524 Jeotermal Elektrik (GWh) 384 384 384 384 384 384 384 384 Jeotermal Isı (Bin TEP) 1.949 2.186 2.446 2.732 3.047 3.394 3.775 4.195 Rüzgâr (GWh) 5.938 6.287 6.636 6.985 7.334 7.684 8.033 8.382 Güneş (Bin TEP) 558 580 605 650 697 748 803 862 Nükleer (GWh) 9.671 19.342 Elektrik İthalatı NET (GWh) 9.750 16.250 16.250 16.250 16.250

Odun (Bin Ton) 10.648 10.447 10.250 10.250 10.250 10.250 10.250 10.250

Hayvan ve Bitki

Art. (Bin Ton) 4.194 4.108 4.026 3.952 3.878 3.813 3.752 3.696

Toplam (Bin

TEP) 150.890 160.211 170.154 178.455 187.923 198.911 210.236 222.424

Kaynak: ETBK Mavi Kitap 2014 Verilerinden Derlenmiştir

Tablo 2.8, Türkiye’nin birincil enerji kaynakları tüketimi tahminlerini göstermektedir. 2013-2020 yılları arasını kapsayan projeksiyonda, taşkömürü tüketimi 38.451.000 tondan 2020 yılında 81.038.000 tona yükselmektedir. Linyit tüketiminin, 130.382.000 tondan, her yıl yaklaşık %10’luk bir artışla 2020 yılında 209.733.000 tona ulaşması öngörülmüştür. Petrolde ise 2001-2010 yılları arasındaki hemen hemen olarak sabit kalan tüketimin, 2013-2020 yılları süresince 44.954.000 tondan 58.911.000 tona yükselmesi öngörülmektedir. Doğal gaz tüketiminin, yalnızca konutların ısınmasında değil, aynı zamanda elektrik üretiminde de önemli yeri olduğundan, tüketimi yine petrol gibi artarak 2013 yılında 49.463.000.000 m3’lük miktardan, 2020 yılında 59.300.000.000 m3’e yükselecektir. Hidroelektrik santrallerinden elde edilen elektrik enerjisinin tüketim tahminlerine göre ise, yatırımları devam etmekte olan santrallerin devreye girmesi ile birlikte yaklaşık olarak iki katına ulaşacaktır. 2013 yılında hidroelektrik santrallerinden elde edilen elektrik enerjisi miktarının 71.770 GWh iken, 2020 yılında 109.524 GWh’e ulaşması beklenmektedir. Jeotermal kaynaklardan elde edilen ısı enerjisine yapılan

yatırımların sürmesi sonucunda, 2013 yılında 1,949 MTEP enerji üretilirken, 2020 yılında yaklaşık üç katına ulaşarak 2020 yılında 4,195 MTEP üretilmesi planlanmaktadır. Düşük maliyetler ve devlet teşvikleri ile birlikte artan rüzgâr enerjisi yatırımlarının üretim miktarı da 2013-2020 yılları tahminlerine göre hızla artmaktadır. Tahminlere göre 2013 yılında rüzgâr enerjisinden elde edilen elektriğin tüketim miktarı 5.938 GWh iken, 2020 yılında bu rakamın 8.382 GWh olması beklenmektedir. Güneş enerjisinde ise, büyüme bu kadar yüksek oranda beklenmemektedir. Güneş enerjisinin seviyelendirilmiş enerji maliyeti rüzgâr enerjisine göre oldukça yüksek olduğundan, güneş enerjisinden elde edilen enerjinin tüketim miktarının da 2013 yılında 558.000 TEP, 2020 yılında ise 862.000 TEP olması tahmin edilmektedir. Bu değerler, Türkiye’nin güneş enerjisi potansiyelinin çok altındadır.

Türkiye’nin güneş enerjisi potansiyeli, 32,674 MTEP olarak belirlenmiştir ki bu rakam Türkiye’nin 2012 yılındaki birincil enerji kaynakları üretiminden yüksektir. Rüzgâr enerjisinin potansiyeli ise 0,0041 MTEP’tir. Bu sayılar, Türkiye’nin güneş enerjisi potansiyelinden ne kadar düşük seviyede faydalanabildiğini göstermektedir.

Nükleer enerjide ise yapılması planlanan yatırımlar sonucunda, ilki 2019, ikincisi ise 2020 yılında faaliyete geçecek olan nükleer santrallerin üreteceği enerjinin tüketim değerleri ise, tek santralin faaliyete geçeceği 2019 yılında 9.671 GWh, ikinci santralin de devreye gireceği 2020 yılında ise 19.342 GWh olması planlanmaktadır. Bu yatırımlara rağmen, 2016 yılından itibaren net elektrik ithalatçısı konumuna geçeceği tahmin edilen Türkiye, 2016 yılındaki 9.750 GWh’lik net elektrik enerjisi ithalatını 4 yıl içinde 2 katına çıkararak, 2020 yılında 16.250 GWh’e ulaştıracaktır. Bunun sebebi ise, enerjinin nakledilmesinin maliyetli olmasıdır. Elektrik enerjisi depolanabilir olmadığından veya depolanmasının çok yüksek maliyet getirecek olmasından, doğuda üretilen elektriğin batıya gönderilmesi yerine komşu ülkelere satılması, aynı şekilde batıda yüksek elektrik üretim potansiyeli olmaması sebebiyle komşulardan elektrik satın alınması daha ucuza mal olmaktadır. Odun tüketiminin ise yıllar içinde azalması beklenmektedir. Aynı şekilde

hayvan ve bitki artıklarının da tüketimi giderek azalmaktadır. Asfaltit ve jeotermal elektriğin ise tüketim miktarlarının aynı kalması beklenmektedir. Türkiye’nin toplam enerji tüketiminin ise 2013 yılında 150,890 MTEP iken, 2020 yılında 222,424 MTEP olarak gerçekleşmesi beklenmektedir.