• Sonuç bulunamadı

1.4. Yenilenebilir Enerji Kaynakları

2.1.3. Türkiye’nin Enerji Arzı

2.1.3.1. Enerji Üretimi

Enerji arz güvenliğinin sağlanabilmesi ve iklim değişikliği ile mücadele edilmesi, Türkiye’nin enerji planlamasını ve vizyonunu etkilemektedir. Uluslararası Enerji Ajansı’na göre dünyanın enerji tüketimi önümüzdeki 25 yıl içinde yaklaşık olarak % 60 artacaktır. Türkiye’nin ise 2020 yılındaki beklenen enerji tüketimi yaklaşık olarak iki katına çıkacaktır. Günümüzde her türlü olgunun ikamesi olmayan bir girdisi halinde olan enerjinin, arz güvenliğinin sağlanabilmesi, hem ekonomik hem de sosyal gelişimin sürdürülebilmesi için gereklidir (Hakman, 2009:1).

Tablo 2.9: Türkiye’nin Birincil Enerji Kaynakları Rezervi (2012)

Kaynaklar Görünür Muhtemel Mümkün Toplam

Taş Kömürü (Milyon Ton) 526 425 268,4 1.319,4

Linyit (Milyon Ton)

Elbistan 4.381,3 4.381,3

Diğer 6.401 826,767 143,141 7.370,9

Toplam 10.782,3 826,767 143,141 11.752,2

Asfaltit (Milyon Ton) 40,7 29,5 7,3 77,5

Bitümler (Milyon Ton) 1.641,4 1.641,4

Hidrolik

GWh/Yıl 129.388 129.388

MW/Yıl 36.603 36.603

Ham Petrol (Milyon Ton) 43,13 43,13

Doğal gaz (Milyar m3) 6,2 6,2

Nükleer (Ton) Tabii Uranyum 9.129 9.129 Toryum 380.000 380.000 Jeotermal (MW/Yıl) Elektrik 98 512 600 Termal 3.48 28.152 31.500 Güneş (MTEP) Elektrik Isı 32,6 Rüzgâr Elektrik (MW) 48.000 Isı Biyokütle (MTEP) Elektrik 2,6 Isı 6,0

Kaynak: ETBK Mavi Kitap 2014

Tablo 2.9, Türkiye’nin 2012 yılı itibarıyla sahip olduğu birincil enerji kaynakları rezervlerini göstermektedir. Eğer mümkün olan değerler üzerinden incelersek, linyit rezervlerimiz yeterli iken, bunun dışındaki geleneksel enerji kaynakları yok denecek kadar azdır. Türkiye’nin hidroelektrik santrallerinden yılda 129.388 GWh elektrik enerjisi elde etme potansiyeli vardır. Ham petrol rezervleri ise 2012 yılı itibarıyla 43,13 milyon tondur. Doğal gaz rezervleri ise 6,2 milyar m3 düzeyindedir. Nükleer yakıt olarak kullanılabilen radyoaktif elementlerden tabii Uranyum ve Toryum rezervleri sırasıyla 9.129 ton ve 380.000 tondur. Bu elementlerin yakıt olarak kullanımı, 2019 ve 2020 yıllarında faaliyete geçecek iki nükleer santral ile başlayacaktır.

Türkiye’nin jeotermal enerji potansiyeli, elektrik olarak yılda 600 MWh, termal olarak ise 31.500 MWh olarak belirlenmiştir. Güneş enerjisinden elektrik

üretimi potansiyeli henüz belli değildir. Isınma olarak rezerv ise 32,6 MTEP olarak belirlenmiştir. Türkiye’nin rüzgâr enerjisi rezervi 48.000 MWh’tır. Biyokütle enerjisinde ise, 2,6 MTEP elektrik, 6,0 MTEP ise ısı rezervi bulunmaktadır.

Ülkemizin doğal gaz, petrol ve kömür rezervleri oldukça sınırlıdır ve dünya sıralamasında ilk 50 arasında bile yer alamamaktadır. Dünya’daki ispatlanmış kömür rezervlerinin yalnızca % 0,46’sı Türkiye’de bulunmaktadır ve kömürün kalitesi de düşüktür. Nispeten daha iyi olan kaynaklarımız ise rüzgâr ve güneş enerjisi potansiyelimizdir. Tablo 2.9’dan da görülebileceği üzere, su kaynakları zaten diğer kaynaklara göre yüksek oranda kullanılmaktadır. Türkiye’nin enerji kaynakları açısından zengin olmadığı gerçeği, istatistiklerle gözler önüne serilmektedir (Yazar, 2010: 6).

Tablo 2.10: Türkiye’nin Birincil Enerji Kaynakları Üretimi (2001-2012)

2001 2003 2005 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Taş Kömürü (Bin Ton) 2.494 2.059 2.170 2.462 2.601 2.863 2.524 2.528 2.292 Linyit (Bin Ton) 59.572 46.168 57.708 72.121 76.171 75.557 69.698 72.549 77.389 Asfaltit (Bin Ton) 31 336 888 782 630 1.058 1.177 900 1.044 Petrol (Bin Ton) 2.551 2.375 2.281 2.134 2.160 2.237 2.544 2.433 2.324 Doğal Gaz (106m3) 312 561 897 893 1.017 685 682 790 632 Hidrolik- Jeotermal Elektrik (GWh) 24.100 35.419 39.655 36.007 33.432 36.395 52.464 53.033 58.764 Jeotermal Isı (Bin TEP) 687 784 926 914 1.011 1.250 1.391 1.463 1.463 Rüzgâr (GWh) 33 48 58 355 847 1.495 2.916 4.724 5.861 Güneş (Bin TEP) 287 350 385 420 420 429 432 630 768 Odun (Bin Ton) 16.263 14.991 13.819 12.932 12.264 11.766 11.306 8.154 7.834 Hayvan ve Bitki Art. (Bin Ton) 5.790 5.439 5.127 4.850 4.883 4.862 4.960 4.745 4.788 Biyoyakıt (Bin Ton) 14 20 10 14 20 23 Toplam (Bin TEP) 24.576 23.783 24.549 27.455 29.209 30.328 32.493 32.228 34.468

Kaynak: ETBK Mavi Kitap 2014 Verilerinden Yararlanılarak Hazırlanmıştır

Tablo 2.10, 2001-2012 yılları arasındaki 12 yıllık dönem boyunca Türkiye’nin birincil enerji kaynakları üretimini göstermektedir. Taş kömürü üretimi, 2001 yılındaki 2.494.000 tondan 2012 yılında 2.528.000 tona erişmiştir. Ancak bu süreç, dalgalı bir şekilde devam etmiştir ve 2008 ve 2009 yıllarında sırasıyla

2.6001.000 ton ve 2.863.000 ton ile 2012 üretiminin üzerine çıkmıştır. Linyit üretimi ise 2001 yılında 59.572.000 ton iken, 2003 ve 2004 yıllarında sırasıyla 46.168.000 ton ve 43.709.000 tona düşmüş ancak daha sonra tekrar yükselişe geçmiştir. 2008 yılında 76.171.000 ton ile en yüksek değerine ulaştıktan sonra 2010 yılında 69.698.000 tona düşmüş, ancak 2012 yılında tekrar 72.549.000 tona yükselmiştir. Asfaltit üretimi de aynı şekilde dalgalı bir seyir izlemiş ve 2012 yılında 900.000 ton olarak gerçekleşmiştir. Petrol üretimi, sınırlı rezervler sebebiyle, her yıl hemen hemen aynı seviyede gerçekleşmiştir. Doğal gaz üretimi de petrol ile aynı şekilde sınırlı rezervler sebebiyle kayda değer bir üretim artışı gerçekleştirememiştir. Hidroelektrik ve jeotermal elektrik üretimi, özellikle hidroelektrik kaynaklara yapılan yatırımların devreye girmesi ile birlikte 2001-2012 yılları arasında iki katından fazla bir seviyeye ulaşmıştır. Rüzgâr enerjisinden elektrik elde edilmesinin maliyeti düşük olduğundan, bu konuda yatırımlar mutlak olarak hala olması gereken seviyede olmamasına rağmen, 2001 yılındaki 33 GWh’lik üretimden 2012 yılında 4.724 GWh’e yükselmiştir. Rüzgâr enerjisi noktasında, özellikle 2006 ve sonrasındaki seyir dikkate değerdir. Güneş enerjisinden elde edilen enerji miktarı, maliyetlerin yüksek olması sebebiyle arzulanan yatırımların gerçekleşememesi sonucunda 2001 yılındaki 0,287 MTEP’den 2012 yılında 0,630 MTEP’e ulaşarak rüzgâr ile kıyaslanamayacak derecede düşük kalmıştır.

Tablo 2.11: Türkiye’nin Birincil Enerji Kaynakları Üretimi Tahmini (2013-2020)

2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020

Taş Kömürü (Bin

Ton) 9.000 9.000 9.000 9.000 9.000 9.000 9.000 9.000

Linyit (Bin Ton) 130.382 140.657 151.659 162.701 174.559 191.189 202.334 209.773

Asfaltit (Bin Ton) 700 700 700 700 700 700 700 700

Petrol (Bin Ton) 1.204 1.105 1.018 943 871 809 718 660

Doğal Gaz (106m3) 247 245 234 234 233 237 242 252

Hidrolik (GWh) 71.770 77.590 82.095 87.102 92.415 97.916 103.868 109.524

Jeotermal Elektrik

(GWh) 384 384 384 384 384 384 384 384

Jeotermal Isı (Bin

TEP) 1.1949 2.186 2.446 2.732 3.047 3.394 3.775 4.195

Rüzgâr (GWh) 5.938 6.287 6.636 6.985 7.334 7.684 8.033 8.382

Güneş (Bin TEP) 558 580 605 650 697 748 803 862

Nükleer (GWh) 9.671 19.342

Odun (Bin Ton) 10.648 10.447 10.250 10.250 10.250 10.250 10.250 10.250

Hayvan ve Bitki

Art. (Bin Ton) 4.164 4.108 4.026 3.952 3.878 3.813 3.752 3.696

Toplam (Bin TEP) 44.888 49.452 54.124 56.244 58.634 61.599 63.774 65.704

Tablo 2.11, Türkiye’nin 2013-2020 yılları arasında enerji bakanlığı tarafından yapılan tahminlere göre gerçekleşmesi beklenen birincil enerji kaynakları üretimini göstermektedir. Taş kömürü üretiminin 9.000.000 ton, asfaltit üretiminin 700.000 ton, jeotermalden elektrik enerjisi üretiminin 384 GWh olarak sabit kalması beklenmektedir. Bunların dışında linyit, doğal gaz, hidrolik, jeotermal ısı, rüzgâr ve güneş enerjisi kaynaklarının artması, petrol, odun ve hayvan-bitki artıkları üretiminin ise azalması beklenmektedir. 2019 ve 2020 yıllarında devreye girmesi beklenen iki nükleer santral ile birlikte, nükleer kaynakların enerji üretiminin 2019 ve 2020 yıllarında sırası ile 9.671 ve 19.342 GWh olarak gerçekleşmesi öngörülmektedir. Bu tabloya göre, Türkiye’nin enerji talebinin karşılanmasında, petrol ve doğal gaz üretimlerinin düşmesi veya hemen hemen sabit kalması sonucunda ithalat yine önemli bir kaynak olacaktır. Bu durumda bütün enerjileri ikame edebilen elektrik enerjisi bir çıkış yolu olabilir fakat elektrik enerjisini Türkiye’nin üretebilmesi, enerjide dışa bağımlılığın azaltılması ekseninde düşünülürse, hidroelektrik, termik santral (Linyit ile çalışan) ve yenilenebilir enerji kaynakları ile mümkün olabilir.

Grafik 2.7: Birincil Enerji Kaynaklarının Üretimi, Talebi ve Karşılama Oranı (2001-2020)

Kaynak: ETBK Mavi Kitap 2014 Verilerinden Derlenmiştir

01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 ORAN 32,6 31,0 28,4 27,7 27,0 26,7 25,5 27,4 28,6 29,7 28,2 30,0 29,7 30,9 31,8 31,5 31,2 31,0 30,3 29,5 TALEP (BİN TEP) 75.4 78.3 83.8 87.8 91.0 99.6 107. 106. 106. 109. 114. 142. 150. 160. 170. 178. 187. 198. 210. 222. ÜRETİM (BİN TEP) 24.5 24.2 23.7 24.3 24.5 26.5 27.4 29.2 30.3 32.4 32.2 42.8 44.8 49.4 54.1 56.2 58.6 61.5 63.7 65.7 0,0% 5,0% 10,0% 15,0% 20,0% 25,0% 30,0% 35,0% 40,0% 0 50.000 100.000 150.000 200.000 250.000

Grafik 2.7, Türkiye’nin birincil enerji kaynakları üretimini, talebini ve üretimin talebi karşılama oranını göstermektedir. 2001 yılına kadar olan değerler gerçekleşmeleri, 2012-2020 yılları arasındaki değerleri ise Enerji Bakanlığı’nın tahminlerini göstermektedir. Grafiğe göre, Türkiye birincil enerji kaynakları üretimi noktasında üretimin talebi karşılama oranını %30 dolaylarında tutabilmiştir ve önümüzdeki yıllarda da bu şekilde devam edecektir. Bu oranın daha yukarılara taşınamamasının en büyük sebeplerinden birisi ise, doğal gaz ve petrol rezervleri sınırlı olan Türkiye’de zaten düşük seviyede üretimi gerçekleşen bu kaynakların, gelecek dönemlerdeki üretimlerinde herhangi bir yükselme beklenmemesi, tam aksine düşük öngörülmesidir. 2019 ve 2020 yıllarında devreye girmesi beklenen nükleer enerji santralleri ile bile üretimin talebi karşılama oranını yükselmemektedir. Yerli üretim, taleple hemen hemen aynı hızda artmaktadır ve bu sebeple üretimin talebi karşılama oranı fazla değişmediği söylenebilir.