• Sonuç bulunamadı

Kayıp Kitaplıktaki Ġskelet

4.1. Eserler

4.1.2. Kayıp Kitaplıktaki Ġskelet Serisi

4.1.2.1. Kayıp Kitaplıktaki Ġskelet

AKAL, Aytül; YENER, Mavisel. (2012). Kayıp Kitaplıktaki Ġskelet (3. Baskı). (Resimleyen, Saadet Ceylan). Ġzmir: Tudem Yayınları.

4.1.2.1.1.Olay Örgüsü

Selsus Kitaplığı‟nın kedisi Efes o kadar acıkmıĢtır ki karnı guruldayarak onun bakımını üstlenen Ceylan‟ın doldurmuĢ olacağını umduğu yemek kabına yönelir. Fakat çukur kapta yemek yerine minik, mavi bir kır çiçeği görür. Efes, Ceylan‟ın bu davranıĢına hiç anlam veremez, kendisiyle alay edildiğini düĢünür ve içten içe ona

çok kızar. Ceylan‟ın babası Hilmi Efendi kitaplığın bekçisidir ve bekçi kulübesinin yanındaki mama kabını Ceylan her gün tepeleme doldurmaktadır. Ancak Ceylan son günlerde arkadaĢlarıyla oyuna dalıp Efes‟i ihmal etmektedir. Efes bu duruma kızsa da yapabileceği bir Ģey yoktur. Ġnsanların onun konuĢmasından anladığı tek Ģey “miyav”dır ki bu da sorunu çözmeye yetmez. Söylene söylene dolaĢırken Selsus Kitaplığı‟nın bilgilendirme panolarını temizleyen Hilmi Efendi‟yi görünce koĢup ayaklarına sürünmeye baĢlar. Ancak bu da bir iĢe yaramayınca çöplükleri karıĢtırarak karnını doyurmak zorunda olduğuna karar verir.

Efes‟in annesi Hadrian, turistlerin çöpe attıklarıyla beslenen tekir bir kedidir. Çok sevimli olduğu için birçok aile onu sahiplenmek, evine götürüp bakımını üstlenmek istese de Hadrian harabelerden ayrılmak istemez. Arada Hilmi Efendi ve Ceylan‟ın bekçi kulübesinin yakınlarına onun için bıraktıkları yemekleri yemek için gelir o kadar. Uzun zaman Hadrian‟ı göremeyince endiĢelenen Ceylan onu aramaya baĢlar ve harabelerde anne olan Hadrian ve sevimli yavrularını görür. Bu sevimli yavruları ve Hadrian‟ı sevinçle anne babasına gösterir. Hepsine sim aramaya baĢlar. Anne babası da Ceylan‟ın ne kadar inatçı bir kız olduğunu bildiklerinden duruma ses çıkarmazlar. Çünkü Ceylan kafasına koyduğunu yapan bir kızdır. Daha önce çevredeki okuma yazma bilmeyen kadınlara kurs açılsın diye öğretenleriyle konuĢmuĢ, bu yetmeyince Milli Eğitim Müdürlüğüne mektup yazmıĢ, o da yetmeyince Milli Eğitim müdürüne gitmiĢ ama sonunda tuttuğunu koparmıĢtır. Babası, Ceylan‟in bu kedileri ne kadar istediğini görünce kızından kedilere akılda kalacak dört isim bulmasını ister. Ceylan:

“Kitaplığı yaptıran Selsus‟un oğlu Tiberius Julius Akila‟nın ismini üçe bölüp yavruların üçünü öyle çağıralım.” der. (KKİ, 2012: 20)

Bu üç isim anne baba için pek akılda kalıcı olmadığı için dördüncü kediye normal bir isim koymasını ümit ederler. Ceylan, annesi Hadrian‟a benzeyen ve alnında “M” Ģeklinde bir iĢaret olan kediye Efes adını koyacağını söyleyince de herkes memnun olur.

Kedi ailesi turistlerin çok ilgisini çekmekte, herkes onları sevmekte fotoğrafını çekmektedir. Mutlu görünen bu kediler bir süre sonra yine gözden

kaybolur. Ceylan buna çok üzülse de yapılacak bir Ģey yoktur. Haftalar sonra bekçi kulübesi önünde miyavlayan kedi, alnındaki “M” iĢareti, yemyeĢil gözleri, asil duruĢuyla Efes‟ten baĢkası değildir. Üstelik Ceylan‟ın kedisi olmaya da hazır görünmektedir.

Efes ve Ceylan birbirini çok sever, Efes Ceylan‟ı okul servisine binene kadar bekleyip okula yolladıktan sonra kulübeye dönüp kabındaki yemeği yer. Ancak o gün geri döndüğünde yine kapta sadece bir kır çiçeği vardır. Efes‟in artık sabrı kalmamıĢ, açlığa dayanamayacak hale gelmiĢtir. Üstelik Ceylan‟ın artık onu sevmediğini düĢünerek üzülür. Bu düĢüncelerle kabına bakarken, kabın üstüne eğilmiĢ karaltıyı fark eder. Karaltı aniden kıpırdar ve Efes kendisini izleyen bir çift gözü görür. Korkuyla en yakın ağacın tepesine tırmanır. Öyle yükseğe çıkmıĢtır ki Hilmi Efendi onu ancak bir merdiven yardımıyla indirir.

Efes artık Ceylan‟ı suçlamaktan vazgeçer. Suçlu Ceylan değil onun mama kabına dadanan açgözlü canavardır. Efes ya bu canavarla savaĢmalı ya da yiyeceğini bu korkunç canavarla paylaĢmaya razı olmalıdır ama itiraf edemese de çok korkmaktadır.

Efes cumartesi okul olmadığı için tüm gününü Ceylan ile geçirebileceğine sevinir. Harabelerde dolaĢmaya baĢlarlar. Ceylan da okulda beğendiği bir çocuk olduğunu, dün bu çocuğun, Ali‟nin, kendisinden kalem istediğini, böylece konuĢtuklarını ve çok mutlu olduğunu söyler. Hatta mutluluktan Efes‟e fazladan mama vermeye karar verir. Kaba mamayı koyar ve Hilmi Efendi bekçilik yaptığı için turistik hediyelik eĢyalar satan dükkânı tek baĢına iĢleten annesi Sevim Hanım‟a yardıma gider. Efes de ok gibi mama kabına fırlar. Bekçi kulübesinin arkasından gizlice mama kabını izleyen Efes ağır ağır mama kabına yaklaĢan karaltıyı gördü. O sırada ayaklarının arasından geçen bir yılan yavrusu Efes‟i korkutur ve Efes miyavlarken karaltıyı gözden kaybeder. Etrafı izlerken “KonuĢsana, dilini mi yuttun?” diye bir ses duyar. Olamaz, konuĢan koca bir kayadır ve Efes iyice panikler. Fakat o sırada konuĢanın kaya değil bir kaplumbağa olduğunu anlar. Hırsızı da bulmuĢtur ve kızmaya baĢlar. Kaplumbağa kendisinin hırsız olmadığını, bunub kendi yemek kabı olduğunu ve Ceylan‟ın bu kabı kendisi için doldurduğunu söyler. Ancak

Efes bu laflara daha çok kızar ve hemen çekip gitmesi için ona bağırır. Kaplumbağa ise yüz elli yıldır burada yaĢadığını hiçbir yere gidemeyeceğini açıklar. Efes söyleneni anlamayınca artık yaklaĢtığını, fazla uzaklaĢamayacağını söyler. Kendini tanıtır, adı “Kapkap”tır. Ancak Efes ona çok kızgındır ve günlerdir yemeğini kapan bu canlıya en yakıĢan ismin Kapkap olacağını söyler. Kapkap Efes‟i ikna etmeye kararlıdır. Büyük büyük dedesinin buraya gömülen bir hazine ve bu hazinen yerini gösteren bir harita olduğunu söylediği için nesillerdir her yerde bu hazineyi aradıklarını anlatır. Efes‟in dikkatini çekmeyi baĢarmıĢtır. Efes de adını söyler ve hazineyi paylaĢmak Ģartıyla ona yardım edeceğini konuĢup arkadaĢ olurlar. Hatta Kapkap çok yaĢlandığını, belki de tüm hazinen Efes‟in olacağını söyleyince Efes kaptaki yiyeceklerin ikisini de doyurmaya yeteceğini söyler. Böylece hazineden önce kaptaki yiyecekleri paylaĢacaklardır. Kaptaki çiçekleri Kapkap‟ın Ceylan‟a teĢekkür etmek için koyduğunu öğrenen Efes‟in yiyecek sorunu böylece çözülmüĢ olur. Efes, Kapkap‟ın harabelerde baĢka arkadaĢı olup olmadığını sorunca Kapkap, çöp ĢiĢ lokantasının köpeği Çelimsiz‟in kırlangıç ve farelerin ona arkadaĢlık ettiğini söyler.

Ceylan‟ın doğum günüdür ve bunu Ceylan arkadaĢlarıyla konuĢurken duyan Ali de doğum gününü kutlayınca mutluluktan havaya uçar. Ali, ailesini depremde kaybetmiĢ, tek akrabası olan Selçuk‟taki teyzesiyle yaĢamaya baĢlamıĢ ve Ceylan‟ın okuluna ikinci dönem gelmiĢtir. Çok sessiz bir çocuktur ve hiç arkadaĢı yoktur. Öğretmen Ali‟nin arkadaĢlarıyla kaynaĢmasını kolaylaĢtıracağını düĢünerek yılsonunda oynayacakları tiyatrodaki önemli bir rolü de Ali‟ye vermiĢtir.

Efes Antik Tiyatrosu‟nda pop grubu Umut Yolcuları‟nın vereceği konser birçok kiĢi gibi Ceylan ve yakın arkadaĢları Zeycan ile Ayda‟nın da konuĢma konusu olmuĢtur. Üçü de bu konsere gitmeyi çok istemektedir ancak biletler pahalı olduğu için gidemeyeceklerini, belki Hilmi Efendi‟nin onlara yardım edebileceğini konuĢurlar. Ceylan babasına sormuĢ ve biletsiz hiç kimsenin kapıdan içeriye giremeyeceği cevabını almıĢtır. Ancak kolay vazgeçmeyen Ceylan kapıdan olmasa da güney kapısının tam karĢısındaki yasak bölgede bulunan Selsus Kitaplığı‟ından Efes Antik Tiyatrosu‟na giden gizli yer altı geçidini kullanabileceklerini söyler. ArkadaĢları korktukları için bu öneriye pek sıcak bakmazlar. Ceylan da bu konsere gitmeyi kafasına koymuĢtur ve oraya gidip bir yol planı hazırlamaya karar verir.

Ceylan okuldan dönünce çantasına birkaç atıĢtırmalık, bir ĢiĢe su, cep feneri ve mum koyarak gizli geçidin yolunu tutar. Amacı gizli geçide bir göz atıp etrafı aydınlatıp arkadaĢlarının korkusunu yatıĢtırmak için kaç muma ihtiyacı olduğunu hesaplamaktır. Gizli geçit yolculuğunda peĢine Efes de takılsa da Ceylan planıyla çok meĢgul olduğu için onu fark etmez. Ceylan, alınması gereken önlemleri ve mum koyabileceği yerleri düĢünerek geçitte ilerlerken Efes de eskiden hep annesi Hadrian ile geldiği bu gizli geçitte annesini düĢünerek gezinir. Daracık bir yarık görünce içinde ne olduğunu merak edip kafasını içeriye uzatır. Dikkatle etrafa bakarken birden tutunduğu kaya parçası kırılır ve Efes kendini bir anda nemli toprakta bulur. Yuvarlandığı geçitte bir insan iskeleti görür ve buranın Selsus‟un mezar odası, iskeletin de Selsus‟un iskeleti olabileceğini düĢünür. Bu düĢüncelerle dolaĢırken bir de kedi iskeleti görünce iyice ürperir. Belki de Efes gibi onlar da buraya düĢtü ve buradan kurtulamayarak açlık ve susuzluktan ölmüĢlerdir. Efes‟in karnına ağrılar girmiĢken büyük bir tablet üzerindeki uzun anahtarı görür. Anahtarı oradan oraya atıp ses çıkarmayı dener. Sesi çıktığı kadar miyavlar. Ancak Ceylan iĢini bitirip geçidi terk etmiĢtir.

Kapkap ve Efes, Kapkap‟ın gerçekten uzak hazine hikâyesinden sonra mama kabındaki yemeği paylaĢmaya karar vermiĢtir. Ancak birkaç gündür Efes‟in kendi hakkına hiç dokunmadığını gören Kapkap Efes için endiĢelenmeye baĢlar. Ceylan‟ın aklı Ali‟dedir ve mama kabını da hep boĢ gördüğü için Efes‟i meraketse de onun için endiĢelenmez. Hatta gizli geçitten konsere gitmeyi Ali‟ye de teklif edecektir. Kapkap gözlerden uzak olmak için gizli geçidin giriĢindeki çalılıkların arasında uyumaya gider. Kendine rahat bir yer ararken giriĢteki çalılıkların üzerinde Efes‟in tüylerini görür. Efes‟in geçide girip kaybolduğunu düĢünür. Kendisi çok yavaĢ hareket ettiği için Çelimsiz‟den yardım istemeye karar verir.

Efes düĢtüğü mağarada Ceylan‟ın onun yokluğunu fark edip yardıma geleceği anı beklemektedir. Sık sık miyavlar ancak bunun sadece gücünü azalttığını anlayınca miyavlamayı bırakır. Tabletin üzerinde kuyruğunu sallamaya baĢlar. Birden tablet yana doğru kayar ve tabletin kapattığı mahzen ortaya çıkar. TaĢ merdivenlerden aĢağıya inen Efes etrafta bir sürü sarı parĢömen ve altından yapılmıĢ birçok antik

kupa görür. Kapkap‟ın bahsettiği hazinenin bu olduğunu düĢünse de burada mahsur kalmıĢken bütün bu hazinenin de bir anlamı yoktur.

Kapkap, kara yılanın da yardımıyla Çelimsiz‟i bulur, düĢündüklerini anlatır ve yardım ister. Çelimsiz, geçitte etrafı koklayarak dolaĢmaya baĢlar. Efes‟in düĢtüğü yere geldiklerinde koku iyice artar. Kapkap ve Çelimsiz Efes‟e seslenmeye baĢlar. Bu çağrı çok zayıf bir miyavlamayla karĢılık bulur. Efes, çok aç ve susuz olduğunu söyleyip yardım ister. Ona yardım edecek bir insan bulmaları gerekmektedir ama insanlara dert anlatmak kendi aralarında iletiĢim kurmaya benzemez. Ceylan okuldadır, babası Hilmi Efendi de Çelimsiz‟in davranıĢlarına anlam veremez. En sonunda kendi imkânlarıyla yiyecek ve su getirmeye karar verirler. Çelimsiz önce bir ĢiĢe su, ardından da mama kabını getirecektir. Çelimsiz mama kabını burnuyla itekleyerek getirirken kap bir taĢa takılır ve kırılır. Ceylan da okuldan erken gelmiĢtir. Çelimsiz‟in yaptığını görünce bir yandan ona kızmaya bir yandan da kırıkları toplamaya baĢlar. Kırıkların arasından bir kâğıt parçası çıkınca onu da cebine koyar. Çelimsiz ne kadar çırpınsa da Ceylan‟a derdini anlatamaz. Ertesi gün sınıfça harabeler bir gezi düzenlenecektir ve geziden sonra Ceylan, Ali‟yi gizli geçide davet edecektir. Hazırlık yapmak için yiyecek, su, fener ve mumdan oluĢan geçit çantasını hazırlayıp çıkar. Geçide girdiklerinde Ceylan çantasını bırakıp mumları yerleĢtirmeye baĢlar. Çelimsiz de su ĢiĢesini alıp Kapkap‟ın yanına gelir. ġiĢenin kapağını gevĢetip yarıktan aĢağıya atar. Kapkap da Efes‟i sakinleĢtirmeye çalıĢır. Çelimsiz, Ceylan‟ın çantasından aldığı bisküvileri de Efes‟e atar. Efes‟in açlığı ve susuzluğu giderilse de o geceyi de orada geçirmek zorundadır.

Ali, yarınki harabe gezisinden sonra biraz daha orada kalıp arkadaĢı Ceylan‟ın evine gitmek için teyzesinden izin ister, ancak teyzesi izin vermez. Buna çok üzülen Ali ertesi gün ilk ders Ceylan‟a evlerine gelemeyeceğini söyleyince Ceylan da çok üzülür. Ceylan, mama kabından çıkan kâğıdı cebine koymuĢtur ve okulda düĢürür. Kağıdı bulan Ayda, bunun Ceylan‟ın Ali‟ye yazdığı Ģifreli bir mektup olduğunu düĢünür ve öğretmene götürür. Kâğıdı gören öğretmen ĢaĢkınlık içindedir. Bugünkü harabe gezisinde Halk Kütüphanesinin Müdürü Talat Bey de onlara eĢlik edecektir ve bu parĢömeni ona gösterip fikrini soracağını söyler.

Kapkap hala Efes‟in düĢtüğü yarığın baĢındadır ve Efes‟e moral verir. Efes de Kapkap‟a dedelerinin hazinesini bulduğunu, aĢağıda altın kupalarla dolu bir hazine olduğunu söyler. Kapkap da bu hikâyeyi kendi uydurduğu için Efes‟in onu orda tutmak istediği için bunları söylediğini düĢünür.

Ceylan, sınıf arkadaĢları, öğretmenleri ve Talat Bey harabelere gelmiĢtir. Etrafı dolaĢıp paha biçilemez tarihi eserleri çocuklara tanıtırlar. Çelimsiz de oradadır. Ancak Çelimsiz‟in garip davranıĢları Ali‟nin dikkatini çeker. Köpeğin peĢine takılır. Ceylan da Ali‟ye eĢlik eder. Çelimsiz onları gizli geçidin giriĢine getirir. Ali, Çelimsiz‟in yavrularını bu geçide getirip kaybettiğini ve onlardan yardım istediğini düĢünür. Öğretmen ise yasak bölgeye girmek için Bekçi Hilmi Bey‟den izin alır. Bunun üstüne geçidi bildiği için Ceylan, köpekle iyi anlaĢtığı için Ali ve onlara göz kulak olmak için öğretmen içeri girer. Çelimsiz onları doğruca Efes‟in düĢtüğü yarığa götürür. Gelenler oradan Çelimsiz‟in yavrularının çıkmasını beklerken Efes‟i görürler. Onu oradan çıkarmak için ucunda kütük bağlı bir ip sarkıtırlar ve Efes buna tırmanıp dıĢarı çıkar. Çıkarken de ağzına orada gördüğü kupalardan birini sıkıĢtırmıĢtır. Efes‟i gören Ceylan çok sevinir. Öğretmen ise altın kupayla ilgilenmektedir. Geçitten çıkıp kupayı Talat Bey‟e gösterirler. Kültür mirasımıza yaptıkları bu katkıdan dolayı Talat Bey Ceylan‟a 4 bilet hediye eder. Biletler Umut Yolcuları‟nın Efes konseri içindir.

Okulun son günü okuma-yazma kursunu bitiren yetiĢkinler de belge alacaktır. Belediye BaĢkanı ve Halk Kütüphanesi Müdürü de törene katılır. Selsus Kitaplığı‟nın Ģimdiye kadar keĢfedilmemiĢ yer altı katının bulunmasına katkıda bulunan öğrencilere teĢekkür edilir, öğretmen ve öğrenciler teker teker sahneye davet edilir. Ayrıca Ceylan‟ı bekleyen bir sürpriz daha vardır. Okuma-yazma kursu onun çabalarıyla açıldığı için her yıl eğitime katkıda bulunan bir öğrenciye verilen “Okuyan ve Okutan Çocuk” ödülüne layık görülmüĢtür. O sevinçle ödülünü alırken anne-babası da gururla kızlarını alkıĢlar.

4.1.2.1.2.ġahıs ve Varlık Kadrosu 4.1.2.1.2.1.Ceylan

Selsus Kitaplığı‟nın bekçisi Hilmi Efendi‟nin kızı olan Ceylan ilkokul öğrencisidir. Ġnsanları da hayvanları da çok sever. ArkadaĢlarıyla çok iyi anlaĢır. Yardımsever ve sorumluluk sahibidir. Sınıflarına yeni gelen arkadaĢı Ali‟ye de alıĢma sürecinde çok destek olur. En iyi arkadaĢlarından biri kedisi Efes‟tir.

4.1.2.1.2.2.Hilmi Efendi

Selsus Kitaplığı‟nın bekçisi Hilmi Efendi, iĢinin ciddiyetinin ve sorumluluğunun farkında olan çalıĢkan bir insandır. Harabelerde yaĢayan insanlara sevgiyle yaklaĢır. Kızının isteklerini, ısrarları sonucunda kabul etmek zorunda kalır.

4.1.2.1.2.3.Ceylan’ın Annesi

ÇalıĢkan kadın, ev ekonomisine katkıda bulunmak için harabelerin giriĢine bir hediyelik eĢya dükkânı açıp iĢletmeye baĢlar.

4.1.2.1.2.4.Ali

Ceylan‟ın sınıfına yeni gelen Ali, depremde anne ve babasını kaybetmiĢ, Efes‟e teyzesinin yanına gelmiĢtir. Artık yaĢamına burada devam edecektir. Yeni hayatında yer alan arkadaĢlardan biri de Ceylan‟dır.

4.1.2.1.2.5.Efes

Ceylan‟ın akıllı kedisi Efes, sevilen bir kedidir. Ceylan ile de çok iyi anlaĢırlar. Ceylan okuldan gelince gün içinde olan biteni Efes‟e anlatır. Efes her söyleneni anlasa da “miyav”dan baĢka cevabı yoktur. Efes iĢtahlı bir kedidir ve son günlerde mama kabına dadanan canavarla yüzleĢmek isteyecek kadar da cesurdur.

4.1.2.1.2.6.Kapkap

150 yaĢında bir kaplumbağadır. Efes‟in mama kabındaki mamayı yiyebilmek için masum kediciğe bir oyun oynar. Efes‟e mamasını kendisiyle paylaĢtığı takdirde dedelerinin bu harabelere gizlediği hazinenin tamamını birlikte bulabileceklerini ve bulunca tümünü kediye bağıĢlayacağını söyler. Efes anlaĢmayı kabul eder ve arkadaĢ

olurlar. Efes‟in annesi Hadrian‟ı da tanıyan Kapkap zamanla bu kediyi çok sever ve Efes ortadan kaybolduğunda onu kurtarmak için elinden geleni yapar.

4.1.2.1.3. Zaman

“Kayıp Kitaplıktaki Ġskelet” adlı eserde anlatılan olaylar okulların kapanmasına az bir zaman kala yaĢanmıĢ ve karne gününde olayların baĢkahramanı Ceylan, ödüllendirilmiĢtir.

4.1.2.1.4. Mekân

“Kayıp Kitaplıktaki Ġskelet” adlı eserde anlatılan olaylar, Efes harabelerinde yaĢanmıĢtır.