• Sonuç bulunamadı

KATILAN OLMAYA HUKUKİLİK KAZANDIRAN TEMEL

Belgede Ceza muhakemesinde katılan (sayfa 55-59)

5.1. Hukuk Devleti

“Hukuk devleti, devletin bütün eylem ve işlemlerinin hukuk kurallarına dayandığı ve vatandaşların da hukuki güvenlik içinde bulunduğu sistemdir.”155. Hukuk devletinin amacı yönetim yetkisinin keyfi kullanımının yarattığı tehlikeyi asgariye indirmek, istikrarsız, açık olmayan ve geçmişe dönük kuralların neden olduğu kişisel hürriyet ve onur ihlallerini engellemektir.

Hukuk devleti, bireyler için kamu makamlarının işlemlerine karşı bir güvence oluşturmaktadır. Devletin faaliyetlerini icra ederken bireylerin menfaatlerini zedelememesi, yine devletten gelmese dahi başkalarından gelebilecek zararlar nedeniyle bireylerin kanunlar önünde eşit bir biçimde haklarını ileri sürmelerine imkân vermesi gerekir. Mağdur hakları hukuk devletinin koruması altındadır. Başka bir deyişle mağdur hakları ancak bir hukuk devletinde hüküm ifade edebilir156.

Suçtan zarar görenlerin suçtan doğan mağduriyetinin giderilmesi amacıyla muhakemeye katılabilmesi en temel insan haklarından biridir. Suçtan zarar görenlerin maddi ve manevi zararları karşılanmadan, hukuki yararları korunmadan adalet sağlanamaz157. Mağduriyetin giderilmesi, ceza muhakemesine katılma hakkaniyet ve adaletin gereğidir158.

154

Kıyak, Fahrettin, “Ceza Mahkemesinde Manevi Tazminat Sorunu”, Osman F. Berki’ye Armağan, No: 411, 1977, s.30.

155

Erdoğan, Mustafa, Türkiye’de Anayasalar ve Siyaset, Ankara 2003, s.97; Özbudun, Ergun, Türk Anayasa Hukuku, Ankara 2004, s.68.

156

Öztürk-Erdem, Uygulamalı Ceza Muhakemesi Hukuku, s.163.

157

Erem, Faruk, “Mağdurun Korunması”, Adalet Dergisi, 1966, s.580.

158

Özbek, Veli Özer, Ceza Hukukunda Suçtan Doğan Mağduriyetin Giderilmesi, Ankara 1995, s.93- 95.

5.2. İnsan Haysiyetinin Dokunulmazlığı

İnsan haysiyetinin dokunulmazlığı ilkesi hukuk devletinin bireylere verdiği değerle alakalıdır. İnsan haysiyeti bilinçli olma, kendi kaderini belirleme, çevresini şekillendirebilme yeteneği veren ve bireyin kişiliğine saygı duyan, bunun gelişmesine imkân sağlayan manevi güç olarak açıklanabilir159. İnsan, hakları ve yükümlülükleri olan bir hukuk süjesidir ve bir nesne haline getirilemez. İnsan, hak ve özgürlüklere sahip olursa çevresini şekillendirebilir, bir kişilik kazanabilir.

Suç nedeniyle kişilerin uğradıkları zararları giderme yollarının düzenlenmesi, hukuk makamları önünde ileri sürülmesi, onurlarının korunması, suç nedeniyle maddi, manevi zararlarını giderme yollarının tanınması hukuk devletinin, insan haysiyetine duyulan saygının bir gereğidir.

5.3. Orantılılık

Ceza muhakemesinde eşitlik ilkesi devletin ceza muhakemesinde taraf olanlar arasında eşit davranmasıdır. Ceza muhakemesinde eşitlik, devletin muhakemenin her bir tarafına eşit mesafede durması ile alakalıdır. Hukuksal eşitlik “orantılılık” ile gelişir. Eşitlik, benzer durumlarda aynı çözümün öngörülmesi, farklı durumlarda farklı işlemlerin uygulanmasıdır160.

Ceza muhakemesinde orantılılık ilkesi bir işlemin yapılması ile elde edilmesi hedeflenen yararın ve verilmesi muhtemel zararın ne olduğunun belirlenmesi ile bunların arasında bir denge kurulması, aksi halde orantılı bulunmaz ise bundan vazgeçilmesini ifade eder. Devletin ceza ve ceza muhakemesi hukukunda düzenlemeler yaparken orantılılık ilkesini iyi değerlendirmesi, bunu bozan düzenlemelerden kaçınması gerekir. Ne sanık ne de suçtan zarar gören, mağdur orantılılık ilkesini bozan düzenlemelere maruz kalmamalıdır. Suçtan zarar görenlerin zararlarının tazminini isteme hakkı ceza muhakemesinde sanığın haklarını zedelememelidir161.

159

Öztürk-Erdem, Uygulamalı Ceza Hukuku, s.167.

160

Kaboğlu, İbrahim Ö., Özgürlükler Hukuku, 6. Baskı, İstanbul 2002, s.20.

161

5.4. Sosyal Devlet

1982 Anayasası “Devletin Temel Amaç ve Görevleri” başlığı altında 5. maddede devletin nitelikleri arasında “sosyal hukuk devleti” ilkesini saymaktadır162. Anayasa Mahkemesi 1985 yılında aldığı bir kararda sosyal hukuk devleti, devletin insan hak ve hürriyetlerine bağlılığı, huzur ve refahı gerçekleştirme görevi ve adaletli bir hukuk düzeni kurma yükümlülüğü olarak tarif etmiştir163.

Bir sosyal hukuk devletinde suçtan zarar gören kişilerin sosyal ve ekonomik durumlarının iyi değerlendirilmesi, suçtan zarar görmesi nedeni ile karşılaştığı kayıpların giderilmesi, suçtan zarar görenlerin ceza muhakemesi içerisinde kendilerini ifade edebilmeleri ve haklarını aramalarına imkân tanınması gerekir. Kendisini savunamayacak durumda olan suçtan zarar görenlere avukat tayin edilerek hukuk yardımdan faydalandırılması ya da ekonomik gücü bulunmayan suçtan zarar görenlere hukuk makamları önünde kendilerini ifade edebilmeleri için gerekli kanuni imkânların tanınması, gerekirse masrafların kamu tarafından karşılanması sosyal hukuk devletinde bir zorunluluktur. Bunun yanında suçtan zarar görenlerin suçlunun bulunamaması ya da ölmesi ile mirasçılarının bulunamaması halinde uğradıkları zararları kamudan talep edebilmeleri de mümkündür. Bu durum sosyal hukuk devletinin bir sosyal sigorta işlevi gördüğünü ortaya koymaktadır164.

5.5. Adil Yargılanma Hakkı ve Silahların Eşitliği

Silahların eşitliği ilkesi ceza muhakemesinde sanık haklarının devlete karşı korunması amacı ile ileri sürülmüş ve evrensel hukukta olmazsa olmaz kabul edilen bir ilkedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’ne göre silahların eşitliği ilkesi; mahkeme önünde sahip bulunan hak ve yükümlülükler bakımından taraflar arasında (iddia-savunma, davalı-davacı) tam bir eşitliğin sağlanması ve bu eşitliğin tüm muhakeme boyunca korunmasıdır165.

162 Erdoğan, s.98. 163 Özbudun, s.73. 164

Erdoğan, s.161; Demirci, Olgun, “Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukukunda Mağdur Hakları”, İBBD, S:77, 2008, s.35.

165

Gözübüyük, A. Şeref-Gölcüklü, A. Feyyaz, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Uygulaması, 11. Ek Protokole Göre Hazırlanıp Genişletilmiş 5. Baskı, Ankara 2004, s.291.

Muhakemede silahların eşitliği ilkesi görülmekte olan muhakemenin çeşidine göre değerlendirilmelidir. Örneğin kanıt ve karşı kanıtların sunuluş ve tartışılması, dava dosyasının incelenmesi, iddia, karşı iddia ve mütalaada bulunma, duruşmaya katılma, tanık kabulü gibi konularda eşit davranılması gerekir166.

Silahların eşitliği ilkesi bir adil yargılanma hakkı olup, adil yargılama hakları arasında yer alan duruşmanın açık yapılması, duruşmada tarafların hazır olması birer haktır. Tarafların ceza muhakemesinde hazır olmaları muhakeme hukukunun sözlülük, yüz yüzelik ilkelerinin de doğal sonucudur. Bu nedenle suçtan zarar gören tarafın davaya katılması, kendisini temsil ettirmesi gerekir167.

Mağdur ve suçtan zarar görenin adil muhakeme hakkı çerçevesinde derdini anlatabilmesine, ne istediğini söyleyebilmesine, aleyhine iddiaları çürütebilmesine, böylece muhakemenin gidişine etki etmesine “meram anlatma ilkesi” denilmektedir168. Adil muhakeme, silahların eşitliği ve meramını anlatma ilkeleri bağımsız ve tarafsız bir hâkimin bulunmasını gerektirir. Çünkü iddia ve savunma makamlarından ayrı durma, bunların arasında tarafsız kalma ve hepsine eşit bir biçimde davranma için bağımsız ve tarafsız bir muhakemenin varlığı şarttır169.

5.6. Hak Arama Hürriyeti

Bir hukuk devletinde herkes geçerli vasıta ve yollardan faydalanma, muhakeme makamları önünde davacı veya davalı olarak iddiada bulunma ve savunma yapma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme görev ve yetkisi dâhilindeki bir davaya bakmaktan kaçınamaz (Anayasa s.36, İnsan Hakları Evrensel Bildirisi, m.8, İHAS m.8)170. Anayasanın 36. maddesi katılan sıfatı ile kamu davasına katılmanın anayasal temelini oluşturmaktadır. Suçtan zarar gören, mağdurun ceza muhakemesine katılması bir anayasal haktır.

166

Bu konuda AİHM içtihatları için bkz. Gözübüyük-Gölcüklü, s.292; İnceoğlu, Sibel, Adil Yargılanma Hakkı ve Yargı Etiği, Ankara 2007, s.58-68.

167

Gözübüyük-Gölcüklü, s.292.

168

Öztürk, Bahri-Erdem, Mustafa Ruhan,-Özbek, Veli Özer, Ceza Muhakemesi Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2004, s.36.

169

Öztürk-Erdem-Özbek, s.36.

170

6. KATILANIN BİREYSEL YARARLARI

Belgede Ceza muhakemesinde katılan (sayfa 55-59)