• Sonuç bulunamadı

3.1. Araştırma Yöntemi

3.1.4. Katılımcıların Belirlenmesi

Bir araştırmaya katkı sağlayacak olan katılımcıların ya da görüşmecilerin belirlenmesi sistematik, tabaka ve küme vb. (geleneksel örnekleme yöntemi); amaçlı örnekleme (nitel araştırma yöntemi) biçiminde yapılabilmektedir. Amaçlı seçimle belirlenen olayların çözümlenmesi, kişilerin bakış açılarını anlaşılması için olaylardan doğrudan etkilenen, olayın arka planı hakkında bilgi sahibi olacağı düşünülen kişilerin seçimi ile yapılmıştır. Bu açıdan, Yıldırım ve Şimşek (1999, s. 198), katılımcı sayısının ve örneklem büyüklüğünün göreli olarak küçük olduğu uyarısını yaparlar. Bu görelilik, temellendirilmiş kuram için katılımcı sayısını, 10 ile 60 kişi arasında değiştirebilmektedir (Starks ve Trinidad, 2007, s. 1375). Araştırma sürecinde katılımcıların belirlenmesinin ardından, toplam 63 gazeteci ve yazar ile önce doğrudan bağlantıya geçilmiştir (Ek-8) ve ardından her birine araştırmaya davet mektubu gönderilmiştir (Ek-9). Erişim sürecinde gazeteci ve yazarlardan 6’sı olumsuz yanıt verirken, 28’i ise gerek e-posta gerekse telefonla iletişime geçilmesine karşın hiçbir biçimde yanıt vermemiştir. Olumlu yanıt verenlerden 10’u ile çeşitli nedenlerle görüşme gerçekleşememiştir; olumlu yanıt veren kişilerden 15’i ile yüz yüze, üçü ile e-posta yoluyla, biri ile de kayıt dışı serbest görüşme yapılmıştır. Hazırlanan bir etik protokolü (Ek-10) ile görüşme yapılan kişilerden, veri toplama sürecinde kullanılacak olan gerekli yazılım ve donanımın kullanılmasında rızalarının alınması (Fernández, 2004(a)) sağlanmıştır. Tüm katılımcılar, etik protokolü imzalayarak rıza göstermelerine karşın, açık kimlikleri kullanılmamıştır: Açık kimliklerini ortaya çıkaracak çalışmış oldukları ya da çalışmakta oldukları kurum bilgilerine de yer verilmemiştir. Açık kimlikler yerine her biri için kimlik kodları verilmiştir. Ardından, problem merkezli görüşme aracılığıyla, Andreas Witzel’in (2006) de vurguladığı gibi, kuramın yönlendirmesi ile araştırmada esneklik arasındaki karşıtlığı, çözümlemecinin bilgi kazanımını, “tümdengelimsel ve tümevarımsal karşılıklılık oyunu” olarak düzenleyip aşılmaya çalışılmıştır. Böylesi esnek bir yöntemin yeğlenmesindeki amaç, araştırmacının soruna veya konuya dair bakış açısının görüşme yapılan kişininkine baskın gelmesini, onu yönlendirmesini ve elde edilen verilerin kuramlara uydurulmak için zorlanmasını önlemek için olmuştur.

Katılımcılara ilişkin veriler, Türkiye’de gazetecilik alanı ve pratiğinin dönüşümü hakkında ipuçları sağlamaktadır. Görüşme yapılan 19 köşe yazarlarının büyük çoğunluğunun gazetecilik alanı dışında (13 kişi) lisans düzeyinde (12 kişi) ve lisansüstü (5 kişi) eğitim görmelerine karşın çok uzun yıllardır basında yer görev almışlardır. Bu kişilerin yine büyük çoğunluğu kendilerini köşe yazarı ve yazar (10 kişi) ya da gazeteci köşe yazarı (2 kişi) olarak tanımlarken, köşe yazarlığını kanaat önderi (eşik bekçisi) (12 kişi) ve gündem yorumlayıcı (3 kişi) olarak tanımlamakta, böylece kendilerini diğer basın çalışanlarından ayrıcalıklı bir

konuma oturtmaktadırlar. Görüşme yapılan bu kişilerden çoğunluğu çalışmakta oldukları medya kuruluşlarını değiştirmek zorunda kalmazken (11 kişi), diğerleri (8 kişi) çalıştıkları kurumlardan ayrılmak zorunda kalmışlardır. Daha önce kitle gazetelerinde yazmakta olan köşe yazarlarının bir kısmı, merkezde olamayan gazetelerde kendilerine yer bulurlarken (5 kişi), bir kısmı ise halen herhangi bir yerde yazmadıkları (2 kişi) görülmektedir. Tüm bu veriler, gerek günümüzde Türkiye’de basın alanın kurallarının ve aktörlerinin değişimi gerekse araştırmaya görüşmeci olarak katkı sağlayan köşe yazarlarının yürürlükte olan iktidara yönelik konumları hakkında ipuçları vermektedir (Bkz. Tablo 3.1).

Gerek olay çözümlemelerinde gerekse temellendirilmiş kuram yöntemlerinde elde edilen bilgiler ilk görüşmeyle birlikte işlenmeye başlanır. Söyleşi tarzında-karşılıklı konuşma biçiminde, yarı-yapılandırılmış bir özellik taşıyan problem merkezli görüşmenin araçlarından olan, kısa anket, açık-uçlu 36 soru yöneltilmiş (Ek-11); verilen yanıtların yanı sıra, konuşma, durumsal şartlar, sözsüz ifadelerin gözlem notları ve diğer kısa notlarla veriler toplanmıştır (Witzel, 2006, s. 189-190). Dijital formlara kaydedilen ses kayıtlarının bant çözümleri yapılmıştır. Fernández’in (2004(b), s.86) uygulama avantajlarından söz ettiği ATLAS.ti adlı bilgisayar programı yerine, benzer özellikleri barındıran NVivo programı aracılığıyla kodlama ve çözümleme etkinlikleri uygulanmıştır. Görüşmelerden sağlanan veriler, diğer niteliksel ve niceliksel bilgi kaynaklarından elde edilen verilerle desteklenmiştir. Katılımcılar ile yapılan görüşmelerin niceliksel sonuçlarının çıkarımı ve sınıflandırmaları yapılmıştır.

Niteliksel belge (doküman) çözümlemesinin genel odağı, anlamları, vurguları, mesaj içeriklerini yakalamak; kurum ve işleyişini, bunların nasıl sunulduklarını anlamaktır (Glaser ve Strauss, 1967’den aktaran Altheide, 1996, s. 33). Bu amaçla araştırılan konuların anlaşılabilir kılınması için kavramsal ve kuramsal olarak malzemelerin seçimine önem verilmiştir. Altheide (1996, s. 33-34), çok sayıda önceden ayarlanmış kategoriler ve esnek olmayan örnekleme stratejilerinden türemiş olaylarla/durumlarla çözümlemede tuzağa düşülebileceğine dikkat çeker. Ayrıca, araştırılan dönemin halen sürüyor olmasının bir sonucu olarak erişilebilecek kaynakların kıtlığı, iletişim literatürünün vurguladığı sermaye ve iktidar çevrelerince kendi çıkarlarının yürütülmesinin araçları olan gazetelerden, televizyon kanallarından, haber ajanslarından, yayınlanan kitaplardan elde edilen belgelerin, arşivlerin, çeşitli mecralardaki açıklamaların ve gazetecilerin yorumlarının, makalelerinin, köşe yazılarının, röportajlarının ikincil veri kaynakları olarak kullanılmasını zorunlu kılmıştır. Sonuçları ve belirlenimleri saptıracak etkilerin azaltılabilmesi için Altheide’nin (1996) önerdiği, belirli boyutlarda benzer ve farklı olan malzemenin yeğlemesi durumunda aynı olay için hem gazete hem de televizyon haberleri gibi iki farklı kaynağa yönelebileceğinibelirttiği

Tablo 3.1 Görü şme Yap ılan Kat ılı mc ılar ın İli şkin Veriler

kademeli kuramsal örnekleme (progressive theoretical theoretical sampling) kullanılmıştır. Böylesi bir üstünlüğe sahip olan kademeli kuramsal örnekleme, veri kaynaklarının zenginliğini arttırma amacı taşıyan bu çalışmada da işlevsel olmuştur. Ayrıca, yüz yüze görüşme yapılmış kişiler ile yazılı olarak yanıt verenlerin yanı sıra, iktidara yakın, muhalif ya da yansız tutum sergileyen kişilerden oluşan gazeteci kökenli köşe yazarları belirlenmiş; bu kişilere ait köşe yazıları ile görsel ve yazılı mecralardaki röportaj, haber beyanı vb. veri kaynakları semptomatik tarama yapılarak çözümlemeye eklenmiştir. Ayrıca, olayların arka planına tam anlamıyla girebilmek için kademeli kuramsal örnekleme (bir olayın ayrıntılarına çeşitli kaynaklardan ulaşılması) kullanılmıştır. Böylece, Yıldırım ve Şimşek’in (1999, s. 201) uyardığı, geçerlilik, güvenirlik ve genelleme sorunları ortadan kaldırılmıştır.