• Sonuç bulunamadı

2.7. Okul Öncesi Eğitim Programının Niteliği Ġle Ġlgili Temel BileĢenler

2.7.2. Aile Katılımı

Aile, kaynağı kendi dinamikleri olan ve toplumsal olayların getirisiyle her zaman değişim içinde olan toplumun temel yapısıdır. Ailede yaşanan değişimlerle birlikte aile bireylerinin rolleri ve görevleri de değişmektedir. Fakat yaşanan bunca değişime rağmen aile ve ebeveynler çocuk gelişimini en çok etkileyen faktörlerinden bir tanesidir (Özgün, 2010:100).

Aile, nitelikli okul öncesi programlarında temel bir parçası ve programın başarıya ulaşması önemli etkenlerden bir tanesidir. Programın uygulanmasında önemli bir kaynak olarak nitelikli programlarda yer alır ve okul öncesi öğretmenleri ve aile üyeleri düzenli bilgi paylaşımlarıyla ilişkilerin geliştirmesi ve ilişkilerde etik kuralların temel alınması programın niteliği açısından önemlidir The Arkansas Division of Child Care and Early Childhood Education, 2004:14).

Nitelikli okul öncesi eğitim programları, aileyi eğitim programının tüm alanına dahil eder. Aileler çocuklar hakkında bilgi almak için en önemli kaynaklardır ve program bu kaynakla iletişim içinde olunması imkanlar sağlar. Aileler, etkinliklerin gözlenmesinde ve etkinliklere katılım göstermeleri ve ailelerin ebeveynlik becerilerini geliştirmek için ve çocukların gösterdiği gelişmeyi ailelerle paylaşma konusunda imkanlara sahiptir. Öğretmenler belirli hedefleri, öğrenme yaklaşımı, beklenilen neticeleri ve değerlendirme prosedürleri olan bir müfredat kullanır. Öğretmenler kullandığı programı açıklayabilmelidir. Programın hedeflerinin ne olduğunu, neler kazandıracaklarını, ailenin programdaki yerinin ne olduğu açıklanarak ebeveynler bilgilendirilmelidir (Espinosa, 2002:7).

Okul öncesi eğitimi değerlendirmelerine aileyi dahil etmek, uzmanlar ve çocuğun bakımıyla ilgilenen kişiler arasında işbirliğine dayalı bir ilişkinin kurulmasına sağlamakta ve değerlendirme sürecinde ki aile katılımı işbirlikçi bir ilişki kurabilmenin bir yoludur (Akt: Bailey, 2005:6).

Aileler eğitim sürecinde, çocuklarıyla birlikte nitelikli eğitim imkanlarından faydalanmayla birlikte, ebeveynleri ilgilendiren kararlara katılmak, eşit ve adil davranış görmek, çocuklarıyla ilgili gizli bilgilerin korunması ve çocuklarla alakalı kayıt altına

alınan belge ve bilgilere sahip olma, çocuklarının sağlığını ve güvenliğini sağlayacak gerekli tedbirlerin alınması, yapılacak araştırmalara çocukların katılıp katılamamasına izin verip vermeme, okul-aile işbirliğini sağlanması ve yasalarla belirlenmiş sınırlar çerçevesinde kaygılarını ve fikirlerini özgür bir şekilde dile getirebilmelidir (Ünal, 2010:147). Eğitim programlarının konusu, yöntemi ve içeriği hedef kitlenin özelliklerine göre farklılık gösterebilir ancak temel amaç ailenin hayat şartlarını iyileştirmek ve ailenin çocuklarıyla birlikte mutlu, huzurlu ve sağlıklı bir ilişki içerisinde olmasını sağlamaktır. Yapılan aile eğitim çalışmaları toplumsal gelişimin sağlanmasında ve toplum olarak güçlenmesinde büyük katkı sağlamaktadır. (Ural, 2010:67).

Eğitim sürecinde, çocuklar öğrenme kapasitelerini büyük ölçüde etkileyen temel yeterlikleri (dil, okuryazarlık, erken matematik, sosyal-duygusal beceriler) edinmektedir. Çocuklar, bu becerileri kazanamazlarsa gelecekteki okul yıllarında büyük bir olasılıkla zor bir süreçle karşı karşıya kalacaklardır. Örneğin, okula başlangıçta zayıf dil becerilerine sahip çocuklar okumayı öğrenme aşamasında daha çok zorluk çekme eğilimindedir ve üçüncü sınıf düzeyinde zayıf okuma becerileri de ileride çocukların müfredat içerikli öğrenmelerini büyük ölçüde güçleştirmektedir. Okul öncesi eğitim yıllarında nitelikli eğitim ve öğretim önemli olsa da, okul başarılarını pekiştiren temel yeterlikleri edinmelerinde ebeveynler de çocuklara büyük destek sağlamaktadır (Smith vd., 2013:3). Okul öncesi eğitim programlarında verilen eğitimler her ne kadar nitelikli olsalar dahi verilen eğitimler aileler tarafından desteklenmediği takdirde istenilen davranışın kazandırılması zorlaşacaktır. Ailenin eğitime katılması amaçlara ulaşılmada ve istenilen niteliğe ulaşılması daha kolay olacaktır. Aile katılımının aileye, öğretmene, çocuğa ve kuruma birçok faydası olacaktır (Akt: Özen, 2008:34).

Okul öncesi eğitimi programlarında ailenin eğitime katılımı; çocukla birlikte yaşayan ve çocuğun bakımıyla ilgili kişilerin çocukların gelişimlerine ve eğitimlerine katkıda bulunmaları için organize edilmiş etkinliklerdir (Akt: Köksal Eğmez, 2008:31). “Aile katılımı” ifadesi, çocukların eğitimine okulla birlikte dahil olmanın farklı biçimlerini işaret etmektedir. Ailelerin eğitim sürecine katılımıyla, çocukların performansları arasında pozitif bir ilişki vardır. Çocukların öğrenmelerinde, aile katılımı arttıkça, çocukların da performansları artmakta ve bu durum her çeşit aile katılımı her tür ve her yaştaki çocuk için geçerlidir. Aileler çocukların okul hayatlarını, okullarda yapılan aktivitelere ve yapılacak olan konferanslara katılarak destekleyebilir. Ev ortamını eğitici bir ortam olarak

düzenleyerek, kazandırılmak istenen davranış için model olarak ve çocuklarına eğitim vererek, çocukların becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir. Aileler ev dışında da, okul aktivitelerine yardımcı olarak, sınıf içersinde görev alarak veya çocukların eğitimine yönelik yönetim ve karar alma süreçlerinde aktif rol oynayarak katılabilirler (Akt: Ondieki, 2012:7-8).

Erken yıllardan itibaren çocuğun gelişimini desteklemek için, çocuğun etkileşim içerisinde olduğu farklı sistemlerin birbirleriyle olan ilişkisine ve bu sistemlerin verilen eğitimin çocuğun gelişimine sağladığı katkıyla doğru orantılıdır. Bu bakımdan okul öncesi döneminde verilen eğitimin amacına ulaşabilmesi ve eğitimde kalıcılığı sağlanabilmesi için çocuğun yaşamını, gelişimini ve eğitimini etkileyen aile ve okulun iş birliği içerisinde olması ve ailenin uygulanan eğitim programına katılımının sağlanması gereklidir (İnal, 2006:16). Aile eğitimi ayrıca okula başlangıçta gösterilen yeteneklerin ve devamında gelecek akademik başarı veya başarısızlığın güçlü bir habercisidir (Barnett ve Yarosz, 2007:8).

Aile ve öğretmenler arasındaki ilişkiler “işbirliği” kavramıyla tanımlanabilmektedir. Her iki tarafında çocukların mutluluğuna olan katkıları kabul edilmekte ve “eşit ve koordine ortaklık” sıklıkla vurgulanmaktadır. Böyle bir vizyonda, aileler ve öğretmenler birer uzman olarak görülmektedir. Çocukların ev ve okuldaki öğrenmeleri ve gelişimleri aileler ve öğretmenler arasında paylaşılmasının çocuklar açısından faydalı olduğu kabul edilmektedir ve bu ortaklık öğretmen ve ailenin sorumluluklarını da içermektedir (Kernan, 2012:12).

Eğitim ortaklığının dört genel amacı ve gerekçesi Hollanda bağlamında şu şekilde ifade edilmiştir;

Pedegojik amaç; ailelerin ve öğretmenlerin birbirlerini saygı çerçevesinde dinlemesi ve çocuklarla ilgili bilgileri paylaşmaya açık olması önkoşuluyla, evde ve okulda uygulanan çocuk yetiştirme ve eğitim yaklaşımlarının birbirine uyum sağlaması anlamına gelmektedir.

Organisazyonel amaç; ailelerin okul içinde ve dışında yapılan aktivitelerin organizasyonu ve uygulanmasına verebilecekleri pratik desteği içermektedir. Örneğin çocukları, yüzme havuzuna, kütüphaneye veya müzeye giderken sınıfa eşlik etmek gibi.

Demokratik ortaklık amacı; okulun belirlediği hedeflere ulaşmasında ve mevcut durumların iyileştirilmesiyle ilgili karar alma süreçlerine ailenin formal ve informal bir biçimde aktif olarak katılmaları gerekliliğinin altını çizerek, ailelerin eğitimde söz sahibi olmasını vurgulamaktadır. Demokratik ortaklık amacı aynı zamanda da öğretmen ve ailelerin uzmanlık alanlarının kabul edildiği, okulla aile arasındaki iletişimi de kapsamaktadır. İmkan tanıma amacı; çocuklara fayda sağlaması için, aileler ve öğretmenler arasındaki iletişimin niteliğini arttırma imkanını sağlamayı gerektirmektir (Kernan, 2012:13).

Aile katılım çalışmaları bilgiyi paylaşma ve etkileşim işlemidir. Ebeveynler çocukların öğretmenleri tarafından kendilerinin dinlenmesinden, çocukların eğitimiyle ve bakımlarıyla ilgili bilgi almaktan, çocuklarıyla ilgili bilgileri paylaşıldığı zaman ebeveynler kendilerinin desteklendiklerine inanmaktadırlar. Okul öncesi eğitim programlarında ailelerin diğer ailelerle iletişim içinde olmaları da anne-babalar için bir destek kaynağı olmuştur. Her anne- babanın farklı yetenekleri olabileceği için eğitim etkinliklerinde yardımları sağlanabilir. Aile ve okul arasında ki bu paylaşım, yapılan aile katılımı faaliyetlerinin planlı olarak ele alınması hem ailenin hem de öğretmenlerin çocukların gelişimlerini desteklemek için gerekli olan fırsatı ortaya çıkaracaktır (Akt: Abbak, 2008:9). Bu fırsatların ortaya çıkarılması aile katılım çalışmalarının ailenin, çocuğun ve öğretmenin olumlu yönde yararlanmalarını sağlayacaktır.

Aile katılım çalışmalarının yararları: Aile açısından yararları; aileler diğer ailelerle iletişime geçip deneyimlerini paylaşabilirler böylece kendileri değerlendirme ve geliştirme fırsatı yaratacaklardır. Hem çocukları hem de kendileri için anlamlı amaçlar oluşturarak bu amaçların gerçekleştirilmesinde katkı sağlayabilirler. Kurum açısından; aile katılımı çalışmalarıyla hem eğitim hem de yönetimle ilgili işleri kısa sürede ve daha etkin bir şekilde uygularlar. Verilen eğitimin niteliğini artırarak çocuğun çok yönlü gelişimini sağlarlar. Çocuk açısından; ailelerin bu çalışmalara etkin olarak katılması, çocukların topluma aidiyet duygusuna kazanmasını sağlayacak ve çocukların farklı kişilerle iletişim kurmasını sağlayarak topluma daha hızlı ve etkili bir şekilde katılacaklardır. Öğretmen

açısından; aile katılım çalışmaları sayesinde eğitim kurumun ve programın ihtiyaçları konusunda daha bilinçli olarak ailelerle iş birliği yapan öğretmenler programın daha kolay uygulanmasında başarılı olacaklardır (Akt, Ünlüer, 2010:97-98). Aile katılımı, işbirlikçi okul öncesi eğitim programlarının temel öğesi olmasa da bütünleyici unsurlarından bir tanesidir. Okul öncesi eğitim kurumlarının idaresinde, seçilmiş ebeveynlerden oluşan bir yönetim kurulu bulunmaktadır. Ebeveynler programla ilgili ve okulla ilgili finansal kararlar almaktadır (Coontz, 2013:1).

Aile katılımının etkisiyle, özellikle alt sosyo-ekonomik bölgeden gelen çocukların çevrenin neden olduğu olumsuz etkileri iyileştirmesi mümkün olabilir. Walberg, 29 adet kontrollü çalışmayı yakından incelemiş ve ailenin eğitime katılımının ailenin sosyo- ekonomik statüsüne kıyasla akademik öğrenmede tahmini iki kat daha etkili olduğunu saptamıştır. Buna ilaveten, aile katılımlı bazı programların sosyo-ekonomik durumundan on kat daha güçlü etkiye sahip olduğu ve çocuklara yarar sağladığını bulmuştur (Akt:Carson, 2009:5).

Aile katılımının çalışmalarının temel amacı bütünlüğü ve devamlılığı sağlayabilmektir. Çocukların okulda aldıkların eğitimin ve evde aldıkların eğitimin aile katılım çalışmalarıyla desteklenmesini sağlayarak hedeflenen istendik davranışa güvenli ve kontrollü bir şekilde ulaşmaktır. Aile katılımın amaçlarından bazıları şunlardır;

 Bu çalışmalarla ailelere eğitim vererek, çocukların gelişimlerini desteklenmesi sağlamak,

 Çocuğun gelişimiyle ilgili aileyi bilgilendirmek ve çocuğun gelişimine katkıda bulunabilmeleri için ebeveynleri desteklemek,

 Ailenin eğitim ortamına katkıda bulunarak, eğitimi daha etkin hale getirmek,

 Ailenin ve çocuğunun ihtiyaçlarının, kurumun programı tarafından karşılandığına emin olmak,

 Olumlu değişiklerin devam etmesini sağlamak,

 Ailenin çocuklarını daha iyi tanımasını sağlamak, çocuğun yaşamındaki önemli rolleri olduğunu pekiştirmek,

 Anne-babaların hatalı davranışlarını değiştirmek, edinilen olumlu davranışın devamlılığını sağlamak,

 Ortaya çıkan problemleri önlemek ve uygun disiplin yöntemlerini sunmak,  Evdeki eğitim ortamını zenginleştirmek,

 Aile katılımı, ebeveynlerin çocukların ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için yeni becerileri edinmelerine yardımcı olmak ve onlara bu konularda eğitim vermeyi amaçlamaktadır ( Akt: Tezel ve Özyürek, 2010:52).