• Sonuç bulunamadı

Oyun karakterlerinin kostümlerinin orijinal giysi formlarına uygunluğuna yönelik izleyicilerin görüşleri nasıldır?

SÖZEL SUNUMLAR

TARİHİ TİYATRO KOSTÜMLERİNİN ORİJİNAL FORMLARA UYGUNLUĞU VE SEYİRCİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

4. Oyun karakterlerinin kostümlerinin orijinal giysi formlarına uygunluğuna yönelik izleyicilerin görüşleri nasıldır?

BULGULAR

Tiyatro sanatının özünde yer alan yanılsama, tiyatronun ortaya çıkışından bu yana dönemlere göre farklılık göstermiştir. Yanılsama etmeniyle sahnede yaratılan ”öyleymiş gibi” seyirciye sunulur. Tiyatro sahnesinde ger-çeklik duygusunun yaratılması 19. Yüzyılın ikinci yarısında gündemde olan önemli bir konu olmuş, 1853‟te Fransa’da ortaya çıkan gerçekçilik akımının etkisiyle dekor ve kostümde de gerçeklik ve tarihsel doğruluğu arayıp yanılsama hedeflenmiştir. Tarihi dönemlere uygun olarak yapılan kostüm ve dekorlar dönem oyunla-rında kullanılmıştır (Sözbir,2010:68,76). Günümüzde, dekor, kostüm gibi öğelerle renklendirilmiş bir görsel şölenin izleyicilerin üzerinde yarattığı etki ve oyuna ilgiyi artırması gibi nedenlerle tiyatrolarda yanılsama an-layışı hâlâ geçerliliğini korumaktadır. Araştırma kapsamında incelenen ‘’Don Giovanni ve Uşağı Pulcinella’’

adlı tiyatro oyununun bunlardan biri olduğu söylenebilir.

Don Giovanni, hikayesi defalarca farklı yazarlar tarafından anlatılmış efsanevi ve kurgusal bir karakterdir. Ef-saneye göre Don Juan, soylu bir ailenin genç kızını baştan çıkararak ona sahip olmuş ve babasını öldürmüştür.

Daha sonra mezarlıkta babanın heykelini saygısızca kendisiyle yemek yemeye davet etmiş ve heykel bu daveti kabul etmiştir. Babanın heykeli yemeğe Don Juan’ın ölümü için gelmiştir. Heykel Don Juan’ın elini sıkmak istemiş ve Don Juan elini uzattığında heykel onu Cehenneme sürüklemiştir (Msxlabs, 2019). Çoğu otoritelerin kabulüne göre Don Giovanni’nin (Don Juan) ilk kayıtlı hikayesi Tirso de Molina’nın yazdığı El burlador de Sevilla y convidado de piedradır (The Trickster of Seville and Stone Guest). İspanya’da 1615’de bulunmasına rağmen yayım tarihi kaynaktan kaynağa 1620’den 1625’e kadar farklılık göstermektedir (Msxlabs, 2019). 28 Ekim 1787’de müziği Wolfgang Amadeus Mozart tarafından bestelenmiştir. Ankara Devlet Tiyatroları tarafın-dan müzikal bir oyun olarak farklı tarihlerde sahnelenmiş olan Don Giovanni ve Uşağı Pulcinella’nın yönet-meni Angelo Savelli’dir ve müzikleri Nicola Piovani’ye aittir. Yönetyönet-meni tarafından ‘’Müzikli Trajik Fars’’

olarak tanımlanan oyun, dört yüz yıllık tiyatro tarihini yansıtmaktadır (Savelli, 2009).

18. Yüzyıl Kadın ve Erkek Giyim Tarzları: İtalyada 16. Yüzyıl sonunda ortaya çıkan ve çoğu zaman da klasik karşıtı olarak tanımlanan Barok sanat ve mimarisi, ihtişam ve gösterişi ile 18. Yüzyıl giyim tarzlarının

şekillenmesinde etkili olmuştur. 18. Yüzyıl giysileri lüks ve ihtişamın oldukça fazla olduğu zerafet ve şıklı-ğıyla hafızalarda yer edinmiştir. Ayrıca giyim tarzlarında şıklığın sadece aristokratlarda değil, orta sınıfta da görülmesi dönemin önemli özelliği olarak görülmektedir. 18. Yüzyılda tüm alanlarda yaygın olan rokoko tarzı kadın giysi formlarına da yansımış, korse ve pannier gibi iç giysilerle desteklenmiş, bedeni sıkıca saran, ka-barık etekli uzun elbiseler, yüzyılın sembolü olan kadın siluetini oluşturmuştur. Ters konik şeklinde beden ve oldukça geniş ve kabarık etekli elbiselerin fırfır, dantel, kurdele, fiyonk ve çiçekleri en yaygın kullanılan süs-leme unsurlarıdır. Dönemin tekstil teknolojisindeki gelişmeler ipek kumaş üretimini çeşitlendirmiş ve kadın giysileri genellikle ipek kumaşlardan üretilmiştir. Yüzyılın son çeyreğinde oldukça abartılı, süslü ve gösterişli, yüksek saç biçimleri ve peruklar kadınların kostümlerini tamamlamıştır.

Resim 1. a)1760 yılına ait (ipek, keten, pamuk) elbise (Metropolitan Museum of Art, 1996.374a–c)

b)1775 yılına ait ipek elbise (Galleria del Costume di Palazzo Pitti, 00000091)

c) 1783 yılı şömizye elbisesi ile Marie-Antoinette- (National Gallery of Art, 1960.6.41.)

d)1795 -1799 yıllarına ait ampir kesim pamuklu elbise (Victoria & Albert Museum,T.355-1980) 1780 yılında ilk kez Marie Antoinette tarafından giyilerek popüler olan şömizye elbiseler (chemise dress), daha sonraki neoklasik giysilerin öncüsü olmuştur. Bel kısmı kuşaklı, pamuklu muslin tarzı kumaştan elbiseler Avrupa çapında popüler hale gelmiştir (Hennessy ve Fischel, 2012:156). 1789 da Fransız devriminin etkisiyle giyim tarzlarındaki sadeleşme kadın giyimine de yansımış, etek biçimleri değişirken, gövdenin konik şekline vurgu devam etmiş, saf ipeklerin yerini pamuklular, pannierlerin yerini daha az hacimli iç etekler alarak, giyim tarzlarında sadeliğe geçiş görülmüştür. Bu dönemde bel hattına yerleştirilen hilal şeklindeki pedler ile giysile-rin arkadaki yoğun pililegiysile-rinin kabarık görünümü sağlanmıştır. Yüzyılın sonunda ise kadın giyimindeki yalınlık daha da görünür olmuş, göğüs altına yükselmiş bel hatları ile ampir elbiselerle iç etek kullanımı da ortadan kalkmaya başlamıştır. Abartılı saçlar yerini bukleler ve kıvrımlara bırakmıştır.

Resim 2. a) 1760 yılına ait erkek giyimi (yünlü) (Metropolitan Museum of Art, 1996.117a–c) b) 1762 yılına ait erkek giyimi (ipek) (Hennessy, 2012: 152)

c) 1770–80 yıllarına ait erkek giyimi (Yün ipek ve koton) (The Metropolitan Museum of Art, 2013.516a–c)

d) 1795-1800 yıllarına ait erkek giyimi (ipek, keten) (Victoria & Albert Museum, 940-1902) 18. yüzyıl erkek giyim tarzı Napolyon Dönemi askeri üniformalarından esinlenmiş ceket formu ve diz altında ince siluet formunda pantolonuyla dikkat çekmektedir. Üst bedende ceket içine giyilen fırfırlı keten gömlek-lerin üzerindeki uzun yelekler ve dizden aşağısı açıkta kalan bacakları saran uzun çoraplarla deri ayakkabılar erkek giyim tarzını oluşturmuştur. Ceket içine giyilen yeleklerin uzun kollu olanları da kullanılmıştır. Yüzyıl ilerledikçe erkek silueti yavaş değişim göstermiş, hem kullanılan kumaşlarda hem de bu giysilerin kesiminde değişiklikler görülmüştür. Yeleklerin boyları kısalmış ve diz pantolonları formu değişmeden kullanılmaya de-vam edilmiştir. Özenle işlenmiş ipek ve kadife pantolon ve ceketten oluşan takımlar, yavaş yavaş yünlü ve pa-muklu kumaştan günlük giysilere dönüşmüştür. Kılıç ve baston erkeklerin önemli aksesuarları olmuştur. Yüz-yılın ortalarında erkeklerin yaygın şekilde kullandıkları peruklar, yüzYüz-yılın sonlarında kullanımdan kalkmıştır.

Oyun Karakterlerinin Kostüm Özellikleri: Oyun süresince oyuncular kostüm değiştirmek suretiyle çeşitli kahramanları canlandırmışlardır. Çalışmada oyunda öne çıkan kahramanlardan Don Giovanni, Donna Elvira, Palummella, Donna Anna, Lucrezia ve Commendatore’un kostümleri ele alınmıştır. Oyunda başrolü paylaşan Pulcinella’nın kostümü, klasikleşmiş bir halk kahramanına ait olduğu için döneme uygunluğu ve gerçekliği konusunda değerlendirmeye alınmamıştır. Oyundaki karakterlerin giysileri irdelendiğinde, kadın ve erkek karakterlerin giysilerinin renk, kumaş ve giysi bölümlerindeki ayrıntılar dışında benzerlik gösterdiği görül-mektedir.

Don Giovanni: Dik yakalı kol uçları geniş ve dantel süslemeli beyaz gömlek, kol manşetleri geriye doğru genişçe kıvrılmış, etekleri geniş ve dik yakalı uzun ceket, vücuda oturan kenarları süslemeli beyaz yelek, diz altı pantolonu, düz modelde uzun siyah pelerin, beyaz tüylü siyah şapka.

Donna Anna: koyun budu kol formunda, derin kare yaka oyuntusuna sahip, verev eteğinin üzerinde siyah tülden ikinci bir etek parçası olan siyah renkte elbise.

Palummella: Koyun budu kol formunda, derin U yakalı, belden kesikli, verev eteğinin üzerinde beyaz tülden ikinci bir etek parçası olan kırmızı renkte elbise.

Lucrezia: Koyun budu kol formunda, derin U yakalı, belden kesikli, verev eteğinin üzerinde tülden ikinci bir etek parçası olan yosun yeşili renkte elbise ve maske.

Donna Elvira: Koyun budu kol formunda, derin U yakalı, belden kesikli, verev eteğinin üzerinde beyaz tülden ikinci bir etek parçası olan mavi renkte elbise.

Commandatore: V yakalı, geniş kollu, dantel süslemeli beyaz gömlek, beyaz pantolon ve kapama kenarları ve cep kapakları altın renginde seritle çevrelenmiş beyaz yelek.

Tablo 2. Erkek Karakterlerin Kostümlerinin Orijinal Kostüm Formları İle Karşılaştırılması

a) 1750-1775 yıllarına ait erkek giysisi(Venedik Palazzo Mocenigo müzesi) b) Oyundaki Don Giovanni karakteri

c) Oyundaki Commendatore karakteri d) 1786-1790 yıllarına ait yelek (Venedik Palazzo Mocenigo müzesi) f) 18. yüzyıla ait pelerin (Venedik Palazzo Mocenigo müzesi)

Tablo 2 incelendiğinde, erkek karakterlerin kostümlerini oluşturan giysi parçalarının, dönemin orijinal giysile-riyle farklılık gösterdiği görülmektedir. 18. yüzyılın son çeyreğinde ceket, yelek ve diz pantolonundan oluşan dönemin erkek giyimlerinde gömleğin çok görünür olmadığı, oyunda ise kol ve yakasındaki dantel süslemele-riyle karakterin beyaz gömleğinin (c) ön planda olduğu gözlenmektedir.

1750-1775 yıllarına ait İtalyan erkek ceketinin (a) geniş dik yaka formunda olduğu, oyunda Don Giovanni karakterinin giydiği ceketin (b) ise daha dar dik yakası olduğu gözlenmektedir. Dönem giysisi ceketin beden formunun, dar kesimli, uç uca kapamalı ve önde bel hizasından sonra arkaya doğru eğimli şekilde uzayan frock

tarzında olduğu, oyundaki karakterin ceketinin ise daha geniş kesimli olduğu görülmektedir. Ayrıca ceketin boyu ön ve arkada aynı uzunluktadır. Dönem giysisinin düz takma kol uçları işlemelerle süslenmişken, karak-terin ceketinin kol ağızlarında dışa doğru kıvrılmış kol kapakları vardır. Süslemeler açısından incelendiğinde;

dönem giysisinde yaka, kol ve kapama kenarlarını kapsayacak şekilde ceketin tüm çevresi altın renginde iplikle yapılmış işlemelerle süslenmiştir. Don Giovanni karakterinin ceketi ise tüm yüzeyi jakar desenli kumaştan ya-pılmıştır. 18. Yüzyıla ait siyah pelerinin dik yakası bulunmasına rağmen oyunda kullanılan pelerin yakasızdır.

1750-1775 yıllarına ait İtalyan erkek yeleğinin (d), ön bedeninde yaka oyuntusunun iki yanından bedene takıl-mış dik yakası ve tek sıra düğmeleri ile etek ucundaki yoğun işlemeleri dikkat çekmektedir. Saten ku-maştan üretilmiş olan düz beden formlu yeleğin boyu ise kalça hizasındadır. Karakterin yeleği (e) ise beyaz, jakar desenli kumaştan üretilmiş olup, boyu basen hizasındadır. Vücuda oturan formunu, V yakası, tek sıra düğme kapaması ve iki yanındaki cep kapakları tamamlamaktadır. Süslemeler açısından incelendiğinde; dö-nem yeleğinin çevresi ince biye ile çevrelenmişken, karakterin yeleğinin tüm çevresi ve cep kapaklarının kenarlarının altın renkli harç ile süslendiği görülmektedir. 1750-1775 yıllarına ait İtalyan erkek giyimindeki pantolon (a) ile karakterin giydiği pantolon formu benzer olmasına rağmen, süsleme açısından farklılık olduğu görülmektedir. İki pantolon da dar formda ve diz altı boyundadır. Pantolonların paça uçlarındaki bantlar dönem giysisinde işlemeliyken, karakterin giysisinde süsleme bulunmamaktadır. Oyunda erkeklerde genelde beyaz renkler hakimdir. Beyaz ayakkabılar giyim tarzlarını tamamlayan önemli unsurdur. Ayrıca, dönemi yansıtan beyaz tüylü Napolyon tarzı siyah şapka ve maskeler dikkat çekmektedir. Erkeklerde sahne makyajı dışında peruk gibi unsurlar kullanılmamıştır.

Tablo 3: Kadın Karakterlerin Kostümlerinin Orijinal Kostüm Formları ile Karşılaştırılması

(a) 1775-1780 yıllarına ait kadın elbisesi (Venedik Palazzo Mocenigo müzesi) (b) Oyundaki Donna Anna kostümü

(c) Oyundaki Palummella kostümü (d) Oyundaki Lucrezia kostümü

(e) Oyundaki Donna Elvira kostümü

Tablo 3. İncelendiğinde, kadın karakterlerin kostümlerinin aynı model özelliğinde olup, kumaş, renk ve yaka formu gibi detaylarda farklılık gösterdikleri görülmektedir. Bu farklılıkların karakterlerin kişiliğine ve sosyo-ekonomik durumuna göre yönetmen tarafından belirlendiği yapılan görüşmelerden anlaşılmıştır.

1775-1780 yıllarına ait bedeni sıkıca saran, derin U yakalı İtalyan kadın elbisesinin kabarık eteğinin içinde ikinci bir düz dar eteğinin olduğu görülmektedir. Giysinin yaka, kol ve eteğinde yoğunlukla kullanılmış olan fırfır süslemeleri, rokoko sanatının ince kıvrımlarını yansıttığı izlenimi vermektedir. Dönem kadın siluetinin

ters konik formu bu elbisede görülebilmektedir. Oyunun kadın karakterlerinin giysileri ise koyun budu kol for-mu ve kabarık olmayan verev etek kesimiyle dönem giysisinden oldukça farklı bir siluet görüntüsü vermek-tedir. Elbiselerin eteklerinin üzerindeki şifondan yapılmış ikinci etek parçaları, dönem giysisinin kabarık olan ikinci eteğinden esinlenilmiş izlenimi yaratsa da orijinal giysinin etek özellikleri ile benzerlik göstermemekte-dir. Ayrıca dönem giysisinin düz ve dar takma kolları yerine, karakterlerin giysilerinde üst kısmı oldukça ka-barık ve kol uçlarından büzgülü şifon parçalar sarkan kol formları kullanılmıştır. Süslemeler açısından dönem giysisinin en çarpıcı özelliği fırfır detaylarıdır. Elbisenin ekru renkli kumaşının üzeri küçük çiçek motifleri ile bezenmiştir. Dört karakterin giysisi incelendiğinde ise hiçbirinde süsleme özelliği bulunmadığı, kumaşlarının kırmızı, mavi, yeşil ve siyah renklerde jakar desenli oldukları görülmektedir. Dönemin orijinal giysilerinde tafta, brokar gibi ipek kumaşların yanı sıra yünlü, pamuklu, keten kumaşlar kullanılmasına rağmen, oyundaki giysilerde daha basit ve sıradan kumaşlar kullanıldığı görülmektedir. Tüm giysilerdeki tek benzerlik yaka formlarıdır.

Oyunun kostüm tasarımcısı ile yapılan görüşmede, kadın karakterlerin kostümlerinde hava (mavi), ateş (kır-mızı), toprak(siyah) ve çürümüşlüğü (yosun yeşili) simgeleyen renklerin, oyunun ruhuna uygun olarak bilinçli olarak tercih edildiği belirlenmiştir. Oyunda, karakter, mekan, olay ve ruhsal durumlara göre renklerin psiko-lojik anlamları kullanılmaya çalışılmıştır. Donna Anna’nın babası öldürüldüğünden dolayı elbisesindeki siyah renk yas içinde olduğunun sembolik ifadesi olarak kullanılmıştır. Beyaz dürüstlüğü, saflığı simgelediğinden Commandatore’nin kostümü beyaz seçilmiştir.

Tablo 3’teki sonuçlara göre, oyundaki erkek ve kadın giysilerinde dönem giysileriyle aynı parçalar kullanılmış olmasına rağmen, karakterlerin giysilerinin siluet, kesim, süsleme ve kumaş özelliklerinde farklılık görülmek-tedir. Bu farklılıklar erkek giysilerine oranla kadın giysilerinde daha dikkat çekicidir. Kadın giysilerindeki koyun budu kol formu, ikinci etek görünümlü şifon etek parçası ve elbise kumaşlarının renkleri bu farklılıklara örnek oluşturmaktadır. Bu farklılıklar, kostüm tasarımcısının araştırma ve analiz yeteneğiyle ilişkili olabileceği gibi, yönetmenin oyun konusunu psikolojik açıdan değerlendirmesi ve renkli ve görsel bir sahne ile seyircinin oyuna ilgisini artırma düşüncesinden de kaynaklanabileceği söylenebilir. İlgililerle yapılan görüşmelerde; yö-netmenin oyunda sadeliği tercih etmesinden dolayı döneme ait her şeyin birebir aynı olmasının düşünülmediği anlaşılmıştır. Zira oyuncuların saç ve makyajının oyunun geçtiği döneme göre oldukça sade olmasının nedeni olarak, yönetmenin tercihinin sadelikten yana olduğundan kaynaklandığının belirtilmesi bu söylemi destekle-mektedir.

Karakter Kostümlerinin Orijinaline Uygunluğuna Yönelik İzleyici Görüşleri: Eğitim, gösteri sanatlarına katılımı belirleyen ön önemli faktörlerden birisidir. Özellikle kolej ve lisans eğitimi almış yüksek eğitimli bi-reylerin daha fazla gösteri sanatlarına katıldıkları görülmüştür. Eğitimin etkisi, bizzat uğraşarak, katılarak ve medyadan takip etmek gibi farklı katılım türleri için de geçerlidir. Orend ve Keegan (1996) araştırmalarında, kolejlerdeki sanatla ilgili eğitimlerin gösteri sanatlarına katılım üzerindeki etkisinin, çocukken alınan eğitim-den daha güçlü bir etkiye sahip olduğunu belirtmektedirler (Acar, 2007: 17). Eğitim düzeyinin tiyatro gibi gösteri sanatlarına ilgiyi diğer faktörlerin yanında önemli ölçüde etkilediği yapılan bazı çalışmalarla da doğ-rulanmıştır. Ateş (2019:67). “Bourdieucu Yaklaşımla Ankara Devlet Tiyatroları Seyircilerinin Beğeni

Kültü-rü” konulu çalışmasında, tiyatro seyircilerinin eğitim düzeylerinin lisans ve lisansüstü mezuniyet derecesinde yoğunlaştığını belirlemiştir. Bu nedenle, araştırma kapsamındaki örneklemin eğitim durumları, oyunun geçtiği zaman, mekan ve kostümlere yönelik görüşleri açısından önem taşımaktadır.

Tablo 4: İzleyicilerin eğitim durumuna göre tiyatroya gitme sıklıkları

Tiyatroya Gitme Sıklığı

Tablo 4 incelendiğinde, örneklem grubunun %48,4’ünün ayda bir, %40,3’ünün ise 1-2 haftada bir kez tiyatroya gittikleri ve bu oranlarda üniversite öğrencilerinin çoğunluğu oluşturduğu görülmektedir. Her oyuna gidenlerin oranının (%11,3) çok düşük olması, özellikle lise eğitiminde öğrencilere sanata ilgi duyacak ve yönlendirecek eğitim faaliyetlerine önem verilmesi gerektiğini düşündürmektedir.

Ki-kare testi sonuçlarına göre izleyicilerin tiyatroya gitme sıklıkları ile eğitim durumları arasında istatistiksel açıdan anlamlı (p=,002) bir ilişki bulunmuştur. Kişilerin eğitim düzeyi ile tiyatroya gitme durumları arasında ilişki olduğuna yönelik çalışmalar Tablo 4’teki sonuçları destekler niteliktedir. Acar (2007) “Tiyatro Talebini Belirleyen Faktörlerin Analizi” adlı Van ilinde yaptığı araştırmasında, büyük çoğunluğunu lisans ve lisans üstü eğitim düzeyinde ve lise mezunu kişilerin oluşturduğu örneklem grubunun önemli bir çoğunluğunun ayda bir tiyatroya gittiklerini, bu çoğunluğun önemli bir bölümünü lisans düzeyinde eğitim almış kişilerin oluşturduğu-nu belirlemiştir. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nce yapılan araştırmaya göre ise gelir ve eğitim düzeyi yükseldikçe tiyatro izleme alışkanlığının arttığı ve tiyatroya gitme oranının üniversite mezunla-rında % 93, lisansüstü seviyesindekilerde ise % 100 oranında olduğu tespit edilmiştir (Arşiv, 2019).

Tablo 5: İzleyicinin oyun hakkındaki bilgisine göre kostümlerin dönem giysilerini yansıtma durumları Ki-kare testi

Seçenekler

Kostümler dönemin orijinal giysilerini yansıtıyor

mu? Toplam

Tablo 5 incelendiğinde, örneklem grubunun %46,8’inin dönem giysilerini “kısmen”, % 35,5’inin ise “hiç”

tanımadıkları ve bu oranlarla izleyicilerin çoğunluğunun karakter kostümlerinin dönemin giysilerini yansıtıp yansıtmadığı hakkında fikirlerinin bulunmadığı görülmektedir. Örneklem grubunun %56,4’ünün oyunun han-gi döneme ait olduğunu bildiği, %43,6’sının ise oyunun hanhan-gi döneme ait olduğunu bilmediği görülmektedir.

Bilgi sahibi olan kişilerin çoğunluğu ise kostümlerin dönemin giysilerini yansıttığını (evet-kısmen) belirtmiş-tir. Oyunun hangi döneme ait olduğunu bilmeyenlerden çoğunluğu ise kostümlerin oyun dönemini yansıtıp yansıtmadığı hakkında herhangi bir fikre sahip değildirler.

Oyunda geçen döneme ait kostümler hakkında izleyicinin büyük oranda bilgi sahibi olmaması, kostümlerin dönemin giysilerini yansıtıp yansıtmadığı konusunda fikir sahibi olmamasını anlamlı kılmaktadır. Bir kültürel ürünü beğenerek tüketebilmek için kültürel ürüne ilişkin bilgiye ve tüketim terbiyesine (habitus) de sahip olun-ması gerekecektir. Böylesi bir bilgi ve terbiye, ya eğitimle ya aileden miras kalan doğal bir aşinalık sayesinde elde edilebilir, ya da her ikisiyle birden. Bourdieu’ya göre, kişilerin beğendikleri ve beğenmedikleri şeyler onların sınıf fraksiyonlarını yansıtmaktadır. Ayrıca herhangi bir şeyi beğenip beğenmemek, kişilerin o konu-daki bilgileriyle de ilişkilidir (Ateş, 2019: 54).Ki-kare testi sonuçlarına göre; izleyicilerin oyun kostümlerinin dönem giysilerini yansıtmasına yönelik görüşleri ile dönem giysilerini tanıma durumları(p=,000) ve oyunun dönemi hakkında bilgi sahibi olmaları (p=,000) arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki bulunmuştur.

Tablo 6. Sahne ve kostüm açısından izleyici beklentilerinin karşılanması durumu Kostümler dönemin giysilerini yansıtıyor mu?

Toplam Evet Kısmen Hayır Fikrim p

yok

Sahne ve kostüm açısından beklentiniz karşılandı mı?

Evet

f % f % f % f % f % df:9

13 21 5 8,1 - - 10 16,1 28 45,2

,000

Kısmen 5 8,1 4 6,5 2 3,2 8 12,9 19 30,7

Hayır - - 1 1,6 2 3,2 - - 3 4,8

Fikrim yok - - - - 1 1,6 11 17,7 12 19,3

Toplam 18 29,1 10 16,2 5 8 29 46,7 62 100

p < ,05

Tablo 6 incelendiğinde, örneklem grubunun %45,2’sinin oyunun sahne ve kostüm açısından beklentilerini kar-şıladığı, %30,7’sinin ise beklentilerini “kısmen” karşıladığını belirttikleri görülmektedir. Bu oranlar, oyunun dönem giysilerini yansıttığını düşünenlerin aynı zamanda oyunun sahne ve kostüm beklentisini karşıladığı şeklinde düşündüğünü göstermektedir. Buradan kostümlerin oyun dönemini kısmen yansıtmasının bile izleyi-ci açısından oyunun sahne ve kostüm beklentisini karşıladığı sonucu çıkarılabilir. Ateş (2019) çalışmasında, tiyatro oyunlarında sahnenin beğeniye etkisinin %76,5 olduğu, etkilemediğini düşünenlerin oranının ise %13 olarak tespit edildiği belirtilmiştir. Profesyonel tasarımcı Hale Eren bir röportajında, dönem kostümünü her şeyiyle birebir yapmaktan ziyade sahnede estetik durabilmesi için bazı detayların kostüme verilmesinin ye-terli olacağı görüşünü belirtmiştir (Dönmez, 2003). Ayrıca bir dönem oyununun kostüm çalışmalarının daha çok oyun rejisörünün oyunu yorumlama tarzıyla da büyük ölçüde bağlantılı olduğu şeklinde söylenebilir. Bu sonuca göre, sahne olarak adlandırılan dekor, ses, kostüm gibi bileşenlerden oluşan olgunun, seyirci açısından oyunun beğenilmesinde önemli bir faktör olduğu, kostümün bunun önemli bir parçası olarak dikkate değer bir yer tuttuğu söylenebilir. Bu nedenle, oyun kostümlerinde orijinal formların tam olarak yansıtılmadığı düşünül-mektedir.

Ki-kare testi sonuçlarına göre örneklem grubunun sahne ve kostüm açısından beklentilerinin karşılanması ile izleyicilerin kostümlerin dönemin giysilerini yansıtmasına yönelik görüşleri arasında istatistiksel açıdan an-lamlı (p=,000) bir ilişki bulunmuştur.

SONUÇ

“Don Giovanni ve Uşağı Pulcinella’’adlı tarihi oyunun kostümlerinin döneminin orijinal kostümlerinin özel-liklerini taşıyıp taşımadığı ve seyirciler üzerindeki etkilerinin incelenmesinin amaçlandığı araştırmanın ilk bölümünde; yapılan analiz sonucunda karakterlerin kostümlerinin dönemin orijinal giysi formlarını yansıt-madığı, oyundaki erkek ve kadın giysilerinde dönem giysileriyle aynı parçalar kullanılmış olmasına rağmen, karakterlerin giysilerinin siluet, kesim, süsleme ve kumaş özelliklerinde farklılıklar olduğu, bu farklılıkların erkek giysilerine oranla kadın giysilerinde daha dikkat çekici olduğu görülmüştür. Kostümlerin biçimlerinin belirlenmesinde rejisörün bakış açısının etkili olduğu, oyunda, karakter, mekan, olay ve ruhsal durumlara göre renklerin psikolojik anlamlarının kullanılmaya çalışıldığı yapılan görüşmelerde belirtilmiştir.

Karakter kostümlerinin orijinaline uygunluğuna yönelik izleyici görüşlerinin belirlendiği araştırmanın ikinci

Karakter kostümlerinin orijinaline uygunluğuna yönelik izleyici görüşlerinin belirlendiği araştırmanın ikinci

Outline

Benzer Belgeler