• Sonuç bulunamadı

KAMU HİZMETİ MERKEZLİ TEMATİK BİR YEMEK TELEVİZYONU MODELİ 12*

SÖZEL SUNUMLAR

KAMU HİZMETİ MERKEZLİ TEMATİK BİR YEMEK TELEVİZYONU MODELİ 12*

Cem KURTÇU1, Artun AVCI2

1Doktora Öğrencisi, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Radyo Televizyon ve Sinema Anabilim Dalı, İstanbul / Türkiye

2Doç. Dr., Marmara Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü, İstanbul / Türkiye Öz: Türkiye’de teknolojik ilerlemenin sağladığı olanaklar ve uygulanan liberal politikalar doğrultusunda med-yada karmaşık, çoklu ve rekabetçi bir yapı söz konusudur. Bu yapı, özel ilgi alanlarına ve izleyici gruplarına odaklanan tematik içeriklerin doğmasını sağlamıştır. Söz konusu tematik eğilimler, zaman içerisinde yeme-içme konusunu merkeze koyan yapımlarla da görünür hale gelmiş, yemek programları ve bu programların bir araya gelmesi ile oluşan tematik yemek kanalları ortaya çıkmıştır. Bu kanallar, insanların temel gereksi-nimlerinden biri olan beslenme zemini üzerine bina edilen ve toplumsal, kültürel, ekonomik ve siyasi anlam-lar yüklenen yeme-içme kültür ve alışkanlıkanlam-larını televizyonun anlatım olanakanlam-ları ile birleştirmektedirler. Bu yönüyle bir iletişim ve anlamlandırma aracı olarak yemeği konu edinen tematik yemek kanalları, önemli bir sosyokültürel potansiyele ve kamu hizmeti görme işlevine sahiptir. Ancak Türkiye’deki yemek kanalları, rek-lam ve sponsorluk sistemi doğrultusunda şekillenen ticari yapılar halindedir. Söz konusu kanalların bu durumu ve piyasa koşulları, bu kanalları kamu hizmeti verme konusunda tartışmalı hale getirmektedir. Bu çalışma;

Türkiye’de 21. yüzyıl medya ortamının gerekleri göz önünde bulundurularak, yeniden değerlendirilmiş bir kamu hizmeti yayıncılığı anlayışı doğrultusunda tematik bir yemek kanalı modelinin çerçevesini çizmekte ve böyle bir kanalın kamu hizmeti, kamu hizmeti yayıncılığı ve bunlar ile ilintili bir kavram olarak ele alınan Kamusal Alan bağlamında sahip olduğu potansiyeli ortaya koymaya odaklanmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Kamu Hizmeti Yayıncılığı, Kamusal Alan, Yemek Kanalları

GİRİŞ ve KURAMSAL ÇERÇEVE

21. yüzyıl Türkiye’sinin çoklu medya ortamı ve karmaşık sosyokültürel yapısı göz özünde bulundurularak yeni bir değerlendirilmesi yapılmış kamu hizmeti yayıncılığı anlayışı çerçevesinde tematik bir yemek kanalı modelini ve bu modelin kamusallık açısından potansiyelini ortaya koyan bu çalışma, üç temel alan üzerinde yoğunlaşmaktadır. Bunlardan ilki kamu, kamu hizmeti, kamusal alan ve kamu hizmeti yayıncılığı üzerine yapılan kavramsal ve kuramsal araştırma, tespit ve değerlendirmeleri içermektedir. Kamu; Antik Yunan’da bir takım haklara sahip belirli bir sınıfı ifade ederken, burjuvazi ile birlikte devlet ile ilişkilendirilmiştir (Bektaş, 2013: 42). Basının ortaya çıkışı ve gelişimini takip eden dönemde kamu, devleti çağrıştıran anlamından kıs-men de olsa sıyrılmış, toplumu meydana getiren bireyleri ve herkese açık olmayı çağrıştırmaya başlamıştır.

Sıklıkla karşılaşılan bir kavram olarak kamuoyu da günümüzde bir olay durum ya da konu üzerinde halkın

12 * Bu çalışma, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Radyo Televizyon ve Sinema Anabilim Dalı’nda Doç. Dr. Artun Avcı’nın danışmanlığında Cem Kurtçu tarafından hazırlanmakta olan doktora tezinden üretilmiştir.

kanaatini, görüşünü ifade etmek için kullanılmaktadır. Kamu hizmeti ise toplumsal gereksinimlerin karşılan-masını temel alan bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır ve bir takım ilkelere sahiptir. Bunlar; süreklilik, düzenlilik, eşitlik, tarafsızlık, değişkenlik, uyarlama ve bedelsizlik olarak sıralanabilmektedir (Göküş, 2011:

22-26). Kamu hizmeti ile ilgili olarak bu ilkelerin dışında bir de işleyiş ilkelerinden bahsedilmektedir. Bu ilke-ler ise şeffaflık, ulaşılabilirlik, katılım, sorumluluk, yalınlık, uyum ve güvenilirliktir (Karahanoğulları, 2004:

249). Kamu hizmeti ile ilgili çeşitli tanım ve açıklamaların pek çoğunda ortak nokta; meydana gelen faydanın ticari amaçla kullanılamaması, tüketimde ortaklık ve faydalananların rakip olmamaları şeklindedir. Kamu hiz-metinin medyadaki yansıması ise kamu hizmeti yayıncılığı ile ifade edilmektedir. Tanımlanması oldukça güç bir alan olarak kamu hizmeti yayıncılığı konusunda Avrupa Yayın Birliği (EBU), ayrım yapmadan, toplumun bütününü gözeten bir anlayışın varlığını temel almaktadır (Akgüner, 1998: 287). Bir başka kamu hizmeti yayıncılığı tanımı ise bilgilendirme, eğitme ve eğlendirme işlevleri olan, farklı düşüncelerin dengeli şekilde temsil edildiği, siyasi ve ekonomik çıkar gruplarından bağımsız, tarafsız, eşit erişime sahip ve tüm vatandaşla-ra hitap eden bir anlayışı ifade etmektedir (Kaya, 2009: 95). EBU, 1993 yılında kamu hizmetini konu alan bir konferans gerçekleştirmiştir. Yayınlanan deklarasyonda, kamu hizmetinin sağlanması için bütün vatandaşları gözeten bir anlayışla bilgilendirici, eğitici ve eğlendirici yayınlara yer verilmesi, ayrımcılığın reddedilmesi, toplumsal birliğin oluşumuna katkı sağlanması, yayınların bütün vatandaşların erişimine açık olması gerektiği ifade edilmiştir. EBU ayrıca, kamu hizmeti yayıncılığının bağımsızlık, tarafsızlık, çoğulculuk, açıklayıcılık ve demokratik tartışma ortamının tesisine olanak tanımak gibi ilkelere sahip olması gerektiğini kaydetmektedir (Önder, 2000: 53).

Bu alanda yapılan çalışmalar göstermektedir ki kamu hizmeti yayıncılığı, ekonomik girdiyi merkeze koyan tecimsel yayıncılık anlayışından farklı olarak bir takım ilke ve sorumluluklar üzerinden varlığını ortaya koy-maktadır. Günümüz Türkiye’sinde medyanın karmaşık ve çoklu yapısı göz önünde bulundurularak kamu hiz-metinin temel amaçlarına, toplumun bütününün iletişim mecrası olabilecek bir yönelimin de eklenmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir. Bu amaçla televizyon yayıncılığında izleyiciyi tüketici olarak değil va-tandaş olarak gören bir anlayış ile kamu hizmeti yayın kurumu-vava-tandaş ilişkisini her türlü çıkar ilişkisinden uzak tutmanın önemli bir gereklilik olduğu düşünülmektedir.

Kamu hizmeti ve kamu hizmeti yayıncılığı ile ilişkili bir kavram olarak Kamusal Alan da üzerinde pek çok tartışma yapılan, çeşitli tanımları bulunan bir kavramdır. Türk Dil Kurumu’na (TDK) göre Kamusal Alan;

kamuya ait, kamu ile ilgili işlerin yapıldığı yerdir13. Ancak kavram, siyasi, kültürel ve sosyal boyutu olan çok yönlü bir çalışma alanıdır. Bugüne kadar pek çok düşünür ve araştırmacı Kamusal Alan hakkında çalışmalar yapmıştır. Ancak Habermas, kavramın kapsam ve içeriğine olan katkısı ile kamusal alana dair tartışmaları baş-latması açısından ayrı bir öneme sahiptir. Habermas’a göre Kamusal Alan; sosyal hayat içerisinde kamuoyuna benzer bir şeyin oluşturulabildiği alandır (2004: 95). Kamusal Alanın oluşabilmesi için ayrıcalıkların ortadan kaldırıldığı, rasyonel meşruluk, eşit erişim ilkelerinin sağlandığı bir ortamda bireylerin kamusal bir gövde halinde bir araya gelmeleri gerekir. Bu kamusal gövdenin oluşumu için de bireylerin toplanma, kanaatlerini açıklama ve örgütlenme haklarına sahip olmaları gereklidir. Söz konusu kamusal gövdenin geniş katılımlı

13 https://sozluk.gov.tr/?kelime=/kamusal%20alan (Erişim Tarihi: 26.11.2019).

hale gelebilmesi için de bazı araçlara ihtiyaç duyulur. Bu araçlar; kamusal alanın temelini oluşturan müzakere etmek ve rasyonel sonuçlara ulaşmak için gerekli düşünce, bilgi ve kanaatlerin çok sayıda insana aktarılmasını sağlayan kitle iletişim araçlarıdır.

Çalışmada kamu hizmeti ve kamu hizmeti yayıncılığı kavramları Kamusal Alan kavramı ile ilişkilendirilerek ele alınmıştır. Bu noktada Habermas’ın Kamusal Alan kavramsallaştırması çalışmanın kuramsal çerçevesini oluşturmaktadır. Ayrıca var olan medya yapılarının ortaya konulmasında eleştirel teorinin aydınlatıcılığından istifade edilmiştir.

Çalışmanın odaklandığı konu itibariyle bizi üzerinde düşünmeye ve araştırma yapmaya sevk eden bir başka alan bütün insanlar için ortak, zorunlu beslenme zemini üzerine bina edilen yeme-içme konusudur. Yeme-iç-me konusu, uygarlık tarihi boyunca sosyal, kültürel ve ekonomik hayatta önemli roller üstlenmiştir. Yerleşik yaşama geçme konusunda katalizör olan yemek toplumsal yapıların ortaya çıkmasında da belirleyici olmuştur.

Tarihte yemek; saygınlık, güç ve iktidar konusunda bir araca dönüşmüştür. Yemek günümüzde de sahip olduğu sembolik anlamlar ile yaşam tarzları, sosyal çevre ve popülerlik gibi pek çok konuda çağrışımlara sahiptir. Bu açıdan yemeğin bir iletişim ve anlamlandırma pratiğine dönüştüğünü söylemek mümkündür. Zaman içerisinde teknolojik gelişim, kitle iletişim araçlarının gelişmesi, yayıncılıkta odaklanmış gruplara ulaşma isteği, yeme-ğin televizyondaki temsilini de beraberinde getirmiştir.

Küreselleşme yönündeki çabalar ve liberal ekonomik anlayış teknolojik gelişim ile birleşince televizyon içe-riklerinde de bir takım sınıflamalar ortaya çıkmıştır. Bu süreç dahilinde reklam verenlere, odaklanmış bir hedef kitle sunma isteği tematik yapıların ortaya çıkmasında en önemli faktörlerden biridir (Konyar, 2011: 84). 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’a göre tematik yayın, “Günlük yayın süresinin en az yüzde yetmişini haber, belgesel, eğitim, ekonomi, kültür, tarih, spor, müzik, sinema vb.

alanlarda belli bir türe veya genel izleyici kitlesi dışında belli bir izleyici kesimini hedef alan programlara ayı-ran yayını” ifade etmektedir14. Tematik yemek televizyonculuğu konusunda dünyadaki ilk örnekler ABD’de ortaya çıkan Food Network ve The Cooking Channel’dır. İngiltere’de UK Food, Fransa’da ise Cusine TV bu alanda faaliyet gösteren ilk televizyon kanallarıdır. Türkiye’de ise Fox yayın grubuna bağlı olarak 24Kitchen TV, 2012 yılından bu yana tematik bir yemek kanalı olarak varlığını devam ettirmektedir. Türkiye’de faaliyet gösteren bir diğer yemek kanalı ise 2013 yılında Turkmax Gurme adıyla kurulan, günümüzde Bein Gurme ismini alan oluşumdur. 2013 yılında yayın hayatına başlayan Planet Mutfak ise 2018 yılı içerisinde yayınlarına son vermiştir. Bu çalışmada, bu üç yemek kanalının kamu hizmeti açısından durumuna dair saptamalara yer verilmiştir. Burada ulaşılan sonuçlar da bizi bir öneri geliştirmeye, kamu hizmetini merkeze alan tematik bir yemek kanalı modeli ortaya koymaya sevk etmektedir. Bu da çalışmanın odaklandığı 3. alanı oluşturmaktadır.

Unutulmamalıdır ki hiçbir konu, olay ya da durum, kendini meydana getiren sosyal, ekonomik, tarihsel, siya-sal vb. koşullardan bağımsız düşünülemez. Bir ülkede var olan kültür ve uygulamalar ile o ülkedeki ekonomik, sosyal vb. yapılar arasında bir denge vardır (Oskay, 1971: 61). Bu noktada kamu hizmeti yayıncılığı da

ülke-14 https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.6112.pdf (Erişim Tarihi: 26.11.2019)

deki koşullardan bağımsız değildir. Her ne kadar ülkedeki medya ortamı bir takım olumsuzluklara sahip olsa da atılacak yerinde adımlar ile olumlu sonuçlar alınabileceğine kanaat edilmektedir.

AMAÇ

Bu çalışmanın amacı, ekonomik ve siyasi baskılardan uzak şekilde, toplumun tamamını gözeten bir anlayışla şekillenen kamu hizmeti yayıncılığının toplumun tüm kesimlerinin iletişim mecrası olabileceğini ifade etmek ve bu doğrultuda şekillenecek tematik bir yemek kanalının kamusallık açısından potansiyelini ortaya koymak-tır.

Demokrasi, katılım ve özgürlükler Kamusal Alan ile ilişkili bir kavram olarak kamu hizmeti yayıncılığı için önemli konulardır. Demokrasi, demokratik katılım ve iletişim özgürlüğü gibi konular, rasyonel müzakere ze-mininde sürekli gelişen ve bir son nokta koymanın hiçbir zaman mümkün olmadığı alanlardır. Bu bağlamda kamu hizmeti yayıncılığını merkeze koyan böyle bir çalışma da bu alan ile ilgili tüm tartışmaların bittiği bir

“son nokta” koyma iddiasında değildir. Baskılardan uzak şekilde, demokratik ve özgür şekilde, her bireyin bir diğerini anlamasına olanak tanıyarak toplumun iletişim mecrası olabilecek bir kamu hizmeti yayıncılığı anla-yışının gelişimine bir katkı sağlanması amaçlanmaktadır.

KAPSAM

Çalışmanın kapsamı; kamu, kamu hizmeti, kamu hizmeti yayıncılığı ve Kamusal Alan kavramlarının ışığın-da Türkiye’deki tematik yemek kanallarının değerlendirilmesini ve bir çerçeve oluşturulmasını içermektedir.

Çalışmada kavramsal çerçevenin oluşturulmasının ardından bir iletişim ve anlamlandırma aracı olarak yeme-ğin önemine kısaca deyeme-ğinilmiş ve var olan tematik yemek kanalları üzerinden bir değerlendirme yapılmıştır.

Türkiye’de 2018 yılı itibariyle 3 farklı tematik yemek kanalı bulunmaktadır. Bunlar 24Kitchen TV, Bein Gur-me ve Planet Mutfak isimli kanallardır. Çalışma kapsamında bu kanalların 30 Nisan-7 Mayıs 2018 tarihle-ri arasındaki 1 haftalık yayın akışları incelenmiştir. Söz konusu kanalların takibi neticesinde haftalık yayın akışlarının birbiri ile ayı ya da yakın olduğu gözlenmiş, bu sebeple haftalık yayın akışının incelenmesi yeterli görülmüştür. Çalışmada ayrıca bir model ortaya konulmuş, söz konusu modelde idari ve mali yapı ile program içeriklerine dair bir çerçeve çizilmiştir.

YÖNTEM

Bilimin açıklayıcı olması gerekir. Herhangi bir konunun sadece fotoğrafını çekmeye yönelik bir anlayış, açık-layıcı olmaktan uzaktır. Bu sebeple, araştırma bulguları eşliğinde, farklılık, çelişki ve tartışmalardan hareketle rasyonel çıkarımlara ulaşmak gerekmektedir. Bu düşünceler ışığında, bu çalışmada eleştirel teori yaklaşımı ve nitel analiz yöntemi kullanılmıştır. Literatür taramasının ardından konuyla ilgili bir çerçeve oluşturulmuş, araş-tırma neticesinde ulaşılan ortaya çıkan bulgular işlenmiş ve yorumlanmıştır. Kamu hizmeti, kamu hizmeti ya-yıncılığı ve Kamusal Alan ile ilgili bir değerlendirmenin ardından 24Kitchen TV, Bein Gurme ve Planet Mut-fak isimli tematik yemek kanallarının yapısı ve program akışı mercek altına alınmıştır. Söz konusu kanalların 30 Nisan-7 Mayıs 2018 tarihleri arasındaki 1 haftalık yayın akışı ve program konuları incelenmiş, programlar kategorilendirilmiştir. Yemek kanallarında yayınlanan programların değerlendirilmesinde tür, içerik ve yayın

süresi temel alınmıştır. Yapılan incelemede yemek programlarının ‘Yemek Programı’, ‘Yemek-Gezi’, ‘Yemek Yarışmaları’ ve ‘Yemek-Sohbet’ şeklinde türlere ayrılabileceği ortaya konulmuştur. Program içeriklerinin ise

‘Türk Mutfağı’, ‘Dünya Mutfakları’, ‘Pratik Tarifler’, ‘Doğal–Sağlıklı Beslenme’, ‘Çocuklar İçin’ başlıkları altında sınıflandırılabileceği anlaşılmıştır. Türkiye’deki tematik yemek kanalları, bu tür ve içerik başlıkları dahilinde değerlendirilmiştir.

Söz konusu tematik yemek kanallarının, kamu hizmeti ile ilişkili bir kavram olarak Kamusal Alan açısından açıklanmasında, Dahlgren’in medya kurumları, temsil, toplumsal yapı ve sosyokültürel etkileşim olmak üzere 4 başlık üzerinden yaptığı Kamusal Alan-medya değerlendirmesi baz alınmıştır. (1997: 11). Medya kurumları erişimi, idari ve mali yapıyı özgürlükler bağlamında ele alır. Temsil, hangi konuların seçildiği ve nasıl sunul-duğu üzerine yoğunlaşır. Sosyal yapı, farklı toplumsal grupların medya mesajını farklı algılayabileceğini ifade eder. Sosyokültürel etkileşimde ise medya ile vatandaşlar arasındaki iletişim göz önünde bulundurulur.

BULGULAR

Türkiye’de faaliyet göstere tematik yemek kanallarından 24 Kitchen TV, Fox yayın grubuna bağlı olarak faali-yet göstermektedir. 24 Kitchen TV; Teledünya, D-Smart, Turkcell TV ve Tivibu yayın platformları aracılığıyla izlenebilmektedir. Kanala erişebilmek için bu platformlardan birine abone olmak gerekmektedir. Söz konusu kanal çeşitli platformlarda üst paket kapsamında sunulduğu için izleyicilerin üst pakete abone olmaları gerek-mektedir. Türkiye’de faaliyet gösteren bir diğer tematik yemek kanalı olan Bein Gurme, Digiturk isimli yayın platformu bünyesinde faaliyet göstermektedir. Kanala erişim ancak Digitürk abonesi olmak ile mümkündür.

Kanal, Digitürk’ün temel paketinde yer almaktadır. 2013 yılında yayınlarına başlayan, ancak 2018 yılında yayınlarına son veren bir Planet Mutfak ise erişim yönünden diğer kanallardan farklılık arz etmekte, yayın platformlarının yanı sıra bağımsız uydu alıcılarınca da herhangi bir abonelik ücreti ödenmeden izlenilebil-mekteydi. Kanalın yayınlarına son verilmesi ile ilgili olarak Türksat’tan yapılan açıklamada, kanalın sözleşme şartlarını yerine getirmediği için kapatıldığı belirtilmektedir15.

Birer medya kurumu olarak Türkiye’deki tematik yemek kanallarına bakıldığında, bu kanalların var olan yasal zorunluluğun da etkisiyle ticari kuruluşlar olarak teşekkül ettikleri görülmektedir. 6112 sayılı kanunun 19.

maddesinde “Yayın lisansı, münhasıran radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmeti sunmak amacıyla Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş anonim şirketlere verilir” ifadesi yer almaktadır. Kanun ayrıca mahalli idarelere kooperatiflere sendikalara, derneklere, siyasi partilere yayın lisansı verilemeyeceğini belirtir.

Bu durum çerçevesinde Türkiye’deki tematik yemek kanalları da kar amacı güden ticari yapılar halinde var-lıklarını devam ettirmektedirler. İdari yapı da bütün ticari şirketlerde olduğu yönetim kurulu ve yetkilendirilen yöneticilerden oluşur. Söz konusu kanallar reklam ve sponsorluk gelirleri ile finanse edilmektedir. Temsiliyet açısından bakıldığında Türkiye’deki tematik yemek kanallarının her üçünün de genel sayılabilecek konulara yoğunlaştıkları göze çarpmaktadır. 30 Nisan-7 Mayıs 2018 haftasında kanallarda Türk Mutfağı, Dünya Mut-fakları, Pratik Lezzetler, Doğal-Sağlıklı Beslenme içerikli programların yer bulduğu, sadece bir kanalda tek bir programın ‘Çocuklar İçin’ başlığı altında sınıflandırılabileceği göze çarpmaktadır. Farklı kültürel

kimlik-15 https://www.turksatkablo.com.tr/Duyurular (Erişim Tarihi: 26.11.2019)

lerin, görüş ve alışkanlıkların aktarılmasına dair bir çaba içerisine girilmediği, genel konulara değinilmekle yetinildiği anlaşılmaktadır. Sosyokültürel etkileşim bağlamında ise insanların bir diğerini anlamasına olanak tanıyacak bir müzakere zemini oluşturulmasından uzak, sadece yemek tariflerinin paylaşılması ile yetinen bir anlayış söz konusudur.

24 Kitchen TV’de 30 Nisan-7 Mayıs 2018 tarihleri arasındaki 1 haftalık dilimde 20 farklı programın, tekrar-larına da yer verilerek yayınlandığı gözlenmiştir. Kanalda yayınlanan programların belirlenen türlere göre dağılımında ‘Yemek Yapımı’ türündeki programların haftalık 8455 dakika yayın süresine ulaştığı, onu haftalık 1745 dakika yayın süresi ile ‘Yemek-Gezi’ türünde programların takip ettiği görülmektedir. ‘Yemek Yarışması’

programlarının belirlenen haftada 160 dakika yayın süresine ulaştığı anlaşılırken kanalda belirlenen haftada

‘Yemek-Sohbet’ türünde program yayınlanmamıştır. Kanalda yayınlanan programların içeriklerine göre ya-pılan sınıflamada ise 5635 dakika yayın süresi ile ‘Dünya Mutfağı’ kategorisindeki programlar birinci, 2280 dakika ile ‘Türk Mutfağı’ ikinci, ‘Doğal-Sağlıklı Beslenme’ 1230 dakika ile üçüncü, ‘Pratik Lezzetler’ 900 dakika ile dördüncü, Türk ve dünya mutfaklarını bir arada ele alan programlar 315 dakika ile beşinci sırada yer almaktadır. 24Kitchen TV’de belirlenen haftada ‘Çocuklar İçin’ başlığı altında değerlendirilebilecek bir program yayınlanmamıştır.

Bein Gurme kanalında 30 Nisan-7 Mayıs 2018 tarihleri arasındaki 1 haftalık dilimde 32 ayrı programın, tek-rarlarına da yer verilerek yayınlandığı gözlenmiştir. Kanalda yayınlanan programların belirlenen türlere göre dağılımında ‘Yemek Yapımı’ türündeki programların haftalık 5165 dakika yayın süresine ulaşarak ilk sırayı aldığı, onu haftalık 2100 dakika yayın süresi ile ‘Yemek-Sohbet’ türünde programların takip ettiği görülmek-tedir. ‘Yemek-Gezi’ programlarının belirlenen haftada 1965 dakika yayın süresine ulaştığı anlaşılırken kanalda belirlenen haftada ‘Yemek Yarışması’ türünde program yayınlanmamaktadır. Kanalda yayınlanan programla-rın içeriklerine göre yapılan sınıflamada ise 4430 dakika yayın süresi ile ‘Türk Mutfağı’ kategorisindeki prog-ramlar ilk sırada, 2405 dakika ile ‘Dünya Mutfağı’ ile ilgili progprog-ramlar ikinci sırada yer almaktadır. Belirlenen kategorilerden ‘Pratik Lezzetler’ 1040 dakika ile üçüncü; ‘Çocuklar İçin’ 730 dakika ile dördüncü sıradadır.

Türk ve dünya mutfaklarını bir arada ele alan programlar ile ‘Doğal-Sağlıklı Beslenme’ vurgusu taşıyan prog-ramlar, belirlenen haftada 330’ar dakika yayın süresi beşinciliği paylaşmaktadırlar.

Planet Mutfak kanalında 30 Nisan-7 Mayıs 2018 tarihleri arasındaki 1 haftalık dilimde 14 ayrı programın, tekrarlarına da yer verilerek yayınlandığı gözlenmiştir. Kanalda yayınlanan programların tamamının ‘Yemek Yapımı’ türündeki programlardan oluştuğu gözlenmiştir. Kanalda yayınlanan programların içeriklerine göre yapılan sınıflamada ise Türk ve dünya mutfağına bir arada yer veren yapımlar 5390 dakika yayın süresi ile ilk sırada, 1680 dakika ile ‘Türk Mutfağı’ konulu programlar ikinci sırada yer almaktadır. Belirlenen kategori-lerden ‘Pratik Lezzetler’ 1225 dakika ile üçüncü; ‘Dünya Mutfağı’ 1050 dakika ile dördüncü sıradadır. Planet Mutfak kanalında 30 Nisan-7 Mayıs 2018 haftasında ‘Çocuklar İçin’ ve ‘Doğal-Sağlıklı Beslenme’ başlıkları altında değerlendirilebilecek bir program yayınlanmamıştır.

SONUÇ

Özel yayın kuruluşları, ticari yapıları gereği daha fazla ekonomik girdiyi öncelemekte ve içeriklerini buna göre

Özel yayın kuruluşları, ticari yapıları gereği daha fazla ekonomik girdiyi öncelemekte ve içeriklerini buna göre

Outline

Benzer Belgeler