• Sonuç bulunamadı

KAMULAŞTIRMANIN YARGISAL DENETİMİNİN ÖZELLİKLERİ

ÖZELLİKLERİ

Kamulaştırma işleminde yargı denetimi iki yanlı bir denetimdir. Kamulaştırma işlemi kamu hizmetlerini ve kamu yararını ilgilendiren bir idarî bir işlem olması sebebiyle idarî yargı denetimine tabidir. Bunun yanı sıra mülkiyet hakkı ile olan ilgisi, sonuçları itibariyle mülkiyet hakkının sona ermesine sebep olması

33

nedeniyle de yasama organınca adlî yargı denetimine de tabi tutulmuştur80. Yalnız bizim hukukumuzda değil başka birçok ülkede de yasama organlarının bu yönde bir tercihi olmuştur. Bunun sebebi kamulaştırmanın mülkiyet hakkına yapılan bir müdahale olması ve mülkiyeti koruma görevinin de adlî yargıya ait olmasıdır81.

Kamulaştırmada yargı denetiminin iki yanlı bir denetim olması, farklı yargı kollarınca yapılan birbirinden farklı iki denetim türü olmasından ileri gelir. Bu denetimi yapacak olan yargı kolları idarî yargı ve adlî yargıdır. Bu denetimleri birbirinden ayıran tek şey farklı yargı kollarınca yapılmış olmaları değildir. Sebepleri, konuları, sonuçları gibi konularda bütünüyle birbirlerinden ayrılırlar.

Kamulaştırmada idarî yargı denetimi, kamulaştırmanın bir idarî işlem olması sebebiyle gerçekleşir. Dolayısıyla idarî yargı denetimi esasen kamulaştırma işleminin unsurları bakımından hukuka uygun olup olmadığı noktasında kendisini gösterir. Kamulaştırmayı bir idarî işlem olarak kabul ettiğimizde onun, diğer idarî işlemler gibi yetki, şekil, sebep, konu ve maksat unsurlarının bulunduğunu da kabul ederiz. Her idarî işlem gibi kamulaştırma da yargı organı tarafından bu unsurlar açısından tek tek incelenebilecektir. Bu unsurların herhangi birinin hukuka aykırı olduğu tespit edildiğinde de işlem iptal edilecektir. Bu konunun ayrıntılarına ve iptalin sonuçlarına aşağıda ayrıntılı şekilde değinilecektir.

Kamulaştırmada adlî yargı denetimi iki farklı biçimde karşımıza çıkmaktadır. Birincisi yıllardır uygulana gelen kamulaştırma geleneğinde de gördüğümüz kamulaştırılan taşınmazın bedeline ilişkin uyuşmazlıkların çözümlenmesine ilişkin adlî yargı denetimidir. İkincisi ise Kamulaştırma Kanununda 2001 yılında 4650 sayılı Yasa ile gerçekleştirilen değişikliklerden sonra ortaya çıkmıştır. Bu değişikliklerle adlî yargı kamulaştırma sürecine dâhil edilmiştir. Kamulaştırma yapılmadan önce satın alma usulünün denenmesi ve taşınmaz bedelinin tespiti ile taşınmazın idare adına tescilinin Asliye Hukuk Mahkemesince yapılacağı düzenlenmiştir. Kamulaştırma kararı alındıktan sonra satın alma usulünün denenmesi ancak bedel konusunda anlaşılamaması durumunda idarece Asliye Hukuk Mahkemesine

80

ONAR, C. III, s. 1513.

81

34

başvurulması gerekmektedir. Ancak bu başvuru, niteliği bakımından klâsik bir dava değildir. Hatta buna dava demek bile doğru değildir. Çünkü bedel konusunda anlaşılamamış olan tüm kamulaştırmalarda uygulanan, olağan bir olaydır. Kamulaştırmanın yapılabilmesi için gerekli bir idarî işlem gibi, zinciri oluşturan parçalardan biridir. Kamulaştırma süreci içerisinde gerçekleşmektedir. Ayrıca burada Asliye Hukuk Mahkemesinin diğer davalarda olduğu gibi taraflardan biri lehine ya da aleyhine karar verebilmek gibi bir yetkisi de bulunmamaktadır. Özellikle taşınmazın idare adına tesciline karar verirken, mahkemenin –idarenin taşınmaz bedelini yatırması şartıyla- tescile karar vermemek gibi bir takdirinden söz etmek mümkün değildir. Mahkeme muhakkak tescile karar vermek zorundadır. Yani taşınmaz malikinin lehine ya da kamulaştırmanın gerçekleşmesini engelleyici nitelikte karar verebilmek gibi bir yetkisi bulunmamaktadır. Sonuçları itibariyle de ortada çözülen bir uyuşmazlık yoktur. Belki bedel tespiti için bu söylenebilir ancak tescil için bunu söylemek çok zordur. Mahkemenin bedel tespiti yapmadan tescile karar vermesi mümkün değildir. Ancak burada yapılan bedel tespiti, tarafların arasında çıkan uyuşmazlık satın alma usulünün denenmesi sırasında malikin kamulaştırmaya razı olmaması ya da bedeli yetersiz bulması nedeniyle yapılır. Kamulaştırma işlemi rızaya dayanan bir işlem olmadığından, zorlayıcılığı gerçekleştiren idare değil mahkeme olmaktadır. Mahkeme de idarenin talebiyle bu işlemi yapar. Bedelin belirlenmesi taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözmek olarak değerlendirilse bile, malikin bu konuda mahkemeden bir talebi bulunmamakta, tümüyle idarenin istemiyle mahkeme bu işlemi gerçekleştirmektedir. Yani idare kamulaştırma işleminin tamamlanması için mahkemeye başvurur. Mahkemede önce bedel tespiti yapar arkasından tescil kararı vererek işlemi sonlandırır. Bu nedenle buradaki bedel tespiti diğer tespit davalarından farklıdır. Dolayısıyla bunun maddî anlamda bir yargılama faaliyeti olmadığı aksine idarî bir faaliyet olduğu kanısındayım82.

Her iki durumda da adlî yargı kamulaştırma işleminin hukukîliğini denetlemez. Bu idarî yargının görevidir. Adlî yargı ortada bir kamulaştırma işleminin

82

Bu konuda ÖZAY da benzer bir görüş ileri sürmüş ve adlî yargının tarafların katılımı ile bir "idarî işlem" yaptığını belirtmiştir. ÖZAY, İl Han, Günışığında Yönetim, İstanbul 2002, s. 472.

35

olup olmadığına ve gerçek bedelin kesin olarak malike ödenip ödenmediğine bakar. En önemli görevi de bedelin ödendiğinden emin olmadıkça malikin taşınmazı üzerindeki mülkiyet hakkına müdahaleyi önlemektir. Anayasanın da malike verdiği en etkili teminat budur83.

II. KAMULAŞTIRMA İŞLEMİNİN UNSURLARI VE YARGI DENETİMİ

Kamulaştırma yukarıda da belirtildiği gibi tipik bir idarî işlemdir. Bu yüzden genel olarak idarî işlemin unsurları için yapılan açıklamalar kamulaştırma işlemi için de geçerli olacaktır.

Kamulaştırma işleminin unsurlarını anlatabilmek için öncelikle idarî işlemin unsurları konusunu anlatmak ve sonrasında kamulaştırma işleminin özellikleri göz önüne alınarak bu unsurları kamulaştırma açısından değerlendirmek gerekir.

Kamulaştırmanın yargısal denetimini yapan yargı yeri esas bakımından denetimde işlemin beş unsurunun hukuka uygun olup olmadığını inceleyecektir. 2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanunu’nun idarî dava türlerini anlatan 2. maddesinin 1. fıkrasının a bendi, iptal davalarında incelenmesi gereken idarî işlemin unsurlarını yetki, şekil, sebep, konu ve maksat olarak belirlemiştir.

Bu başlık altında idarî işlemin beş unsuru bakımından kamulaştırma işlemi irdelenecektir. Bunun için öncelikle genel olarak tüm idarî işlemler için geçerli olan bilgiler verilecek, arkasından özel olarak kamulaştırma işleminin unsurları incelenerek bu unsurlar açısından hukuka aykırılık nedenleri, unsurların yargısal denetiminde vurgulanan durumlar yargısal içtihatlardan örneklerle açıklanmaya çalışılacaktır.

83

36

A. YETKİ UNSURU VE YARGISAL DENETİMİ