• Sonuç bulunamadı

Kamulaştırma İşleminin Sebep Unsuru ve Yargısal Denetimi

C. SEBEP UNSURU VE YARGISAL DENETİMİ

2. Kamulaştırma İşleminin Sebep Unsuru ve Yargısal Denetimi

Kamulaştırma işleminin sebebi idareyi kamulaştırma yapmaya yönelten etkenlerdir211. Bu etkenler kamusal bir ihtiyacın ortaya çıkmasıyla belirginleşir. Bir yerde okul, hastane gibi bir kamu hizmetinin yürütülmesi için gerekli bir tesis bulunması zorunluluğu ortaya çıktığında, idarenin de kamulaştırma yapmak için bir sebebi ortaya çıkmış olur.

Kamulaştırma işleminin sebebi bazen mevzuatta açıkça belirlenebilir. Yani kanun koyucu belli durumların oluşması durumunda kamulaştırma yapılacağını düzenleyebilir. Bazen de bunu açıkça belirtmek yerine sadece "kamu yararının gerektirdiği durumlarda" gibi bir ifadeyle belirsiz bir sebep gösterebilir. Her iki durumda da kamulaştırma işleminin sebebi kamu yararı anlayışına dayanmalıdır212. İdarî yargı organları idarî işlemin sebebini incelerken kamu yararına ve hizmet gereklerine uygun olup olmadığını da denetlemeye çalışırlar213.

Kamulaştırma işleminin sebebi genellikle ondan önce gelen bir işlemdir ki; bu işlem kimi zaman bir kamu yararı kararı kimi zaman da bir imar plânıdır. Kural olarak kamu yararı kararı alınmadan kamulaştırma yapılamaz. Ancak Kanunun

209

GÜNDAY, İdare, s. 139; YAYLA, s. 131.

210

GÜNDAY, İdare, s. 140; YILDIRIM R., İdare, s. 62.

211

KÖROĞLU, s. 169.

212

KÖROĞLU, s. 169.

213

ÇAĞLAYAN, Ramazan, “Türk Hukukunda İdarenin Takdir Yetkisinin Yargısal Denetimi”, AÜEHFD, C. VII, S. 3-4, 2003, s. 191.

82

düzenlediği belirli durumlarda onaylı imar plânının varlığı, kamu yararı kararı alınması gerekliliğini ortadan kaldırır.

Kamu yararı kararı kamulaştırmadan önce gelen, ön ve hazırlayıcı bir işlem olarak nitelendirilir. Dolayısıyla bu işlemin de bir sebebi olmak zorundadır ki, bu sebep genel olarak ortaya çıkan bir kamu ihtiyacıdır. Bu kamu ihtiyacının karşılanması ile kamu yararı sağlanabilmelidir. Kamu yararı kararı her ne kadar kamulaştırmadan ayrı bir işlem olsa da, Danıştay, yürütülebilir olmayan bu işlemin hukukîlik denetiminin tek başına yapılamayacağı, başka bir ifadeyle tek başına dava konusu edilemeyeceği görüşündedir214. Ancak kamulaştırma işleminin yargısal denetimi yapılırken, kamulaştırmanın sebep ve amaç unsurları açısından yapılan denetimle kamu yararı kararının hukukîliği denetlenebilmektedir. Doktrinde kamu yararı kararının asıl işlemden ayrılabilir nitelikte olduğu ileri sürülmektedir215.

Kamulaştırmanın ve diğer tüm idarî işlemlerin genel amacını da oluşturan kamu yararı kavramı, tanımı net bir şekilde yapılamayan ve toplumsal ihtiyaçların artmasına ve gelişmesine paralel olarak içeriği değişen esnek yapılı bir kavramdır. Kamu yararının ne olduğu, hangi durumlarda var sayıldığı, bir taşınmazın kamulaştırılmasında kamu yararının bulunup bulunmadığı genellikle yargısal içtihatlarla belirlenir. Aslında genel olarak hukukî konularda olduğu gibi bu konuda da son sözü söyleme yetkisi yargısal makamlara aittir.

Kamulaştırma işleminin sebep unsurunun hukuka uygunluğunu denetleyen idarî yargı mercileri, bu denetimde bazı konulara özellikle yoğunlaşmaktadırlar. Genellikle imar plânına dayalı olarak yapılan kamulaştırmalarda imar plânının hukuka uygunluğu, varlığı, geçerliliği gibi hususlar bu yargı denetimine konu olmaktadır.

214

D6D, E. 2000/2996, K. 2001/3909, KT. 18.9.2001, http://www.kazanci.com/kho2/ibb/giris.htm, ET. 5.10.2012. Aynı yönde bkz. D6D, E. 2004/718, K. 2007/454, KT. 30.1.2007, http://www.ka-

zanci.com/kho2/ibb/giris.htm, ET. 5.4.2013; D6D, E. 2010/8988, K. 2010/10282, KT. 9.11.2010, bu

karar, KIRMACI, Kadir, “Türk İdarî Yargısında Kamulaştırma (Yasal Düzenlemeler ve İdarî Yargı Uygulamaları)”, Kamulaştırma Konferansı, 6 Aralık 2011, Danıştay Başkanlığı, http://www.-

yargitay.gov.tr/abproje/belge/sunum/conf5/KKirmaci_Kamulastirma.pdf, ET. 20.10.2012, s. 16’dan

alınmıştır.

215

83

Kamulaştırma işleminin bir imar plânına dayalı olarak yapılması durumunda, imar plânı kamulaştırma işleminin sebep unsurunu teşkil etmektedir. İmar plânları düzenleyici idarî işlem niteliğinde olup, kesin ve yürütülebilir işlem olarak kabul edilmektedir216. Bu nedenle imar plânında ortaya çıkacak bir hukuka aykırılık, hem imar plânını hem de ona dayanılarak yapılacak olan kamulaştırma işlemini sebep yönünden sakatlayacaktır. Nitekim Danıştay yeni tarihli bir kararında imar plânındaki hukuka aykırılığın öncelikle tartışılması ve buna bağlı olarak kamulaştırma hakkında bir karar verilmesi gerekliliğinden bahsederek, kamulaştırma işleminin dayanağı olan imar plânının ilgili kanun ve yönetmeliğe aykırılık taşıması nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulmasına hükmedilmiştir217.

İmar plânları ve buna dayanılarak yapılacak kamulaştırmalarda öncelikle bir nazım imar plânının bulunması gerekmektedir. Nazım imar plânına uygun olarak uygulama imar plânları yapılır ve kamulaştırmalar daha somut nitelikte bulunan uygulama imar plânlarına dayandırılır. Ancak, nazım imar plânı bulunmadan

216

“Düzenleyici işlem niteliğindeki imar plânları, plân hükümlerini açıklayıcı nitelikteki plân notları ile bir bütün olduğu gibi bu plân notları plânın ayrılmaz bir parçası konumunda bulunması nedeniyle imar plân notu ile getirilen hükümlerin de imar plânı gibi kesin ve yürütülmesi zorunlu bir düzenleyici işlem olarak idarî davaya konu edilebileceği açıktır. …” D6D, 1998/7422, K. 2000/226, KT. 19.1.2000, http://www.kazanci.com/kho2/ibb/giris.htm, ET. 8.10.2012. İmar plânlarının düzenleyici idarî işlem niteliği ile ilgili olarak bkz. YAYLA, s. 163; KALABALIK, Halil, İmar Hukuku Dersleri, Ankara 2011, s. 242-243; GÖZÜBÜYÜK-TAN, C. I, s. 144; DAVUT, Şevki- Şenol COŞKUN, “İmar Plânlarına Karşı Açılacak İptal Davalarında İdarî Dava Açma Süresi”, İÜHFM, PROF. DR. İL HAN ÖZAY’a ARMAĞAN, C. 69, S. 1-2, Yıl: 2011, s. 1213;TEKİNSOY, Ayhan, “İmar Plânlarının Hukuksal Niteliği, İmar Plânı İptalinin Bu Plâna Dayanılarak Verilmiş Ruhsatlar Üzerindeki Etkisi”, ABD, Yıl: 66, S. 2, Bahar 2008, s. 52. D6D, E. 1993/1302, K. 1994/97, KT. 18.1.1994, http://www.kazanci.com/kho2/ibb/giris.htm, ET. 5.4.2013. Aynı yönde bkz. D6D, E. 2008/11947, K. 2010/496, KT. 22.1.2010, http://www.kazanci-

.com/kho2/ibb/giris.htm, ET. 03.12.2012; D6D, E. 1991/532, K. 1992/447, KT. 4.2.1992,

http://www.kazanci.com/kho2/ibb/giris.htm, ET. 5.4.2013; DİDDK, E. 1988/162, K. 1989/18, KT.

3.3.1989, http://www.danistay.gov.tr/kerisim/EsasNoKararC.jsp, ET. 2.2.2012; D6D, E. 1970/3033, K. 1972/3747, KT. 18.12.1972, Danıştay Altıncı Daire Kararları, 1. Kitap, 1965-1977, s. 117, No: 333, karar GÖZÜBÜYÜK-TAN, C. I, s. 144’den alınmıştır. Bununla birlikte ÖZAY, imar plânlarının, içerik açısından karma işlem niteliği taşısalar da, aslında genel ve kural yönleri ağır bastığı için bütünü bakımından düzenleyici idarî işlem olarak nitelenmeleri gerektiğini ifade etmiştir. ÖZAY, Günışığında, s. 351. YILDIRIM da, bu konuda “bünyesinde hem genel işlemlerin hem de birel işlemlerin niteliklerini barındıran kamu hukuku işlemlerinin karma işlem” olduğunu belirttikten sonra imar plânlarını karma işlemlere örnek olarak göstermiştir. YILDIRIM R., İdare, s. 42.

217

D6D, E. 2010/7024, K. 2011/300, KT. 14.2.2011, http://www.kazanci.com/kho2/ibb/giris.htm, ET. 8.10.2012. Aynı yönde bkz. D6D, E. 2010/7117, K. 2010/10413, KT. 22.11.2010, http://www.ka- zanci.com/kho2/ibb/giris.htm, ET. 8.10.2012.

84

yapılacak uygulama imar plânları ve buna dayalı kamulaştırma işlemi hukuka aykırı sayılır218.

İmar plânının araziye uygulanması sonucunda İmar Kanunu'nun 18. maddesine göre düzenleme ortaklık payı uygulaması ile karşılanması gereken kamusal ihtiyaçların, çeşitli nedenlerle bu uygulamanın yapılamaması sonucunda kamulaştırma yoluyla karşılanabileceği Danıştay tarafından kabul edilmiştir. Bu durumda kamulaştırma işleminin sebebi, imar plânı olarak gösterilse de, aslında sebep, düzenleme ortaklık payı uygulamasının gerçekleştirilememiş olmasıdır219.

218

“Dava, ... parsel sayılı taşınmazın imar plânında yeşil alanda kalması nedeniyle kamulaştırılmasına ilişkin 15.3.1996 günlü, 1996/29 sayılı belediye encümeni kararı ile bu kararın dayanağı olan 1/1000 ölçekli revizyon imar plânının iptali istemiyle açılmış; idare mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporla dosyanın birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu taşınmazın müze yolu üzerinde bulunması, kentsel alan kullanım normları gereğince Göreme'de mevcut bulunan yeşil alanların standartlardan düşük olması, dolayısıyla turistik önemi haiz kasabanın zengin kültürünün yanısıra imar plânında yer alan park, bahçe ve yeşil alanların gerekli olduğu anlaşıldığından, dava konusu imar plânında şehircilik ilkeleri, plânlama esasları ve kamu yararına kamulaştırma işleminde de plâna ve mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde; nazım imar plânları; varsa bölge ve çevre düzeni plânlarına uygun olarak hali hazır haritalar üzerine yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme, yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları gösteren ve uygulama imar plânının hazırlanmasında esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile beraber bir bütün olan plânlar uygulama imar plânları ise, nazım imar plânları esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plânlar olarak tanımlanmıştır.

Yasanın bu maddesi gereğince 1/1000 ölçekli plânların 1/5000 ölçekli plân kararlarına göre çizilmesi gerekmektedir.

Dosyanın incelenmesinden, dava konusu taşınmazları içeren alanın 1/5000 ölçekli nazım imar plânının bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Nazım imar plânı olmadan uygulama imar plânları yapılamayacağından, idare mahkemesince dava konusu 1/1000 ölçekli revizyon imar plânı ve buna dayalı olarak yapılan kamulaştırma işleminin iptali istemiyle açılan davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” D6D, E. 1998/2161, K. 1999/1788, KT. 26.3.1999, http://www.kazanci.com/kho2/ibb/giris.htm, 31.10.2012.

219

“Dava, … parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılmasına ilişkin 24.1.2006 günlü, 192 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, dava konusu kamulaştırma işleminin imar plânına dayandırıldığı, ancak imar plânının araziye uygulanması olarak tanımlanan parselasyon plânı yapılmadan düzenlemeye girecek tüm parsellerden alınacak düzenleme ortaklık payı ile karşılanması gereken yol ve çocuk bahçesi için doğrudan kamulaştırma yapılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.

85

İmar plânının yargı organınca kısmen ya da tamamen iptal edilmesi durumunda bu imar plânına dayalı olarak yapılan kamulaştırma işlemi hukuka aykırı sayılır220. Kamulaştırmanın dayandığı imar plânının, idare tarafından değiştirilmiş olması ve değişik imar plânının yargı kararıyla iptal edilmesi durumunda ise Danıştay 6. Dairesi, önceki imar plânı kendiliğinden yürürlüğe girmeyeceğini kabul etmektedir. Dolayısıyla bu (eski) imar plânının, kamulaştırmanın dayanağı, sebebi olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını belirtmiştir221.

2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 3. maddesinin 1. fıkrasında "İdareler, kanunlarla yapmakla yükümlü bulundukları kamu hizmetlerinin veya teşebbüslerinin yürütülmesi için gerekli olan taşınmaz malları, kaynakları ve irtifak haklarını, bedellerini nakden ve peşin olarak veya aşağıda belirtilen hallerde eşit taksitlerle ödemek suretiyle kamulaştırma yapabilirler." hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanun'un 5. maddesinde belediye yararına kamulaştırmalarda belediye encümeninin kamu yararı kararı verecek merci olduğu, 6. maddesinde de onaylı imar plânına göre yapılacak hizmetler için ayrıca kamu yararı kararı alınmasına ve onaylanmasına gerek olmadığı, bu durumlarda yetkili icra organınca kamulaştırma işlemine başlandığını gösteren bir karar alınmasının yeterli olduğu kurala bağlanmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, revizyon imar plânında kısmen yol kısmen de çocuk bahçesi olarak ayrılan dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgenin büyük ölçüde yapılaştığı ve davalı idarece imar plânındaki tahsis amacına uygun olarak taşınmazın kamulaştırılmasına karar verdiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede yapılaşmanın büyük ölçüde tamamlanmış olması nedeniyle, İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca imar düzenlemesi yapılarak taşınmazın kamu eline geçmesinin sağlanması mümkün olmadığından, yukarıda belirtilen usullere uygun olarak tesis edilen kamulaştırma işleminde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.” D6D, E. 2007/4213, K. 2008/240, KT. 22.1.2008, http://www.danistay.gov.tr/kerisim/KararSozlukSorgu3.jsp, ET. 8.11.2012. 220 D6D, E. 1998/6784, K. 1999/5983, KT. 23.11.1999, http://www.kazanci.com/kho2/ibb/giris.htm, ET. 8.10.2012. 221

“Dava, Antalya, Elmalı İlçesi, Yenimahalle, Finike Caddesinde bulunan davacıya ait ? ada, ? parsel sayılı taşınmazın 299.43 m²'lik kısmının imar plânı uyarınca trafo yapımı için kamulaştırılmasına ilişkin 20.7.1993 günlü, 18-467 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince dava konusu kamulaştırma işleminin dayanağı olan ve davacının taşınmazını trafo yeri olarak belirleyen ilk imar plânının değiştirilmesine ve trafonun aynı bölgede bulunan belediye arsası üzerine alınmasına ilişkin 28.2.1997 günlü, 5 sayılı belediye meclisi kararı uyarınca yapılan plân değişikliğinin Antalya 2. İdare Mahkemesince iptal edilmesi üzerine anılan plân değişikliğinden önceki ilk imar plânının kendiliğinden yürürlüğe gireceğinin kabulünün mümkün olmadığı bu plânın yeniden yürürlüğe girmesi konusunda belediye meclisince bir karar alınmadığı anlaşıldığından dayanağı olmayan kamulaştırma işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı...” D6D, E. 2004/5043, K. 2006/5035, KT. 7.11.2006, http://www.danistay.gov.tr/kerisim/EsasNoKararC.jsp, ET. 23.7.2012. Aynı yönde bkz. D6D, E. 1999/539, K. 2000/1247, KT. 2.3.2000, http://www.-

kararevi.com/karars/786383#.UfkUgFIep9s, ET. 30.6.2013; D6D, E. 1997/4680, K. 1998/2489, KT.

13.5.1998, http://www.kararevi.com/karars/786253#.UfkVy1Iep9s, ET. 30.6.2013; D6D, 1996/4797, K. 1997/767, KT. 18.2.1997, http://www.kararevi.com/karars/786194#.UfkWOFIep9s, ET. 30.6.2013.

86

Danıştay 6. Dairesinin bir düzenleyici idarî işlem türü olarak kabul ettiği imar plânları ile ilgili bu içtihadına karşılık, 5. Dairenin içtihatları222 ve doktrindeki hâkim görüş223, genel olarak düzenleyici idarî işlemde yapılan değişikliğin iptal edilmesi sonucunda hükmün değiştirilmeden önceki halinin kendiliğinden yürürlüğe gireceği yönündedir. Çünkü idarî yargıda iptal kararlarının geriye yürümesi ilkesi geçerlidir224. İmar plânı değişikliğinin iptal edilmesiyle önceki duruma geri dönülmesi gerekir. Bu iptal kararının sonuçlarını doğurabilmesi için değişiklik yapılmadan önceki düzenlemenin geçerli hale geldiğinin kabul edilmesi gerekir225. Böyle olunca da önceki imar plânına dayalı olarak yapılan kamulaştırma işlemi hukuka uygun hale gelmelidir.

222

“…Eğer bireysel bir idarî işlem iptal edilmiş ise idare, bireyin eski hukukî durumunu kazanması için gereken işlemleri yapmakla yükümlüdür; dava konusu işlem gibi düzenleyici bir işlem iptal edilmiş ise, ortada hukuken doldurulması zorunlu bir boşluk oluşmadıkça, verilen yargı kararı idarenin herhangi bir uygulama işlemine gerek kalmaksızın hukukî sonuçlarını ortaya koyar, başka bir anlatımla iptal edilen düzenleyici işlemin uygulanabilirlik ( icraîlik ) niteliği son bulur ve işlemin yapılmasından önceki hukukî durum yürürlük kazanır. Örneğin herhangi bir tüzük veya yönetmeliğin belli bir maddesini kaldıran veya değiştiren bir tüzük veya yönetmelik için iptal kararı verilmiş ise değişiklik yapan hüküm uygulanmaz ve değiştirilen hüküm yürürlükte kalır…” D5D, E. 1998/4622, K. 1999/1685, KT. 24.5.1999, http://www.kararevi.com/karars/785660#.Ufhh-1Iep9s, ET. 30.6.2013. Aynı yönde bkz. D5D, E. 1997/13, K. 1998/515, KT. 25.2.1998, http://www.karar-

evi.com/karars/248474#.UfhoT1Iep9s, ET. 30.6.2013; D5D, E. 1998/1979, K. 1998/2760, KT.

24.11.1998, karar yayınlanmamış olup, TEKİNSOY, s. 54’den alınmıştır.

223

ULER, Yıldırım, İdarî Yargıda İptal Kararlarının Sonuçları, Ankara 1970, s. 16; ÖZAY, İl Han, “Türkiye’de İdarî Yargının İşlev ve Kapsamı”, İdarî Yargıda Son Gelişmeler Sempozyumu, Ankara 1982, s. 15; ÇAĞLAYAN, Ramazan, “İptal Edilen Düzenleyici İşlemin Yerine Eskisi Yürürlüğe Girer mi?”, AYİMD, S. 14, 2000, s. 136; YILMAZ, Veli, İdarenin Düzenleyici İşlemleri ve İptalinin Doğurduğu Hukukî Sonuçlar, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya 2008, s. 108; GÜÇLÜ, Yaşar, “İdarî Yargı Kararlarının Uygulanması”, http://www.turkhukuksitesi.com/makale_1056.htm, ET. 30.6.2013. Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilen kanun hükmünde kararnamelerle ilgili değerlendirme yapan SERİM, iptal edilen kanun hükmünde kararnamenin yerine eskisinin yürürlüğe girmeyeceğini belirttikten sonra ortaya çıkan hukuksal boşluğu doldurmak için en uygun çözümün kanunî bir düzenleme yapılarak iptal edilen kanun hükmünde kararname yerine eskisinin yürürlüğe girmesinin sağlanması olduğunu belirtmiştir. Burada Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonrasında eski düzenlemenin yürürlüğe girmemesinin nedeni, esasında diğer yazarlarca da belirtilmiş olan Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümeyeceğine ilişkin anayasal ilkedir. SERİM, Bülent, “İptal Edilen Kuralın Yerine Eskisinin Kendiliğinden Yürürlüğe Girememesi”, AİD, C. 28, S. 1, s. 46.

224

ULER, s. 16; GÖZÜBÜYÜK, A. Şeref-Turgut TAN, İdare Hukuku C. II İdari Yargılama Hukuku, Ankara 2006, s. 630; DURAN, Lütfi, İdare Hukuku Meseleleri, İstanbul, 1964, s. 396; ÇOBAN, Ayşegül, İdare Hukukunda Kazanılmış Hak İlkesi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya 2005, s. 148; DAVUT, Şevki, İdarî Yargıda İptal Kararı ve İptal Kararının Sonuçları, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara 2006, s. 114.

225

87

Kamulaştırma kararı, kararın alındığı tarihte yürürlükte olan imar plânına uygun olarak yapılması gerekir. Kamulaştırma kararından çok sonra, hatta idare mahkemesince iptal kararı verilmesinden sonra yapılan imar plânı değişikliğinin, sakat olan kamulaştırma işlemini hukuka uygun hale getirmeyeceği Danıştay içtihadıyla ortaya konulmuştur226.

Kamu yararı kararlarının aksine imar plânlarına karşı kamulaştırma işlemi yapılmadan önce ya da kamulaştırma işleminden bağımsız olarak dava açılabilmesi Danıştay’ca kabul edilmektedir. Danıştay'a göre imar plânına dayanılarak yapılan kamulaştırma işlemine karşı dava açıldığında, dayanak olan imar plânına da dava açılmışsa öncelikle bu imar plânına ilişkin davanın sonuçlanması beklenmelidir227. KUTLU GÜRSEL, 4650 sayılı Kanunla getirilen değişikliklerden sonra, imar plânına karşı açılan davada yürütmenin durdurulması kararı verilmemiş olması durumunda idarenin bu imar plânına dayanarak kamulaştırma yapabileceği, satın alma yoluyla uzlaşma sağlanamaması durumunda idarenin Asliye Hukuk Mahkemesinde bedel tespiti ve taşınmazın idare adına tescilini isteyeceği ve bunun üzerine kamulaştırmanın iptali için idarî yargıda açılan iptal davasında da yürütmenin durdurulması kararı verilmemesi halinde Asliye Hukuk Mahkemesinin tescil kararı verebileceğini ifade etmektedir. Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine göre idarî yargıda açılan kamulaştırmanın iptali davasında yürütmenin durdurulması kararı verilmesi halinde Asliye Hukuk Mahkemesi bunu bekletici mesele yapar. Ama yürütmenin durdurulması kararı verilmemesi halinde ne olacağına ilişkin kanunda bir açıklık bulunmamaktadır. KUTLU GÜRSEL, bu

226

“…uyuşmazlık konusu ... ada ... parselle ilgili olarak ... günlü, ... sayılı kamulaştırma kararının alındığı tarihte taşınmazın, imar plânında konut alanında kaldığı ancak plâna aykırı olarak resmî tesis (il müdürlüğü idare binası) yapılmak amacıyla kamulaştırılmasına karar verildiği, bu kararın, hem kararın alındığı tarihte yürürlükte olan imar plânına hem de plân esaslarının geçerli olduğuna ilişkin genel kural koyan 3194 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi hükmüne aykırı olduğu anlaşılmakta; ... günlü kamulaştırma kararının alınmasından ve bu karara karşı açılan davanın idare mahkemesinde görülmesinden sonra, davalı idare Kırıkkale İl Müdürlüğünün ... günlü, ... sayılı değişiklik isteği doğrultusunda ... günlü, belediye meclisi kararıyla uyuşmazlık konusu alanda yapılan plân tadilatı da, ikibuçuk yıl önce yürürlükteki plâna ve mevzuata aykırı olarak alınan kamulaştırma kararına hukukî geçerlik kazandıramayacağından, İdare Mahkemesinin bu yöndeki ısrar kararında isabet bulunmamaktadır.” DİDDK, E. 1996/137, K. 1998/162, KT. 27.3.1998, http:-

//www.danistay.gov.tr/kerisim/KararSozlukSorgu3.jsp, ET. 04.12.2012.

227

88

durumun idarî yargı denetiminin etkinliği, hukuk güvenliği ilkesi açısından bir takım yetersizliklere neden olabileceği görüşündedir. Buna çözüm olarak da Kamulaştırma Kanununun 10. ve 14. maddelerine açık hüküm konulması gerektiğini savunmuştur228.

Gerçekten de böyle bir durumun gerçekleşmesi sonucunda idarî yargıdaki iptal davası sonuçlanmadan kamulaştırma işlemi tamamlanabilir ve bundan dolayı taşınmazı kamulaştırılan malik zarar görebilir. Nihayetinde idarî yargı denetimi de etkisini yitirebilir. Bu konu ile ilgili ortaya çıkan sorunlar ve çözüm önerileri Üçüncü Bölümde yer almaktadır.

2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'nun 8. maddesinin A/3 fıkrasına göre,

" Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinde ve turizm merkezlerinde Bakanlığın talebi üzerine, imar plânları yapılmış ve turizme ayrılmış yerlerdeki taşınmaz mallardan...Diğer gerçek ve tüzelkişiler ile vakıflara ait olup turizm işletmesi belgesine sahip olmayanlar, Bakanlıkça kamulaştırılarak, Hazine adına tapuya tescil ve tescil tarihinden başlayarak en geç 1 ay içinde Bakanlığa tahsis edilir. Uyuşmazlıklarda dava ve takipler kamulaştırma kararına değil, bedeline