• Sonuç bulunamadı

1. GİRİŞ

5.1. Görüşmelerin Temel Bulguları

5.1.13. Kadın Temsili Noktasında Bazı Sendikalarda da Uygulanmaya

“Kotaya karşıyım. Genel bizim politikamızda böyledir. Kadın demokrasilerde nasıl seçimlerle iş başına geliniyorsa sendikalarda demokrasi vardır. Seçimle gelecektir. Pozitif ayrımcılık çalışma hayatında olabilir mesela kadının çocuğunu emzirmek için geç gelmesi bak bu bir pozitif ayrımcılıktır. Ama sendikal alan bir mücadele alanıdır. Kota uygulaması olmaz. O zaman diğerlerine karşı senin haksızlığın olacaktır. Yani emeğiyle gelsin. Kadın mücadele ederek gelmeli. Erkek nasıl mücadele ederek gelebiliyorsa yönetime erkek olduğu için gelmiyor mücadele ettiği için geliyor, kadında aynı mücadeleyle gelmeli. Seçimse seçimle gelmeli. Mesela Diyanet İşleri Başkanlığında müftü yardımcısı kadın olmak zorundadır. Kadınların arasında bir sınav koyuyor. Bu belki orda olabilir ama sendikacılıkta bu iş olmaz. Yönetimlerinizde bir kadın dayatması olmaz. Bu sendikacılığın ruhuna aykırı.”

Görüşmeler kapsamında kota uygulamasına yönelik olarak kadın yöneticilerin olumlu ve olumsuz görüşleri eşit sayıdadır. Kadın kotasına olumlu bakanlara göre kota uygulaması kadın üye sayısını artırmaktadır. Kadın yönetici sayısını artırma noktasında her yolun denenebileceği görüşü hakim iken, olumsuz bakan kadınlara göre erkekler gibi mücadele ile bir yerlere gelinmesi gerektiği, bu işte gönüllüğünün önemli olduğu, kadının önü açıldığında zaten kota uygulamasına gerek kalınmayacağı gibi görüşler hakim olmaktadır.

5.1.13. Kadın Temsili Noktasında Bazı Sendikalarda da Uygulanmaya Başlanan

 Konuyla ilgili olarak 7 yönetici net bir yanıt vermemiş, olumlu yönleri olduğu gibi olumsuz yönlerinin olduğundan da bahsetmişlerdir.

G2 eş başkanlık gibi sistemin çok uygun olmadığını, ancak kadın üye sayısının yüksek olduğu iş kollarında kadın genel başkanlık veya kadın yönetici olmasının faydalı olacağını düşünmektedir. Her işkolu, kadın yönetici getirilmesine uygun olmamaktadır. Ayrıca sadece kadın diye bir yöneticinin veya genel başkanın getirilmesi de profesyonel bir yaklaşım olmayacaktır. G3 de G2 gibi düşünmekte, eş başkanlığa kesinlikle karşı olduğunu belirtmektedir:

“Kesinlikle karşıyım. Alternatif ne olabilir bilmiyorum. Bu unvanlar nefis öyle bir coşuyor ki istekler çoğalıyor. Kendini hikmet biri oluyorsunuz. Bizde böyle bir şey yok. Mütevazı kabuklarımızda ses getirmek daha iyi.”

G4’e göre genel başkan bir temsiliyettir ve eş başkanlık sisteminde de kadın daha görünür hale gelmektedir:

“Genel başkanla yönetimini kadın olan bir yönetimle temsil ediliyorum bir rahatlık var. Eş başkanlık sisteminde başkanlığı iktidar alanı olmaktan çıkarmak gerekir. Başkanlığı paylaşmak demek değil. Kadın görünürlüğünü artırmak. Tartışılabiliyor ve kadın kazanımı olarak görülüyor. Genel başkanlık temsiliyettir.”

G7, eş başkanlık yerine bir kadının genel başkan olmasını savunmaktadır. “Dili erkeksileşmeden bir kadın da genel başkan olabilir” ifadesiyle düşüncelerini açıklamaktadır.

G8 ve G9 eş başkanlık da dahil olmak üzere bu tarz kotalara sıcak bakmadıklarını ve karşı olduklarını belirtmektedirler. G9’un bu konudaki açıklamaları aşağıdaki şekilde olmuştur:

“Bu kotaların hiç oluşmaması için elimizden geleni yapıyoruz. Kadının ilerlemesi için yapıyorsunuz. Yarın erkek için de aynı uygulama yapmak zorunda kalabilirsiniz. Ya da yönetimde kadın var, o kadın sadece kadınları temsil ediyor, erkekleri temsil etmiyor mu diyeceğiz. Ya da erkek yönetimde, sendikada o yönetici sadece erkekleri mi yönetiyor diyeceğiz.

Orada kadın-erkek ayrımı yok. Bu görev tüm insanları temsil etme yeri. Sadece kadın erkek olarak bakmak doğru değil.”

G10 da önceki düşüncelerinde belirttiği gibi, bu konuda da önemli olanın yönetime gelecek olan kişinin gerekli donanıma sahip olması olduğunu ifade etmiş, sadece kadın olmasından dolayı görev verilmesini doğru bulmadığını söylemiştir.

G11, kadın temsiliyetinin toplumun her alanında başlatılmasının önemli olduğunu, bu uygulamanın da başarılı bir örnek olduğunu belirtmektedir. G12 de görev yaptığı sendikada eş başkanlığın 4 yıldır başarıyla uygulandığını, eş başkanlık sisteminin iktidarı ortaklaştırmak anlamına gelmediğini belirtmekte ve şunları söylemektedir:

“Kadının erkek egemen sistem içerisinde kurduğu bu hegemonyayı yıkmak, yaşamı ve sendikaları demokratikleştirilmesi için yapılan önemli kadın hamlelerinden biridir.”

G14 buna eş başkanlık demenin çok anlamlı olmadığını, yönetimde yer alacak bir veya iki bayan şartının iyi olacağını, bunların genel başkan yardımcısıyla aynı hak ve statüde davranacaklarını, bu tür bir sistemin daha faydalı olacağını ileri sürmektedir. G17 bu tarz bir sistemin yönetimde ikilik yaratacağını belirtmekte ve eş başkanlığı doğru bulmadığını ifade etmektedir.

G19 eş başkanlığı desteklediğini belirtmekte, ancak kadının genel başkan olması durumunda daha anlamlı olacağını, diğer türlü erkeğin genel başkan kadının eş başkan olması durumunda kadının göstermelik olarak kalacağını savunmaktadır.

G22 de konuya çok sıcak yaklaşmadıklarını, genel başkan yardımcısının kadın olması veya genel sekreterin kadın olması durumunun yeterli olacağını, yönetimin birinci ağızdan kadın olmasının kadın çalışanlar açısından önemli olduğunu belirtmektedir.

G24 önemli olanın unvan olmadığını, kadının var olmasını sağlayacak bütün uygulamaların önemli olduğunu belirtmekte, bunun adının eş başkanlık veya başkan yardımcılığı gibi bir şey olmasından çok sendikal yapının ve üyelerin sistemi kabul etmesinin başarı sağlayacağını ifade etmektedir. G26 da benzer düşünceleri aşağıdaki şekilde dile getirmektedir:

“Eş başkanlıkta aynı kota gibi tek başına yeterli değil. Sanki yönetimde eş başkan, başkan ya da 2- 3 tane yönetici olunca bu işler bitecektir gibi geliyor. Halbuki belirleyici olan tabanın ne söylediğidir. Yani tabandan yönetime ne gittiğidir. Mesela kadınlarda erkeklere benzeyebilir.

Kadının tek başına orda olması önemli değil. Kadının nasıl temsil edildiği tabanın organizasyonları taşıyıp taşımadığı önemli.”

G30 eş başkanlığa karşı olduklarını belirtmekte, eş başkanlığın da kota gibi bir şey olduğunu ifade etmektedir:

“İşte bu da kota gibi oluyor. Tüzükte delege olursun. Ben delege olmak istiyorum diye aday ilan edersin. Sonra oy verilir seçim sürecine girersin sonrada yönetime. Yani listeye ben de adayım dersin. Kota zorunluluk ibaresi, kadına kontenjan ibaresi sendikacılığın ruhuna aykırı. Ayrıca

eş başkanlık sistemine tamamen karşıyım. Genelde siyasi partilerde var. 2 tane başkan olmaz.

Yönetimde tek başkan olur iki ayrı karar uygulanmaz. Bir yerde 2 baş olmaz. Başın yardımcıları olur yada sekreteryalar. Bunların her biri başkan yardımcılığıdır. Bir ekibin başında 2 tane takım lideri olmaz. İkisinin arasında gizli bir rekabet olabilir hem de yardımcıları ve yönetimsel olarak düşün, hangisine ne soracaklar.”

Görüşmeler neticesinde eş başkanlık gibi bir uygulama büyük bir çoğunluk tarafından kabul görmemektedir. İkili bir sistem yerine bir kadının genel başkan olabileceği, yönetim kademelerinde kadınların üst konumlarda yer alabileceği ifade edilmiştir. Bu görüşü destekleyenlere göre ise eş başkanlık uygulamasının kadınının görünürlülüğünü artırdığı ifade edilmiştir.

5.1.14. Memur ve İşçi Sendikaları Arasında Kadınların Örgütlenmesi ve Üye