• Sonuç bulunamadı

TÜRKİYE’DE EN ÇOK İZLENEN TV KANALLARININ PROGRAM YAPISI: TOPLUMA NELER SUNUYORLAR?

KÜLTÜREL HEGEMONYA YA DA DEVLETİN İDEOLOJİK AYGITLAR

TV’nin dolayısıyla dizilerin izleyenler üzerindeki olası etkilerinden söz etmemek bu çalışmayı yarım bırak- mak olacaktır. Ancak TV’nin etkileri konusuna kapı aralamak bitmez tükenmez tartışmaların içine dalmak demek- tir. Bu konuda taban tabana zıt görüşlerin olduğu bilinmektedir. O nedenle burada; sadece Antonio Gramsci’nin “kültürel hegemonya” ve Louis Althousser’in “devletin ideolojik aygıtları” kavramlarından yola çıkarak TV’nin dolayısıyla dizilerin etkilerine kısaca değinilecek ve sonunda neden soruna bu iki düşünürün görüşleri açısından yaklaşıldığı bir araştırmanın bulgularıyla yanıtlanmaya çalışılacaktır.

İdeoloji; insanların düşünce ve davranışlarını etkileyen ve çeşitli kaynaklardan beslenen (Mardin, 1969: 16) ya da belli bir sınıfa ya da gruba özgü inançlar sistemidir. Bell (1960) ise siyasal sistemlerin bir görüntüsü, ördükleri bir ağ olarak tanımlıyor ideolojiyi.

Egemen ideoloji, varlığını bu otomatik bilinç yüklemeye borçludur. Althousse’e göre insanlara ideoloji yük- leme adeta otomatik, kendiliğinden gerçekleşmektedir. Toplumdaki gelenekler, görenekler, din ve öteki toplumsal alışkanlıklar, kitle iletişim araçları var oldukça ideolojiler de yaşayacaktır. İnsanları okul çağında okul, eğitim sistemi ya da aile denetlerken, olgun yaşta bireyin ideolojik denetimi daha çok din ve kitle iletişim araçlarına geçer. Dolayı- sıyla insanı biçimlendirip yönlendiren ve denetleyen bu saydığım aygıtlardır. Althousse bunlara devletin ideolojik aygıtları diyor. Bu mekanizmalar aracılığıyla egemen ideolojinin benimsetilmesi, Gramsci’de “kültürel hegemonya” kavramıyla açıklamaktadır. Gramsci “insanı kafasından yakaladınız mı, kol ve bacaklar kolay gelir” diyor.

Bu özet bilgiden sonra; aşağıda değinilen araştırma sonuçları dikkate alındığında, her iki bilim insanının gö- rüşleri daha bir anlam kazanmaktadır.

Dünyanın birçok ülkesinde aynı soru setiyle uygulanan ve dolayısıyla Türkiye’de de tekrarlanan 2011 Dünya Değerler Araştırması’nda sorulan kimi sorular ve alınan yanıtlar şöyledir ( Tekelioğlu, 2011).

“Bazı kadınlar kocalarından dayak yemeyi hak ediyor” gibi bir “tutum” içeren ifadeyi kabul edenlerin oranı yüzde 39’dur. Daha da acısı, bu cümleyle hemfikir olan kadınların oranıysa yüzde 27. “Bir erkeğin birden fazla ka- rısının olması kabul edilebilir” ifadesini kabul edenlerin oranı yüzde 39; bu ifadeyi kabul eden kadınların oranıysa, düşük ama hâlen yüzde 20 gibi bir seviyede.

“Ev kadını olmak da, çalışmak ve para kazanmak kadar tatmin edicidir”. Bu konudaki genel kabul yüzde 54 gibi kadının iş yaşamında neden az bulunduğunu açıklayacak oranda. Bu ifadeye katılan kadınların oranıysa daha da yüksek, yüzde 66.

“Ülkede, eğer insanlar iş bulamıyorsa, çalışmak kadınlardan çok erkeklerin hakkıdır” ifadesine kadınların ya- rısından çoğu (yüzde 54) katılıyor. “Eğer bir kadın, kocasından daha fazla para kazanıyorsa, bu durum evlilikte sorunlara yol açar” ifadesine erkeklerin yüzde 52’si, kadınların yüzde 45’i katılıyor.

Peki, yıllar içinde bir değişim olmuş mu? Araştırmanın Türkiye ayağını yürüten araştırmacının yanıtlarına göre; Ör- neğin, birden çok eş durumunun kabulü 1990’da yüzde 10, 2009’da yüzde 11 iken, 2011 araştırmasında yüzde 23’e yükselmiş. 1996’da kadına gerekirse kocası tarafından şiddet uygulanabilir ifadesi yüzde 19 oranında desteklenirken, 2011’de bu oran yüzde 30 seviyesine yükseliyor.

Devletin ideolojik aygıtı olarak eğitim sisteminin Türkiye’deki yeniden yapılandırılmasıyla getirilecek düzen- lemelerin diyelim ki bir 10 yıl sonra yukarıdaki yanıtları nasıl değiştireceğini söylemek için müneccim olmak gerek- mez herhalde...

KAYNAKÇA

1. Ang, Ien (1996). Watching Dallas. London: Routledge. (Levis, P. (1997 ). Why are soap operas so po-

pular http://www.aber.ac.uk/ içinde). Erişim tarihi: 7.02.2012.

2. Bilgili, C. (2011). 2010 Yılı Reklam Verileriyle Radyo ve Televizyon Yayıncılığı Sektör Raporu.

http://www .yeditepe.academia.edu/. Erişim Tarihi: 27. 12. 2011.

3. Braun, J. (2010). One Television Year in the World – From Analogue to digital: Worldwide TV unaffected

by the crisis!. http://www.international-television.org/. Erişim Tarihi: 10.01. 2012.

4. Brunsdon, Charlotte (1984) ‘Writing about Soap Opera’. In Masterman, Len (1984) Television Mythologies London: Comedia. (Levis, P. (1997 ). Why are soap operas so popular http://www.aber.ac.uk/ içinde) . Erişim tarihi: 7.02.2012.

5. Cantor, Muriel. G. & Pingree, Suzanne (1983) The Soap Opera. London: SAGE (Levis, P. (1997 ). Why are soap operas so popular http://www.aber.ac.uk/ içinde). Erişim tarihi: 7.02.2012.

6. http://www.televizyondizisi.com/ Dizilerin bir bölümü kaça mal oluyor? Erişim tarihi: 27.03.2012.

7. Edwards, J. (2011).The Death of Television May Be Just 5 Years Away. articles.businessinsider. com/. Erişim tarihi: 14 Ocak 2012.

8. Emir, G. (2012). “Günde 15 saat çalışıp ruh sağlığımdan oldum”.http://www.gazeteciler.com/ Erişim tarihi: 25.03.2012.

9. Habertürk (2012). “İki ünlü oyuncu diziden kovuldu!”. http://www.sivilmedya.com/. Erişim tari-

hi: 25.03.2012.

10. Hobson, Dorothy (1982) Crossroads - The Drama of a Soap Opera. London: Methuen (Levis, P. (1997 ). Why are soap operas so popular http://www.aber.ac.uk/ içinde) Erişim tarihi: 7.02.2012

11. RATEM (Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği) http://www.ratem.org.tr/ . Erişim tarihi:

06.02.2012.

12. http://www.sivilmedya.com/. Erişim tarihi: 18.03.2012.

13. http://www.televizyongazetesi.com/ Erişim tarihi: 20.03.2012.

14. Radikal Gazetesi (2008). Dizi Emekçileri Çıktı Meydane! http://www.radikal.com.tr/ Erişim tarihi:

21.03.2012.

15. Brunsdon, C. (1984). ‘Writing About Soap Opera’ (Masterman, Len (1984). Television

Mythologies. London: Comedia

16. Cankaya, Ö. (1977). Dünden Bugüne Radyo Televizyon (Türkiye’de Radyo-Televizyonun Gelişim Süreci).

17. Cantor, M. &Pingree, S. (1983). The Soap Opera. London: SAGE

18. http://www.medyafaresi.com/haber/. Erişim tarihi: 25 Kasım 2011.

19. Habertürk. (2011). “Dizilerin hiçbirinin geleceği belli değil”. http://www.haberturk.com/ . Eri- şim tarihi: 25.03.2012.

20. Hobson, D. (1982). Crossroads – The Drama of Soap Opera. London:Methuen

21. Levis, P. (1997 ). Why are soap operas so popular http://www.aber.ac.uk/ . Erişim tarihi: 7.02.2012.

22. Medya Takip Merkezi (2012). “ Reklamverenler bu dizileri tercih etti!”. http://www.televizyongaze-

tesi.com. Erişim tarihi: 25.03.2012.

23. Porter, D. (1982). ‘Soap Time: Toughts On a Commodity Art Form’. In Newcomb, Horace (1982). Televi-

sion – The Critical View (3rd ed.) New York: Oxford Press.

24. RTÜK. (2006). Televizyon İzleme Eğilimleri Araştırması. http://www.rtuk.org.tr. Erişim tarihi:

06.02.2012.

25. RTÜK. (2009). Televizyon İzleme Eğilimleri Araştırması – 2. http://www.rtuk.org.tr. Erişim tarihi:

06.02.2012.

26. RTÜK. (2009). Kadınların Televizyon İzleme Eğilimleri Araştırması – 2. http://www.rtuk.org.tr. Eri-

şim tarihi: 06.02.2012.

27. Sabah Gazetesi (2007). “İyi reyting getiren bir dizinin maliyeti ne kadar? İşte şaşırtıcı amlar...”. (http://www.medyafaresi.com/). Erişim tarihi: 17.03.2012.

28. Sayan, B. (2012). “ Yerli dizi yersiz uzunsa ne yapmalı?” http://www.aksam.com.tr/. Ulaşım Tarihi: 25.03.2012.

29. Shapiro, E. (2012). The Death of Television. http://www.huffingtonpost.com/ Erişim tarihi:14 Ocak 2012.

30. Smythe, D. (1977). “Communications –blindspots of Western Marxism”. Canadian Journal of Po- litical and Social Theory, 1 (3):1-27 (Nick Stevenson. (2006). Medya Kültürleri –Sosyal Teori ve Kitle İletişimi. Çeviren: Göze Orhon – Barış Esin Aksoy. Ütopya Yayınevi. İçinde s. 27)

31. Tekelioğlu, O. (2012) Değerler araştırması ve diziler. http://www.radikal.com.tr/. Ulaşım tari- hi: 24.03.2012

32. Tekelioğlu, O. (2009). Dizi kadınlarının hikâyesi yok... http://www.radikal.com.tr/ . Ulaşım tarihi: 24.03.2012

33. Tekelioğlu, O. (2011). Öyle bir geçiyor da... http://www.radikal.com.tr/. Ulaşım tarihi: 24.03.2012 34. Tekelioğlu, O. (2011). İtinasız nasıl ötekileştirilir? http://www.radikal.com.tr/. Ulaşım tarihi: 24.03.2012

KÜRESEL KAMUOYUNUN YÜKSELİŞİNDE İNTERNET KULLANIM