• Sonuç bulunamadı

2.7. Köyde Eğitim Alanında Yapılanlar

2.7.1. Köyde Eğitim Hayatı ve Okullaşma Oranı

Cumhuriyetin ilk yıllarında nüfusun ¾’ünden fazlası köylerde yaşamakta, tarımsal üretim gereği çiftçilikle uğraşmakta, coğrafi konumu ve iklimi dolayısıyla zirai ürünler yetiştirilmekte idi.200 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetin ilan edilmesinden

sonra tüm vatandaşların okunmasını sağlamak, cahilliği yenmek üzere önceki toplum yapısından değişik bir toplum yapısı yaratılmak istenilmiştir. Bu yeni devletin en temel hedefi olmuştur. Buradan hareketle, her köye öğretmen yetiştirme, her köye bir okul inşa etmeyle ilgili geniş kapsamlı programlar düzenleme yoluna gidilmiştir.

197 Türkan Çetin, a.g.t. s. 55.

198Erol Kapluhan, “Atatürk Dönemi Eğitim Seferberliği ve Köy Enstitüleri”, Marmara Coğrafya Dergisi,

S.26, İstanbul, Temmuz 2012, s. 179.

199 Osman Halid, “Cumhuriyette Halk Terbiyesi”, Ülkü, C.2, S.10, Kasım 1933, s. 290. 200 Ali Necip, “Necip Ali Bey’in Nutku”, Ülkü, C.1, S.2, Mart 1933, s. 113.

Milli Mücadele devam ederken, TBMM’nin 3. toplanma yılının açılışında Atatürk, eğitim politikasında köylerin nasıl eğitilmesi gerektiği konusunda özetle şöyle demiştir: “Bu hazin gerçek karşısında bizim takip etmek zorunda olduğumuz eğitim siyasetimizin sınırı şöyle olmalıdır. Bu memleketin sahibi ve aslı sosyal hayatımızın asli unsuru köylüdür. Bugüne kadar işte bu köylü eğitimden yoksun bırakılmıştır. Bu nedenle bizim takip edeceğimiz eğitim siyasetinin temeli ilk önce mevcut cahilliği yok etmektir… Köylüye okuma-yazma, vatanını, milletini, dinini ve dünyasını tanıyacak kadar coğrafi, tarih, dini ve ahlaki konulardan bilgi vermek eğitim programımızın ilk hedefidir.” 201

Cumhuriyetin ilk yıllarında köylere bakıldığında köylü insanın % 90’ından fazlasının okur-yazar olmadığı ve hurafelerin, dinin, gelenek ve göreneklerin etkisi altında bulunduğu görülmektedir. Köylerde okul çağına gelen çocukların eğitimleri yanı sıra çağın gereklerine uygun olarak eğitilmesi gerekiyordu. Bilgisizliğin sonucunda halk arasında kadercilik vb. düşünceler yaygındır. Mustafa Kemal Atatürk bunu yıkarak sözlerinde dediği gibi fikri hür, irfanı hür, nesiller yetiştirilmesi gerektiğini her fırsat dile getirmekteydi. Zaten halkçılık, onun inkılâplarından biri ve en önemlisidir.

Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda topraklarımızda kırk bin (40.000) köy yerleşmesi bulunuyordu. Ancak aktif olarak çalışan on üç bin (13.000) öğretmenden yedi bini (7.000) şehir ve kasabalarda yaşamaktadır. Bu orana göre 40.000 köye 6.000 öğretmen düşmektedir. Böylece arta kalan 34.000 köy eğitim-öğretim imkânlarından yoksundu. Köylerin ancak 7/1’i devletin eğitim olanaklarından faydalanıyordu. Eğitimde fırsat eşitliği yoktu. Köy çocukları eğitim olanaklarından yeteri kadar faydalanamıyordu. Ayrıca şehirdeki çocuklara beş yıllık, köy çocuklarına ise üç yıllık eğitim veriliyordu. 1939 yılına kadar süren bu uygulama sonucu köydeki ilkokulu bitiren köylü çocuğu ortaokula kaydını yaptıramamaktaydı. Ortaokula gidebilmesi için 4. ve 5. sınıfları kasaba veya şehirde tamamlamalıydı. Fakat o dönem köylünün ekonomik durumuna bakıldığında zaten ailesini zor geçindiren bir köylünün çocuğunu okutmak için şehre göndermesi imkânsız gibi bir şeydi.202

201 Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri I-III, C.1, s. 244-245.

202 Bekir Semerci, Türkiye’de İleri Atılımlar ve Köy Enstitüleri, Özgür Yayınları, İstanbul, 1989, s. 150-

151.

Cumhuriyet döneminde eğitimde bu kadar olumsuz tabloyla birlikte köy okullarında görülen bazı aksilikler şunlardır:

• Köylerin dağınık yerleşmesi ve az nüfuslu ve olması sonucu eğitim olanaklarının tüm köylere ulaşmasını imkânsız hale getirmiştir. Devlet çevre köydeki çocuklarında eğitim olanaklarından faydalanması için birbirine yakın köylerin merkezlerinde köy yatı mektepleri açmayı amaçladı. Köy yatı mekteplerinin hedefi, okulsuz köy çocuklarını okutup köylerine gitmelerini sağlamaktı. Köy yatı mekteplerini bitirip köylerine dönen öğrenciler, köylerinde okul açılıncaya kadar önemli bir ihtiyacı karşılayacak ve çevrelerine faydalı birer insan olacaklardı. Köylerinde okul olmayan 12-18 yaş arasındaki zeki çocukların alındığı bu dershanelerin her vilayet merkezi ve mümkünse her ilçe merkezinde Vilayet yönetimlerince açılması uygun görülmüştür. Bu mekteplerde yoksul köy çocukları ücretsiz okumakta, durumu iyi olan çocuklardan ise eğitim ve öğretim gideri olarak yılda yüz lira dört taksitle ödenmek üzere alınmaktaydı.

• Köylünün hayatında tatbik edeceği bilgiler köy okullarında yeteri derecede verilmiyordu. Tarih, coğrafya ve yurt bilgisi vb. dersler öğrencinin tam anlamıyla ilgisini çekmemekteydi.203 Bundan dolayı

tarım alanlarındaki yeni teknikler, hayvanların ıslahı, fidanların dikilip bakılması, hayvan hastalıklarına karşı tedbirler, ormanın bakımı, el işleri gibi konular köylü çocuklarının öğrenmesi daha faydalı olacak ve ilgilerini çekecek konular köy mekteplerinde işlenmeliydi.

• Köy okullarında verilen eğitim belli bir sisteme bağlanmamıştı. Farklı yaşam tarzları sahip olan, şehir okullarının ders kitaplarıyla, köy okullarının kitaplarının aynı olması da olumsuz bir etkendi. Köylülere kitapların yetersizliği ve içeriğinin köyleri ilgilendirmemesi, köy okulunu bitiren köy çocuklarının ve okumamasının sebeplerinin başında gelmekteydi.

203 Hilmi A. Malik, “Kışla ve Köy Terbiyesi”, Ülkü, C.1, S.3, Nisan 1933, s. 483.

• Köylerde öğretmenlik yapmak şehre göre zordu. Köy okullarındaki önemli sorunlarından biriside öğretmenlerin gerek sayı olarak yetersizliği gerekse köy okullarına yönelik olarak yetiştirilmemiş olmalarıdır. Köylüler de kendilerinden farklı olan bu insanları kolay kabullenemiyor, bunun sonucunda eğitimden istenilen verim alınamıyordu. Köy öğretmenleri çoğu zaman okul binası, araç-gereç yetersizliği, ekonomik şartların sınırlı olması, çevrenin ortak çalışmaya uygun olmaması, ağalar ve muhtarlara karşı verdiği eğitim mücadelesi, cahillik vb. birçok sıkıntılarla karşılaşmaktaydı. Köyün ihtiyaçları farklı olmasına rağmen, öğretmen okulları şehir hayatına yönelik öğretmen yetiştirmeye devam etmiştir.204

Tablo 2: 1923-1950 yılları arasında köylerde okul sayısı205

Yıllar Öğretmenli (5 Yıllık) Eğitmenli (3 Yıllık)

1931-1932 5329 - 1932-1933 5410 - 1933-1934 5001 - 1934-1935 5057 - 1935-1936 4928 - 1936-1937 4775 79 1937-1938 4792 539 1938-1939 4621 1869 1939-1940 4441 3596 1940-1941 4180 5023 1941-1942 3899 5676 1942-1943 4092 5936 1943-1944 4193 6598 1944-1945 5192 6278 1945-1946 6265 6231 1946-1947 7099 6533 1947-1948 8211 6181 1948-1949 9528 5019 1949-1950 11038 4467

204 Türkan Çetin, a.g.t. s. 51-52.

205Sevilay Özer, “Ülkü Mecmuasına Göre Köy Eğitimi (1933-1950)”, Tarih Okulu Dergisi (TOD), Yıl:8,

S.XXII, Haziran, 2015, s. 300-301.