• Sonuç bulunamadı

KÂZIM NANÇ PA A’NIN ÇANAKKALE CEPHES NE KADAR YA AM

ASKER FAAL YETLER

1.2. KÂZIM NANÇ PA A’NIN ÇANAKKALE CEPHES NE KADAR YA AM

1880 (Rumî 1296) tarihinde, Diyarbak r’da82 Mardinkap semtinde83 dünyaya gelen Kâz m nanç Bey’in baba ismi Sefer Bey84, anne ismi Fatma Han m’d r.85

80

Kâz m nanç’ n ailesi ile yapt z sözlü görü me.

81

Kâz m nanç’ n ailesi ile yapt z sözlü görü me.

82

Millî Savunma Bakanl Ar ivi, Kâz m nanç Pa a ahsî Dosyas , Askeri Safahat Belgesi; Türk Parlamento Tarihi TBMM-IV Dönem (1931-1935), C.2, TBMM Vakf Yay nlar , No: 12, s. 310; M. Orhan Bayrak, stanbul’da Me hur Gömülü Adamlar (1453-1978), Türkiye An tlar Derne i stanbul ubesi Yay nlar , Aksüt Matbaas , 1979, s.240; Nusret Baycan, Büyük Taarruz’da Komuta Kademelerinde Görev Alanlarla Üst Düzeydeki Karargâh Subaylar , Atatürk Ara rma Meürkezi Dergisi, C.9, S.26, Mart 1983, s.37; Askeri Tarih Belgeleri Dergisi, “Seçilmi Çanakkale Deniz Sava na Ait Belgeler”, Y l:62, S.132, Genelkurmay Atase Daire Ba kanl Yay nlar , Ankara, Genelkurmay Bas mevi, Ocak 2014, s.395; TBMM Albümü 1920- 2010, C.1, (1920-1950), s.560; Özlem Elif (Polat) Ta , “Kâz m nanç Pa a; Hayat , Askeri Ve Siyasi Faaliyetleri (1880-1938)”, Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara 2008, s.4

83

Kâz m nanç’ n ailesi ile yapt z sözlü görü me. Kâz m nanç’la alakal yaz lan bütün kaynaklarda Diyarbak r’da do du u belirtilmekte ama Mardinkap semtinde do du u bilgisine ilkez biz aile ile yapt z görü me sonras nda ula bulunmaktay z.

84

TBMM Albümü, C.1, s.560; Ta , a. g. t., s.4; Türkiye Büyük Millet Meclisi Ar ivi, Kâz m nanç Pa a ahsî Dosyas , Sicil No:188, Âzayi Kiram na Mahsus Muhtasar Tercüme-i Hâl Varakas .; Bu belgenin Asl Ek 2’de gösterilmi tir. Ancak MSB Ar ivi, ahsî Dosyas nda Baba ismi olarak “Sefer” yerine “ Hakk ” ismi

Kâz m Bey, asker kökenli bir aileden gelmekte olup bu durum nanç ailesi için 3 ku ak boyunca devam etmi tir. Kâz m Bey gibi ayn mesle i icra eden yani asker olan, Kâz m Bey’den daha büyük ve Yüzba olan abisinin ismi Mehmed Re id Bey, abisinin e inin ismi ise Hâtice Han md r.86 Aile isimleri Alyanak zâde’dir.87

Kâz m Bey’in abisi Yüzba Mehmed Re id Bey, Kâz m Bey gibi Çanakkale Cephesinde yer alm bu cephede yakaland kolera hastal ile 3 y l boyunca mücadele etmi ancak 1918’de vefat etmi tir. Yüzba Mehmed Re id Bey vefat etti inde, henüz çocuk ya ta olan bütün evlatlar n bak ve büyütülmesi de Kâz m Bey’in mesuliyeti haline gelmi tir.88 Aile de bu mesuliyeti Kâz m Pa a’n n en iyi ekilde ta ve gerekli olan her eyi en iyi ekilde yerine getirdi ini ifade etmektedirler. Hatta bu konuyla alakal olarak Bilgin nanç; “ Kâz m Pa a o

dönemde Pa al , hiçbir görev ve mevkisini kullanmadan ailesine kendi imkânlar

ölçüsünde bakm r.”89 Demektedir.

Yine Kâz m nanç Ailesi ile yapt z görü mede, Kâz m Bey hakk nda Bilgin nanç; “Kâz m Pa a oldukça sert ve çok dik bir adamm . Ama bir okadar da

namuslu ve vatansever bir zatm .”90 Demektedir.

Ara rma yaparken çe itli eserlerde örneklerine de ula arak gördü ümüz kadar yla Kâz m Bey, yak n çevresinde, nanç soyad al ncaya kadar “Kâz m Pa a”, “Diyarbak rl Kâz m” , ya da “Diyarbekirli Kâz m” olarak ça lm r.91

geçmektedir. Kâz m Bey’in babas n ismi çe itli kaynaklarda Sefer ya da Hakk olarak geçmektedir.; Sefer

Bey’in Baba ismi Mehmed Re id Bey, Amca ismi Ahmed Tevfik Bey’dir. Kâz m nanç Aile Ar ivi.

85

TBMM Ar ivi, Kâz m nanç Pa a ahsî Dosyas , Sicil No: 188 Âzayi Kiram na Mahsus Muhtasar Tercüme-i Hâl Varakas .; Ta , a. g. t., s. 4

86

Kâz m nanç Aile Ar ivi.

87

TBMM Ar ivi, Kâz m nanç Pa a ahsî Dosyas , Sicil No: 188 Âzayi Kiram na Mahsus Muhtasar Tercüme-i Hâl Varakas .; Tuncer Baykara, “Liman Von Sanders’in Kurmay Ba kan Diyarbak rl Kâz m nanç Pa a (1880-1938)” , Çanakkale Muharebeleri’nin daresi Komutanlar ve Stratejiler, (15-29 ), Ed., Lokman Erdemir, Kür at Solak, Çanakkale Valili i Yay nlar , Ankara ubat 2015, s.15.; Kâz m nanç Aile Ar ivi.; Ta , a. g. t., s. 4

88

Kâz m nanç Aile Ar ivi.; Kâz m nanç’ n ailesi ile yapt z sözlü görü me.

89

Kâz m nanç’ n ailesi ile yapt z sözlü görü me.

90

Kâz m nanç’ n ailesi ile yapt z sözlü görü me.

91

Enver Pa a’n n An lar (1881-1908), Yay. Haz. , Hâlil Erdo an Cengiz, leti im Yay nlar , stanbul 1991, s.38; Ali Fuat Cebesoy, f Arkada m Atatürk, Okul ve Genç Subayl k An lar , nk lâp Yay nlar , stanbul, s.38; Tuncer Baykara da Kâz m Bey’in uzun süre “ Kâz m Diyarbekir” olarak an ld ndan bahsetmektedir. s.15

Kâz m nanç’ n aile ar ivinden ula abildi imiz çe itli belgelerde kendisine Kâz m Bey, Kâz m Bin Hakk ,92 Mûsa Kâz m Nâci, Kâz m Nâci olarak hitap edildi i bilgisine ula abilmekteyiz.93

Çocuklu u ve gençli i hakk nda pek de detayl bilgiye ula amad z Kâz m Bey, Fatma smet Han m (1886-1958) ile evlenmi , lk e i Fatma smet Han m’dan Fatma Neyran Yetmen (1907-1974) ad nda bir k olmu tur. Ancak 1930 y nda e in smet Han m’dan bo anm r.94 Fakat Kâz m nanç’ n ailesiyle yapt z görü mede Ertu rul nanç; “Kâz m Pa a’n n 1913’te Roma Sefareti Ata e

Militerli i’ne tayin edildi inde kar smet Han m’a ben size haber vermeden

Roma’ya gelmeyin demi ancak smet Han m’ n birkaç gün bekledikten sonra k Fatma Neyran’ al p her eyi toplayarak bir gemiye binip Roma’ya gitmi tir. Apar topar stanbul’a geri döndüklerinde smet Han m kendisini dinlemedi i için 1914

nda Kâz m Pa a, kar smet Han m’ bo am r.”95 Demektedir.

Kâz m nanç’ n ailesiyle yapt z görü mede Ertu rul nanç; “ smet Han m’ n stanbul’da oldukça soylu bir aile olan Altunizade ailesine mensup olup bu

aileden Zühtü Pa a’n n torunu oldu u ve aristokrat bir ailenin k oldu unu” 96

ifade etmektedir.

Fatma smet Han m’dan sonra Kâz m Bey, Hava Semiha Han m (1904-?) ile evlenmi tir.97 Ancak ikinci e i Hava Semiha Han m’la hangi tarihlerde evlendi ine dair bir bilgiye ula bulunamamaktay z. Semiha Han m, Kâz m Pa a’n n vefat ndan sonra 1945 y nda Abdurrahman Benlio lu ile evlenmi ve 1981 y nda da vefat etmi tir.98 Kâz m nanç’ n ailesiyle yapt z görü mede Bilgin nanç bu bilgiyi desteklemekle birlikte; “Kâz m Pa a’n n vefat ndan sonra Semiha Han m’ n

emekli bir kaptan olan Abdurrahman Benlio lu evlendi ini, henüz çocukken çiftin

ya ad Emirgandaki evlerinde tan ma f rsat buldu u Abdurrahman Bey’in

92

Bu ismin geçti i iki belgenin asl EK 3’de ve EK 3’a da gösterilmi tir.

93

Kâz m nanç Aile Ar ivi.

94

Türk Parlamento Tarihi C.2, s. 311.

95

Kâz m nanç’ n ailesi ile yapt z sözlü görü me.

96

Kâz m nanç’ n ailesi ile yapt z sözlü görü me.

97

Türk Parlamento Tarihi C.2, s. 312.

hat rlad kadar yla son derece kibar, efendi biri oldu unu ve kendisinde çok iyi bir insan oldu u izlenimini verdi ini ”99 ifade etmektedir.

Kâz m Bey’in ailesiyle yapt z görü mede Kâz m Bey’in k Fatma Neyran hakk nda Ertu rul nanç; “Niran Hala hiç çocuk sahibi olmam , kendisi aile

içerisinde hep Nîran Hala olarak ça lm r. Niran Hala 1-2 A ustos 1935’de

stanbul Pera Palas’da Tahir Yetmen’le evlilik yapm ve bu dü üne Kâz m Pa a’n n

yak n dostu Mustafa Kemal de kat lm r. Niran Hala’n n e i Tâhir Yetmen Ziraat

Mühendisi olarak görev yapm , Bursa’da Ziraat Müdürü olarak çal ve o

dönemde Bursa’da ipek böcekçili inin geli iminde son derece önemli bir katk

sa layan soylu bir zat olmu tur.”100 Demektedir. Ayr ca Ertu rul nanç; “Niran

Hala, 1974’te bir trafik kazas ndan ötürü ya am yitirmi tir.”101 Demektedir.

Bakt z çe itli kaynaklarda Fatma Neyran’ n 1974’te vefat etti i belirtildi i halde trafik kazas ndan dolay vefat etti i bilgisine sadece aile ile yapt z görü me ile ula abilmekteyiz.

Kâz m nanç Ailesi ile yapt z görü mede Bilgin nanç; “Niran Hala da

Kâz m Pa a gibi çok iyi Almanca konu uyormu . Hatta Niran Hala Türk Alman

Dostluk Cemiyeti’nde uzun y llar gönüllü olarak çal r.”102 Demektedir.

Kâz m nanç Aile ar ivinden elimize ula an Nîran Han m ve Kâz m Bey’in kar kl olarak yazd klar ve son derece duygusal ifadelerin yer edindi i mektuplar Kâz m Bey’in ölünceye kadar k na kar derin bir sevgi ve efkat hissiyat yla ba kald ve k n da ona ayn hisleri besledi i bilgisine ula abilmekteyiz.103 Hayatta iken çok say da iir yazan Fatma Neyran’ n bu yetene i babas Kâz m Bey taraf ndan da takdir olunmu olacak ki, k na yazd mektuplarda “ Sevgili yavrum! Güzel

mektubunu ald m. Bu mektuba R de diyece im geliyor, çünkü okadar ho uma gitti.

Hem bilmem bundan sonra sana mektup yazmakl m da güçle ecek!... Ben nereden

öyle seyyal, sair ve ruh ok ay ve bu ruh ok ay da hissi tehziz edici kelimeler …

99

Kâz m nanç’ n ailesi ile yapt z sözlü görü me.

100

Kâz m nanç’ n ailesi ile yapt z sözlü görü me.

101

Kâz m nanç’ n ailesi ile yapt z sözlü görü me.

102

Kâz m nanç’ n ailesi ile yapt z sözlü görü me.

çümleler bulaca m… güç vesselam!?..”104 Demektedir. Konu bütünlü ünün bozulmamas içinde çal mam zda yer vermedi imiz bu mektublar aile taraf ndan bize ula lm bulunmaktad r.

Kendi kaleminden ç kan Aile tarihine de indi imiz Kâz m Bey’in e itim ve renim hayat na bakacak olursak Kâz m Bey’in, parlak bir e itim ve ö retim sürecinden geçti i bilgisine ula abiliriz. Kâz m Bey, 1890 y nda yani henüz on ya ndayken dört y ll k askerî rü tiyeye girmi ve bu okuldan 1894 y nda mezun olmu olmal r.105

lk ve orta ö renimini tamamlad ktan sonra 1894 y nda Bursa Askerî dadîsi’ne106 ba layan Kâz m Bey, 1897 y nda bu okuldan mezun olmu tur.107 Bursa Askerî dadîsi’nden mezun olduktan sonra 14 Mart 1897108 (R- 2 Mart 1313) tarihinde Harp Okulu’na (Mekteb-i Harbiyye) ba lam r.109

Kâz m Bey, 17 Ocak 1900 Çar amba günü ve 18 Ocak 1900 Per embe günü tarihinde Harp Okulu’ndan Mülâz m- Sâni (Te men) rütbesiyle mezun olmu tur.110 Bu tarihe ait elimizde yer alan bir belgede Kâz m Bey’in ad Mekteb-i Harbiye-i

ahane akirdan nda bulunan ö rencilerinden Diyarbekirli Kâz m Naci Efendi olarak geçmektedir. Yine bu ehâdetnâmede Kâz m Bey’in fiziksel özellikleri olarak

104

Kâz m nanç Aile Ar ivi.

105

Ta , a. g. t., s. 4.

106

Bu okul 1885 tarihinde aç lm r. Hac Salman, “ dadi Mektepleri’nin Tarihsel Geli imi”, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2005, s.18.

107

Ta , a. g. t., s. 5.

108

Kâz m nanç Aile Ar ivi. ; Kâz m Bey’in Mekteb-i Harbiyye’de oldu unu gösteren belge EK 4’te gösterilmi tir.; Ayr ca bu belgede Kâz m Bey’in ad Kâz m Naci olarak geçmektedir.

Türk Parlamento Tarihi, C.2, s. 310’da bu tarih 15 Mart 1897 olarak geçmektedir. Ancak genel itibariyle ço u kaynakta bu tarih 14 Mart 1897 olarak geçmektedir. Ki MSB Ar ivi de bu tarihi 14 Mart 1897 olarak belirtmektedir.

109

MSB Ar ivi, Askeri Safahat Belgesi; Azmi Süslü, Mustafa Balc lu, Atatürk’ün Silah Arkada lar Atatürk Ara rma Merkezi eref Üyeleri, Divan Yay nc k, Ankara 1999, s. 79; Türk Parlamento Tarihi, C.2, s. 310; Türk stiklâl Harbine Kat lan Tümen ve Üst Kademelerdeki Komutanlar n Biyografileri, 2.bask , Genelkurmay Bas mevi, Ankara 1989, s. 124; Askeri Tarih Belgeleri Dergisi, “Seçilmi Çanakkale Deniz Sava na Ait Belgeler”, Y l:62, S.132, s.395; Bu foto raf Kâz m nanç’ n ailesi yak n dostu olan Y lmaz Uyar taraf ndan bir müzayede de cep telefonu yoluyla çekilmi bize de Kâz m nanç’ n ailesi taraf nda takdim edilmi tir. Kâz m Bey’in Harbiye’de iken yüzünün bir k sm n sadece görüldü ü bu foto raf EK 5’te gösterilmi tir.

110

MSB Ar ivi, Kâz m nanç Pa a ahsî Dosyas , Askeri Safahat Belgesi; Süslü, Balc lu, a. g. e., s. 15; S. D.N. 2228 - Kâz m nanç 1900 (1316) tarihinde mezun olmu tur. Ali Galip Baltao lu, “Atatürk Dönemi Valileri”, Doktora Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Atatürk lkeleri ve nk lâp Tarihi Anabilim Dal , s. 95; Askeri Tarih Belgeleri Dergisi, “Seçilmi Çanakkale Deniz Sava na Ait Belgeler”,

göz rengi Elâ, ten rengi bu day, boy uzunlu u k sa olarak belirtilmi olmaktad r. Bu ehâdetnâmeye göre Kâz m Bey’in Derece-i ehliyeti olarak, 421 mevcudunda olan

n 28’ incisi olmu tur. Ayr ca kanunla olan 150 numaradan 150 numara kazanarak tav r ve hareket olarak aliyyü’l-a’lâ111 itibar edilmi tir. Yine bu

ehâdetnâmeye göre Kâz m Bey, Üçüncü sene imtihan nda Mekteb-i Harbiye’den 510 numaradan 456 numara kazanarak mezun olmu tur. 112 Bu süreçte henüz yirmi ya nda olan Kâz m Bey, 17 Ocak 1900’de Piyade Te men rütbesiyle mezun olup Erkân- Harbiye (Kurmay) s na ayr ld .113

Erkân- Harbiye’nin birinci s nda2 Ocak 1901 ve 3 Ocak 1901 tarihinde kendisine verilen Erkân- Harbiye birinci s nda Erkân- Harbiye Namzed Mülâz m- Evvelli i rütbesi kendisine verilmi tir. Bu diplomada yine e galine de inilen Kâz m Bey’in bu kez göz rengi siyah, ten rengi esmer olarak belirtilmi tir. Bu diplomaya göre s n 14’üncüsü olarak belirtilen Kâz m Bey’in tav r ve hareketi noktas nda kendisi için A’la114 ifadesi belirtilmi tir.115

Kâz m Bey, Erkân- Harbiye’nin ikinci senesinde, 2 ubat 1901’de, Üste menlik (Mülâz m- Evvel) rütbesine yükselen116 Kâz m Bey, 6 Aral k 1902 (R- 23 Te rin-i Sâni 1318) ’de Kurmay Yüzba rütbesiyle Erkân- Harbiye Mektebi( Harp Akademisi)’ni bitirmi tir.117

Kâz m Bey’ n kendi aile fertlerinin de teyit etti i üzere, esas çal ma konumuz Çanakkale Cephesi’nde Kâz m Bey’e ait bir hat rat118, an veyahut günlük

111

9- 10 notlar na denk gelip Pekiyi derecesindedir. Salman, a. g. t., s.31.

112

Kâz m nanç Aile Ar ivi. Bu döneme ait 17 Ocak 1900 ve 18 Ocak 1900 tarihli Kâz m Bey’in Mekteb-i Harbiye ehâdetnâmesi EK 6’da gösterilmi tir.

113

Türk Parlamento Tarihi, C.2, s. 310.

114

7-8 notlar na denk gelip yi derecesindedir. Salman, a. g. t., s.31.

115

Kâz m nanç Aile Ar ivi. Bu döneme ait 2 Ocak 1901 ve 3 Ocak 1901 tarihli kendisine Mülâz m- Evvel rütbesinin verildi i Erkân- Harbiye Birinci S f Diplomas n asl EK 7’de gösterilmi tir.

116

MSB Ar ivi, Kâz m nanç Pa a ahsî Dosyas , Askeri Safahat Belgesi; Türk Parlamento Tarihi, C.2, s. 310; Türk stiklâl Harbi’ne kat lan… , s. 124; Ta , a. g. t., s.8.

117

MSB Ar ivi, Kâz m nanç Pa a ahsî Dosyas , Askeri Safahat Belgesi; Türk Parlamento Tarihi, C.2, s.310; Türk stiklâl Harbi’ne kat lan… , s.124; Kâz m nanç 1900 (1316) y nda Mekteb-i Harbiye’den mezun olmu , 23 Te rîn-i Sânî 1318 ( 5 Aral k 1902)’de Erkân- Harbiye’yi bitirmi tir. Bkz. Baltao lu, a. g. t., s.95; Baycan, a. g. m., s.37; Askeri Tarih Belgeleri Dergisi, “Seçilmi Çanakkale Deniz Sava na ait Belgeler”,

l:62, S.132, s.395.; Ta , a. g. t., s.8-9.

118

Yapt m çe itli ara rmalar neticesinde, Kâz m Bey ’in kendisi taraf ndan olu turdu u bir hat rat veya bir günlü üne rastlamad m. Ancak böyle bir hat rat veya günlü e ula amam kendisinin kesin bir ekilde hat rat veya günlük tutmad anlam na gelmemektedir. Çünkü Tuncer Baykara’n n Kâz m nanç ile alakal olu turdu u makalesinde rastlad m bir bilgi bu hususta son derece önem ta makt r. Bu makaleye göre;

tarz nda bir eser bulunmamas , tarad z ço u kaynakta genel anlamda kendisinden s rl derecede söz edilmesi, kendisine de inilen konular n da genelde tekrar niteli i ta mas sebebiyle; özel ya am , aile yap , çocuklu u ve gençlik

llar hakk nda detayl bilgilere ula amad z Diyarbekirli Kâz m, asl nda siyasi ve askeri alanda son derece önemli bir ki iliktir. Osmanl Devleti’nin çok zor evrelerden geçti i süreçte önemli askeri görevlere getirilen Kâz m Bey, Cumhuriyet devrinde de Mustafa Kemal’in kendisine verdi i önemli deste in ve kendisine kar sergiledi i tutumunun da etkisiyle siyasi alanda önemli ba ar lara imza atm r. Böyle bir siman n hakk nda kaynaklarda ayr nt bilgilere yer verilmemesi; zann mca geçmi te ço unlukla karargâhlarda özellikle istihbarat alan nda görev almas , görevi sebebiyle kendini biraz daha arka planda tutmas , bu durumun aç klanmas hususunda göz önünde bulundurulmas gereken bir etken olarak dü ünülebilir.

Parlak bir askeri geçmi e sahip olan Kâz m Bey, Harbiye’den mezun olduktan sonra ilk etapta askeri alanlarda daha sonraki süreçlerde siyasi alanlarda üstüne dü en görevleri hakk yla yerine getirmeye çal r. Esas çal ma konumuz olan Çanakkale Muharebelerinde ad ndan s kça söz ettirmi olan Kâz m Bey, Harbiye’de okurken ayn s ralarda oturdu u, birlikte zaman geçirdi i harbiye arkada lar ile birlikte daha sonralar kimi zaman sava meydanlar nda, karargâhlarda ve cephe alanlar nda birlikte dü mana kar mücadele etmi ; kimi zaman siyasal atmosferde gerek ayn taraflarda gerek kar taraflarda bulunarak yükümlü oldu u görevleri en iyi ekilde yerine getirmeye çal r.

Diyarbekirli Kâz m, Harbiye’de ö renci oldu u s ralarda Osmanl Devleti gerek iç politikada gerek d politikada çok zor bir süreçten geçmekteydi. Asl nda Me rutiyet dönemi ve Kanuni Esasinin ilan yla Osmanl Devleti mutlakiyetten bir süre kurtulmu olsa da, 2.Abdülhamit’in me rutiyetten ho lanmay p, o s rada

Kâz m Pa a, Sakarya sava s ras nda Ba kumandanl k karargâh ndad r. Görevi Ba kumandanl k Kalemi

ba kanl r. Hatta sava n içinde günü gününe hat ralar da kaleme almaktad r. Rivayete göre bunu smet Pa a da görmü tür. Bu sava ta, bir önceki Kütahya -Eski ehir muharebelerinde oldu u gibi, smet Pa a’n n uygun olmayan askeri tedbirlerini herkes görmekteydi. Kâz m Pa a da muhtemelen bunlar saklamadan yazabilecek fikir ve vicdan dirayetine sahipti. Sava n ba ar yla kazan lmas ndan sonra bir ara smet Pa a bu defteri okumak üzere alm , fakat sonra bir daha geri vermemi tir. Fakat Kâz m Pa a bunu da mesele yapacak de ildir. Baykara, a. g. m., s.18; Ayr ca aile ile yapt z görü me esnas nda Ertu rul nanç; “ Kâz m Pa a’n n ya ad dönemde baz belge ve materyalleri çe itli sebeplerden ötürü imha etti ini” belirtmektedir.

ya anan Osmanl - Rus sava bahane etmesiyle me rutiyet dönemine son verilmi ve ülkede eskisinden daha fazla bir s yönetim ilan edilmi tir. Ya anan bu geli meler ülkede ayd nlar öncülü ünde ba lay p geli en yeni bir özgürlük ve me rutiyet hareketinin do up geli mesine sebep olmu tur. Bu hareket üphesiz yo un derecede Kâz m Bey’in de okudu u harbiye ö rencileri taraf ndan büyük destek görmü tür.119

Bu sürece canl bir ekilde ahit olan harbiyeliler, gerek iç gerekse d politikada ya anan bu zorluk ve karma adan büyük bir deneyim ve tecrübe elde etmi ve bu kazand tecrübelerin etkisiyle yo rulup ekillenen tutum, davran ve alg lay lar n sonucunda bir devrin önemli tarihi simalar aras nda yer alm lard r. Türkiye Cumhuriyetinin önemli yap ve kurucu ta lar olu turacak bu önemli simalar, belki de en önemli s navlar Çanakkale Cephesinde ya anan Çanakkale Muharebeleri esnas nda vermi lerdir.

Osmanl Devletinin tarih sahnesini terk etmek üzere oldu u dönemde özellikle Çanakkale’de gösterilen direnç ve azim herkesi rtm ve bu direnç ve azimden Türkiye Cumhuriyetinin askeri ve manevi kadrosu do mu tur. Bu ba lamda, Türk Kurtulu Sava , Çanakkale Mücadelesinin gerek ruh, gerek kadro aç ndan devam r. Milli Mücadeleyi kazanan kadro büyük ölçüde Çanakkale kadrosudur.120

Bu kadroda elbette önemli bir paya sahip olan Diyarbekirli Kâz m, di er Harbiye ö rencileri gibi Osmanl Devleti’nin gerek iç politikada gerek d politikada ya ad olaylardan büyük ölçüde etkilenmi tir. Ya anan bu olaylar birçok Harbiyeliyi ekillendirdi i kadar Kâz m Bey’i de derinden etkilemi tir.

Kâz m Bey döneminde kendisiyle vakit geçiren ya da kendisinden söz eden hat ratlara ve ya anan olaylara bakarak ula z bilgilere göre, bu noktada tek ba na olmad gördü ümüz Kâz m Bey, henüz harbiye y llar ndayken, kurdu u

119

hsan Güne , “II Me rutiyet Dönemi Hükümet Programlar (1908-1918)”, Ankara. Edu. tr. s. 177-178.

dostluklar ve yak nla malar sonras nda devrin önemli tarihi simalar yla birlikte birçok görevde yan yana gelmi tir.

Sinan Meydan “Sar Pa am” adl eserinde, Mustafa Kemal’in Harp Okulundan çok say da arkada n oldu unu ve Mustafa Kemal’in bunlar n ço unu Manast r Askeri dadisinden tan ndan söz ederken bu isimler aras nda Kâz m

nanç’ da belirterek bu isimlerin M.Kemal’in en samimi arkada lar oldu una dikkat çekmektedir.121 Kâz m Bey, Mustafa Kemal’le oldu u kadar devrin di er önemli isimleriyle de yak n dostluklar içerisine girmi tir. Bu isimler aras nda Enver Pa a,

üphesiz Kâz m Bey’in ya am nda önemli bir yer edinmi tir.

Bu ba lamda Diyarbekirli Kâz m’ n Erkân- Harbiye’deki en yak n arkada ayn zamanda s ra arkada olan ki i Enver Efendi’dir (Enver Pa a).122 Enver Pa a an lar nda Kâz m Pa a ile olan yak n arkada klar ndan söz ederken; “ lk s fta, imdi Erkân- Harp Binba olan Diyarbekirli Kâz m Efendi ile yan yana dü mü tük.

Biz onunla daima beraber çal rd k.” ifadelerine yer vermi tir.123 Kâz m Bey’in

Enver Pa a’yla olan bu samimiyeti, Enver Pa a’n n ilerde kendisinden daha üst