• Sonuç bulunamadı

İSMET İNÖNÜ’NÜN CUMHURBAŞKANI SEÇİLMESİ

İsmet İnönü, 20 Eylül 1937 yılında dinlenmek üzere izin alarak Başbakanlık görevinden geçici olarak ayrıldı. Bu kararında Mustafa Kemal Atatürk ile özellikle ekonomik konulardaki görüş ayrılıkları ve devletçilik uygulamasıyla ilgili anlaşmazlıklar gibi nedenlerin ilişkilerinin gerginleşmesinde etkili olduğu anlaşılmaktadır.93

Görünürdeki sebep ise, çiftlikten kamulaştırılacak ve bir bira fabrikası kurulacak olan araziye ait kamulaştırma işlemini, İsmet İnönü’nün geciktirmesi ve bunun Mustafa Kemal Atatürk tarafından otoritesine karşı bir çeşit başkaldırma olarak yorumlanması olmuştur94

Ayrıca İktisat Vekilliği görevinde bulunan Celal Bayar ile İsmet İnönü arasındaki çekişmede Mustafa Kemal Atatürk’ün Celal Bayar’dan yana tavır almasının yanı sıra, İsmet İnönü’nün İş Bankası’nın çalışmalarını kontrol etmek istemesi, Mustafa Kemal Atatürk’ün tepkisini çekmiştir.95

Bu gerginliğin bir sonucu olarak da İsmet İnönü, 25 Eylül 1937 tarihinde istifa ederek Başbakanlıktan ayrıldı.96

İsmet İnönü, bu hadiseden şu şekilde bahsetmektedir: Mustafa Kemal “… tartışmalara kısaca işaret ederek, şimdiye kadar beraber çalıştığımız zamanda pek çok defa kavga etmişizdir dedi. Ama bu kadar açıktan, bu kadar serti olmamıştı. Bu sebeple sizin çalışmanıza biraz aralık vermek doğru olacaktır dedi. Ben onun bu sözünün çok isabetli olacağını söyleyerek atılgan bir tavırla, samimi bir tavırla karşıladım…”97

İsmet İnönü Başbakanlık görevinden ayrıldıktan sonra, onun politik hayatını tamamıyla bitirmek isteyenler harekete geçti. Bu hususta İsmet İnönü’yü büyükelçi olarak yurtdışına gönderip, siyasal yaşamdan onu uzaklaştırmak isteyenlerin planları olduğu görülmektedir.98

İsmet İnönü, bu olaydan şu şekilde bahsetmektedir: “Bir aralık, benim Amerika’ya Büyükelçi tayin olacağım havadisi çıktı. Hiç haberim yoktu. Fena halde canım sıkıldı ve çok müteessir oldum. Şiddetli

93 Cemil Koçak, (2007), Türkiye’de Milli Şef Dönemi (1938-1945), Cilt 1, İletişim Yayınları, İstanbul: s. 46.

94 Ekrem Uykucu, (1994), Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Ansiklopedisi, Toker Yayınları, İstanbul: s. 227. 95 Hakkı Uyar, (1999), Tek Parti Dönemi ve Cumhuriyet Halk Partisi, Boyut Matbaacılık, İstanbul: s.

333.

96 Kocatürk, a.g.e., ss.607-609. 97

Selek, (2006), a.g.e., ss.547. 98 Uyar, a.g.e., ss.335-336.

tepki gösterdim. İlk buluştuğum hafta Tevfik Rüştü Bey’e sordum. “Evet haber benden çıktı.” dedi.

…Çok sert konuştum ve “Seni mesul tutarım” dedim. Hulasa, çok şikayet ederek Tevfik Rüştü’yü bundan vazgeçirdim.”99

İsmet İnönü’nün karşısında yer alanlar arasında, en önemli kişiler olarak Şükrü Kaya ve Tevfik Rüştü Aras’ı saymak gerekmektedir. Kimin Cumhurbaşkanı olacağı tartışmaları devam ederken, İsmet İnönü’nün öldürüleceği dedikoduları ortaya çıktı. Bu dedikodular yüzünden Refik Saydam, İsmet İnönü’nün Ankara’dan İstanbul’a giderek Mustafa Kemal Atatürk’ü görmesine engel olduğu da ileri sürülmektedir.100

Mustafa Kemal Atatürk’ün hastalığı sıralarında, Haziran 1938’de İsmet İnönü hastalandı ve ölüm tehlikesi geçirdi. Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü’nün hastalığı ile alakadardı. Mustafa Kemal Atatürk’ün etrafındakiler ise, daha çok alakadar olmaktaydı. İsmet İnönü, ölecek mi yoksa iyileşecek mi bunu öğrenmeyi çok istemekteydiler.101

Yeni Cumhurbaşkanı seçiminde İsmet İnönü’ye karşı rakip olabilecek konumda bulunan Celal Bayar ve Mareşal Fevzi Çakmak hiçbir zaman aday olmayı gündeme getirmediler. İsmet İnönü’de Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatına kadarki süreçte, Pembe Köşk’te münzevi bir hayat sürmesine rağmen bütün siyasal gelişmeleri yakından takip etti. İsmet İnönü iktidar mücadelesinde dengeli ve dikkatli davranıyordu. Kendisi de Mustafa Kemal Atatürk’ten sonrası için en güçlü aday olduğunu biliyordu.102

Devrin Başbakanı Celal Bayar’da İsmet İnönü karşıtlarının tahriklerine kapılmadı ve İsmet İnönü’yü Cumhurbaşkanı adayı olarak gördü.103

Ayrıca, Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras, İçişleri Bakanı Şükrü Kaya ve bazı arkadaşları, Meclis Başkanı Abdülhalik Renda’yı, asıl sebebi açmadan İstanbul’a davet ettiler. Mustafa Kemal Atatürk’ün ilk komaya girdiği ve bu komadan kurtulduğu günlerdi. Abdülhalik Renda, Ankara’dan geldi. Abdülhalik Renda’ya, Mustafa Kemal Atatürk’ten boşalacak olan Cumhurbaşkanlığı’na geçmesi teklif edildi. Mecliste gereken hava buna göre hazırlanacaktı. Fakat bir devlet adamından ziyade bürokrat bir

99 Selek, (2006), a.g.e., ss.555.

100 Nitekim İsmet İnönü Cumhurbaşkanı seçildiği zaman bu iki kişiyi bakanlık görevinden uzaklaştırdı ve onları sonradan da milletvekilliğe aday olarak göstermedi. (Uyar, a.g.e., ss.336- 337.)

101 Selek, (2006) a.g.e., ss.620. 102

Koçak, a.g.e., ss.129. 103 Uykucu, a.g.e., ss.227.

şekil adamı olan ve hiçbir zaman bu çerçevenin dışına çıkamayan Abdülhalik Renda’nın cevabı kesin bir red ve itizar şeklinde oldu.

İsmet İnönü, kendisini ziyarete gelen en yetkili ve etkili kimselerle olan konuşmalarında değil kendi adaylığı bahsinin, hatta Mustafa Kemal Atatürk’ün kaybedilmesi ihtimali konularının açılmaması için sert bir dikkat ve ihtiyatlılık gösterdi. Hatta İsmet İnönü, Mustafa Kemal Atatürk’ün hastalığı dolayısıyla şu ifadeyi kullandı:

“Şimdi hepimizin vazifesi, Atatürk’ün hayatını kurtarmaya çalışmaktır…”104

Mustafa Kemal Atatürk’ün 8 Kasım 1938 günü girdiği ikinci komadan çıkamayacağı kanısı güçlendi. Bu durumda her olasılığa karşı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin hemen toplanabilmesi için 9 Kasım 1938’de İstanbul’da bulunan milletvekillerine, Başkente dönmeleri yolunda çağrı yapıldı.105 Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938 tarihinde ebediyete intikal etti.”106

Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatından sonra, bir iktidar boşluğunun veya kavgasının olmaması için çalışan Celal Bayar, Mustafa Kemal Atatürk’ün vefat etmesinden hemen sonra Ankara’ya geldi. Bakanlar Kurulu toplanıp bir değerlendirme yaptı. Anayasa gereğince Cumhurbaşkanlığı Vekilliğini üstlenmiş olan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Abdülhalik Renda, Meclis’i 11 Kasım 1938 Cuma günü toplantıya çağırdı.

11 Kasım 1938’de Meclis Genel Kurulu’ndan önce toplanan Cumhuriyet Halk Partisi grubunda Başbakan Celal Bayar, Cumhurbaşkanı adayını belirlemek için herkesin serbestçe oy kullanmasını diledi. İsmet İnönü’nün katılmadığı bu toplantıda kullanılan “323” oydan “322”sinin İsmet İnönü’ye verildiği saptandı. Grup toplantısının ardından saat 11.00’de Türkiye Büyük Millet Meclisi toplantısı başladı. Bu toplantıya, mevcut “387” milletvekilinden “348”i katıldı. Saat 11.30’da sona eren oylamada tüm oyları İsmet İnönü’nün aldığı görüldü.107

İsmet İnönü, Cumhurbaşkanı seçilmesi konusundan şu şekilde bahsetmektedir:

104

Aydemir, a.g.e., ss.21-22.

105 Şerafettin Turan, (2000), İsmet İnönü-Yaşamı, Dönemi ve Kişiliği, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara: s. 129.

106

Eraslan, a.g.e., ss.519.

107 Cumhuriyet Halk Partisi grubunda İsmet İnönü’ye verilmeyen bir oyun Hikmet Bayur tarafından Celal Bayar lehine verildiği anlaşılmaktadır. (Turan, a.g.e., ss.129- 130.)

“Meclis çılgın bir halde, 24 saat güç sabretti. Bütün memleket radyolar başında bekledi. Müttefikan beni reisicumhur intihap ettiler, iktidarda olmayan, hatta iktidar mevkiinde fikrini sevmedikleri, korktukları bilinen bir çekilmiş adamın getirilmesi rıza ile serbest rey ile yapılmış hakiki bir intihap olarak tarihe geçecekti.”108

Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılırken İsmet İnönü, Meclis’te değildi. Meclis Başkanı, İsmet İnönü’yü Mecliste yemin etmeye davet etmek üzere toplantıya ara verdi. İsmet İnönü Meclis’e gelince, Teşkilâtı Esasiye Kanunu’nun 38. Maddesi gereğince yemin etti. İlk Meclis konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk’e saygı ve şükran ifadeleriyle, memleketin selâmet ve güveni konusuna değindikten sonra devamında şu hususlardan bahsetti.

“Devlet ve milletimizin insaniyet ve medeniyetin asil hedeflerine, durmadan ilerleyip yürüyeceğine kati inancım vardır… Türk milleti az zamanda büyük bir medeniyet seviyesine yükseltmiş, Türk milletine en kısa yoldan temiz cemiyet hayatını açmış olan inkılaplar, kalp ve vicdanımızda en aziz varlıklardır… Milletimizi anarşiden ve cebirden uzak, bütün vatandaşlar için müsavi emniyet havası içinde bulundurmayı Cumhuriyetin en kıymetli nimeti biliyoruz.”109

İsmet İnönü, Cumhurbaşkanı seçilince, Başbakan Celal Bayar hükümetin istifasını sundu. Bu teamülen yapılan bir eylemdi. İsmet İnönü, yeni kabineyi kurma görevini tekrar Celal Bayar’a verdi. Celal Bayar, eski kabinesinden iki bakanı değiştirdi. Bunlar, İçişleri Bakanı Şükrü Kaya ve Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras’tı. 110

İsmet İnönü, bu iki bakanın değiştirilmesi konusundan şu şekilde bahsetmektedir:

“İlk hükümet için dâhiliye ve hariciye vekillerini değiştirmesini Celal Bayar’a tavsiye ettim. Tereddüt ettikten sonra, kabul etti:

Dâhiliyeye Dr. (Refik) Saydam. Hariciyeye Şükrü Saraçoğlu.”111 108 Selek, (2006), a.g.e., ss.621. 109 Aydemir, a.g.e., ss.24-25. 110

Tevfik Çavdar, (1995), Türkiye’nin Demokrasi Tarihi 1839-1950, İmge Kitapevi Yayınları, Ankara: s. 344.

İsmet İnönü için Türk basınında “Milli Şef” kelimesi ilk defa, 13 Kasım 1938 tarihli “Bugün” gazetesinin başyazarı Ali Naci Karacan tarafından kullanıldı. Bu yazısında Ali Naci Karacan, İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanı seçilmesini şu şekilde yorumladı:

“Millet Meclisi Atatürk’ten sonra onun eserini en iyi koruyacak, devam ettirecek halefini ittifakla seçti. Ve Atatürk’ün en yakın zafer ve inkılâp arkadaşı İsmet İnönü’yü, devletin en yüksek vazifesi başına getirerek, yeni Milli Şef’ini tayin etti.”112

1.3. İSMET İNÖNÜ DÖNEMİNDE TÜRKİYE VE KÜTAHYA