• Sonuç bulunamadı

İsmet İnönü Dönemi Kütahya milletvekilleri ve faaliyetleri (1939-1950)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İsmet İnönü Dönemi Kütahya milletvekilleri ve faaliyetleri (1939-1950)"

Copied!
223
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İSMET İNÖNÜ DÖNEMİ KÜTAHYA

MİLLETVEKİLLERİ VE FAALİYETLERİ (1939-1950)

Yüksek Lisans Tezi

Arda ERDEĞER

(2)

T.C.

DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

Tarih Anabilim Dalı

Yüksek Lisans Tezi

İSMET İNÖNÜ DÖNEMİ KÜTAHYA MİLLETVEKİLLERİ VE

FAALİYETLERİ

(1939-1950)

Danışman:

Prof. Dr. Esra SARIKOYUNCU DEĞERLİ

Hazırlayan: Arda ERDEĞER

(3)

Kabul ve Onay

Arda ERDEĞER’in hazırladığı “İsmet İnönü Dönemi Kütahya Milletvekilleri ve Faaliyetleri (1939-1950)” başlıklı Yüksek Lisans Tez çalışması jüri tarafından lisansüstü yönetmeliğinin ilgili maddelerine göre değerlendirilip oybirliği / oyçokluğu ile kabul edilmiştir.

…/.../2018

Tez Jürisi İmza

Kabul Red

Prof. Dr. Esra SARIKOYUNCU DEĞERLİ (Danışman)

Doç. Dr. Gürsoy ŞAHİN

Dr. Öğr. Üyesi Naim SÖNMEZ

Doç. Dr. Ayhan KAHRAMAN Sosyal Bilimler Enstitü Müdürü

(4)

Yemin Metni

Yüksek lisans tezi olarak sunduğum “İsmet İnönü Dönemi Kütahya Milletvekilleri ve Faaliyetleri (1939-1950)” adlı çalışmamın, tarafımdan bilimsel ahlak ve geleneklere aykırı düşecek bir yardıma başvurmaksızın yazıldığını ve yararlandığım kaynakların kaynakçada gösterilenlerden oluştuğunu, bunlara atıf yapılarak yararlanılmış olduğunu belirtir ve bunu onurumla doğrularım.

…/.../2018

(5)

Özgeçmiş

20.07.1989 tarihinde Ankara'da doğdu. Ankara Mimar Kemal İlköğretim Okulu'nu 2003 yılında, Ankara Kocatepe Mimar Kemal Lisesi'ni 2006 yılında bitirdi. 2011 yılında Dumlupınar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nden mezun oldu. 2011 yılında Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Bilim Dalı'nı kazandı. 2012 yılında Pedagojik Formasyon Sertifikası'nı aldı. Evli ve üç çocuk babasıdır.

(6)

ÖZET

İSMET İNÖNÜ DÖNEMİ KÜTAHYA MİLLETVEKİLLERİ VE FAALİYETLERİ (1939-1950)

ERDEĞER, Arda

Yüksek Lisans Tezi, Tarih Anabilim Dalı

Tez Danışmanı: Prof. Dr. Esra SARIKOYUNCU DEĞERLİ Mayıs, 2018, 223 sayfa

Bu yüksek lisans tezi çalışmasında İsmet İnönü Dönemi’nde (1939-1950) Kütahya’dan seçilen milletvekillerinin hayatları ile birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Kütahya’daki faaliyetleri incelendi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi VI. VII. ve VIII. yasama dönemlerini kapsayan bu çalışmamda Kütahya milletvekillerinin çalışmaları dönemler halinde incelenmiştir. VI. ve VII. Dönem milletvekilleri 2. Dünya Savaşı’nın getirmiş olduğu sorunlar ile uğraştılar. Özellikle 2. Dünya Savaşı sonrası değişen siyasi atmosfer ile birlikte VIII. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne ikinci parti olarak Demokrat Parti de katılmıştır. Bu dönemde Kütahya’da ise Cumhuriyet Halk Partisi 3 milletvekili çıkarmış iken Demokrat Parti 7 milletvekili çıkararak birinci parti olmuştur. Demokrat Parti’nin kurucularından Adnan Menderes de Kütahya’dan seçilen milletvekillerindendir.

Kütahya milletvekillerinin büyük bir kısmı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ve Kütahya’da yoğun bir faaliyet göstermişlerdir. Tüm bu yönleriyle ele alındığı zaman Kütahya Milletvekilleri Türkiye’nin geleceğinde etkili bir biçimde görev almışlardır.

Anahtar Kelimeler: Kütahya, Milletvekilleri Faaliyetleri, İsmet İnönü, Adnan

(7)

ABSTRACT

KUTAHYA’S DEPUTIES IN THE ERA OF ISMET INONU AND THEIR ACTIVITIES (1939-1950)

ERDEĞER, Arda

Master’s Thesis, Department of History

Thesis Advisor: Prof. Dr. Esra SARIKOYUNCU DEĞERLİ May, 2018, 223 pages

In this master’s thesis study, the lives of member of representatives elected from Kutahya with their activities in the Grand National Assembly of Turkey and Kutahya in the era of Ismet Inonu (1939-1950) has benn examined.

In this study that contain Grand National Assembly of Turkey’s 6th, 7th and 8th legislative sessions, activites of Kutahya’s representatives has been studied as of periods. Representatives of 6th and 7th periods, coped with problems bring about by Second World War. Especially, with the changing of political atmosphere after Second World War, the Democrat Party participated to 8th periods of the Grand National Assembly of Turkey as a second party as well. In this era, while three candidate elected as a member of parliament of Republican People’s Party from Kutahya, Democrat Party became main party as a result of elected 7 member of parliament in Kutahya. One of the founder of Democrat Party, Adnan Menderes is one of these deputies that elected from Kutahya as well.

The large part of Deputies of Kutahya’s, have made intensive efforts both in Grand National Assembly of Turkey and in Kutahya. When all aspects handle, Kutahya deputies took part effectively in the future of Turkey.

Key words: Kutahya, Deputies Activities, Ismet Inonu, Adnan Menderes, Grand

(8)

İÇİNDEKİLER Sayfa No: ÖZET ... v ABSTRACT ... vi İÇİNDEKİLER ... vii ÖNSÖZ ... xiv KISALTMALAR ... xv GİRİŞ ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM İSMET İNÖNÜ DÖNEMİ 1.1. İSMET İNÖNÜ’NÜN HAYATI ... 10

1.2. İSMET İNÖNÜ’NÜN CUMHURBAŞKANI SEÇİLMESİ ... 15

1.3. İSMET İNÖNÜ DÖNEMİNDE TÜRKİYE VE KÜTAHYA ... 19

1.3.1. II. Dünya Savaşı Sırasında Türkiye ve Kütahya ... 19

1.3.2. II. Dünya Savaşı Sonrasında Türkiye ve Kütahya ... 23

İKİNCİ BÖLÜM 1939-1943 YILLARI ARASI KÜTAHYA MİLLETVEKİLLERİ VE ÇALIŞMALARI 2.1. 1939 SEÇİMLERİ VE TÜRKİYE ... 29

2.2. 1939 SEÇİMLERİNDE KÜTAHYA’DAN MİLLETVEKİLİ SEÇİLENLER ... 30

2.2.1. Alâettin Tiritoğlu ... 30

2.2.1.1. Hayatı ... 30

2.2.1.2. Milletvekili Seçilmesi ve Çalışmaları ... 31

2.2.1.2.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 31

2.2.1.2.2. Kütahya’daki Faaliyetleri ... 32

2.2.2. Ali Süha Delilbaşı ... 33

(9)

2.2.2.2. Milletvekili Seçilmesi ve Çalışmaları ... 35 2.2.2.2.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 35 2.2.3.2.2. Kütahya’daki Faaliyetleri ... 42 2.2.3. Aşir Atlı ... 42 2.2.3.1. Hayatı ... 42 2.2.3.2.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 43 2.2.3.2.2. Kütahya’daki Faaliyetleri ... 43 2.2.4. Besim Atalay ... 44 2.2.4.1. Hayatı ... 44

2.2.4.2. Milletvekili Seçilmesi ve Çalışmaları ... 45

2.2.4.2.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 45

2.2.8.2.2. Kütahya’daki Faaliyetleri ... 48

2.2.5. Hüseyin Rahmi Gürpınar ... 49

2.2.5.1. Hayatı ... 49

2.2.5.2. Milletvekili Seçilmesi ve Çalışmaları ... 50

2.2.5.2.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 50

2.2.5.2.2. Kütahya’daki Faaliyetleri ... 50

2.2.6. Muhlis Erkmen ... 51

2.2.6.1. Hayatı ... 51

2.2.6.2. Milletvekili Seçilmesi ve Çalışmaları ... 51

2.2.6.2.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 51

2.2.6.2.2. Kütahya’daki Faaliyetleri ... 56

2.2.7. Mustafa Bacak ... 57

2.2.7.1. Hayatı ... 57

2.2.7.2. Milletvekili Seçilmesi ve Çalışmaları ... 58

2.2.7.2.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 58

2.2.7.2.2. Kütahya’daki Faaliyetleri ... 58

(10)

2.2.8.1. Hayatı ... 59

2.2.8.2. Milletvekili Seçilmesi ve Çalışmaları ... 60

2.2.8.2.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 60

2.2.8.2.2. Kütahya’daki Faaliyetleri ... 65

2.2.9. Sadri Ertem ... 65

2.2.9.1. Hayatı ... 65

2.2.9.2. Milletvekili Seçilmesi ve Çalışmaları ... 66

2.2.9.2.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 66

2.2.9.2.2. Kütahya’daki Faaliyetleri ... 67

2.2.10. Vedit Uzgören ... 68

2.2.10.1. Hayatı ... 68

2.2.10.2. Milletvekili Seçilmesi ve Çalışmaları ... 68

2.2.10.2.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 68

2.2.10.2.2. Kütahya’daki Faaliyetleri ... 68

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 1943-1946 YILLARI ARASI KÜTAHYA MİLLETVEKİLLERİ VE ÇALIŞMALARI 3.1. 1943 SEÇİMLERİ VE TÜRKİYE ... 71

3.2. 1943 SEÇİMLERİNDE KÜTAHYA’DAN MİLLETVEKİLİ SEÇİLENLER ... 72

3.2.1. Alâettin Tiritoğlu ... 72

3.2.1.1. Milletvekili Seçilmesi ve Çalışmaları ... 72

3.2.1.1.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 73

3.2.2.1.2. Kütahya’daki Faaliyetleri ... 73

3.2.2. Ali Süha Delilbaşı ... 74

3.2.2.1. Milletvekili Seçilmesi ve Çalışmaları ... 74

3.2.2.1.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 74

3.2.2.1.2. Kütahya’daki Faaliyetleri ... 81

(11)

3.2.3.1. Milletvekili Seçilmesi ve Çalışmaları ... 82

3.2.3.1.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 82

3.2.3.1.2. Kütahya’daki Faaliyetleri ... 84

3.2.4. Emin Toktar ... 85

3.2.4.1. Hayatı ... 85

3.2.4.2. Milletvekili Seçilmesi ve Çalışmaları ... 85

3.2.4.2.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 85

3.2.4.2.2. Kütahya’daki Faaliyetleri ... 85

3.2.5. Halil Benli ... 86

3.2.5.1. Hayatı ... 86

3.2.5.2. Milletvekili Seçilmesi ve Çalışmaları ... 87

3.2.5.2.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 87

3.2.5.2.2. Kütahya’daki Faaliyetleri ... 87

3.2.6. Hâmid Pekcan ... 87

3.2.6.1. Hayatı ... 87

3.2.6.2. Milletvekili Seçilmesi ve Çalışmaları ... 88

3.2.6.2.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 88

3.2.6.2.2. Kütahya’daki Faaliyetleri ... 88

3.2.7. Muhlis Erkmen ... 89

3.2.7.1. Milletvekili Seçilmesi ve Çalışmaları ... 89

3.2.7.1.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 89

3.2.7.1.2. Kütahya’daki Faaliyetleri ... 89

3.2.8. Ömer Bedrettin Uşaklı ... 89

3.2.8.1. Hayatı ... 89

3.2.8.2. Milletvekili Seçilmesi ve Çalışmaları ... 90

3.2.8.2.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 90

3.2.8.2.2. Kütahya’daki Faaliyetleri ... 90

(12)

3.2.9.1. Milletvekili Seçilmesi ve Çalışmaları ... 91

3.2.9.1.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 91

3.2.9.2.2. Kütahya’daki Faaliyetleri ... 96

3.2.10. Sadri Ertem ... 96

3.2.10.1. Milletvekili Seçilmesi ve Çalışmaları ... 96

3.2.10.1.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 96

3.2.10.1.2. Kütahya’daki Faaliyetleri ... 97

3.2.11. Salahaddin Kutman ... 97

3.2.11.1. Hayatı ... 97

3.2.11.2. Milletvekili Seçilmesi ve Çalışmaları ... 97

3.2.11.2.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 97

3.2.11.2.2. Kütahya’daki Faaliyetleri ... 98

3.2.12. Vedit Uzgören ... 99

3.2.12.1. Milletvekili Seçilmesi ve Çalışmaları ... 99

3.2.12.1.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 99

3.2.12.1.2. Kütahya’daki Faaliyetleri ... 99

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM 1946-1950 YILLARI ARASI KÜTAHYA MİLLETVEKİLLERİ VE ÇALIŞMALARI 4.1. ÇOK PARTİLİ SİSTEME GEÇİŞ VE 1946 SEÇİMLERİ ... 102

4.2. 1946 SEÇİMLERİNDE KÜTAHYA’DAN MİLLETVEKİLİ SEÇİLENLER ... 103

4.3. 1946 SEÇİMLERİNDE KÜTAHYA'DAN SEÇİLEN MİLLETVEKİLLERİNİN KÜTAHYA'DAKİ FAALİYETLERİ ... 104

4.3.1. Adnan Menderes ... 105

4.3.1.1. Hayatı ... 105

4.3.1.2. Milletvekili Seçilmesi ve Çalışmaları ... 106

4.3.1.2.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 106

(13)

4.3.2.1. Hayatı ... 112

4.3.2.2. Milletvekili Seçilmesi ve Çalışmaları ... 113

4.3.2.2.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 113

4.3.3. Ahmet İhsan Gürsoy ... 116

4.3.3.1. Hayatı ... 116

4.3.3.2. Milletvekili Seçilmesi ve Çalışmaları ... 117

4.3.3.2.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 117

4.3.4. Ahmet Tahtakılıç ... 118

4.3.4.1. Hayatı ... 118

4.3.4.2. Milletvekili Seçilmesi ve Çalışmaları ... 119

4.3.4.2.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 119

4.3.5. Asım Gündüz ... 146

4.3.5.1. Hayatı ... 146

4.3.5.2. Milletvekili Seçilmesi ve Çalışmaları ... 147

4.3.5.2.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 147

4.3.6. Hakkı Gedik ... 150

4.3.6.1. Hayatı ... 150

4.3.6.2. Milletvekili Seçilmesi ve Çalışmaları ... 151

4.3.6.2.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 151

4.3.7. Halil Benli ... 156

4.3.7.1. Milletvekili Seçilmesi ve Çalışmaları ... 156

4.3.7.1.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 156

4.3.8. İhsan Şerif Özgen ... 156

4.3.8.1. Hayatı ... 156

4.3.8.2. Milletvekili Seçilmesi ve Çalışmaları ... 157

4.3.8.2.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 157

4.3.9. Memduh Ispartalıgil ... 158

(14)

4.3.9.2. Milletvekili Seçilmesi ve Çalışmaları ... 158

4.3.9.2.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 158

4.3.10. Ömer Özdek ... 158

4.3.10.1. Hayatı ... 158

4.3.10.2. Milletvekili Seçilmesi ve Çalışmaları ... 159

4.3.10.2.1. Meclisteki Faaliyetleri ... 159

SONUÇ ... 160

EKLER ... 163

KAYNAKÇA ... 200

(15)

ÖNSÖZ

10 Kasım 1938 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatıyla birlikte Türkiye Cumhuriyeti'nde kimin Cumhurbaşkanı olacağı tartışılmaya başlandı. Genç Cumhuriyet'in Mustafa Kemal Atatürk olmadan nasıl bir yol izleyeceği merak konusuydu. İsmet İnönü'nün Cumhurbaşkanı olmasıyla Cumhuriyet Halk Partisi 1939 seçimlerine tek parti olarak katıldı. VI. Dönem TBMM bu şekilde oluştu. İkinci Dünya Savaşı yıllarına denk gelen bu dönem alınan tedbirlerle konuşuldu.

1943 yılında yapılan VII. Dönem seçimlerine yine tek parti olarak katılan Cumhuriyet Halk Partisi, İkinci Dünya Savaşı'nın bu son yıllarını da kapsayan dönemde savaşa karşı olan önlemleri almaya devam etti. Bu savaş sonucunda başlayan Demokrasi hareketi, Türkiye'yi de etkiledi ve işte böyle bir dönemde Demokrat Parti'nin temelleri atıldı.

1946 seçimlerinde ise VIII. Dönem TBMM de çoğunluğu olan CHP'nin karşısında muhalefet partisi DP vardı. Türk siyasetine damga vuracak olan CHP-DP yarışının ilk yaşandığı dönemde Kütahya'da Türkiye genelinin aksine seçimleri DP kazandı. Böyle bir durumda hem Kütahya'da hem de TBMM'de sert tartışmalar yaşandı.

"İsmet İnönü Dönemi Kütahya Milletvekillerinin Siyasi Faaliyetleri" konusunu anlatırken öncelikli olarak TBMM faaliyetleri için Zabıt Ceridesi'nden faydalanıldı. Milletvekillerinin hayatta olmamaları ve biyografi sıkıntısını giderebilmek için TBMM Arşivi'nde tercüme-i hâl kâğıtları ve seçim mazbataları incelendi. Bunun haricinde dönemin düşüncesini yansıtabilmek amacıyla Kütahya Gazetesi araştırmamızda kullanıldı.

Tezin hazırlık aşamasında, gerekli bilgi ve evrakların nereden temin edileceğini, tezin yazımı ile tamamlanmasında bilgi ve birikimiyle bana yol gösteren, tez sırasında yaşadığım zorluklarda bana yardımcı olan sayın tez danışmanım Prof. Dr. Esra SARIKOYUNCU DEĞERLİ’ye çok teşekkür ederim.

Arda ERDEĞER Mayıs 2018

(16)

KISALTMALAR

A.Ş : Anonim Şirketi

C. : Cilt

CHP : Cumhuriyet Halk Partisi

DP : Demokrat Parti

Haz. : Hazırlayan

s. : Sayfa

TBMM : Türkiye Büyük Millet Meclisi

T.B.M.M.Z.C. : Türkiye Büyük Millet Meclisi Zabıt Ceridesi

(17)
(18)

GİRİŞ

Kütahya şehrinin ismi eski kaynaklarda Kotiaeion, Kotiaion, Cotyaeium, Cotyaeum ve Cotyaiun şeklinde geçmektedir.1

Kütahya’da yapılan araştırmalardan elde edilen verilere göre, Kütahya’da yerleşimin M.Ö. 5500 yıllarında başlayan Bakır Çağı’na kadar uzandığı görülmektedir.2

İlkçağda batıdaki Assuva ile doğudaki Hitit toprakları arasında yer alan bölge, M.Ö 12. Yüzyılda Frigya Krallığı’na bağlandı.3

Bugün Kütahya kalesinin bulunduğu bölgeye yerleşen Frigler, Kotiyom adını verdikleri Kütahya şehrini kurdular.4

Frigler’den sonra ise, bölgeye sırasıyla Kimmerler, Lidya, Pers, Makedonya, Bitinya ve Bergama krallıkları hâkim oldu. Bergama Krallığı’nın yıkılmasından sonra ise, bölge Roma yönetimine dâhil oldu.5

IV. y.y. başlarında Roma topraklarında başlayan dinsel çatışmalar esnasında merkezi yönetimin kovuşturduğu Hristiyan ahali Nikomedia (İzmit) yöresinden kaçarak Kütahya ve civarına sığındılar. Roma’daki dinsel karışıklıklar sırasında Kütahya ve civarı Roma yönetimince cezalandırılarak, yoksullaştırıldı. Ancak ilk Hıristiyan konsülü Nikaia’da (İznik) toplanmasından ve I. Konstantinus’un Hristiyanları koruyan bir tavır almasından sonra Kütahya tekrar önem kazandı ve Kütahya’da bir piskoposluk kuruldu.6

Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılmasından sonra Kütahya, Bizans (Doğu Roma) yönetimine girdi. Bizans döneminde önemi artan Kütahya’da Bizanslılar şehre hâkim ve kale inşaatına uygun olan sarp tepeye, burçlar ile kuvvetlendirilen, iki kat sur ile çevrili bir şato yaptılar.7

1

Hakkı Dursun Yıldız vd., (1981-1982), Kütahya’nın Tarihçesi, Formül Matbaası, İstanbul: s.35. 2 (1993), Kütahya, Temel Britannica, C. 11, Ana Yayıncılık A.Ş., İstanbul: s.179.

3 (1993), Kütahya, Ana Britannica, C. 14, Ana Yayıncılık A.Ş., İstanbul: s.190. 4 Frigler şehirlerini yükseklere kurarlardı. Kütahya 1967 İl Yıllığı, s. 95. 5

Ana Britannica, C.14, ss.190. 6

(1982-1983), Kütahya, Yurt Ansiklopedisi, C. 7, Anadolu Yayıncılık A.Ş., İstanbul: s.5297.

7 Burası Germiyan Oğulları ve Osmanlılar devrinde yapılan Kütahya kalesinin esasını teşkil etti. (Yıldız, a.g.e., ss.36.)

(19)

Kütahya’nın Türklerin eline geçmesi, Malazgirt Zaferi sonrası döneme rastlamaktadır. Malazgirt’te Sultan Alp Arslan’a yenilen Bizans İmparatoru Romanos Diogenes, tahtını geri almak için yaptığı mücadelelerde yenilip esir düştü ve Kütahya’ya getirilerek gözleri kör edildi.8

Kütahya’nın ilk kez Türkler tarafından fethedilmesi, Selçukluların, Anadolu’yu fethetmekle görevlendirdiği Kutalmışoğlu Süleyman zamanında gerçekleşti.9

1080 yılına doğru ele geçirilen Kütahya, Dorylaion savaşına kadar (1097) Türk hâkimiyetinde kaldı.10

17 yıllık Türk hâkimiyetinden sonra Kütahya tekrar Bizans yönetimine geçti.

Kütahya, Bizans İmparatoru Manuel’in ölümünden sonra (1180), yeni bir fetih siyaseti güden Anadolu Selçuklu Hükümdarı Kılıç Arslan tarafından 1182 yılında tekrar fethedilerek, Türk hâkimiyetine alındı.11 Kılıç Arslan, yaşlanıp sefere çıkamaz hale geldiği zaman, ülkeyi eski Türk uygulamalarına benzer şekilde oğulları arasında bölüştürdü. Kütahya ve civarı, Kılıç Arslan’ın oğlu Gıyaseddin Keyhüsrev’e verildi.12

Bu karışıklıklar zamanında Kütahya Bizanslılar’ın eline geçti.13

Kütahya’nın üçüncü kez Türkler tarafından fethi ise, Alaaddin Keykubat zamanında (1219-1239) gerçekleşti.14

1233 yılında İznik İmparatorluğu’ndan alınan Kütahya’da Türk hâkimiyeti sağlamlaştırıldı.15

Germiyanoğulları 1275 yıllarına doğru, Doğu Anadolu’dan, Batı Anadolu’ya yerleştirildiler. Merkezleri Kütahya’dır.16

8

Yıldız, a.g.e., ss.36. 9

Kütahya Vilayeti 15. Cumhuriyeti Kutlama Komisyonu, (1938), Kütahya XV. Yıl, Kütahya: ss. 5. 10 (2002), Kütahya, İslam Ansiklopedisi, C.26, Türkiye Diyanet Vakfı Yayın Matbaacılık ve Ticaret

İşletmesi, Ankara: s. 580.

11 Osman Turan, (1996), Selçuklular Zamanında Türkiye, Dördüncü Baskı, Boğaziçi Yayınları, İstanbul: s. 214.

12 Turan, (1996), a.g.e., ss.216-217. 13 İslam Ansiklopedisi, ss.580. 14

Kütahya’da yaygın bir geleneğe göre Kütahya’yı Bizanslılardan alan Selçuk kumandanı İmadüddin Hezar Dinari’dir. İmadüddin Hezar Dinari’nin Kütahya’da üç mescidi, bir camii vardır. Mezarının ise Saadeddin Camii minaresi dibinde olduğu söylenmektedir. Kütahya XV. Yıl, ss. 5.

15 1234 tarihli Yoncalı Hamam’ın kitabesi Türk hâkimiyetinin başlangıcına işaret etmektedir. (İslam Ansiklopedisi, ss.580.)

16 Germiyan ismi diğer beyliklerde rastlandığı gibi başındaki yönetici ailesinin ismi değildir. Germiyan yönetici ailesinin ataları “Alişir” adıyla anılmaktaydı. Bu yüzden Germiyanlar bir yönetici ailenin adı değil, grubun adıdır. (Cahen, a.g.e., ss.299.)

(20)

İlk Germiyanoğulları hükümdarı 80 yıl kadar yaşayan ve hayatı boyunca sınırlarını genişletmeye çalışan Yakub Bey’dir. Bu dönemde Balıkesir, Edremit, Manisa fethedildi. Yakub Bey 1341 yılında öldü. Yerine oğlu Mehmed Bey Germiyan Oğulları hükümdarı oldu ve babasının ölümünden sonraki karışıklıklar yüzünden Bizans’ın eline geçen Simav ile Kula’yı geri aldı.17

Germiyanoğulları Beyliği, Süleyman Şah’ın hükümdarlığı devrinde Anadolu’da iki büyük rakiple karşı karşıya kaldı. Bunlar Osmanlılar ve Karamanoğulları Beyliği’dir. Süleyman Şah, Karamanoğulları Beyliği tehlikesi karşısında, Osmanlılar ile iyi ilişkiler kurmak maksadıyla kızı Devlet Hatun’u, Osmanlı Sultanı I. Murad’ın oğlu Bayezid’e verdi. Devlet Hatun’un Yıldırım Bayezid ile evlenmesi üzerine Kütahya ve çevresi çeyiz olarak Osmanlılara verildi. Süleyman Şah’da bunun üzerine beyliğinin merkezini Kula’ya taşıdı. Kütahya’nın Osmanlılara geçmesi üzerine Bayezid Kütahya’ya vali tayin edildi.18

Germiyanoğulları Beyliği, II. Yakub zamanında, Osmanlı Sultanı I. Murad’ın vefatını takiben, kız kardeşi Devlet Hatun’un çeyizi olarak Osmanlılara verilen Kütahya’yı ele geçirdi.19

Osmanlı’ya karşı harekete geçen diğer beylerle ittifak yapan II. Yakub Bey, Yıldırım Bayezid’in Anadolu seferi sırasında Saruhan, Aydın ve Menteşe beyliklerini ülkesine katması karşısında korkuya kapıldı. II. Yakub Bey, değerli hediyelerle Yıldırım Bayezid’i karşıladı ama buna rağmen yakalanarak İpsala kalesine hapsedildi. Böylece 1390 yılında Germiyanoğulları Beyliği Osmanlı hâkimiyetine geçti. Böylece Kütahya’da Osmanlı hâkimiyeti tekrar sağlandı.

1399 yılına kadar esaret hayatı yaşayan II. Yakub Bey, bu tarihte İpsala kalesinden kaçarak Timur’a sığındı ve ondan ülkesini geri almak için yardım istedi. Timur da bu isteği kabul etti. 1402 yılında Ankara Savaşı’nda Yıldırım Bayezid’in Timur’a mağlup olması üzerine, daha önce de çeyiz olarak verilen topraklar da dâhil olmak üzere bütün Germiyan arazisi II. Yakub Bey’e verildi. Timur da Ankara Savaşı’ndan sonra Kütahya’ya geldi ve bir müddet burada kaldı.

Ankara Savaşı’ndan sonra Osmanlı, Fetret Devrine girdi. II. Yakub Bey, Osmanlı’daki şehzadeler arasındaki taht mücadelesinden faydalanmaya çalıştı ve

17

Kütahya XV. Yıl, ss. 6. 18

Yıldız, a.g.e., ss.41-42.

19 İsmail Hakkı Uzunçarşılı, (1988), Osmanlı Tarihi, Cilt 1, Beşinci Baskı, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara: s. 261.

(21)

Osmanlı’ya cephe aldı. Ancak bu tutumunu uzun süre devam ettirmedi ve Osmanlı hükümdarı Çelebi Mehmed ile anlaşma yoluna gitti. 1411 yılında Karamanoğulları hükümdarı Mehmed Bey’in Kütahya’yı ele geçirmesi üzerine II. Yakub Bey Çelebi Mehmed’e iltica etti. Mehmed Bey ise ilerleyerek, Bursa’yı da ele geçirdi. Fakat Çelebi Mehmed’in, Musa Çelebi tehlikesini yok etmesinden sonra, Mehmed Bey aldığı yerleri terk etti. II. Yakub Bey’de böylece tekrar ülkesine sahip oldu. Çelebi Mehmed döneminde Osmanlı – Germiyan ilişkileri dostane bir şekilde devam etti.20

Germiyan Oğulları Beyliği 1429 yılında II. Yakub’un vasiyeti üzerine Osmanlılara katıldı.21

Osmanlı hâkimiyetine giren Kütahya’ya vali olarak Osman Çelebi gönderildi. Kütahya önce merkezi Ankara’da bulunan Anadolu Beylerbeyliği’ne bağlı iken, 1451 yılında Anadolu Beylerbeyliği’nin merkezi oldu.22 Kütahya’nın Anadolu

beylerbeyliğinin merkezi olmasından sonra buraya tayin edilen Gedik Ahmet Paşa, Davud Paşa ve Hersekzade Ahmed Paşa gibi beylerbeyleri, beylerbeyliklerinden sonra sadrazam oldular.

Kanuni Sultan Süleyman döneminde, Kanuni’nin şehzadelerinden Bayezid’in 1542 yılında Kütahya sancağının idaresiyle görevlendirilmesi üzerine, Anadolu eyaletinin merkezi tekrar Ankara’ya alındı. Şehzade Bayezid 1558 yılına kadar Kütahya’da sancakbeyliği yaptı. Ancak bu tarihte isyan etmesi üzerine Kütahya’dan ayrıldı. Şehzade Bayezid’in yerine diğer şehzade olan Selim Kütahya’ya tayin edildi. Şehzade Selim, 1566 yılında babası Kanuni’nin ölüm haberini Kütahya’da aldı ve Belgrad’a giderek Osmanlı Devleti’nin yeni hükümdarı oldu. 1566 yılında Kütahya tekrar Anadolu beylerbeyliğinin merkezi yapıldı.23

1832 yılında, Vali Mehmet Rauf Emin Paşa’nın zamanında Kütahya, Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa’nın idare ettiği Mısır ordusu tarafından işgal edildi. 1833 yılının Mayıs ayına kadar devam eden bu durum, Kütahya Antlaşması imzalanana kadar devam etti. Bu işgal döneminden sonra eyalet teşkilatı

20

Yıldız, a.g.e., ss.42-43.

21 Kütahya 2002, (2002), Kütahya Valiliği İl Özel İdaresi, Gökçe Ofset Matbaacılık, Ankara: s. 46. 22 Merkezi Kütahya’da bulunan Anadolu Beylerbeyliğine şu şehirler bağlandı: Kütahya, Manisa, Aydın,

Muğla, Bolu, Ankara, Afyonkarahisar, Çankırı, Antalya, Isparta, Eskişehir, Balıkesir, Bursa, Kastamonu. Kütahya XV. Yıl, ss. 8.

(22)

kaldırıldı. Kütahya muhassıllık ile idare edildi. Kütahya’da ilk muhassıl Halil Kamil Ağa’dır.24

Kütahya 19. Asrın ortalarında Avrupa siyasetinde adı geçen bir yer oldu. 1848 İhtilalleri sonucunda başlayan Macar milli hareketi, Avusturya ve Rusya tarafından kanlı bir şekilde bastırılınca, bu hareketin lideri Osmanlı’ya sığındı.25

1849 yılında Osmanlı’ya sığınan Macar bağımsızlık hareketinin lideri, Lajos Kossuth ve beraberindeki 56 mülteci, 1850-1851 yıllarında Kütahya’da konuk edildi.26

Avusturya ve Rusya, Macar mültecilerinin geri verilmesi için Osmanlı’ya baskı yaptılarsa da sığınmacılar iade edilmediler ve giderleri Osmanlı tarafınca karşılandı. Eylül 1851 yılına kadar mülteciler Kütahya’da kaldılar.

Osmanlı Sultanı Abdülmecid döneminde başlayan ve Sultan Abdülaziz ile II. Abdülhamid devrinde yapımına devam edilen Anadolu’daki demiryollarından Eskişehir-Kütahya-Konya hattı, Almanların “Anadolu Demiryolu Şirketi” tarafından, 1896 yılında bitirildi ve hizmete açıldı.27

Osmanlı’nın I. Dünya Savaşı’ndan yenik çıkmasının ardından, işgallere karşı Anadolu’da başlayan Milli Mücadele Hareketi içinde, Kütahya da yer aldı. Kütahya’da Milli Mücadele 20 Eylül 1919 günü başladı. Binbaşı İsmail Hakkı, Yüzbaşı İsmet, Yüzbaşı Süleyman ve Mülazım Tahsin Beyler Kütahya’ya gelerek Kuva-i Milliye Teşkilatını kurdular. Teşkilatın başına ise, Askerlik Şubesi Başkanı Binbaşı İsmail Hakkı Bey seçildi. İsmail Hakkı Bey Komutasında oluşturulan 350 kişilik bir müfrezenin, İngilizleri Kütahya’dan çekilmek zorunda bırakması, Milli Mücadele’nin Kütahya’daki ilk başarısıdır.28

İsmail Hakkı Bey, Batı Cephesi komutanı Ali Fuat Paşa ile temasa geçti ve Ali Fuat Paşa tarafından, Kütahya Milli Alay Kumandanlığına tayin edildi.29 İsmail Hakkı Bey, Pozantı Kongresi’nden dönmekte olan ve Afyon’da bulunan Mustafa Kemal Paşa’ya telgraf çekerek Kütahya’ya “Milli Alayı” denetlemesi

24

8 Ekim 1923’de mutasarrıflıkların kaldırılmasıyla Kütahya vilayet adını aldı. Kütahya XV. Yıl, ss. 6. 25 Yıldız, a.g.e., ss.47.

26 Lajos Kossuth’un Kütahya’da kaldığı ev 1982 yılında müze haline getirildi. (Kütahya 2002, ss.46.) 27 Yıldız, a.g.e., ss.47-48.

28

Kütahya 2002, ss.50. 29 Yıldız, a.g.e., ss.48.

(23)

için davette bulundu. 6 Ağustos 1920 tarihinde Kütahya’ya gelen Mustafa Kemal Paşa, “Milli Alayı” denetledi.30

I. ve II. İnönü savaşlarında yenilen Yunanlılar, 10 Temmuz’da başladıkları “Eskişehir ve Kütahya Savaşları” olarak bilinen taarruz harekâtında başarılı oldular ve Kütahya 17 Temmuz 1921 tarihinde Yunanlıların işgaline uğradı. Kütahya, yaklaşık bir sene kadar Yunan işgalinde kaldı. Yunan işgalinin Anadolu içlerindeki ilerleyişi “Sakarya Meydan Muharebesi” ile durdurulduktan sonra, sıra Yunanlıların Anadolu’dan atılmasına geldi. Uzun bir hazırlıktan sonra Türk ordusu taarruza geçti.31

“Büyük Taarruz” olarak bilinen Türk taarruzu 26 Ağustos 1922 yılında başladı. 30 Ağustos 1922’de “Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ni” yönetmek üzere Mustafa Kemal Paşa, bizzat Zafertepe-Çalköy ile Dumlupınar’a geldi. “Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin” kazanılmasından sonra, Başkomutan Mustafa Kemal, İsmet Paşa ve Fevzi Paşa, Çalköy’de yıkık bir evin avlusunda kırık bir kağnı arabası üzerinde durum değerlendirmesi yaptılar. Yunanlıların tekrar savunma düzeni almasını önlemek ve Yunanlılara karşı zafer elde etmek için İzmir’e girmek görüşüne varıldı. Kütahya, 30 Ağustos 1922 yılında, “Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin” kazanılmasıyla Yunan işgalinden kurtarıldı.32

9 Eylül 1922 yılında ise, Türk Ordusu İzmir’i ele geçirdi ve Milli Mücadele’nin silahlı dönemi biterek, siyasi dönemi başladı.

İşte Milli Mücadele’nin bu zor zamanlarında Kütahya’yı Birinci Büyük Millet Meclisi’nde (1920-1923) Besim Bey (Atalay), Cemil Bey (Altay), Cevdet Bey (Barlas), Haydar Bey, Ragıp Bey (Soysal) ve Şeyh Seyfi Efendi temsil ettiler.33 Kütahya’yı temsil eden bu milletvekillerinden Ragıp Bey, İstanbul Meclis-i Mebusan’ından gelerek Ankara’daki Büyük Millet Meclisi’nde yer aldı.34

Birinci Dönem Büyük Millet Meclisi görevdeyken, 1 Kasım 1922 yılında Saltanat kaldırıldı.35

24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan Barış Antlaşması imzalandı. Büyük Millet Meclisi

30 Kütahya 2002, ss.50-55.

31 Yıldız, a.g.e., ss.50-51. 32

Kütahya 2002, ss.52-54.

33 TBMM Albümü 1920-2010, (2010) I. Cilt, TBMM Genel Sekreterliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü, Gökçe Ofset Matbaacılık Limited Şirketi, Ankara: s. 45-46.

34

Kütahya 2002, ss.58.

35 Turgut Özakman, (2008), 1881-1938 Atatürk, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Kronolojisi, Bilgi Yayınevi, Ankara: s. 158.

(24)

bu belgeyi 23 Ağustos 1923 tarihinde onayladı.36

Bu dönemde Meclis Başkanı Mustafa Kemal, Kütahya’yı ziyaret etti. Eşi Latife Hanım ile birlikte Kütahya Lisesi’nde düzenlenen toplantıya katılarak öğretmenlerle sohbet ettiler.37

29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet’i ilan eden İkinci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (1923-1927) ise, Kütahya’yı Ahmet Ferit Bey (Tek), Cevdet Bey (Barlas), Faik Bey (Soylu), Nuri Bey (Conker), Ragıp Bey (Soysal), Recep Bey (Peker), Hâkim Rıza Bey (Dinçay) ve Şeyh Seyfi Efendi temsil ettiler.38 Bu dönemde kendisine ortak kabul etmeyen Cumhuriyet yönetimi, 431 sayılı yasa ile 3 Mart 1924 tarihinde Halifelik kurumunu kaldırdı.39

Ayrıca bu dönemde, ilk çok partili hayat denemesi 17.11.1924 yılında Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kurulmasıyla yapıldı. Ancak bu deneme başarısız oldu ve parti 05.06.1925 tarihinde kapatıldı.40

İkinci Dönem Meclis görevdeyken Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, Kütahya’yı tekrar ziyaret etti. 30 Ağustos 1924’te Şehit Sancaktar Mehmetçik Anıtı’nın temel atma törenine katılmak üzere Çalköy’e gelen Mustafa Kemal törende bir de konuşma yaptı.41

Üçüncü Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (1927-1931) Cevdet Bey (Barlas), İbrahim Bey (Tahtakılıç), İsmail Hakkı Bey (Muşkara), Niyazi Asım Bey (Erenli), Nuri Bey (Conker), Ragıp Bey (Soysal) ve Recep Bey (Peker) Kütahya’yı temsil ettiler.42 Bu dönemde yapılan devrimler arasında, 1 Kasım 1928’de yeni harfler kabul edildi.43 12 Nisan 1931 yılında Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti kuruldu. Ayrıca bu dönemde Mustafa Kemal Atatürk’ün teşvikiyle ikinci kez çok partili hayat denemesi yapıldı. Fethi Okyar tarafından 12 Ağustos 1930 yılında kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkası, 17 Kasım 1930 yılında Fethi Okyar tarafından dağıtıldı. Böylece tekrar tek partili sisteme dönüldü.44

36 Mustafa Barut, (2004), Türk Devrimi ve Atatürk İlkeleri, DER Yayınları, İstanbul: s. 191. 37 Kütahya 2002, ss.55-57.

38

TBMM Albümü 1920-2010, ss.110-111. 39 Barut, a.g.e., ss.211.

40 Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’na Kütahya Milletvekilleri dâhil olmadılar. (TBMM Albümü 1920-2010, ss.73.) 41 Kütahya 2002, ss. 57. 42 TBMM Albümü 1920-2010, ss.161. 43 Barut, a.g.e., ss.255. 44 Özakman, a.g.e., ss.191-194.

(25)

Dördüncü Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (1931-1935) ise Kütahya’yı, Alâettin Bey (Tiritoğlu), Hakkı Bey (Löker), Halil Bey (Benli), İbrahim Bey (Tahtakılıç), Memet Bey (Somer), Muhlis Bey (Erkmen), Mustafa Bey (Bacak), Naşit Hakkı Bey (Uluğ), Ömer Davut Bey (Dinç), Rasim Bey (Öztekin), Recep Bey (Peker) ve Tevfik Bey temsil ettiler.45 Bu dönemde, 19 Şubat 1932 tarihinde Halkevleri, 12 Temmuz 1932 tarihinde Türk Dili Tetkik Cemiyeti kuruldu.46 Mustafa Kemal Atatürk 23-24 Ocak 1933’te Kütahya’yı ziyaret etti ve bir gün konakladı. Bu ziyarette, kiremit ve çini fabrikasını, Valilik, Belediye ve bazı okulları gezdi. Ayrıca Kütahya Halkevi’nde bir toplantıya katıldı. Mustafa Kemal Atatürk, Kütahya’ya son kez 21 Ağustos 1934’te geldi. Alayunt Tren İstasyonu’nda İran Şahı Rıza Pehlevi ile bir süre dinlenerek İzmir’e hareket etti.47

Beşinci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (1935-1939) ise Kütahya’yı Besim Atalay, İbrahim Dalkılıç (Tahtakılıç), Ömer Dinç, Şakir Ahmet Ediz, Muhlis Erkmen, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Lütfi Kırdar, Recep Peker, Mehmet Somer, Naşit Uluğ ve Vedit Uzgören temsil ettiler.48

Beşinci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi görevdeyken, boğazların tümüyle Türk egemenliğine geçmesini sağlayan Montreux Sözleşmesi, 20 Temmuz 1936 tarihinde imzalandı. 20 Eylül 1937 tarihinde ise, İsmet İnönü Başbakanlıktan çekildi ve yerine Celal Bayar atandı.49

Beşinci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi görevdeyken 10 Kasım 1938 yılında Cumhurbaşkanı ve Ebedi Şef Mustafa Kemal Atatürk vefat etti.50

45 TBMM Albümü 1920-2010, ss.213-214. 46 Özakman, a.g.e., ss.196-198.

47 Kütahya 2002, ss.58. 48

İbrahim Dalkılıç’ın, TBMM III.-IV. Dönemlerinde “İbrahim”, V. Döneminde ise İbrahim Dalkılıç olarak kayıtlara geçmiştir. TBMM kayıtları ve Türk Parlamento Tarihi Araştırma Grubu’nun dosyasında belgelerde soyadı “Dalkılıç olarak görünürken, MERNİS’ten çıkarılan vukuatlı nüfus kayıt örneğinde “Tahtakılıç” soyadını taşıdığı belirlenmiştir. (TBMM Albümü 1920-2010, ss.274-276.)

49

Özakman, a.g.e., ss.211-215.

50 Cezmi Eraslan, (2008), “Atatürk’ten Sonra Türkiye’nin İç Politikası”,Türkiye Cumhuriyeti Tarihi II, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara: s. 519.

(26)

BİRİNCİ BÖLÜM İSMET İNÖNÜ DÖNEMİ

(27)

1.1. İSMET İNÖNÜ’NÜN HAYATI

İsmet İnönü51

, Malatyalı Hacı Reşit Bey’in oğlu olarak İzmir’de, İngiliz Yokuşu’ndaki (842. Sokaktaki) evde 24 Eylül 1884 tarihinde doğdu. Babası Hacı Reşid Bey, Bitlis’ten Malatya’ya yerleşen Kürümoğulları’ndandır. Annesi ise Deliorman Türklerinden, Razgrad’ta bilgin olarak tanınan Müderris Hüseyin Efendi’nin kızı olan Cevriye Temelli’dir.52

İsmet İnönü 7 yaşlarındayken Sivas’da altı ay kadar Mahkeme Çarşısında bir ilkokula kayıt oldu. Daha sonrasında ise Askeri Rüştiye’ye girdi.53

Rüştiye’de öğrenciyken kendi kendine Fransızca öğrenmeye başladı. 1895 yılında Rüştiye’yi tamamladı. Ancak yaşı küçük olduğu için babası onu daha üst derecedeki bir askeri okula göndermeden önce bir yıl Sivas Mülkiye İdadisi’nin beşinci sınıfında okuttu.54

6. Sınıfı okurken İstanbul’da bulunan Halıcıoğlu Topçu Okulu’nun idadi bölümüne 31 Temmuz 1897 yılında kayıt oldu. Daha sonra Mühendishane-i Berri-i Hümayun’a (Harp Okulu’nun Topçu sınıfına) 14 Şubat 1901 yılında girdi. Burada okulu birincilikle bitirdi ve 1 Eylül 1903 yılında Mülazim-i Sani (Topçu Teğmeni) oldu. 1903 yılında İstanbul Harbiye’deki Mektebi Harbiye’ye (Harp Akademisi’ne) girdi ve bu okulu da birincilikle bitirerek 26 Eylül 1906 yılında, Erkânıharp (Kurmay) Yüzbaşı rütbesi ile Akademi’den de birincilikle mezun oldu ve Altın Maarif Madalyası ile ödüllendirildi.55

Ordudaki vazifesi, kurayla Edirne’deki II. Ordu’ya çıktı. Burada Sahra Topçu 8. Alayın. 3 Bölüğüne tayin oldu.56

İsmet İnönü Edirne’de görev yaparken, gizli olarak kurulan ve padişah aleyhine faaliyetlerde bulunan İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne katıldı.57

51

İsmet İnönü hayatı boyunda değişik isimlerle anılmıştır. Öğrenim hayatının ilk yıllarında Mustafa İsmet, askerlik öğrenimi ve sonrasında ise, rütbesi ve ismiyle anılmıştır. 1934’de Soyadı Kanunu ile birlikte İnönü soyadını almıştır. Bu tarihten itibaren de kaynaklarda İsmet İnönü olarak anılmıştır. Tezde anlam bütünlüğünü korumak ve karışıklığa yer vermemek için İsmet İnönü olarak kullanıldı. 52 Pars Tuğlacı, (2008) İsmet İnönü-Türkiye Cumhuriyeti’nin İkinci Cumhurbaşkanı, Etik Yayınları,

İstanbul: s. 5.

53 Sebahattin Selek, (2006), Hatıralar, (Haz.) İkinci Basım, Bilgi Yayınevi, Ankara: s. 25.

54 Şevket Süreyya Aydemir, (1976), İkinci Adam 1884-1938, Birinci Cilt, 4. Baskı, Remzi Kitapevi, İstanbul: s. 25-27.

55 Tuğlacı, a.g.e., ss.5. 56

Selek, (2006), a.g.e., ss.31.

(28)

İsmet İnönü II. Ordu’da görevliyken, 23 Temmuz 1908 yılında II. Meşrutiyet ilan edildi. II. Meşrutiyet’in ilanına tepki olarak, 13 Nisan 1909 tarihinde İstanbul’da gerici bir ayaklanma olan ve 31 Mart Vakası olarak bilinen hadise gerçekleşti.58

İsmet İnönü, 31 Mart olayını bastırmak üzere hazırlanan hareket ordusunda görev aldı.59

İsmet İnönü, 31 Mart Vakası’ndan sonra ordunun siyasetten kurtarılması gerektiğini düşünmekteydi.60

Bu süreçte Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte hareket ettiler. Bu görüşü benimsediği için İsmet İnönü İttihad ve Terakki Fırkası ile ilişkisini kesti.61

1910 yılında İsmet İnönü, kolağası rütbesiyle Yemen Ayaklanması’nı bastırmakta görev aldı. Hayatı boyunca devam edecek olan Batı müziği hayranlığı, satranç ve biriç oyunları alışkanlığını burada edindi.62

İsmet İnönü, Yemen Ayaklanması’nda gösterdiği başarılardan dolayı 26 Nisan 1912 yılında binbaşılığa yükseltildi.63

Balkan Harbi devam ederken 1913 yılında İsmet İnönü, Çatalca’da Harekât Şubesi’nde görevlendirildi.64

Bu görevi devam ederken, Yemen’de yakalandığı ateşli hastalıklar ve kulak ağırlaşması sebebiyle dinlenme ve tedavi ihtiyacıyla Avrupa seyahatine çıktı. Bir buçuk ay süren bu seyahat süresince çok yer görmeye çalıştı. Viyana, Münih, Berlin, Paris ve İsviçre’de gezdi. Burada Avrupa kadınlarının sosyal hayattaki yerlerini gördü.65

28 Haziran 1914’te Avusturya Veliahdı Ferdinand ve eşi, Saraybosna’da bir Sırplı tarafından öldürüldü.66

Avusturya-Macaristan ile Sırbistan arasındaki gerginliği arttığını gazeteden okuyan İsmet İnönü, yurda dönmeye karar verdi. İtalya üzerinden yurda dönüş imkânı buldu. İsmet İnönü’nün, İstanbul’a geldiği zamana tekabül eden günlerde (Ağustos 1914) Osmanlı, Umumi Seferberlik ilan etti.67

İsmet İnönü 2 Ağustos 1914’te I. Ordu’nun Kurmay heyetine getirildi. İsmet İnönü, 11 Kasım 1915’te yarbaylığa yükseltildi. 16 Ağustos 1915’de ise, Gümüş Muharebe Liyakat Madalyası aldı. 1915 yılları sonlarına doğru, cephe görevi istedi. Diyarbakır, Muş, 58 Özakman, a.g.e., ss.11. 59 Tuğlacı, a.g.e., ss.6. 60 Selek, (2006), a.g.e., ss.58. 61 Tuğlacı, a.g.e., ss.7. 62

Yeni Rehber Ansiklopedisi, ss.180. 63 Tuğlacı, a.g.e., ss.6.

64 Yeni Rehber Ansiklopedisi, ss.180-181. 65 Selek, (2006), a.g.e., ss.88.

66

Özakman, a.g.e., ss.11. 67 Selek, (2006), a.g.e., ss.91.

(29)

Bitlis Cephesi’ndeki II. Ordu Kurmay Başkanlığı’na 2 Aralık 1915’te atandı. 14 Aralık 1915’te albaylığa yükseltildi. 26 Aralık 1915’te ise, Alman İkinci Sınıf Demir Salip nişanı aldı.

İsmet İnönü, 13 Nisan 1916’da Mevhibe Hanım ile evlendi.68

1918 yılına kadar Doğu’daki cephelerde çeşitli kademelerde görev yaparak, savaşlara katıldı.69

Mondros Mütarekesi’nin görüşmelerinin başladığı sırada 24 Ekim 1918’de Harbiye Nezareti Müsteşarlığı’na, 29 Aralık 1919’da da Sulh Hazırlıkları Komisyonu’na askeri uzman olarak atandı. 4 Ağustos 1919’da Askeri Şûra Muâmelât-ı Umumiye Müdürlüğüne getirildi.70

16 Mart 1920 tarihinde İstanbul işgal edildi.71

19 Mart 1920 tarihinde İsmet İnönü odun kesmeye, hizmete giden asker kılığında, Ankara’ya doğru yolu çıktı ve 9 Nisan 1920 tarihinde Ankara’ya ulaştı72

23 Nisan 1920 tarihinde açılan Büyük Millet Meclisi, İsmet İnönü’nün Genelkurmay Başkanı olmasını onayladı. İsmet İnönü’nün kendisinden daha rütbeli askerler dururken, kendisinin Genelkurmay Başkanı seçilmesini bizzat Mustafa Kemal Atatürk teklif etti.73

Mustafa Kemal Atatürk, Garp Cephesi Kumandanlığı’na İsmet İnönü’yü uygun gördü. Genelkurmay Başkanlığı görevi üzerinde kalmak üzere aynı zamanda Garp Cephesi komutanı oldu.74

9 Ocak 1921 tarihinde Yunanlılar İnönü mevzilerine taarruza başladılar.75

İnönü muharebelerinin zamanını Yunanlılar, muharebe alanını ise Türkler seçtiler. Türk Ordusu’nun savunma planına göre, Bursa ve Kocaeli yönünden gelecek bir düşman saldırısı İnönü’de karşılanacaktı. Ayrıca İnönü hattının seçilmesinde, İnönü’de tutunmak mümkün olmazsa,15 km. geride bir başka savunma hattının bulunması, İnönü mevzilerine ayrıca değer kazandırmaktaydı.76

68 Tuğlacı, a.g.e., ss.7.

69 Yeni Rehber Ansiklopedisi, ss.181. 70

Tuğlacı, a.g.e., ss.7-8.

71 Utkan Kocatürk, (1983), Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Kronolojisi 1918-1938, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara: s. 141.

72 Selek, (2006), a.g.e., ss.179-183. 73 Kocatürk, a.g.e., ss.154-157. 74 Selek, (2006), a.g.e., ss.185-205. 75

Kocatürk, a.g.e., ss.227.

(30)

10 Ocak 1921 tarihinde Yunanlılar yenildi ve I. İnönü Zaferi kazanıldı. 11 Ocak 1921 tarihinde Yunanlılar geri çekilmeye başladı. Mustafa Kemal Atatürk (Paşa) I. İnönü Zaferi dolayısıyla İsmet İnönü’ye tebrik telgrafı gönderdi. İsmet İnönü bu telgrafa karşılık 12 Ocak 1921 tarihinde cevap yazdı.

27 Mart 1921 tarihinde Yunanlılar, İnönü mevziilerine tekrar saldırıya başladı. 28 Mart ile 30 Mart tarihlerinde üstünlük Yunan kuvvetlerindeydi. 31 Mart günü ise Yunanlılar geri çekilmeye başladı ve Türk Ordusu saldırıya geçti. 1 Nisan 1921 tarihinde II. İnönü Muharebesi kazanıldı.

İsmet İnönü’nün Milli Mücadele’nin askeri safhasında Yunanlılara karşı üçüncü mücadelesi, 8 Temmuz 1921 yılında başlayan Yunan ileri harekâtına karşı oldu.77 Bu saldırı karşısında Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte, düşmana karşı yapılacak teşebbüslerde bir netice alınamaması durumunda ordunun Sakarya Nehri’nin gerisine çekilmesi kararlaştırıldı.78

Yunanlılara karşı yapılan karşı saldırı başarısızlıkla sonuçlanınca Türk Ordusu 23 Temmuz’da geri çekilmeye başladı.79

İsmet İnönü’ye 29 Eylül 1921 tarihinde, Büyük Millet Meclisi tarafından Altın İmtiyaz Madalyası verildi.80

26 Ağustos 1922 tarihinde, Milli Mücadele’nin silahlı safhasını bitirecek olan Türk Taarruzu başladı. 30 Ağustos 1922 yılında, Başkomutanlık Meydan Muharebesi kazanıldı.81

İsmet İnönü bu zaferi takiben, 31 Ağustos 1922 tarihinde Korgeneralliğe yükseltildi. 4-11 Ekim 1922 tarihinde, Mudanya Konferansı’nda Türk Heyeti’nin başkanlık görevinde bulundu. 11 Kasım 1922 tarihinde, Dışişleri Bakanlığına getirildi.82 Böylece Türk Devleti’nin Lozan’da baştemsilcisi oldu. 20 Kasım 1922’de başlanan Lozan Konferansı 24 Temmuz 1923’te imzalandı.83

Cumhuriyet’in ilanından sonra, 30 Ekim 1923’te Dışişleri Bakanlığı görevi kendisinde kalmak üzere, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Başbakanı oldu. 19 Kasım 1923 tarihinde Cumhuriyet Halk Fırkası Genel başkanlığına seçildi. Kasım 1924’te

77 Kocatürk, a.g.e., ss.227-265. 78

Selek, (1965), a.g.e., ss.247.

79 Kazım Özalp, (1968), Milli Mücadele (1919-1922) I, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara: s. 185. 80 Tuğlacı, a.g.e., ss.8.

81 Kocatürk, a.g.e., ss.335-337. 82

Tuğlacı, a.g.e., ss.8.

(31)

Başbakanlık görevinden ayrıldıysa da 3 Mart 1925 tarihinde tekrar Başbakan oldu.84

30 Ağustos 1926 tarihinde askeri rütbesi orgeneralliğe yükseltildi. 30 Haziran 1927 tarihinde ise, askerlik görevinden kendi isteği ile istifa etti.85

21 Haziran 1934 tarihinde Soyadı Kanunu kabul edildi.86

“İnönü” soyadı bizzat Mustafa Kemal Atatürk tarafından kendisine verildi.87

20 Eylül 1937 tarihinde İsmet İnönü Başbakanlık görevinden bir buçuk ay izin alarak ayrıldı. 25 Ekim 1937 tarihinde ise, görevinden resmen ayrıldı.88

10 Kasım 1938’de Mustafa Kemal Atatürk’ün vefat etmesiyle boşalan Cumhurbaşkanlığı’na, 11 Kasım 1938’de İsmet İnönü, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından oy birliği ile seçildi. Cumhurbaşkanlığı görevini 14 Mayıs 1950’de yapılan seçimlerde Demokrat Parti’nin seçimi kazanmasıyla Cumhurbaşkanlığı görevinden ayrıldı. Cumhuriyet Halk Partisi’nin muhalefette kalması nedeniyle, Parti Genel Başkanı olan İsmet İnönü 20 Kasım 1961 tarihine kadar muhalefet lideri olarak bu görevde bulundu.89

27 Mayıs 1960 İhtilali’nden sonra yapılan 1961 seçimlerinde en fazla oyu alan Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı olarak, Başbakan seçildi. 1965 yılına kadar Başbakanlık görevini yürüttü. 1965 seçimlerini kaybedince, 1972 yılına kadar tekrar muhalefet lideri olarak kaldı. Bu yıl toplanan Cumhuriyet Halk Partisi kurultayında Parti Genel Başkanlığını kaybetti. Bunu takiben Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifa ederek Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, eski Cumhurbaşkanı olduğu için tabii senatörlük görevinde bulundu.90

25 Aralık 1973’de vefat eden İsmet İnönü, 28 Aralık 1973 yılında Maltepe Camii’nde kılınan cenaze namazını takiben, Anıtkabir’de toprağa verildi.91

İsmet İnönü’nün 4 çocuğu oldu. Bunlardan 3 tanesi yaşadı. Bunlar ise Ömer İnönü, Erdal İnönü ve Özden Toker’dir.92

84

Yeni Rehber Ansiklopedisi, ss.181. 85 Tuğlacı, a.g.e., ss.8. 86 Özakman, a.g.e., ss.204. 87 Tuğlacı, a.g.e., ss.8. 88 Özakman, a.g.e., ss.215. 89 Tuğlacı, a.g.e., ss.8.

90 Yeni Rehber Ansiklopedisi, ss.180-181. 91

Tuğlacı, a.g.e., ss.8.

(32)

1.2. İSMET İNÖNÜ’NÜN CUMHURBAŞKANI SEÇİLMESİ

İsmet İnönü, 20 Eylül 1937 yılında dinlenmek üzere izin alarak Başbakanlık görevinden geçici olarak ayrıldı. Bu kararında Mustafa Kemal Atatürk ile özellikle ekonomik konulardaki görüş ayrılıkları ve devletçilik uygulamasıyla ilgili anlaşmazlıklar gibi nedenlerin ilişkilerinin gerginleşmesinde etkili olduğu anlaşılmaktadır.93

Görünürdeki sebep ise, çiftlikten kamulaştırılacak ve bir bira fabrikası kurulacak olan araziye ait kamulaştırma işlemini, İsmet İnönü’nün geciktirmesi ve bunun Mustafa Kemal Atatürk tarafından otoritesine karşı bir çeşit başkaldırma olarak yorumlanması olmuştur94

Ayrıca İktisat Vekilliği görevinde bulunan Celal Bayar ile İsmet İnönü arasındaki çekişmede Mustafa Kemal Atatürk’ün Celal Bayar’dan yana tavır almasının yanı sıra, İsmet İnönü’nün İş Bankası’nın çalışmalarını kontrol etmek istemesi, Mustafa Kemal Atatürk’ün tepkisini çekmiştir.95

Bu gerginliğin bir sonucu olarak da İsmet İnönü, 25 Eylül 1937 tarihinde istifa ederek Başbakanlıktan ayrıldı.96

İsmet İnönü, bu hadiseden şu şekilde bahsetmektedir: Mustafa Kemal “… tartışmalara kısaca işaret ederek, şimdiye kadar beraber çalıştığımız zamanda pek çok defa kavga etmişizdir dedi. Ama bu kadar açıktan, bu kadar serti olmamıştı. Bu sebeple sizin çalışmanıza biraz aralık vermek doğru olacaktır dedi. Ben onun bu sözünün çok isabetli olacağını söyleyerek atılgan bir tavırla, samimi bir tavırla karşıladım…”97

İsmet İnönü Başbakanlık görevinden ayrıldıktan sonra, onun politik hayatını tamamıyla bitirmek isteyenler harekete geçti. Bu hususta İsmet İnönü’yü büyükelçi olarak yurtdışına gönderip, siyasal yaşamdan onu uzaklaştırmak isteyenlerin planları olduğu görülmektedir.98

İsmet İnönü, bu olaydan şu şekilde bahsetmektedir: “Bir aralık, benim Amerika’ya Büyükelçi tayin olacağım havadisi çıktı. Hiç haberim yoktu. Fena halde canım sıkıldı ve çok müteessir oldum. Şiddetli

93 Cemil Koçak, (2007), Türkiye’de Milli Şef Dönemi (1938-1945), Cilt 1, İletişim Yayınları, İstanbul: s. 46.

94 Ekrem Uykucu, (1994), Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Ansiklopedisi, Toker Yayınları, İstanbul: s. 227. 95 Hakkı Uyar, (1999), Tek Parti Dönemi ve Cumhuriyet Halk Partisi, Boyut Matbaacılık, İstanbul: s.

333.

96 Kocatürk, a.g.e., ss.607-609. 97

Selek, (2006), a.g.e., ss.547. 98 Uyar, a.g.e., ss.335-336.

(33)

tepki gösterdim. İlk buluştuğum hafta Tevfik Rüştü Bey’e sordum. “Evet haber benden çıktı.” dedi.

…Çok sert konuştum ve “Seni mesul tutarım” dedim. Hulasa, çok şikayet ederek Tevfik Rüştü’yü bundan vazgeçirdim.”99

İsmet İnönü’nün karşısında yer alanlar arasında, en önemli kişiler olarak Şükrü Kaya ve Tevfik Rüştü Aras’ı saymak gerekmektedir. Kimin Cumhurbaşkanı olacağı tartışmaları devam ederken, İsmet İnönü’nün öldürüleceği dedikoduları ortaya çıktı. Bu dedikodular yüzünden Refik Saydam, İsmet İnönü’nün Ankara’dan İstanbul’a giderek Mustafa Kemal Atatürk’ü görmesine engel olduğu da ileri sürülmektedir.100

Mustafa Kemal Atatürk’ün hastalığı sıralarında, Haziran 1938’de İsmet İnönü hastalandı ve ölüm tehlikesi geçirdi. Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü’nün hastalığı ile alakadardı. Mustafa Kemal Atatürk’ün etrafındakiler ise, daha çok alakadar olmaktaydı. İsmet İnönü, ölecek mi yoksa iyileşecek mi bunu öğrenmeyi çok istemekteydiler.101

Yeni Cumhurbaşkanı seçiminde İsmet İnönü’ye karşı rakip olabilecek konumda bulunan Celal Bayar ve Mareşal Fevzi Çakmak hiçbir zaman aday olmayı gündeme getirmediler. İsmet İnönü’de Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatına kadarki süreçte, Pembe Köşk’te münzevi bir hayat sürmesine rağmen bütün siyasal gelişmeleri yakından takip etti. İsmet İnönü iktidar mücadelesinde dengeli ve dikkatli davranıyordu. Kendisi de Mustafa Kemal Atatürk’ten sonrası için en güçlü aday olduğunu biliyordu.102

Devrin Başbakanı Celal Bayar’da İsmet İnönü karşıtlarının tahriklerine kapılmadı ve İsmet İnönü’yü Cumhurbaşkanı adayı olarak gördü.103

Ayrıca, Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras, İçişleri Bakanı Şükrü Kaya ve bazı arkadaşları, Meclis Başkanı Abdülhalik Renda’yı, asıl sebebi açmadan İstanbul’a davet ettiler. Mustafa Kemal Atatürk’ün ilk komaya girdiği ve bu komadan kurtulduğu günlerdi. Abdülhalik Renda, Ankara’dan geldi. Abdülhalik Renda’ya, Mustafa Kemal Atatürk’ten boşalacak olan Cumhurbaşkanlığı’na geçmesi teklif edildi. Mecliste gereken hava buna göre hazırlanacaktı. Fakat bir devlet adamından ziyade bürokrat bir

99 Selek, (2006), a.g.e., ss.555.

100 Nitekim İsmet İnönü Cumhurbaşkanı seçildiği zaman bu iki kişiyi bakanlık görevinden uzaklaştırdı ve onları sonradan da milletvekilliğe aday olarak göstermedi. (Uyar, a.g.e., ss.336- 337.)

101 Selek, (2006) a.g.e., ss.620. 102

Koçak, a.g.e., ss.129. 103 Uykucu, a.g.e., ss.227.

(34)

şekil adamı olan ve hiçbir zaman bu çerçevenin dışına çıkamayan Abdülhalik Renda’nın cevabı kesin bir red ve itizar şeklinde oldu.

İsmet İnönü, kendisini ziyarete gelen en yetkili ve etkili kimselerle olan konuşmalarında değil kendi adaylığı bahsinin, hatta Mustafa Kemal Atatürk’ün kaybedilmesi ihtimali konularının açılmaması için sert bir dikkat ve ihtiyatlılık gösterdi. Hatta İsmet İnönü, Mustafa Kemal Atatürk’ün hastalığı dolayısıyla şu ifadeyi kullandı:

“Şimdi hepimizin vazifesi, Atatürk’ün hayatını kurtarmaya çalışmaktır…”104

Mustafa Kemal Atatürk’ün 8 Kasım 1938 günü girdiği ikinci komadan çıkamayacağı kanısı güçlendi. Bu durumda her olasılığa karşı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin hemen toplanabilmesi için 9 Kasım 1938’de İstanbul’da bulunan milletvekillerine, Başkente dönmeleri yolunda çağrı yapıldı.105 Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938 tarihinde ebediyete intikal etti.”106

Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatından sonra, bir iktidar boşluğunun veya kavgasının olmaması için çalışan Celal Bayar, Mustafa Kemal Atatürk’ün vefat etmesinden hemen sonra Ankara’ya geldi. Bakanlar Kurulu toplanıp bir değerlendirme yaptı. Anayasa gereğince Cumhurbaşkanlığı Vekilliğini üstlenmiş olan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Abdülhalik Renda, Meclis’i 11 Kasım 1938 Cuma günü toplantıya çağırdı.

11 Kasım 1938’de Meclis Genel Kurulu’ndan önce toplanan Cumhuriyet Halk Partisi grubunda Başbakan Celal Bayar, Cumhurbaşkanı adayını belirlemek için herkesin serbestçe oy kullanmasını diledi. İsmet İnönü’nün katılmadığı bu toplantıda kullanılan “323” oydan “322”sinin İsmet İnönü’ye verildiği saptandı. Grup toplantısının ardından saat 11.00’de Türkiye Büyük Millet Meclisi toplantısı başladı. Bu toplantıya, mevcut “387” milletvekilinden “348”i katıldı. Saat 11.30’da sona eren oylamada tüm oyları İsmet İnönü’nün aldığı görüldü.107

İsmet İnönü, Cumhurbaşkanı seçilmesi konusundan şu şekilde bahsetmektedir:

104

Aydemir, a.g.e., ss.21-22.

105 Şerafettin Turan, (2000), İsmet İnönü-Yaşamı, Dönemi ve Kişiliği, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara: s. 129.

106

Eraslan, a.g.e., ss.519.

107 Cumhuriyet Halk Partisi grubunda İsmet İnönü’ye verilmeyen bir oyun Hikmet Bayur tarafından Celal Bayar lehine verildiği anlaşılmaktadır. (Turan, a.g.e., ss.129- 130.)

(35)

“Meclis çılgın bir halde, 24 saat güç sabretti. Bütün memleket radyolar başında bekledi. Müttefikan beni reisicumhur intihap ettiler, iktidarda olmayan, hatta iktidar mevkiinde fikrini sevmedikleri, korktukları bilinen bir çekilmiş adamın getirilmesi rıza ile serbest rey ile yapılmış hakiki bir intihap olarak tarihe geçecekti.”108

Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılırken İsmet İnönü, Meclis’te değildi. Meclis Başkanı, İsmet İnönü’yü Mecliste yemin etmeye davet etmek üzere toplantıya ara verdi. İsmet İnönü Meclis’e gelince, Teşkilâtı Esasiye Kanunu’nun 38. Maddesi gereğince yemin etti. İlk Meclis konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk’e saygı ve şükran ifadeleriyle, memleketin selâmet ve güveni konusuna değindikten sonra devamında şu hususlardan bahsetti.

“Devlet ve milletimizin insaniyet ve medeniyetin asil hedeflerine, durmadan ilerleyip yürüyeceğine kati inancım vardır… Türk milleti az zamanda büyük bir medeniyet seviyesine yükseltmiş, Türk milletine en kısa yoldan temiz cemiyet hayatını açmış olan inkılaplar, kalp ve vicdanımızda en aziz varlıklardır… Milletimizi anarşiden ve cebirden uzak, bütün vatandaşlar için müsavi emniyet havası içinde bulundurmayı Cumhuriyetin en kıymetli nimeti biliyoruz.”109

İsmet İnönü, Cumhurbaşkanı seçilince, Başbakan Celal Bayar hükümetin istifasını sundu. Bu teamülen yapılan bir eylemdi. İsmet İnönü, yeni kabineyi kurma görevini tekrar Celal Bayar’a verdi. Celal Bayar, eski kabinesinden iki bakanı değiştirdi. Bunlar, İçişleri Bakanı Şükrü Kaya ve Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras’tı. 110

İsmet İnönü, bu iki bakanın değiştirilmesi konusundan şu şekilde bahsetmektedir:

“İlk hükümet için dâhiliye ve hariciye vekillerini değiştirmesini Celal Bayar’a tavsiye ettim. Tereddüt ettikten sonra, kabul etti:

Dâhiliyeye Dr. (Refik) Saydam. Hariciyeye Şükrü Saraçoğlu.”111 108 Selek, (2006), a.g.e., ss.621. 109 Aydemir, a.g.e., ss.24-25. 110

Tevfik Çavdar, (1995), Türkiye’nin Demokrasi Tarihi 1839-1950, İmge Kitapevi Yayınları, Ankara: s. 344.

(36)

İsmet İnönü için Türk basınında “Milli Şef” kelimesi ilk defa, 13 Kasım 1938 tarihli “Bugün” gazetesinin başyazarı Ali Naci Karacan tarafından kullanıldı. Bu yazısında Ali Naci Karacan, İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanı seçilmesini şu şekilde yorumladı:

“Millet Meclisi Atatürk’ten sonra onun eserini en iyi koruyacak, devam ettirecek halefini ittifakla seçti. Ve Atatürk’ün en yakın zafer ve inkılâp arkadaşı İsmet İnönü’yü, devletin en yüksek vazifesi başına getirerek, yeni Milli Şef’ini tayin etti.”112

1.3. İSMET İNÖNÜ DÖNEMİNDE TÜRKİYE VE KÜTAHYA 1.3.1. II. Dünya Savaşı Sırasında Türkiye ve Kütahya

I. Dünya Savaşı’nın çözümlenmeden bıraktığı sorunlar ve 1919 Versay Barış Antlaşması’nın kurmuş olduğu statü, yeni sorunlar ortaya çıkardı. 1930’lardan itibaren statükocu devletler ile statükonun değişmesini isteyen devletler arasında siyasi, askeri ve ekonomik çekişmeler başladı. Tüm bunlar II. Dünya Savaşı’nın çıkmasının nedeni oldu. Almanya’nın 1 Eylül 1939’da savaş ilan etmeksizin Polonya’ya saldırması ve bunun üzerine de İngiltere ve Fransa’nın 3 Eylül 1939’da Almanya’ya savaş ilan etmesiyle II. Dünya Savaşı başladı.113

Türkiye’de İsmet İnönü, Mudanya Ateşkes Anlaşması’ndan başlayarak Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış" özdeyişi ile belirttiği siyasetin uygulayıcısı oldu.114 Türkiye, II. Dünya Savaşı başladığında, savaşın dışında ve tarafsız kalarak toprak bütünlüğünü korumayı amaç edinen bir dış politika izlemeyi esas aldı. Fakat Türkiye’nin jeopolitik durumu ve öneminden dolayı, savaş süresince Mihver ve Müttefik Devletler Türkiye’yi kendi yanlarında savaşa sokmak için büyük baskılarda bulundu. Türkiye ise, savaşın başlarından itibaren güvenliğini sağlamak amacıyla Mihver ve Müttefik Devletler ile çeşitli diplomatik ilişkilerde bulundu.

Türkiye, 12 Mayıs 1939’da Türk-İngiliz Yardım Deklarasyonu’nu imzaladı. 23 Haziran 1939’da, Fransa ile Karşılıklı Yardım Deklarasyonu’na imza attı. 19 Ekim 1939’da Ankara’da, Türkiye, İngiltere ve Fransa arasında Üç Taraflı Karşılıklı Yardım

112 Aydemir, a.g.e., ss.29. 113

Rıfat Uçarol, (2008), Siyasi Tarih (1789-2001), Der Yayınları, İstanbul: s. 785. 114 Turan, (2000), a.g.e., ss.239.

(37)

Antlaşması imzalandı.115

18 Haziran 1941 tarihinde ise, Türk-Alman Saldırmazlık Anlaşması imzalandı. Bu anlaşmanın imzalanmasında geçen süreçte yaşanan hadiseleri Türk yetkililer, günü gününe İngilizlere bilgi verdi.116 1943 yılından itibaren Almanya’ya krom ihracı giderek artan bir şekilde başladı. 1944 yılında İngiltere’nin, harp malzemelerinin Türkiye’ye ihracına ambargo koydukları sıralarda, İngiltere’ye yönelik krom ihracı da büyük ölçüde azaldı. Bunun üzerine İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri’nin de desteği ile Türkiye tarafından İngiltere’ye yapılan ihracatın arttırılması hususunda Türk Dışişleri nezdinde girişimlere başladı. Bunları takiben 21 Nisan 1944’te Türkiye, Mihver Ülkeleri’ne krom ihracını Müttefiklerin harp gayretlerine bir katkı olması amacıyla durdurdu.117

Bütün bunlar olurken; Kütahya’da savaşın etkilerinden korunmak amacıyla zehirli gazlardan korunma kursları açıldı ve vatandaşlar bu kurslara katılmaya başladı.118

Uçak saldırılarına karşı pasif korunma denemeleri yapıldı. Hardal gazı ve yangına karşı tatbikatlar uygulandı.119

Paraşüt ve paraşütçülere karşı alınması gereken tedbirler konusunda konferans düzenlendi. Herkesin anlayacağı bir dille ve son büyük savaştan alınan örneklerle savaş, strateji ve savaşa hazırlamanın ana çizgileri belirtildi.120 Hava saldırısı ile gelebilecek tehlikelere karşı korunma yolları hakkında halk gazete aracılığıyla bilinçlendirildi.121

Hava saldırılarına karşı ışıkların söndürülmesi ve karartılması hususundaki Bakanlar Kurulu kararnamesi uygulanmaya başladı. Karartma uygulamasındaki gereklere uymamanın kanuni cezayı gerektirdiği bildirildi.122 Ayrıca silahaltında bulunan Türk askerlerine Kütahya halkı tarafından çeşitli giyim malzemeleri gönderildi.123

Savaşın devam ettiği sırada Türkiye’de, Köy Enstitüleri’nin kurulmasına dair kanun teklifi 22 Nisan 1940 tarihinde kabul edildi.124 Kanun yapılırken, oylamaya 426

115 Uçarol, a.g.e., ss.820-826.

116 Kâmuran Gürün, (2000), Savaşan Dünya ve Türkiye- Savaş (1939-1945), Cilt 3, Tekin Yayınevi, İstanbul: s. 373.

117 Gürün, a.g.e., ss.625-626. 118 Kütahya Gazetesi, 21 Nisan 1939. 119

Kütahya Gazetesi, 1 Aralık 1939. 120 Kütahya Gazetesi, 12 Temmuz 1940. 121 Kütahya Gazetesi, 4 Ekim 1940. 122 Kütahya Gazetesi, 22 Kasım 1940. 123

Kütahya Gazetesi, 3 Ocak 1941. 124 Çavdar, a.g.e., ss.368.

(38)

milletvekilinden 148’i katılmadı ve tasarı 278 oyla geçti.125

Bu kanun ile birlikte, öğretmen adayları köyden alınacak ve öğretmenliğin yanında demircilik, yapıcılık, dülgerlik, kooperatifçilik; kız öğrencilere, çocuk bakımı, dikiş, ev idaresi, tarım sanatları, hastaya bakmak gibi işler de öğretmek hedeflenmekteydi.126

Bu hususta 1943 yılında Kütahya’dan 150 öğrenci Balıkesir Savaştepe Köy Enstitüsü ile Eskişehir Çifteler Çiftliği Köy Enstitüsü için Kütahya Valiliği tarafından seçildi. Öğrenciler, bu Enstitülerde yetiştirilerek kendi köylerinde görev alacaklardı.127

Türkiye’yi savaşın etkilerinden korumak amacıyla, 18 Ocak 1940 tarihinde Milli Korunma Kanunu kabul edildi. Bu kanuna dayanılarak önemli kararlar alındı. Bu kararlardan birisi de karne uygulamasıdır.128

Bu hususta Kütahya’da karne dağıtımı yapıldı. Bu karneler uyarınca her vatandaşa verilen karnenin o güne isabet eden parçası, o gün kendisine mutlaka ekmek verileceğine dair bir nevi senetti.129

İkinci Dünya Savaşı devam ederken, 11 Kasım 1942 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülerek kabul edilen Varlık Vergisi Kanunu, sadece iktisadi değil; siyasi ve kültürel açılardan da önemli bir uygulama olarak göze çarpar. Bu kanun uyarınca kimin ne kadar vergi ödeyeceğini tespit eden komisyonların çalışma biçimleri; vergi mükelleflerinin isimlerinin ve vergi miktarının ilan edilmesi; en fazla bir ay ile sınırlandırılmış ödeme süresi gibi alt süreçler barındırmaktaydı.130

Kütahya’da Varlık Vergisi iyi karşılandı. Kütahya Valisi rehberliğinde çalışan komisyonun adil hareket ettiğini duyan herkes buna inandı ve vergiler ödenmeye başlandı.131

Savaş devam ederken Kütahya’da ayrıca şu hadiseler oldu: Eylül 1940’da Başbakan Refik Saydam, Ankara’dan İzmir’e giderken Kütahya garında, Kütahya’nın tarımsal ve iktisadi durumu üzerinde konuşma yaptı ve ilgililerden açıklamalar aldı.132

125 Turan, (2000), ss.197.

126 Çavdar, a.g.e., ss.367.

127 Kütahya Gazetesi, 19 Şubat 1943. 128

Çavdar, a.g.e., ss.376.

129 Kütahya Gazetesi, 16 Ocak 1942.

130 Ayhan Aktar, (2000), Varlık Vergisi ve Türkleştirme Politikaları, İletişim Yayınları, İstanbul: s.135-136.

131 Kütahya’da Varlık Vergisi’ni ilk ödeyen kişiler unvanını manifaturacı Zeynel Bilek, Abdurrahman Hız, bakkal Akif Alkış, manifaturacı İbrahim Vardar, eczacı Selahattin Kutman kazanmışlardır. (Kütahya Gazetesi, 25 Aralık 1942.)

Şekil

Tablo 1. Kütahya’da Yapılan Oylama Neticesi

Referanslar

Benzer Belgeler

In this presented case, ictal headache associated with acute oculomotor nerve palsy necessitated fur- ther diagnostic studies, although brain CT findings were normal.. In return,

Fenton process, ozone oxidation and ultrasonic treatment as advanced oxidation processes were applied to biological sludge samples preceding anaerobic sludge

To address this issue in this work, Quantile Normalized Chi-square Feature selection algorithm is designed usinga preprocessing library that first tokenizes the tweets,

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasına karar verilmesi üzerine yapılan seçimle Rasih Kaplan, Halil İbrahim Bey, Hasan Tahsin, Mustafa Bey, Ali Vefa Bey

Maliye Vekili Ali Cenani Bey’in bu açıklamalarının ardından başka söz isteyen olmaması üzerine Reis Bey tarafından oylamaya sunulan kanun teklifi 3

Meclisin 5 Ağustos 1921 tarihinde yapılan oturumunda ismi Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine Başkumandanlık Tevcihine Dair kanunu

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ, Tarihe Düşülen Notlar-3 Meclis Başkanları ve Genel Kurul Konuşmaları (1920-2013),TBMM Basımevi, Haziran 2013. Timur, Taner, Türkiye’de

Bütçe Encümeni Başkanı sıfatıyla söz alan Mardin Mebusu Ali Rıza Erten, içinde bulunulan Yüksek Heyetin ve Devletin kurucusu olan Türkiye Büyük Millet Meclisi