• Sonuç bulunamadı

İslami bankacılık sektöründe, geleneksel yapıdan farklı olarak müşterilere faiz karşılığı nakit kredi kullandırılmaz. Çünkü İslami finansta para bir ticari mal olarak görülmez ve paradan para kazanılması yasaklanmıştır. Bunun yerine varlığa dayandırılan ve İslami prensiplere uygun olarak gerçekleştirilen çeşitli finansman modelleri önerilmektedir. İslami bankalar, bu modellere ek olarak geleneksel

92

bankacılık yapısında bulunan vadeli ve vadesiz mevduat hesapları, kredi kartları, elektrik, su, doğalgaz, telefon vb. borç ödeme işlemleri, havale ve transfer işlemleri, çek karnesi verme, çek-senet tahsilâtı, teminat mektubu verme, akreditif işlemleri, altın bankacılığı gibi pek çok hizmeti de müşterilerine sunmaktadır11

.

İslami bankaların tarihine yeniden göz atarsak Dubai İslam Bankasının kurulmasından kısa bir süre sonra, İslam ülkelerinde pek çok benzer bankanın kurulduğu görülmektedir. Kuveyt Finans (the Kuwait Finance House 1977), Mısır Faisal İslami Bankası (the Faisal Islamic Bank of Egypt -1977), Sudan İslami Bankası (the Islamic Bank of Sudan -1977), Nassau İslami Yatırım Bankası (the Islamic Investment Company in Nassau-1977), Ürdün Finans ve Yatırım İslami Bankası (the Jordan Islamic Bank for Finance and Investment -1978), Bahreyn İslami Bankası (the Bahrain Islamic Bank -1978), Körfez İslami Yatırım Şirketi (the Islamic Investment Company of the Gulf in Sharjah -1978), Mısır Uluslararası Yatırım ve Kalkınma İslami Bankası (the International Islamic Bank for Investment and Development in Egypt -1980),Şeriat Yatırım Hizmetleri (the Shariah Investment Services in Geneva-1980) ve Bahreyn İslami Yatırım Bankası - Manama (the Bahrain Islamic Investment Bank in Manama-1980) çeşitli bölgelerde kurulan İslami bankalar olarak öne çıkmıştır (Warde, 2000: 75). 1981 yılında Suudi Arabistan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin örgütlenmeleriyle İsviçre’ de “Dal Al-Maar İslami “ isimli bir holding kurulmuştur. Bu ilk adımın ardından diğer ülkelerde de İslami bankacılık hızla yaygınlaşmış ve Malezya gibi ülkelerin ekonomik alanda büyük yol kat etmelerine katkısı olmuştur (Küçükkocaoğlu, t.y.).

Modern dönemde İslami bankacılık hizmeleri; tamamen İslami bankacılık faaliyetleri gerçekleştiren (full-fledged) kurumlar, İslami pencereler (Islamic window) veya kendisine bağlı olarak açtıkları şubeler (subsidiary) yoluyla İslami ürünler (Islamic products) sunan geleneksel bankalar olmak üzere iki farklı sistem aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Ayrıca geleneksel yapıyı tamamen ekarte eden ve

11 S.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Fırat Kınalı (2012) tarafından yapılan yüksek lisans

çalışmasında, İslami bankaların da konvansiyonel bankalar gibi, İslami kurallara uymak şartıyla, nasıl kredi verebileceği konusunda iki modelin geliştirildiği ve bunların uygulanabilir olduğu ileri sürülmektedir.

93

finansal sisteminin tamamını İslami ilkelere göre yönettiğini ilan eden İran, Sudan ve Pakistan dışında, diğer ülkelerde İslami bankacılık hizmetleri “ikili sistem” (dual system) olarak ifade edilen ve İslami ve geleneksel bankaların bir arada bulunduğu ekonomik yapılar içerisinde sunulmaktadır. 2012 itibariyle 205 İslami banka ve İslami pencereler aracılığı ile 511 geleneksel banka bu alanda hizmet vermektedir. Şekil 3.6. 2007-2012 yılları arasında İslami finans hizmeti veren kurum sayılarını göstermektedir.

Şekil 3.6. Küresel Düzeyde İslami Finans Hizmeti Veren Kurum Sayısı

Kaynak: Business Bermuda Islamic Finance Report.

Uzun yıllar boyunca İslami bankacılık, daha çok bireysel (retail) bankacılık faaliyetlerine dayanmaktaydı. Bununla birlikte, 2003’ten bu yana yıllık %34 büyüme oranı ile kurumsal bankacılık, İslami finansın en büyük segmenti haline gelmiştir. Kurumsal bankacılıkta en yoğun olarak kullanılan modeller, önceden daha net tahmin edilebilen ve geleneksel bankacılık ürünlerine yakın kar değerleri sağlayan murabaha ve icaredir. Müşareke ve mudarabe gibi, yönetim, kâr hesaplama ve dağıtımı konularında daha kompleks bir yapı arz eden modeller ise, tüm İslami bankacılık uygulamalarından küçük bir pay almıştır (Vasseux, 2009: 13-14).

163 194 191 199 205 205 362 420 432 456 470 511 0 100 200 300 400 500 600 700 800 2007 2008 2009 2010 2011 2012

94

İslami bankalar, geleneksel rakiplerine kıyasla gösterdiği %50 daha hızlı büyüme oranları ile dikkatleri üzerine çekmiştir. Suudi Arabistan, Malezya, Katar, Türkiye ve Endonezya farklı gelişim düzeylerinde olan ve farklı penetrasyon stratejileri gerektiren, yüksek potansiyelli pazarlar olarak karşımıza çıkmaktadır. 2011 yılı itibariyle Körfez Bölgesi, Malezya, Kuveyt, Bahreyn, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye’nin dâhil olduğu 7 ülkede faaliyet gösteren 20 İslami banka, İslami bankacılık varlıklarının %55’ine sahip olmuştur. 2013 yılı sonu itibariyle küresel İslami bankacılık varlık büyüklüğünün 1,811 trilyon dolara ulaşacağı tahmin edilmektedir. Bu durumda 2011 yılındaki 1,331 trilyon dolarlık değere kıyasla İslami bankacılık varlık hacminde %35,75’lik bir bileşik büyüme söz konusu olacaktır (Ernst&Young, 2012: 4-8).

Kaynak: The Banker, IIFM, Ernst & Young, Zawya’dan aktaran: Yahşi, 2011, 3.slayt ve Ernst&Young, 2012: 6.

İslami varlıklarlarda küresel çapta bir artış yaşanmasına rağmen, sistem altyapısı ile ilgili sorunlar sık sık dile getirilmektedir. Daha açık bir ifade ile İslami finansın gelişimi birtakım altyapı unsurlarının hazır olmasına bağlıdır. Örneğin

140 195 300 574 791 991 1.085 1.200 1.334 1.500 1.811

Şekil 3.7: 1995-2013 Yılları Küresel İslami Bankacılık Varlık Büyüklüğü (milyar$)

95

İslami bankacılık faaliyetlerini düzenlemeye yönelik yasal bir altyapının olması, çeşitli denetim mekanizmalarının oluşturulması, muhasebe düzeninin hazırlanması ve uyumlaştırılması, vergilendirme yapısının belirlenmesi, nitelikli personelin yetiştirilmesine yönelik eğitim programlarının hazırlanması ve eğitim kanallarının artırılması konuları ciddi şekilde değerlendirmeye alınmalıdır.

Şekil 3.8: İslami Finans Uygulamaları için Altyapı Durumu

Şekil 3.8’da görüldüğü üzere Suudi Arabistan, Malezya ve Körfez bölgesinde göreceli olarak gelişmiş bir alt yapı söz konusu iken; Türkiye, İngiltere, Lübnan, Ürdün ve Umman’da alt yapı çalışmaları devam etmektedir. Diğer ülkelerde ise

96

nispeten zayıf bir alt yapının olduğu yahut henüz altyapı çalışmalarının başlamadığı görülmektedir.

Güneydoğu Asya İslami bankacılık konusunu yoğun bir şekilde benimseyen bölge olmasına karşın, Körfez Ülkeleri ve İran şu an en büyük pazara sahiptir. Bölge nüfusu, toplam dünya müslüman nüfusunun yalnızca %6’sına tekabül etmesine karşın Körfez ülkeleri ve İran, küresel İslami varlıkların %80’ine sahiptir (Vasseux, 2009: 5). İslam Ülkeleri İstatistiki, Ekonomik ve soyal Araştırma ve Eğitim Merkezi verilerine göre (SESRIC- the Statistical, Economic and Social Research and Training Centre for Islamic Countries) Müslüman dünyası, dünya ekonomik nominal gayri safî yurtiçi hasılanın (nominal gross domestic product) %7,6’sına sahiptir ve 57 müslüman ülkedeki büyüme oranı, Müslüman olmayan diğer ülkelerden daha fazladır. Tahminlere göre İslami bankacılık yapısı gelişip daha sistematik hale geldikçe Müslüman popülasyonun ilgisi tamamen bu alana yönelecektir (aktaran Financial Times, 13 May 2010: 1). “Maris Strategies” şirketi, çeşitli ülkelere ait Müslüman nüfusu, İslami banka sayısı ve varlık hacmi değerlerini veri kabul ederek küresel çaptaki İslami varlıkların 2023 yılında ulaşması beklenen değerini hesaplamıştır. Şekil 3.9’de ilgili değişkenlerin 2011 yılı gerçekleşen değerlerini, Şekil 3.10 ise aynı değişkenlerin 2023’te ulaşması tahmin edilen değerlerini göstermektedir.

97

Şekil 3.9: 2011 Yılı İtibariyle Müslüman Ülkelerdeki İslami Finansal Varlıklar (milyar $)

98

99

2011 yılında İslami finans varlıkları ve İslami finans kurumu sayısı çok düşük düzeylerde bulunan Hindistan, Bengladeş, Endonezya ve Pakistan, potansiyeli en yüksek pazarlar olarak karşımıza çıkmaktadır. İran, Malezya, Suudi Arabistan, B.A.E., Bahreyn ve Kuveyt’in mevcut varlıklarını koruyamayacağı ve İslami finansın bu bölgede bir daralma yaşayacağı tahmin edilmektedir. Türkiye’nin ise mevcut büyüme rakamlarını koruyarak 2023 yılında tahmini 581 milyar dolarlık varlık değerine ulaşması beklenmektedir.