• Sonuç bulunamadı

1.14. BİRLEŞİK FİİL

1.14.1. İsim Unsuru + Yardımcı Fiil

Bu birleşik fiillerde, ana unsur olan ve başta bulunan bir isim, “et-, ol-, yap-, eyle-, kıl-, bulun-, başla-” yardımcı fiilleri ile bir araya gelerek birleşik fiil yapar.

En çok kullanılan yardımcı fiiller “et-” ve “ol-” fiilleridir. Diğer yardımcı fiiller fazla kullanılmamıştır. “et-” 1300, “ol-” 673, “başla-” 259, “yap-” 67, “bulun-” 21, “kıl-” 1 kez kullanılmış, “eyle-” yardımcı fiili hiç kullanılmamıştır.

ƒ Hele bir dakika buraya zahmet et. (3-4) ƒ Arz ettik ya paşam... (4-2)

ƒ İçlerine dikkat ediniz. (10-3)

ƒ “Ekzeküsyon”un “fomö” bir şey olacağını tahmin etmem. (11-3) ƒ Münir Bey, sözüne devam etti: (11-17)

ƒ Ben artık talihsizliği mağlup ettim. (19-20) ƒ Selâhattin Efendi inadında sebat etmiş... (22-21) ƒ Servetini dört oğlu arasında taksim ediyor... (22-22)

ƒ Kenan, ona Karantina’daki konakta sık sık tesadüf ederdi. (39-5)

ƒ ...talebe taburunun önünde bağıra bağıra marş söyleyip kumanda vermekten imtina ettiği için Kenan’ı azlettirmişti. (45-7)

ƒ Kenan’daki sanat kudreti umulmaz bir süratle inkişaf ediyordu. (52-11) ƒ Genç sanatkâr dayısının bu ısrarlarına mukavemet edemedi. (56-4) ƒ Hayır...yalnız...temin ederim ki hiçbir şey konuşulmadı. (57-18) ƒ Asıl bahsimize avdet edelim. (281-13)

ƒ Bana soğuk muamele ediyorsunuz. (40-3)

ƒ Onu artık ölmüş farz edecekler, bir daha adını anmayacaklardı. (22-20)

ƒ Teessür ve heycanımdan renk vermemek için bütün kuvvetimi sarf ederek Lâmia’yı sordum... (327-15)

ƒ Bağlarımla bir tüccardan ziyade bir sanatkâr gibi meşgul oluyorum... (5-8) ƒ Göreceksin ne kadar mesut olacağız. (20-22)

ƒ Bıraktığı zengin hayat, feda ettiği büyük ümitler için bir an pişman olmamıştı. (23-3) ƒ Bu adam, nedense Kenan’a musallat olmuştu. (44-18)

ƒ ...Kenan’ın keman çalmamasından münfail olmuş... (45-10) ƒ Artık hiçbir işte muvaffak olamayacağına inanan Nail... (23-18) ƒ ...ikide bir lakırdıya karışarak ihtarlar, tenbihler yapardı. (44-21)

ƒ Vazifeleri yeni belediye reisi aleyhinde dedikodu yapmaktan ibaret. (312-21)

ƒ Geceleri Kırkçamlar’da mehtap âlemleri yapılıyor, her akşam bir yerde toplanan gençler, sabahlara kadar çalıp çığırıyorlar. (326-7)

ƒ Hüseyin Kenan iki günden beri burada, dayısının bağında misafir bulunuyor.(11-15) ƒ Hayatını sessiz sedasız iş görmek ve namaz kılmakla geçiren bu mazlum kadını...

(226-7)

“başla” fiili aslında yardımcı fiil değildir. Ancak “-mak / -mek, -ma / -me” isim-fiil ekleri ile birlikte, yardımcı fiil fonksiyonunda kullanılır.

ƒ ...kendi parçalarından birini ıslıkla çalmağa başladı. (19-3) ƒ Gizliden gizliye gülümsemeğe başladı. (182-1)

ƒ Halindeki tuhaflığı evdekiler de anlamağa başlamışlardı. (261-1)

ƒ Yüzüne bakar bakmaz bu genç, zarif ve bedbaht kadını sevmeğe başladım. (62-1) ƒ Sonra değnek uzanır, salkımlar yürümeğe başlardı. (127-1)

“Yabancı kelimeleri, ancak isim tabanları hâlinde kabul eden dilimiz, bunları fiilleştirmek için daha çok yardımcı fiiller ile birleşikler yapmak yoluna gitmiş, böylece

yardımcılar her devirde yabancı kelimelerin dilimize akımını kolaylaştıran bir aracı olmuştur. Bu akım sınırsızdır ve bu yüzden, yeni bir kavram getirenler bir yana, eski yazı dilimizde binlerce Türkçe basit veya üreme fiil tabanları yerine çoğu etmek ve olmak yardımcılarını almış yabancı birleşikler gelmiştir” (Banguoğlu, 2000, s. 315). Eserimizde de etmek ve olmak yardımcı fiilleri çoklukla Arapça-Farsça isimlerle bazen de Türkçe isimlerle birlikte kullanılmıştır.

ƒ Rezaleti örtbas etmek için onu Kütahya’daki büyük biraderin yanına göndermeği tensib ettim. (167-13)

ƒ ...çilli yanaklarına hafif fiskelerle dokunarak şaka ediyordum. (332-8)

ƒ Ben o kadar müteessir olduğum halde o gün de beybabama analık ettim. (96-23) ƒ Elleri ceplerinde ıslık çalarak dere tepe dolaşıyor kirizma yapan bağcılara yardım

ediyor, ince bağ yollarında keçi yavruları kovalıyordu. (63-21)

“Ermek durum fiilinin yanıbaşında olmak × bolmak oluş fiili yine salt fiil olarak Eski Türkçeden beri yardımcı fiil işleyişinde görülür. Olmak fiili bir yandan adlara ve sıfatlara gelerek birleşik fiil tabanları meydana getirmekle birlikte bir yandan da cevher fiili eklerine benzer bir tarzda bazı sıfat-fiillere gelerek oluş ve kılışın zamanı ve tarzıyla ilgili özellik taşıyan birleşikler yaratmıştır. Türkçenin fiil tabanı kadrosunu daha da çeşitlendiren bu birleşiklere karmaşık fiiller (verbe complexe) adını veririz” (Banguoğlu, 2000, s. 482). “Sıfat-fiil, “ol-” ve “bulun-” yardımcı fiilleriyle birleşir. “ol-”un sıfat-fiillerle kurduğu birleşik fiillerde; “-mış / -miş” ekli sıfat-fiiller, bitmiş, tamamlanmış bir hareketi, “-(ı)r / -(i)r, -ar / -er” ekli sıfat-fiiller devam etmekte olan bir hareketi, “-acak / -ecek” ekli sıfat-fiiller, niyet hâlinde ifade edilen bir hareketi; sıfat-fiil görevinde de kullanılabilen “-yor” ekli sıfat-fiiller ise, yakın geçmişte ortaya çıkan tamamlanmış veya devam etmekte olan bir hareketi karşılarlar” (Karahan, 2005, s. 74).

ƒ Siz bir gece hayalini görmüş olacaksınız. (105-17) ƒ Mektep hocalarından utanır oldum. (37-19)

ƒ Vah biçare Lâimacık, dedi, kırk yılda benden bir şey isteyecek oldu. (100-11) ƒ Elbet size de bir kız veren bulunur. (47-16)

Dilimize Arapçadan girmiş bazı kelimeler etmek, edilmek, olmak, olunmak, eylemek yardımcı fiilleriyle birleşirken asıllarına uyarak ikinci hecedeki ünlülerini düşürürler. Bu gibi kelimelerle yapılan birleşik fiiller bitişik yazılır.

ƒ İzmir’deki edebi mecmualardan birinde kendi resmini neşrettirdi. (13-1) ƒ ...Manisa Muhasebesi Memurluğu’ndan azletmişlerdi. (21-16)

ƒ Kenan’a ilk nefes-i musikîyi ben nefhettim. (17-12)

ƒ Avrupa bir adamın ehliyet ve ehemmiyetinden bahsederse tabii o adamdan artık şüphe etmeye mahal kalmaz. (12-17)

ƒ Cavidan’la birbirimizi sevdiğimizi vehmettik. (362-17)

ƒ Avrupa’da bulunduğu zaman gelen bu mektup, kağıtlarının arasına karışmış kaybolmuştu. (107-18)

Dilimize Arapçadan girmiş bazı kelimeler etmek, edilmek, olmak, olunmak, eylemek yardımcı fiilleriyle birleşirken sondaki sesler, asıllarına uyarak veya asıllarının etkisinde kalarak çift sese dönüşür. Bu tür birleşik fiiller bitişik yazılır.

ƒ Hatta ilk zamanlarda Lâmia da bunu böyle zannetmişti. (237-12) ƒ Leyla bu sevdayı çoktan hissetmiş, fakat gülmemişti. (40-23)

ƒ Burası vaktiyle Leyla’dan ayrıldığı, ilk sevdasının ilk busesini reddettiği ağaçlıktı. (136-4)

Etmek, edilmek, olmak, olunmak, eylemek, kılmak, kılınmak yardımcı fiilleriyle

kurulan birleşik fiillerde, isim herhangi bir ses düşmesine veya türemesine uğramazsa bu tür birleşik fiiller ayrı yazılır.

ƒ ...ağır ağır başını sallayarak izah etti: (11-2)

ƒ Kenan, biraz sonra kafileden ayrılmış, Münir Bey’in misafirlerine refakat etmişti. (18- 13)

ƒ Dikenli yollarda, genç kızların kırmızı, beyaz, mavi yeldirmelerini artık gizleyemeyen ağaçlıklarda vefa yeminleri, ayrılık buseleri, kurdele uçlarına bağlanmış saçlar teati edilirdi. (37-3)

ƒ Sabahleyin istintak edilen kalfalardan biri, gece Kenan’ı dayısının oda kapısı önünde gördüğünü söylemişti. (28-19)

ƒ Kenan, bu sefil çalgı hocalığından kurtulduğu için memnun oldu. (48-2)

ƒ Cavidan’ı kandırmakta güçlük çekmedim, bensiz olarak Ada’ya gitmeğe razı oldu. (289-18)

Bu birleşik fiillerin isim unsuru, isim çekim eki alabilir.

ƒ Tabii bunun vazifeye de tesiri oluyor. (49-7)

İsim unsuru Arapça-Farsça tamlama olan birleşik fiil örnekleri de vardır.

ƒ Yüzbaşılığa terfi-i rütbe ettiğimi ve İskenderun’a tayin edildiğimi tebşir ediyor. (163- 11)

ƒ ...Hege’de ikmal-i tahsil etmeyenlerin piyanosu gibi noksan addediliyordu. (54-9)

Bu birleşik fiillerin isim unsuru kelime grubu olabilir.

ƒ Binbaşı karısı olduğu için birdenbire kibir getirdiğini söylemişlerdi. (234-11)

(belirtisiz isim tamlaması)

ƒ Rıza Bey ailesi, iki gün içinde yeni komşularla canciğer ahbap oldu. (191-6) (sıfat

tamlaması)