• Sonuç bulunamadı

İnternet Sitesinde Elektronik Yayınların Sunulması

3. ELEKTRONİK BELGELERDE TELİF HAKKI

3.4. Dijital Ortamda Elektronik Belgelerin Sunulması

3.4.2. İnternet Sitesinde Elektronik Yayınların Sunulması

Dijital ortamda elektronik belgelerin sunulması ve bununla ilgili sorunlara değindikten sonra, internet sitelerini ayrı bir başlık altında ele alınmasının nedeni web sayfalarının eser olma durumudur. Günümüzde belgelerin web sayfalarında hizmete sunulmasıyla ilgili bir çok projenin yürütüldüğü de göz önünde bulundurulursa, konunun ayrı bir başlık altında ele alınmasının gerekliliği daha iyi anlaşılır. Bilindiği gibi hipotezimizin diğer bir konusu, “teknolojik gelişmelerin telif hakkı kapsamında olmayan elektronik belgelere de koruma getirebileceğidir”. Önceki başlıkta internet üzerinde elektronik belgelerin sunulmasının onların telif hakkı durumlarını değiştirmediği, ancak telif hakkı sorunlarına neden olduğu sonucuna varmıştık. Ama web sayfaları eser olarak sayıldığından söz konusu web sayfalarında yer alan belgelerin telif hakkı durumunda değişiklikler olup olmadığının incelenmesi gereklidir. Öncelikle eser olarak web sayfasını incelememiz gerekmektedir.

3.4.2.1. Eser Olarak Web Sayfası

İnternet (web) sayfası teknik anlamda bir bilgisayar dili olan html ( hiper text markup language) dökümanıdır. Bu dil ile, çeşitli metin, grafik, resim ve sesleri web sayfasında sunmak mümkündür. Web sayfası hazırlanırken bilgisayar programlarından da yararlanılır159. Web sayfaları şu öğelerden oluşur: İstemciler ve sunucular, URL’ler ve transfer protokolleri, HTML, görüntü öğeleri, ses ve video öğeleri, VRLM ( Web’in

158 Sağsan, s.61.

159 http://www.girisim.com.tr/bankatek/sayi13/intvehuk.htm (20 Haziran 2010).

üç boyutlu ortam ve nesneleri tanımla şeklidir)160. Görüldüğü gibi web sayfaları telif hakkı kapsamında olabilecek bir çok eserin bir araya gelmesinden oluşmaktadır.

Doktrinde web sayfalarının eser olup olmadığına dair çeşitli görüşler bulunmaktadır. Hakim olan görüş web sayfalarının eser olduğudur. Öncelikle bir ürünün 5846 sayılı FSEK gereği eser sayılabilmesi için doktrinde şu şartları taşıması gerekmektedir161:

 Fikri bir çabanın ürünü olması

 Eser sahibinin hususiyetini taşıması

 Şekillenmiş olması

 FSEK’te anılan eser türlerinin birine girmesi gerekmektedir.

İnternet (web) sayfalarının oluşturulmasında fiziksel bir emek ve zamanın yanı sıra, zihinsel bir emeğin de harcandığı her türlü tartışmadan uzaktır. Dolayısıyla fikri bir çabanın ürünü olan İnternet sayfalarının yukarıda belirtilen şartları ihtiva etmesi, özellikle “eser sahibinin hususiyetini taşaması” ve böylelikle diğer eserlerden ayrılması kaydıyla FSEK kapsamındaki korumadan yararlanacağı şüphesizdir. Korumanın sağlanabilmesi için düşüncenin (ide), İnternet ortamında şekillenmiş olması yeterlidir.

Burada içeriğin yanı sıra grafik tasarımının da koruma kapsamında olduğunun altını çizelim. Ek olarak eğer eser aynı zamanda bir endüstriyel tasarım da oluşturuyorsa FSEK kapsamı dışında da korunur162.

Web sayfasının hukuki niteliği belirlenirken de yukarıda belirtilen ölçütlerden faydalanılmaktadır. Fikri bir çabanın ürünü olan ve eser sahibinin hususiyetini taşıyan bir web sayfasının FSEK gereği korumadan yararlanabilmesi için ayrıca FSEK’de anılan eser türlerinden birine girmesi gerekmektedir. Bu noktada, web sayfasının içindeki eserlerden bağımsız olarak bir işleme eser olarak kabul edilmektedir.163

160 Ali Osman Özdilek, İnternet ve Hukuk, İstanbul: Papatya Yayıncılık, 2002, s.72.

161 Türkekul, s.581.

162 Sait Güran ve diğerleri, İnternet ve Hukuk Superonline Workshop Metni, s.35.

163 Haluk İnanıcı, “Web Dokümanının Fikri Haklar Açısından Değerlendirilmesi”, İstanbul Barosu Dergisi, 2000, Cilt.74, Sayı.2, s.492.

Yine doktrinde, web sitesinin, fikir ve sanat hukuku açısından, telif hakkı konusu teşkil edebilecek bir veri tabanı, dolayısıyla bir derleme eser olduğu da belirtilmektedir164.

İnternet web sayfasının eser sayılması hakkındaki bir diğer düzenleme de FSEK md. 6/11’de bulunmaktadır. Burada, “bir bilgisayar programının uyarlanması, düzenlenmesi veya herhangi bir değişim yapılması işlenme eser olarak kabul edilir denilmektedir. Ayrıca bu madde de “belli bir maksada göre ve hususi bir plan dahilinde verilerin ve materyallerin seçilip derlenmesi sonucu ortaya çıkan veri tabanları -içindeki tek tek veri materyal hariç-“ yine işlenme eser sayılır ve korumadan yararlanır.165 Bu madde de anlaşıldığı üzere web sayfası veri tabanı olarak sayılmaktadır.

Doktrindeki bazı görüşler, internet sitesinin veri tabanı olarak korunması için gerekli şartlar varsa sitenin veri tabanı olarak korunması gerektiğini, eğer site bu şartları yerine getirmiyorsa FSEK ek m. 8’e göre kendine özgü koruma söz konusu olması gerektiğini savunmaktadır.166 Bu nokta da şunu da belirtmek gerekir ki, veri tabanlarının içerikleri eser olarak kabul edilsin ya da edilmesin FSEK gereğince işlenme eser olarak korunmaktadır. 167 Burada dikkat edilmesi gereken diğer bir husus internet sitesinin veri tabanı olarak korunabilmesi için derleyenin hususiyetini taşıması, yani eser olması gerektiğidir. Dijital hale getirilmiş bilgilerin herhangi bir sistem takip etmeksizin bir araya getirilmesi ile bir veri tabanı eseri oluşmayacaktır.168

Bir yandan web sayfasının bir bütün olarak eser niteliği değerlendirilirken, bir yandan da web sayfası içindeki eserlerin niteliğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.

Web sayfasından ulaşılan ancak web sayfası içeriğine dahil olmayıp, bir veri tabanı içinde bulunan eserler de bulunmaktadır. Bu durumda eserin İnternet ortamında kullanılması için, yazılı izin yani FSEK m. 25’e uygun, “umuma iletim hakkının”

alınması gerekmektedir.

164 Şebnem Akipek ve Esra Dardağan, “Sanal Ortamda Gerçekleşen Telif Hakkı İhlallerine Uygulanacak Hukuk”, http://auhf.ankara.edu.tr/dergiler/auhfd-arsiv/AUHF-2001-50-03/AUHF-2001-50-03-Akipek& Dardagan .pdf (21 Haziran 2010), s.120.

165 Öngören, s.64.

166 Mustafa Topaloğlu, Bilişim Hukuku, Ankara: Karahan Yayınevi, 2005, s.146.

167 Türkekul, s.582.

168 Sevilay Eroğlu, “İnternette Aktif Linkler Yolu İle Fikri Haklara Müdahale”, Bilgi Toplumunda Hukuk Ünal Tekinalp'e Armağan (Cilt 2), İstanbul: Vedat Kitapçılık, 2003, s.623.

Web sayfası içinde birbirinden bağımsız nitelikte korunan eserler bulunabilir.

Örneğin, arka fonda kullanılan bir resim ya da bir grafik tasarım gibi. Bu durumda FSEK m. 10’da anılan Eser Sahipleri Arasında Birlik başlıklı madde uygulanabilecektir.

Bu maddeye göre birden fazla kimsenin iştirakile vücuda getirilen eser ayrılmaz bir bütün teşkil ediyorsa, eserin sahibi onu vücuda getirenlerin birliğidir.

Web sayfalarının eser sayılmaması durumunda ise haksız rekabet hükümleri ile korumadan yararlanmak mümkün görünmektedir.169

Web sitesi üzerindeki fikri hakların iki yönden incelenmesi gerekmektedir170:

 Web sitesi üzerindeki haklar

 Web sitesi içeriğine dahil eser niteliğindeki materyaller üzerindeki haklar Web Sitesi Üzerindeki Haklar

Web sitesi oluşturulduğu HTML dilinden, içinde yer alan metin, resim, grafik, ses, müzik gibi unsurlara dek bir bütün olarak eser niteliğindedir. Ayrıca belirtilen bu unsurlar fikri haklar kapsamında korunmaktadır.171 Buradan da anlaşıldığı gibi web sitesi üzerindeki haklar dan kasdedilen, web sitesini oluşturan unsurların ve içinde yer alan materyallerin bir bütün olarak korunmasıdır. Web sitesinin bir bütün olarak korunmasının yanı sıra, web sitesini oluşturan unsurlar da ayrıca korunmaktadır. Çünkü web sitesi ses, metin, resim, bilgisayar programı gibi telif hakkı kapsamında eserlerden oluşabilir. Web sitesi bir bütün olarak derleme eser sayılarak korunurken, web sitesini oluşturan unsurların telif hakkı kapsamında bir değişme olmayacaktır. Yani telif hakkı kapsamında olmayan bir belge web sayfasında sunulduğunda telif hakkında bir değişim söz konusu değildir. Kanaatimce web sitesinde yer alan telif hakkı kapsamında olmayan belgeler teknolojik yöntemlerle korunabilir.

169 Türkekul, s.583.

170 Özdilek, s.74.

171 Sait Güran ve diğerleri, İnternet ve hukuk, 2000, s.36.

Manevi haklar açısından bakıldığında internet sitesi üzerinde siteyi yapan yaratıcı eser sahibinin eser sahibi olarak anılma hakkı ve eserde değişiklik yapılmasını engelleme hakları bulunmaktadır.172

Web sitesi içeriğine dahil eser niteliğindeki materyaller üzerindeki haklar

İnternet sitelerinde sunulan içerik tek bir eserin internet üzerinde sunulması, bağımsız eserlerin bir araya getirilmesinden oluşabileceği gibi yaratılan internet sitesinde kullanılmak üzere daha önceden var olmayan farklı eserler de kullanılmış olabilir. Özellikle burada sorun teşkil eden telif hakkı söz konusu olan, daha önceden var olan bir çok eserin sahibinin izni alınmaksızın web sitelerine konulmasıdır. Böylece eser sahibinin bu eser üzerindeki hakları ihlal edilmiş olmaktadır.173 Buradan da anlaşılacağı üzere telif hakkı kapsamındaki belgelerin web sitelerinde sunulması onların telif hakkı durumlarını değiştirmemektedir.

Eserin internet ortamında sunulması onun telif hakkını kaybettiği, koruma kapsamında çıkartıldığı anlaşılmamalıdır. Kanun kapsamında birer eser olarak korunmaktaysalar bu korumanın internet ortamında da devam edeceği açıktır.174 Eser sahibinin eserini çoğaltma ve yayma hakkı varsa eserini internet vasıtasıyla iletme hakkının varlığı da kabul edilmelidir175. FSEK 25. madde de belirtildiği üzere işaret, ses ve görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı eser sahibine aittir. Bu nedenle internet ortamında telif hakkı kapsamında eserleri sunarken eser sahibinin rızasını almak gerekmektedir.

Özetlersek, telif hakkı kapsamında olan ve olmayan belgelerin web sayfalarında sunulması onların telif durumunu değiştirmemektedir. Web sayfalarını derleme eser veri tabanı kapsamında değerlendirmek gerekmektedir

172 Akipek ve Dardağan, s.126.

173 Akipek ve Dardağan, s.126.

174 Fırat Öztan, “Fikir ve Sanat Eserleri Hukukunda İşlenme Eserler”, Prof. Dr. Ali Bozer’e Armağan, Ankara: Vedat Kitapçılık, 1998, s.237.

175 Halil Yılmaz, “İnternet ve Fikri Haklar-3”, Maliye ve Sigorta Yorumlar Dergisi, 2003, Sayı. 404., s.36.