• Sonuç bulunamadı

2. ELEKTRONİK BELGELER

2.3. Elektronik Belgenin Türleri

2.3.6. Coğrafi Bilgi Sistemleri

Coğrafi verilerle ilgili olan bilimsel ve teknik alandır. Kara ve coğrafi bilgi sistemlerini, otomasyonlu harita sistemlerini ve dijital görüntüleme sistemlerini içerir.126 2.4. Elektronik Belge Format Türleri

Elektronik belgeler çeşitli formatlarda üretilebilir. En basit ve en yaygın olanı veri tabanlarındaki veri setleridir ( Bunlar bazen veri dosyaları olarak da adlandırılır).

Bunun dışında en yaygın olanları metine dayalı belgeler ya da Excel de oluşturulmuş karışık olmayan tablolardır. Daha ileri yazılım uygulamalarıyla daha karmaşık belgeler üretilebilir. Genel olarak elektronik format türleri şunlardır. :

Veri Setleri: Bunlar bir birim olarak ele alınan ve düzenlenen ilişkilendirilmiş elektronik belge gruplarıdır. Veri setleri bir veritabanının konteksinde(ilişkisinde) üretilir, yönetilir ve kullanılır. Örneğin, bir veri seti bir bölgenin yıllık nüfus bilgisini içerebilir.

 Metne Dayalı Dokümanlar: Bunlar başlıca temel kelime işlemci programlarıyla üretilen belgelerdir. Bunlar yalnızca sözcük ya da birkaç grafikten oluşabilir. Ayrıca

124 Kandur, s.36

125 Kandur, s.36

126 Kandur, s.36

bu metne dayalı belgelere diğer yazılım programlarında oluşturulmuş ögeler eklenebilir. Örneğin Excel de oluşturulan bir tablo bir Word belgesine eklenebilir.

 Çok Boyutlu Dokümanlar: Bazı elektronik belge formları yazıcıda ya da bilgisayar ekranında birkaç şekilde temsil edilebilir. Bir tablo sayı ve formül grubu şeklinde ya da hesapların sonucu olarak temsil edilebilir. Belge her iki şekilde tutulmaya gerek olmasa da her iki temsilde belgenin bir parçasıdır. Aynı şekilde belge slayt şeklinde de gösterilip kullanılabilir.

 Çoklu Ortam Dokümanları: Bu tür dokümanlar birçok farklı ögeden oluşabilir.

Bunlar grafik, hareketli görüntü, ses ve metin vb. Dokümanlarıdır.127 2.5. Elektronik Belgelerin Teknolojik Özellikler

Elektronik belgeler üretilme yöntemlerine göre elektronik olarak doğan belgeler ve sonradan tarayıcılar aracılığıyla elektronik ortama aktarılan belgeler olmak üzere ikiye ayrılır. Belgelerin elektronik ortama aktarılması yer tasarrufu, maliyette azalma, bilgi transferinde kolaylık sağlama gibi avantajlar sunmaktadır. Ayrıca yüksek erişim talebinin mevcut olduğu durumlarda bilginin yaygınlaştırılmasına yardımcı olmaktadır.128

Tarayıcılar aracılığıyla bilgisayara aktarılan görüntü, temelde bir fotoğraftan ibarettir. Bilgisayarın bu görüntü üzerindeki yazıları anlaması ve işlenebilir hale getirebilmesi için OCR denilen bir işlemden geçirmesi gerekir. Bu işlem, taranan görüntü üzerindeki bağımsız her bir parçanın, yazılımın arşivinde kayıtlı şekillerle kıyaslanarak benzer olanların eşlenmesi ve bu sayede taranan görüntüye karşılık gelen harfin ya da karakterin tahmin edilmesi üzerine kurulur. Bu yöntem çok cazip görünmektedir. Ama OCR yazılımlarının %1 ile 2 arasında değişen hata oranları, amatör ya da şahsi kullanımlar için yeterli olsa da profesyonel amaçlar için hala kabul edilemez derecede yüksektir.129

127 Michael Roper, Laura Millar (yay.haz.)..Managing Public Records Sector: A Training Programme:

Managing Electronic Records. http://www.irmt.org/ducume-1/educat/mpsr/electronic.doc (15 Şubat 2010).

128 Eric D. Keller, “Scan Now, Pay Later: Copyright Infringement in Digital Document Storage”, Journal of Corporation Law, 2000, Vol.26. No.1, s.179.

129 Bekir Kemal Ataman, “Arşivlerde ve Kütüphanelerde Sayısallaştırma”, Aysel Yontar Armağanı, Bekir Kemal Ataman, Mesut Yalvaç (hzl.), İstanbul: Türk Kütüphaneciler Derneği İstanbul Şubesi, 2004, s.89.

2.7.4. Elektronik Belgelerin Muhafazası

Elektronik belge yönetiminin belge muhafaza safhası, çok büyük miktarda paylaşılmış bilginin düzenlenmesi, organize edilmesi ve erişimini içermektedir.130 Bunun yanı sıra, elektronik belgeler, diğerlerine göre farklı bir saklama ortamı gerektirir. Yani kağıt belgeler için sadece okuyacak bir göz yeterliyken, elektronik belgelerden bir bilgi kaynağı olarak yararlanmak için makinelere ihtiyaç duyulmaktadır.

Elektronik belgelerin muhafaza aşamasının sağlıklı yürütebilmek için öncelikle şu hususların tespit edilmesi gerekmektedir.131

 Depolanan Malzeme: Ne tür malzemenin muhafaza edileceği yani malzemelerin hangi formda olacağıdır. Veri, grafik, video gibi formatlardan hangisini içereceği tespit edilmelidir.

 Saklama Süresi: Elektronik belgenin ne kadar süreyle saklanmasının ve kullanım ihtiyacının ne kadar süreceğinin belirlenmesi gereklidir. Buna göre muhafaza ortamları belirlenecektir.

 Kullanım: Kullanıcıların belgeye ne şekilde ulaşacağının tespiti gereklidir. Yani çevrimiçi, anında, tüm metnin iletimi gibi şekillerden bir/birkaçı belirlenmelidir.

 Sayısallaştırma: Elektronik belgenin yaşam döngüsünün hangi aşamasında sayısal ortama aktarılacağının tespiti belge muhafaza aşamasının sağlıklı yürütülebilmesi için önemlidir.

 Saklama Ölçütleri: Hız, fiyat, kapasite, kolay taşınabilirlik, süreklilik gibi uzun dönem saklama seçeneklerinin belirlenerek sağlanması gerekmektedir.

Geleneksel belgeleri korumak, onları maruz kalabilecekleri hasarlara karşı korumak, eğer hasara uğramışsa bunu onarmak, mümkün olan en iyi koşullar altında depolamaktır. Basılı belgeyi korumak demek, belgenin entelektüel içeriğini de korumak anlamına gelmektedir. Belge, yani bilginin yer aldığı fiziksel ortam zarar görmediği takdirde entelektüel içeriğe ulaşmak her zaman mümkündür.132 Elektronik kaynakları korumak ise hayli farklı bir şeydir. Elektronik medyanın ömrünün kısa olması, içerik-

130 Menkus, s.4

131 Aydın, s. 93-94.

132 P.S. Graham. “Intellectual Preservation: Electronic Preservation of the Third Kind”, The LIBER Qarterly, Vol.4, 1994, s.164.

teknoloji bütünleşmesinden dolayı sadece içeriğin değil, bu içeriğe erişmek için gereken teknolojinin de korunması gerekmekedir.133 Ayrıca elektronik belgeler en iyi koşullar altında depolanmalıdır. Ama depolama koşulları ne kadar iyi olursa olsun, elektronik bilgi çok kısa bir sürede kaybolup gidecektir (bu süre ortam türüne bağlı olarak 5 ila 30 yıl arasındadır). Bilgisayar teknolojisinde hızlı gelişmeler neticesinde teknoloji sürekli değişmektedir. Bunun neticesinde çoğu bilgisayar sistemleri daha kısa zamanda teknoloji eskimesine maruz kalmaktadır. Bu, onların ürettikleri bilgiye erişilemeyeceği anlamına geliyor. Bu nedenle elektronik belgeleri korumak için, onlar zaman zaman yeni teknolojik platformlara göç ettirilmek zorundadırlar (örneğin yeni teknolojik aygıtlara kopyalanabilir ve bazı durumlarda yeni bilgisayar sistemleri için uygun bir formata dönüştürülebilir).134

Sayısız kurum tarafından ortaya atılan ve aynı şekilde birçok kurum tarafından reddedilen ilk öneri; bütün belge üreticilerinin standart tek bir yazılım ve donanım kullanmasını sağlamak. Örneğin kurumdaki herkes WordPerfect 6.0 kullanmak zorunda kalacak. Ama böyle bir öneri için kurumları zorlamak imkansızdır. Yine bununla ilgili diğer bir yaklaşım, yazılım ve donanıma bağlı olmayan ASCII gibi standart bir format kullanmak. Ama günümüzdeki yazılımlarla üretilen belgeleri ASCII formatına dönüştürülmesi zor olmaktadır. Belgeleri ASCII kodlarına çeviren OCR yazılımı kullanılsa da, söz konusu yazılımda da düzeltilmesi gereken yanlışlıklar çıkmaktadır.

İkinci öneri ise, makine müzesi oluşturulmasıdır. Böylelikle eski dosyalara, artık kullanılmayan eski yazılım ve donanımlarla ulaşılabilecek. Ama donanımın parçalarını, çipleri, yazılımları yeniden üretmek çok zor gözükmektedir. Bu nedenle makul bir öneri değildir. Üçüncü öneri ise, CD-ROM gibi ortamlara çok büyük miktarda belge yüklemek, ve yapay zeka erişim programları kullanarak söz konusu belgelere erişmek.

Bu yaklaşımla bilgiye erişirken, aynı tarama dizgisini içeren çok büyük miktarda bilgi olabilir. Ayrıca CD-ROM ve manyetik teyplerin ömürleri kısa sürelidir.135 İyi korunduğu ve kullanıldığı takdirde kağıt yüzyıllarca dayanabilmektedir. Oysaki manyetik ve optik disklerin ömrü 10 yıl civarındadır. Bu nedenle yazılım ve

133 M. Hedstrom, Digital Preservation: A Time Bomb for Digital Libraries, (t.y.) http://www.uky.edu/-kiernan/DL/hedstrom.html (12 Mart 2010).

134http://www.ica.org/sites/default/files/guide_13.html#top (12 Mart 2010).

135Terry Cook, “It’s 10 O’Clock: Do You Know Where Your Data Are?” (t.y.) http://web.mit.edu/

erm/tcook.tr1995.html (26 Nisan 2010).

donanımdaki gelişmeler takip edilerek eski elektronik belgelerin yeni teknolojiyle uyum için çalıştırılması sağlanmalıdır. Bu en makul çözüm gözükmektedir.

Yukarıda kısa bir şekilde geçiştirdiğimiz ‘teknoloji göçü’ üzerinde daha ayrıntılı bir şekilde durmak faydalı olacaktır.

Teknoloji göçü, dijital materyallerin bir yazılım/donanımdan bir sonraki bir sonraki bilgisayar nesline transferinin gerçekleştirebilmesi için düzenlenmiş bir dizi işlem olarak tanımlanmakta ve teknoloji göçünün amacı, dijital nesnenin bütünlüğünün korunması ve değişen teknoloji karşısında kaynakların gösterim, erişim ve kullanımının sağlanması olarak ifade edilmektedir. Bir başka çalışmada teknoloji göçünün amacı sayısal nesnenin bütünlüğünün korumak ve değişen teknoloji karşısında bu nesnelere erişim ve kullanım imkanı sağlamak şeklinde ifade edilmiştir. Teknoloji göçünü yoğun emek gerektiren, zaman alıcı ve bilginin bozulması tehlikelerine yatkın bir stratejidir.

Sürekliliği olması gereken bu işlem, bilgi taşıyan medya eskimeden veya bilgiler okunamaz duruma gelmeden önce yeni taşıyıcıya aktarılarak gerçekleştirilmelidir. Bu halkadaki bir kırılma bilgiyi erişilemez duruma getirebilir136. Ayrıca yeni teknolojiyle kullanılan yazılımlar eski yazılımlar ile hazırlanmış bazı bilgileri tanımamaktadır. Aynı yazılımların çeşitli sürümlerinin kullanılması bu durumu daha da zorlaştırmaktadır.

Elektronik belgeler söz konusu olduğunda, teknoloji göçünde iki unsur dikkati çekmektedir. Birincisi sayısal nesnenin bütünlüğünün korunması yani elektronik belgelerin bütünlüğünün ve orjinalliğinin korunması, bir diğeri ise, belgeyi taşıyan ortam eskimeden veya okunamaz olmadan yeni ortama aktarılması gerekliliğidir.

Kurumun faaliyetlerini desteklemek, yasal, tarihi vb. amaçlara hizmet eden belgelerin temel unsurları olan yapı, içerik ve konteksinde bozulma olduktan sonra belgenin saklanmasının ve erişilmesinin anlamı olmayacaktır.

136 Mehmet Emin Küçük, Gülten Alır, “Dijital Koruma ve Bazı Uygulama Örnekleri”, Türk Kütüphaneciliği, Cilt.17, Sayı.4, 2003, s.342.

3. BÖLÜM

ELEKTRONİK BELGELERDE TELİF HAKKI

Önceki bölümlerde verilen literatür bilgisine, bu bölümde yeni bilgiler ekleyerek elektronik belgelerin telif açısındaki durumu yasal ve teknik açıdan incelenecektir.

3.1. Eser Olarak Belge

Bilindiği üzere bir fikir ve sanat ürününün telif hakkı ile korunması için öncelikle eser olması gerekmektedir. Belgenin eser olabilme durumunu incelemeden önce eser olarak kabul edilmeyen örneğin mektup, resim ve portrelerin durumunun incelenmesi, özellikle bu şekilde birçok belgenin olduğu düşünüldüğünde önem taşımaktadır. FSEK’de mektup, resim ve portreler eser kabul edilmese de koruma altına alınmıştır. Kanunda bununla ilgili maddeler aşağıdaki şekilde yer almaktadır:

Madde 35- Eser mahiyetinde olmasa bile mektup, hatıra ve buna benzer yazılar yazanların ve bunlar ölmüş ise 19 uncu maddenin birinci fıkrasında yazılı kimselerin muvafakatı olmadan yayınlanamaz; meğer ki yazarın ölümünden itibaren on yıl geçmiş bulunsun.

Mektuplar birinci fıkradaki şartlardan başka muhatabın veya ölmüş ise 19 uncu maddenin birinci fıkrasında yazılı kimselerin muvafakatı olmadan yayınlanamaz; meğer ki muhatabın ölümünden itibaren on yıl geçmiş bulunsun.

Yukarıdaki hükümlere aykırı hareket edenler hakkında Borçlar Kanunun 49.

maddesi ve Ceza Kanununun 197 ve 199. maddeleri hükümleri uygulanır. Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre yayımın caiz olduğu hallerde Medeni Kanunun 24. madesi hükmü mahfuzdur.

Madde 86- Eser mahiyetinde olmasalar bile, resim ve portreler tasvir edilen, tasvir edilen ölmüş ise 19 uncu maddenin birinci fıkrasında sayılanların muvafakatı olmadan tasvir edilenin ölümünden 10 yıl geçmedikçe teşhir edilemez diğer suretle umuma arz edilemez.

Birinci fıkradaki muvafakatın alınması;

1. Memleketin siyasi ve içtimai hayatında rol oynayan kimselerin resimleri;

2. Tasvir edilen kimselerin iştirak ettiği geçit resmi veya resmi tören yahut genel toplantıları gösteren resimler;

3. Günlük hadiselere mütesllik resimler, radyo ve film haberleri için şart değildir

Birinci fıkra hükmüne aykırı hareket edenler hakkında Borçlar Kanunun 49.

maddesi ve Ceza Kanununun 197 ve 199. maddeleri hükümleri uygulanır. Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre yayımın caiz olduğu hallerde Medeni Kanunun 24.

maddesi hükmü mahfuzdur.

Yukarıda verilen maddelerde de anlaşılacağı üzere eser olarak kabul edilmese bile mektup, resim ve portreler telif hakkıyla korunmaktadır. Mektup, hatıra, resim vb.

şekilde bir çok belge bulunmaktadır. Buradan, bu gruba giren belgeler eser olarak kabul edilmese bile telif kanunları ile korunacağı sonucu çıkmaktadır. İlerdeki başlıklar altında daha ayrıntılı bir şekilde ele alınacağı gibi, bu belge türlerinin kağıt ortamda veya sonradan elektronik ortama aktarılmış yahut elektronik olarak üretilmiş olmasının telif hakkı açısından durumunu değiştirmeyecektir. FSEK’deki 24. ve 25. madde de dijital iletişimde dahil olmak üzere işaret, ses, görüntü nakline yarayan araçlarla iletim hakkının eser sahibine ait olduğu belirtilmektedir. Bu maddelerden anlaşılacağı üzere, örneğin internet üzerinde bir eser dijitalleştirilerek yayınlanma hakkınında eser sahibine ait olması, eserin elektronik ortama aktarılmış olmasının bu hakta bir değişimin söz konusu olmadığı anlamına gelmektedir. Yani eser sahibinin kağıt bir belgede sahip olduğu yayma hakkı, bu belgenin dijitalleştirilmiş şeklinde de devam etmektedir.

Böylelikle dijitaleştirilen bir belgenin telif hakkında bir değişim olmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.

Eser olarak kabul edilmemesine rağmen koruma kapsamında olan yukarıda verdiğimiz örnekler dışında özgün eser olmayan işlenme/derleme eserlerde de telif hakkı söz konusudur. Veri tabanlarının derleme eser sayılması ve telif hakkı kapsamı içerisinde yer alması tez konusu kapsamında ele alınması gereken önemli diğer

meseledir. Çünkü günümüzde bir çok belge, arşiv malzemesi dijitalleştirilmekte ve veri tabanlarında tutulmaktadır. Böylelikle eser olarak kabul edilmeyen, ya da telif hakkı ile korunmayan ya da telif hakkı koruma süresi biten belgelerin veri tabanına aktarılarak derleme eser kapsamında veri tabanı bütünlüğü içinde korunması söz konusu olmaktadır. Belge eser olarak kabul ediliyorsa, ya da telif hakkı koruma kapsamında ise basılı ya da elektronik ortam da olduğuna, nerde tutulduğuna bakılmaksızın telif hakkıyla zaten korunmaktadır. Bu mesele veri tabanları ve telif hakkı başlığı altında daha ayrıntılı bir şekilde irdelenecektir.

Veri tabanları gibi web sayfaları da derleme eser olarak sayılmaktadır. Hatta web sayfaları veri tabanı olarak değerlendirilmektedir. Buradan telif hakkıyla korunmayan belgelerin web sayfalarında sunulduğunda koruma kapsamında olup olmayacağı sorunu ilerdeki ilgili bölümlerde incelenecektir. Örneğin Osmanlı dönemine ait belgeler için telif hakkı söz konusu olmamaktadır. Ama bu bahsi geçen belgeler dijitalleştirilerek web sayfasında bir veritabanı linkiyle hizmete sunulduğunda telif hakkıyla ilgili durumunda bir değişme olur mu, daha sonra ele alınacak konularda bu tür sorular açıklığa kavuşturulacaktır.

Fikir ve sanat ürünleri eser olarak kabul edildiğinde telif hakkı ile korunduğunu önceki bölümlerde ayrıntılı bir şekilde bahsetmiştik. Bu nedenle belgenin telif hakkı ile korunma durumu incelenirken, belgenin eser olup olmadığı konusuna değinmek gerekmektedir. Bilindiği üzere elektronik belgeler yasal, politik, idari, araştırma vb.

gereksinimler için kullanılmaktadır. Bu amaçları gerçekleştirmek için çok çeşitli belge türleri bulunmaktadır. Bu belge türlerinin hepsinin tek tek eser olup olmadığını incelemek pek mümkün olmamaktadır. Bu nedenle burada öncelikle, bir örnek teşkil edecek şekilde, bir belge olarak hukuki metinlerin eser olup olmadığına öncelikle değinilecek ve genel olarak elektronik belgelerin eser olma durumuyla ilgili sonuçlar çıkartılacak.

“Avukat dilekçeleri, alışıgelen rutin konular ve çözüm yolları dışında, ayırt edilecek şekilde orijinal çözüm yolları ve hukuki çözüm önerileri getirmekte ise, bilimsel eser olarak korunma yeteneğine sahip oldukları kabul edilir. Aynı şekilde, avukat tarafından hazırlanmış bir sözleşme taslağı da, mahkeme kararı çerçevesinde

uygun ayırt edici özelliklere sahip olması şartıyla, telif hakkı açısından uygun korumadan yararlanabilecektir. Genel işlem şartlarının hazırlanmasında benzer şartların sağlanmış olması halinde, yine telif haklarının korunması söz konusu olabilmektedir.

Telif haklarının başka hangi hallerde korunmaya değer nitelikte olduğunu tek tek sıralama imkanı söz konusu değildir. Yukarıda belirttiğimiz örnekler dışında, mutat işlemleri ortadan kaldırarak bir yenilik getiren her türlü belge ve metinler de, telif hakkı bakımından korunmaya değer nitelikte görülebilmektedir.”137

FSEK çerçevesinde eser türlerinin, numerus clausus kuralına göre belirlenmiş olup, kanunda belirtilen türler ile sınırlı nitelikte olduğu, ancak, her bir türün içine giren eserler bakımından, bu ayrımın geçerli olmadığı görüşler vardır. Gerçekten her ne kadar temel eser türleri tek tek sayılmış olsa bile, bu türlerin içinde yer alan isimler, adeta örnek kabilinden sayılmış niteliktedir. Nitekim, FSEK’in 2-5. maddelerinde yer verilen,

“herhangi bir şekilde dil ve yazı ile ifade olunan eserler ve her biçim altında ifade edilen bilgisayar programları, her türlü tiplemeler, her çeşit mimarlık ve şehircilik tasarım ve projeleri” gibi ifadeler, bunu açıkca ortaya koymaktadır. Bu durumda, özelliği itibariyle, bu türlerden birine dahil olan her tür eseri, FSEK anlamında korunmaya değer bir eser olarak kabul etmek gerekeceği sonucuna varılır.138

Yukarıda yapılan açıklamadan da anlaşılacağı üzere FSEK’de yer alan eser türlerine girebilecek bir çok belge bulunmaktadır. Belge hangi eser türüne giriyorsa, söz konusu eser türüne göre telif hakkı bulunmaktadır. Basılı ya da elektronik belge olması telif hakkı durumunu değiştirmemektedir. FSEK’de m.25’in 1. ve 2. bendinde iletişim şekline eser sahibinin karar vereceği anlaşılmaktadır. Bbir belge açık bir şekilde eser olabileceği gibi, “herhangi bir şekilde dil ve yazı ile ifade olunan eserler ve her biçim altında ifade edilen bilgisayar programları, her türlü tiplemeler, her çeşit mimarlık ve şehircilik tasarım ve projeleri” gibi ifadelerden de anlaşılacağı gibi eser olarakda değerlendirilebilecek, yani söz edilen bu türlerden birine dahil olabilecek bir çok belge türünün olabileceği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla belgenin eser olarak kabul edilme durumunda, belgenin telif hakkı ile korunması gerektiği sonucu çıkmaktadır.

137 Yavuz Kaplan, İnternet Ortamında Fikri Hakların Korunmasna Uygulanacak Hukuk, Ankara:

Seçkin, 2004, s.82.

138 Kaplan, s.82.

Belgenin eser olma durumunu özetlemek gerekirse, belge FSEK’de eser olma şartlarını taşıması gerekmektedir. Özellikle de belgelerin yasal, idari, araştırma vb.

amaçlara yönelik kullanıldığı düşünülürse, bir çok belgenin bilimsel eser türü içerisine dahil edilmesi mümkündür. Örneğin mimarlıkla ilgili belgeler güzel sanat eserleri olarak değerlendirilebileceği gibi, aynı belge bir araştırma için kaynak olabileceğinden aynı zamanda bilimsel eser türüne de girebilir. Bu örnek diğer eser türleri içinde genişletilebilir. Bir belge edebiyat eseri olabileceği gibi, güzel sanat eseri olarak ta değerlendirilebilir. Kanaatimce çoğu belgenin iki eser türüne, özellikle de bilimsel eser sayılması muhtemeldir. FSEK’de eser türleri kesin olarak ayrılmış olsa dahi, bu türler altında yer alan isimler daha çok örnek niteliğindedir ve kimi yerlerde kesin ifadeler kullanılmamıştır. Örneğin güzel sanat eserleri altında bulunan her türlü tipleme ifadesi genel bir cümledir. Bu tiplemelere girebilecek bir çok örnek sayılabilir. Böylelikle bunun gibi ifadelerden faydalanılarak, değişik belgeler bu örnek türleri içerisinde değerlendirilebilir. Bu açıklama özellikle de hangi eser türüne dahil etmekte kararsız olduğumuz durumlarda geçerli olabilir. Yani eser türleri altında yer alan örneklerin iyi anlaşılması gerekmektedir.

Bilgisayar ve iletişim teknolojileri, özellikle de internet, iş ve ev hayatımızın kaçınılmaz bir parçası olmuştur. Hizmet sektörünün bütün alanlarında yapılan çalışmalarda olduğu gibi, bilgi ve belge alanında gerçekleştirilen çalışmaları da etkilemiştir. Bir çok kurum dijitalleştirme projesine başlamıştır. Web sayfaları, veri tabanları, bilgisayar programları vb. teknolojik araçlar bu projelerin merkezinde yer almaktadır. Artık belgeleri dijital ortamda iyi bir şekilde muhafaza etmek yeterli olmamakta, aynı zamanda bu belgelerin etkin bir şekilde özellikle de internette hizmete sunulması gerekmektedir. Belgelerin daha çok kullanılması, daha kolay çoğaltılması ve dağıtılması, en nihayetinde de birçok kullanıcıya ulaşması telif hakkı sorunlarına neden olmaktadır.

3.2. İnternet ve telif hakkı

İnternet, birden fazla haberleşme ağının birlikte meydana getirdikleri bir iletişim ortamıdır. Bu iletişim ağları, bilgisayarlar ile oluşturulmaktadır. Diğer deyişle, İnternet bilgisayarlar arasında kurulmuş bulunan bir haberleşme ağıdır. Temel amaç, iletişim

olduğu için ağı meydana getiren bilgisayarların arasında bağlantı kurulması gerekmektedir. Bunun sağlanması içinde ortak bir dil kullanılmaktadır. İnternet

olduğu için ağı meydana getiren bilgisayarların arasında bağlantı kurulması gerekmektedir. Bunun sağlanması içinde ortak bir dil kullanılmaktadır. İnternet