• Sonuç bulunamadı

Eser Sahibinin Haklarının Sınırlandırılması

1. TELİF HAKLARI

1.4. Eser ve Eser Sahibinin Hakları

1.4.4. Eser Sahibinin Haklarının Sınırlandırılması

Fikir ve sanat eserleri üzerindeki hakların sınırlandırılması, ya eser sahibinin bu hakları kullanmaktan çeşitli gerekçelerle kısmen veya tamamen alıkonulması yahut bu hakları kullanma yetkisinin onun izni alınmadan başka şahıs veya kuruluşlara

devredilmesi anlamına gelir. Sınırlandırma fikri hakların özünü ortadan kaldırmaz ve özellikle mali hakların sınırlandırılmasında eser sahibinin ekonomik menfaatlerinde uğrayacağı kaybın mümkün mertebe tazminini gerekir. Fikir ve sanat eserlerinin toplumun kültür ve sanat hayatındaki önemi dikkate alındığında, bunlar üzerindeki hakların toplum yararına sınırlandırılmasını doğal görmek gerekir. Ancak bu sınırlamalar hiçbir zaman sanatkar ve fikir adamlarını caydırıcı veya engelleyici olmamalıdır. Toplumun gerçek yararı, fikri haklara getirilen sınırlamaların asgaride tutularak fikri emeğin özendirilmesine ve topluma bol ve kaliteli eser kazandırılmasına dayanır97. Böylelikle kanunla eser sahibinin ürettiği eser üzerine kamu yararı amacıyla bazı kısıtlamalar konularak; eser sahibinin eseri karşılığında mali ve maddi haklara sahip olmasına karşılık kamu da, meydana getirilmiş eserlerden yararlanma hakkına kavuşmaktadır.

Eser sahibinin hakları, kamu düzeni, genel menfaat, özel menfaat, hükümete tanınan yetkilerle sınırlandırılmıştır.98

Kamu düzeni düşüncesiyle sınırlandırma

FSEK’de “amme intizamı mülahazasıyla” başlığı altında, eser sahibine tanınan haklarda, kamu düzeni açısından getirilen sınırlandırmalar, mahkemelerde kanıt olarak kullanmak ve kolluk kuvvetlerinin sanıkları teşhis etmeleri izlemelerinde kolaylık sağlamak düşüncesine dayanır. Bu amaçlarla sınırlıdır. Buna göre bir eser sahibinin izni olmadan; ispat amacıyla, mahkeme ve diğer resmi makamlar huzurunda ve zabıta işlerinde kullanılabilir. Fotoğraflar genel güvenlik düşüncesiyle ya da yargısal amaçlarla veya bu makamların verdikleri emirle çoğaltılabilir [FSEK.m.30(1)]. Hükmün kapsamına giren bir sınırlamadan söz edebilmek için kullanılan veya çoğaltılanın eser olabilmesi için kamuya arz edilmiş bulunması gerekir. Umuma arz edilmemiş bir eserden kamu düzeni düşüncesiyle yararlanılamaz. Eser sahibinin haklarının kamu düzeni düşüncesi ile sınırlandırılmasını, gene kamu düzeni düşüncesi ile fikri hakların kullanılmasının yasaklanması, kısıtlanması, ya da denetlenmesi ile karıştırmamak

97 Erel, s.147.

98 Mustafa Ateş, Fikir ve Sanat Eserleri Üzerindeki Hakların Kapsamı ve Sınırlandırılması, Ankara:

Seçkin Yayıncılık, 2003.

gerekir. Kanuna, ahlaka, adaba veya kamu düzenine aykırı olan eserlerde eser sahibi haklarını kullanamaz. Mesela müstehcen bir eserin çoğaltılmasına, alenileşmesine ya da ticaret alanına konulmasına engel olunabilir [FSEK.m.30(2)].99

Genel menfaat düşüncesiyle sınırlama

Eser sahibinin haklarının sınırlandırılmasında genel menfaat düşüncesi dayanağını; mevzuat ve içtihatlardan herkesin yararlanması, kamuya açıklanması yaralı olan söz ve nutukların herkes tarafından bilinmesi olanağının yaratılması, hayır kurumlarından gelir sağlanması, kültür ürünlerinin eğitimin ve toplumun hizmetine sunulması, bilimin yaygınlaştırılması günlük olaylardan kamunun bilgi alabilmesi gerekliliğinde bulur.100

FSEK’de madde 32- 35 arasında genel menfaat mülahazasıyla ilgili hükümler yer almaktadır.

Özel menfaat düşüncesiyle: kişisel kullanma

Kişisel kullanma bir fikir ve sanat eserinin, kar amacı güdülmeksizin, kişisel kullanmaya özgülenmek ve kural olarak bir adetle sınırlı tutulmak şartıyla kopyalanmasıdır. Bu nedenle kişisel kullanma istisnası çoğaltma hakkının istisnasıdır.

Türk kanun koyucu evrensel kurala uyarak bireylerin kültür yaşamına katılmalarını sağlamak teşvik etmek amacıyla, eser sahibinin iznini almaya gerek olmaksızın, her bireyin bir eserden, kendisi yani kişisel kullanımı için bir kopya çıkarmasına ayrık durumlar dışında izin vermiş; bu amaçla üretilecek hak sahibinin kural olarak zarar uğratmayacağını varsaymıştır. Kopyanın el ile yapılması şart değildir; fotokopi, fotoğraf, faksimile vs. de kullanılabilir. Kopyayı bir üçüncü kişi de yapabilir. Mesela bir öğrenci bir makalenin fotokopisini bir fotokopi dükkanında yaptırabilir. Kişisel kullanma istisnası, kişiye tanınmış, onun kişisel kullanımına özgülenmiş, özel bir çoğaltma hakkıdır. Bu hak, kanunda açıkça anlaşılmamakla birlikte, gerçek kişilere bahşedilmiştir. Tüzel kişiler için kişisel kullanma, çok istisnai ve alanı dar, sınırları kesin varsayımlarla gerçekleştirilebilir. Bir hastanenin yeni bir virüse ilişkin makaleyi,

99 Tekinalp, s.188.

100 Tekinalp, s.189.

doktorlarını haberdar etmek amacıyla ilan tahtasına asmak gibi. Ticaret ortaklıkların, derneklerin, vakıfların, sendikaların kişisel kullanmadan yararlanmaları da doğru da olmaz.101

FSEK’de madde 38- 41 arasında hususi menfaat mülahazasıyla ilgili hükümler yer almaktadır.

Hükümete tanınan yetkiler

FSEK’de madde 42- 48 arasında genel hükümete tanınan yetkiler ilgili hükümler yer almaktadır. Bu hükümler meslek birliklerinin kurulması, radyo-televizyon gibi araçlarla yayınlanan ve/veya iletilen fikir ve sanat eserlerine ilişkin ödemeler, fikir ve sanat eserlerinin işaretlenmesi, güzel ve sanat eserlerinin satış bedellerinden pay verilmesi, devletin faydalanma salahiyeti ve kamuya mal etme başlıkları altında yer almaktadır.

Hükümete tanılan yetkiler arasında 46. madde tez konumuz açısından ayrıca incelenmesi gerekmektedir. Burada bununla ilgili kısaca bir değerlendirme yapmak gerekirse, söz konusu madde özellikle de elinde arşiv malzemesi bulunan kurumlar için önem taşımaktadır. Sadece arşiv kurumları değil, kütüphane vb. bilgi ve belge merkezlerinde de belgeler bulunmaktadır. Bu tür belgelerin genellikle kamu kurum ve kuruluşlarında bulunduğu göz önünde tutulursa, 46. maddenin konuyla doğrudan ilgili olduğu anlaşılmaktadır. Bu madde şu şekildedir:

Çoğaltma ve yayımı eser sahibi tarafından açıkça men edilmemiş olan ve umumi kütüphane, müze ve benzeri müesseselerde saklı bulunan henüz yayınlanmamış veya alenileşmemiş eserler, mali haklarla ilgili koruma süresi dolmuş olmak şartıyla, bulunduğu kamu kurum ve kuruluşlarına ait olur. Bunlardan kamu kurum ve kuruluşları ile bilimsel vesair amaçla yararlanmak isteyen kişi ve kuruluşların izin alacakları merci ve bunlardan alınacak ücretlerle bu ücretlerin hangi kültürel gayelerde sarfedileceği ve diğer hususlar, ilgili kuruluşların görüşü alındıktan sonra Kültür Banklığınca hazırlanan tüzükle belirlenir.

101 Tekinalp, s.193.

İlgili madde de anlaşıldığı gibi kamu kurum ve kuruluşların elinde bulundurduğu, telif hakkı kapsamında olmayan eserler öncelikle kamu malı olarak sayılmaktadır. Söz konusu eserlerin nasıl hizmete sunulacağı, hangi amaçlarla yararlandırılacağı, alınacak ücretler ve bu ücretin hangi kültürel gayelerde sarfedileceğinin sınırları çizilmiştir. Bu konu ileriki bölümlerde daha ayrıntılı ele alınacaktır.