• Sonuç bulunamadı

İLİŞKİLERDE GÜVEN VE İŞBİRLİĞİ

C. Reform Anlayışlarında Farklılaşma

V. İLİŞKİLERDE GÜVEN VE İŞBİRLİĞİ

II. Mahmud’un M. Ali Paşa’ya karşı yenik düşmesinde, Navarin’de Osmanlı donanmasının yakılması olayının büyük paya sahipti. İngiltere, Rusya ve Fransa bu konuda ortak hareket etmiş, daha sonra II. Mahmud’un ittifak teklifini reddederek Osmanlı’yı Rusya’nın kollarına itmişlerdi. Lord Palmerston sonraki günlerde, İngiltere’nin böyle bir politika izleyerek büyük bir hata yaptığını itiraf edecekti114.

Lord Palmerston, Rus birlikleri İstanbul’a geldikten sonra harekete geçirilen İngiliz donanması yüzünden, Osmanlı yönetiminin nasıl bir sıkıntı yaşadığını da görebiliyordu. Bu sebeplerin de etkisiyle Lord Palmerston, aldığı çeşitli tedbirlerle bölgedeki tansiyonu düşürdü. Böylece savaş tehlikesi büyük ölçüde azaltıldı.

111 LC, Turquie, 267, Roussin’den Broglie’e, 01 Kasım 1833.

112 BOA, HAT, nr. 43222, 20 Aralık 1833. I. Nikola, İngiliz ve Fransız donanmalarına karşı

Çanakkale istihkâmlarının güçlendirilmesini istemişti. Bu konuda nasıl hareket edileceği kolayca belirlenemedi. Çünkü eğer I. Nikola’nın istediği gibi, Çanakkale Boğazı’nda büyük bir çalışma başlatılsa İngiltere ve Fransa bunu, kendilerine bir meydan okuma olarak algılayacaktı. Hiçbir şey yapılmadığı takdirde Rusya hazırlıklarını arttıracak, İngiltere ve Fransa telaşa kapılarak Boğaz’ı geçmeye kalkışacaktı. Bu konuya geçici bir çözüm olarak Çanakkale Boğazı istihkâmının Rusya’yı tatmin edecek, İngiltere ve Fransa’yı şüpheye düşürmeyecek şekilde güçlendirilmesine karar verilmişti. Bu olay, Osmanlı yönetiminin o dönemde karşı karşıya kaldığı ikilemi gösteren güzel bir örnektir. BOA, HAT, nr. 43171, 1833.

113 NA, FO, 78/225, gizli, Ponsonby’den Palmerston’a, 19 Aralık 1833.

114 NA, FO, 195/109, nr. 1, ek. 1, Palmerston’dan Champhell’e, 04 Şubat 1833; BOA, HAT, nr.

Lord Palmerston, önce Amiral Rowley’e Malta’ya çekilmesi ve kendinden bir talimat almadıkça Çanakkale Boğazı’nı geçmeye çalışmaması emrini verdi115.

Ardından İngiltere’nin son dönemdeki politika değişikliğinin II. Mahmud ve Osmanlı halkı tarafından nasıl karşılandığını öğrenmeye çalıştı116. Bu sırada Lord

Ponsonby, İstanbul’da II. Mahmud’un ve Babıâli’nin dostluğunu ve güvenini kazanmaya çalışıyor, İngiltere’nin Osmanlı Devleti’ni korumak ve geliştirmek istediğine onları inandırmaya gayret ediyordu117. Buna karşılık Rus Elçisi

Bouteneff, II. Mahmud’un korkularını kullanıyor ve onu, sadece Rusya’ya güvenebileceğine ikna etmeye çalışıyordu118.

II. Mahmud, Rusları İstanbul’a kendi çağırmasına ve daha sonra onlarla iş birliği yapmasına rağmen Rusların Osmanlı toprakları üzerindeki planlarından, en az İngilizler kadar haberdardı. Bu sebeple Osmanlı topraklarıyla ilgili hesabı olmayan İngiltere ile yakınlaşmaya çalışıyordu. Bu yönde ilk sinyal, Lord Ponsonby diğer Avrupa elçileriyle topçu sınıfı gösterisine davet edildiğinde verildi. Daveti bildirmek için İngiliz elçiliğine gönderilen Osmanlı memuru aracılığıyla Champhell’in İskenderiye’deki faaliyetlerinden duyulan memnuniyet bildirildi. Oysa daha önce Babıâli, Champhell’in M. Ali Paşa’nın yanına gönderilerek bu şekilde ona destek verilmeye çalışıldığından şüphelenildiğini ifade etmişti119. İkinci

adım Lord Ponsonby’den geldi. Ponsonby, İngiltere kralının II. Mahmud’a duyduğu dostluğu ifade eden mektubunu Akif [Paşa]’ya verdi. Akif [Paşa], bu mektubu doğrudan padişaha ileteceğine dair söz verdi120 Dahası kendinin

Babıâli’ye, İngiltere’nin ihmal edilmemesi gereken bir ülke olduğunu telkin etmekte olduğunu açıkladı121.

II. Mahmud, İngiltere ile ilişkilerde son dönemde yükselen tansiyonun düştüğünü görmekten oldukça memnundu. Daha da ileri giderek İngiliz elçisiyle doğrudan iletişimde bulunabilmenin yollarını arıyordu. Ancak bunu doğrudan yapabilmesi de mümkün değildi. Çünkü Rusya, Osmanlı’nın iç ve dış bütün

115 NA, FO, 195/114, nr. 11, ek.1, Palmerston’dan Rowley’e, 27 Ocak 1834. 116 PB, GRE/E/481/4/48–49, Palmerston’dan Ponsonby’ye, 04 Kasım 1833. 117 NA, FO, 78/224, nr. 43, Ponsonby’den Palmerston’a, 26 Temmuz 1833. 118

NA, FO, 78/224, nr. 57, Ponsonby’den Palmerston’a, 16 Eylül 1833.

119 NA, FO, 78/224, nr. 66, Ponsonby’den Palmerston’a, 02 Ekim 1833. 120 PB, GRE/E/483/IB/39, Pisani’den Ponsonby’ye, 03 Kasım 1833. 121 PB, GRE/E/483/IB/35, Pisani’den Ponsonby’ye, 01 Kasım 1833.

meselelerde atacağı her adımda, kendilerinin haberdar edilmesini ve kendilerine danışılmasını istiyordu. İngiliz elçisiyle padişahın doğrudan görüşmesine ya da onunla yazışmasına Ruslar tahammül edemezdi. Bu sebeple oldukça riskli bir karar alarak Sisam Prensi Alexander Vogorides’i Lord Ponsonby’ye gönderdi, İngiliz elçisiyle gizli iletişim kurmak istediğini bildirdi. Bu iletişimden sadece Vogorides, Pertev [Paşa], saray doktoru Mac. Guffog ve saray soytarısı Abdi Bey haberdar olacaktı. II. Mahmud, bu bağlantıyla Rusya’ya ve M. Ali Paşa’ya karşı İngiltere’yle yakınlaşmak istiyordu. İngiltere’den ilk etaptaki beklentisi, vergisini vermesi ve Kandiye’yi iade etmesi için M. Ali Paşa’ya baskı yapılmasıydı. Böylece kısa sürede tazminat borcunu tamamen ödeyerek Rusya bağlılığından kurtulacaktı122

.

Lord Ponsonby, İstanbul’a geldiği ilk günlerde, daha önce belirtildiği gibi, II. Mahmud’un korkakça davrandığını, reformları beceremediğini düşünüyordu. Osmanlı yöneticileri hakkında da oldukça olumsuz düşünceleri vardı. Hatta II. Mahmud’un Rusya’ya yakınlığını sürdürdüğü takdirde, M. Ali Paşa’nın desteklenmesi gerektiğine inanıyordu. Ancak kısa sürede bu düşünceleri iki noktada değişti. Birincisi M. Ali Paşa desteklenirse onun Rusya ile anlaşarak Osmanlı’yı paylaşabileceği tehlikesini gördü. İkincisi, padişahı ve Babıâli’yi etkileyerek onları yönlendirebileceğini anladı123. Aynı zamanda, II. Mahmud’un

danışmanlarının ve Babıâli’nin gerçekleri II. Mahmud’dan gizlediklerini ve Rus elçisinin onu, yanlış bilgiler vererek yönlendirdiğini biliyordu. Lord Ponsonby, teklif edilen gizli iletişimin sağlayacağı bağlantıyla II. Mahmud’a gerçekleri açıklamayı ve Lord Palmerston’un istediği gibi İngiltere’nin reform ve diğer konulardaki tavsiyelerini ona iletilebilmeyi düşünüyordu. Bu sebeple gizli iletişim teklifini kabul etti124. Böylece 1833 yılı sonuna gelindiğinde Osmanlı-İngiliz

ilişkileri yeniden düzelme yoluna girdi ve Osmanlı Devleti üzerinde İngiliz nüfuzu etkin olmaya başladı.

122 NA, FO, 78/225, gizli, Ponsonby’den Palmerston’a, 19 Aralık 1833; Bolsover, “David

Urquhart”, s. 447; Fewster, agm., s. 71; Anick, agt., s. 67; Webster, age., I, s. 544.

123

Margaret Jenks, The Activities and Influence of David Urquhart 1833–56, with Special

Reference to the Affairs of the Near East, (Yayınlanmamış Doktora Tezi), University of

London, London 1964, s. 32; Bolsover, “Lord Ponsonby”, s. 104.

Lord Palmerston, II. Mahmud’un İngiliz elçisiyle doğrudan iletişim sağlamak için teklifte bulunacak kadar ona güvenmesinden memnundu. Osmanlı Devleti’ne ait aldığı tedbirlerin işe yaramaya başladığını görebiliyordu. Lord Palmerston, Babıâli’nin Champhell’e dair memnuniyetini bildirmesini, aradaki güvenin yeniden tesisinin başka bir göstergesi olarak değerlendirdi. Bunun karşılığında, İngiltere’nin Osmanlı Devleti’nin refahı için çalıştığını ve çok eskiye dayanan aradaki dostluk ve ittifakı korumak istediklerini bildirmesi talimatını verdi125.

Bütün bunlar, yeni Osmanlı politikasının uygulamaya geçirilebilmesi için gereken güven duygusunun yeniden oluşmaya başladığını gösteriyordu.