• Sonuç bulunamadı

3. TÜRKİYE’DE GAZETECİLİK PRATİĞİ VE BASIN İŞ HUKUKU:

3.4. Ücretler

3.4.2. İkramiye ve Tazminatlar

78

Gazetecinin tutuklanması veya mahkûmiyeti, gazetecinin çalıştığı gazeteden ayrılmasından sonra ortaya çıkarsa böyle bir durumda gazeteci son aldığı ücreti tutarındaki tazminatı yayının yapıldığı gazete sahibinden alır.200 Gazetecinin mevkuteden aldığı son ücret yerine mevkutede çalışan aynı niteliğe sahip veya benzer işi yapan bir gazeteciye ödenen ücretin tazminat miktarında esas alınması yerinde bir düzenleme olacaktır. Nitekim enflasyon oranı dikkate alındığında, mevkuteden alınan son ücretin verilmesi hak kaybına neden olacaktır.201

Gazeteciler mahkûmiyet hallerinde ücret almanın yanı sıra, yayının tatili halinde de ücretleri ve kanuni hakları korunmaktadır. Her ne sebeple olursa olsun, yayınlanması yasaklanan mevkutede çalışanlar yayının tatil tarihinden itibaren iki ay müddetle ücretlerini alırlar. Bu gazetecilerin kanuni tazminatı da tercihen ödenmektedir. Kanuni tazminattan kastedilen kıdem tazminatıdır. Bu tazminatlar işletmenin diğer ödemelerinden öncelikli olarak ödenir.202

Hükümde yer alan her ne sebeple olursa olsun ifadesi, yayının durdurulma sebeplerinin sınırlı olmadığını göstermektedir. Sıkıyönetim komutanlığı kararıyla veya ekonomik sebeplerle kapatılan gazete çalışanları da iki ay süreyle ücretlerini alırlar.203 İki aylık askı süresince gazeteciler ücretlerini almaya devam edecek ve bu sürenin sonunda iş sözleşmeleri kendiliğinden sona erecektir.204

Gazetecinin uğradığı hastalık sebebiyle iş akdinin işveren tarafından feshedilemeyeceği, ancak bu hastalığın altı aydan fazla uzaması halinde tazminat verilmek suretiyle akdin feshi yoluna gidilebileceği belirtilmektedir. Gazetecinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın tazminata hak kazanabilmektedir.205

79

Gazetecilere ikramiye verilmesine ilişkin hüküm yeteri kadar açık olmayıp uygulamada karışıklıklar ortaya çıkmakta ve eleştiri konusu olmaktadır. Kanun maddesinde asgari bir aylık ücret tutarı belirtilmiştir ancak azami miktar belirtilmemiştir.206

İşverenin sağladığı kârda gazetecinin emeğinin oransal katkısını tespit etmek zordur ve kârı az olan fakat çok sayıda gazeteci çalıştıran bir işveren asgari bir aylık ücret tutarında ikramiye dağıttığında tüm kârını dağıttığı gibi ana sermayeden de ödeme yapmak zorunda kalabilecektir.207 Örneğin 10 gazeteci çalıştıran bir işyerinin 2017 yılı net kârı 10.000 TL’dir. Kişi başı ödenen ortalama ücret ise 1.400 TL’dir. Bu durumda 14.000 TL ikramiye dağıtılması gerekmektedir ancak 4.000 TL’sinin sermayeden karşılandığı görülmektedir. Nitekim bu durum uygulamada işverenin zarar etmesine ve işletmesinin kapanmasına neden olmaktadır.

İş Kanunu’nda ikramiye ödeme zorunluluğu bulunmamaktadır. Basın İş Kanunu’nda bulunan bu düzenleme, az kâr eden işletmeleri daha az sayıda gazeteci istihdam etmeye zorlamaktadır. İkramiyenin ödenmesi zorunluluğu ancak işletmenin kâra geçmesi ve gazetecinin bu kârdaki payına göre ödenmesi halinde hem işletme hem de gazeteciler açısından daha uygun olacaktır.208

Gazeteciye ücretinin her ay peşin olarak ödeneceği ve ilave ücretlerinin sigorta primlerinin ödenmesinin mecburi olduğu belirtilmektedir. Gazetecilere ücretlerini vaktinde ödemeyen işverenlerin, bu ücretleri, geçecek her gün için yüzde beş fazlasıyla ödemeye mecbur olduğu ifade edilmiştir. Buna benzer şekilde fazla çalışma ücretlerinin gününde verilmemesi halinde de her geçen gün için yüzde beş fazla ödeme yapılması gerekmektedir (Basın İş Kanunu Ek Madde 1). Düzenleme, gazetecinin ücret ve diğer işçilik haklarının gününde ödenmesini hedeflemektedir.

Basın İş Kanunu’nun yürürlüğe girdiği ilk halinde gazetecilerin ücretlerinin vaktinde ödenmemesi durumunda yüzde iki fazla ödeme yapılırken 1961 yılında 212 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle bu oran yüzde beşe çıkarılmıştır. 212 sayılı Yasa’nın

206 S. Gökçe, 2010, s. 56.

207 M. İskender Demirci, 2013, s. 15.

208 D. Karaçöl, 2009, s. 40.

80

gerekçesi olmayıp Yasa’nın tartışıldığı Milli Birlik Komitesi Genel Kurulu tutanaklarında da bu değişikliğin gerekçesi bulunmamaktadır.209

Günlük yüzde beş oranı yıllık olarak yüzde bin sekiz yüz yirmi beşe karşılık gelmektedir ve bu oran yüzde beş fazla ödeme parasının çok yüksek olarak belirlenmesine neden olmaktadır. Bu durum uygulamada yüzde beş fazla ile ödenen ücret üzerinde indirim yapılmasını zorunlu kılmaktadır.210 Yargıtay tarafından yapılan indirim oranları dikkate alındığında hükmün uygulamasının kalmadığı görülmektedir.

Yüzde beş oranında yapılacak fazla ödemenin niteliği Yargıtay içtihatları ile belirlenmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 1973 yılında vermiş olduğu içtihadı birleştirme kararında yüzde beş fazla ödemenin faiz ya da tazminat olmadığı, uyulması zorunlu bir kamu hükmü olduğunu belirtmiştir. Ancak, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunda alınan karar sonucunda; “günlük yüzde beş fazlasıyla ödeme kuralının yüksek bir oran içermesi sebebiyle vaktinde ödenmeyen ücretler bakımından karşılıklı kusur durumları gözetilerek Borçlar Kanun uyarınca bir indirime gidilmesi gerektiği” kabul edilmiştir. İndirim oranının tespitinde gazetecinin fazla çalışma saatleriyle ilgili talepleri yönünden gecikilen süre, hesaplamaya konu olan asıl alacak tutarları ve günlük yüzde beş fazlasının belirlenen miktarı da gözetilmektedir.211

Yapılacak indirimde, “gazetecinin zarara razı olması, fiilin zararın oluşmasında ya da artmasında etkili olması ve bu durumun hal ve durumunu ağırlaştırması” gibi hususlar dikkate alınmaktadır. (Borçlar Kanunu Madde 52). Ücretin zamanında ödenmemesi durumunda geçecek her gün için yüzde beş fazlasıyla ödeme zorunluluğu, normal çalışma karşılığı ücret ve fazla çalışma ücreti için de geçerlidir. Ücret ekleri olan prim, ikramiye, gıda yardımı, geç ödenen veya ödenmeyen yıllık ücretli izin, ihbar tazminatı ve kıdem tazminatı için günlük yüzde beş fazla ödeme talep edilemez.212

Kural olarak ücret ve fazla çalışma ücretinin gazetecinin iş ilişkisi devam ederken talep edilebilmesi mümkünse olsa da bu alacakların uzun süre talep edilememesi Yargıtay tarafından kusurlu bir hareket olarak kabul edilmekte ve günlük

209 S. Gökçe, 2010, s. 43.

210 N. Gökçek Karaca, 2010, s. 139-140.

211 Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı 2010/9-305 E.N, 2010/336 K.N 23.06.2010 Tarihli İlamı.

212 S. Göktaş, 2006, s. 102.

81

yüzde beş fazla ödeme tutarlarından oransal olarak yüzde kırk ile yüzde doksan arasında indirime gidilmektedir.213

Mevzuatta bulunan yüzde beş kuralı görüldüğü üzere uygulanmamakta ve bu durum gazeteciler açısından avantaj oluşturmamaktadır. Yasa koyucunun Kanundaki oranı makul bir seviyeye çekerek düzenlemesi gerekmekte ya da İş Kanunu ile uyumlu hale getirmesi gerekmektedir. Nitekim İş Kanunu’nda gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanmaktadır.