• Sonuç bulunamadı

B. İKİNCİ İNÖNÜ ZAFERİ MÜNASEBETİYLE GÖNDERİLEN KUTLAMA

2. İkinci İnönü Zaferi Münasebetiyle Komutanlara Gönderilen Kutlama Mesajları

İkinci İnönü Muharebesi’nin zafer haberi, İsmet Paşa tarafından Mustafa Kemal Paşa’ya telgrafla bildirilmeden önce, 31 Mart 1921 günü Ankara’da meydana gelen tarihi bir olay şu şekilde anlatılmaktadır227:

“-31 Mart 1921 günü, akşama doğru Çankaya Köşkü’nde Mustafa Kemal’in yanında Rauf Bey, Hamdullah Suphi (Tanrıöver) Halide Edip (Adıvar) bulunduğu sırada bir yaver kapıya vurarak içeri girer, yüzünde derin bir kederin izleri vardır. Elindeki bir telgrafı Mustafa Kemal’e uzatır. Bu telgraf Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa’dan gelmektedir. Özeti şudur: ‘Üstün düşman kuvvetlerinin saldırısı karşısında orduya geri çekilme emri verdim.’ Mustafa Kemal her zaman olduğu gibi soğukkanlılığını koruyarak telgrafı Hamdullah Suphi’ye uzatır. Hamdullah Suphi, telgrafı okuduktan sonra Atatürk’e dönerek,

- ‘Hayır, Paşam bunda bir yanlışlık var. Biz şu anda Yunan ordusu karşısında mağlup değil, galibiz.’

Atatürk biraz hayretle;

- ‘Nereden biliyorsun, telgraf böyle demiyor deyince,’

- Hamdullah Suphi: ‘Benim bir ölçüm var Paşam, birçok şeyler benim içime doğar. Şu anda içimde yüzbin ışığın pırıl pırıl yandığını hissediyorum. Bu, yanılmaz bir işarettir. Göreceksiniz ordumuz mağlup değil, galiptir. Ve yakında galibiyet haberi gelecektir.’

En güç koşullarda metanetini ve soğukkanlılığını kaybetmeyen hatta mizaha başvurabilen Mustafa Kemal, yanındakilere dönerek bu gibilere ne denir diyor. Halide Hanım, efendim bunlara İllümine derler. Söylediklerinde mizahı elden bırakmayan Mustafa Kemal, şuna meczûb desene diyor. Fakat sofrada atmosfer ağır ve endişeli, sabaha kadar kimse uyumayı düşünmüyor, neşeden eser yok. Ağır endişeli bir hava içinde saatler geçiyor. Nihayet şafak söküyor. Derken, aynı yaver bu defa kapıyı kırarcasına içeri dalıyor. Yüzü pespembe, gözleri ışıl ışıl, belli ki, sevindirici bir haber

227 Sadi Irmak, “İkinci İnönü Zaferi’nin Sonuçları”, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, C. VXI, S. 17,

var. Elindeki telgrafı Mustafa Kemal’e uzatıyor. Bu tarihe geçmiş o meşhur telgraf, bu

şartlarda alınıyor.”

Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa, Yunan kuvvetleri geri çekilmeye mecbur kalarak, muharebe meydanını terk ederken Türk kuvvetlerinin her iki cenahtan karşı taarruza geçerek İkinci İnönü Zaferi’ni perçinlemelerini seyrettiği Metristepe’den akşamüzeri saat 18:30’da Ankara’ya şu telgrafı çekmiştir228:

“Saat 18:30’da Metristepe’den gördüğüm vaziyet; Gündüzbey kuzeyinde sabahtan beri direnen ve artçı olması ihtimali bulunan bir düşman müfrezesi, sağ cenah grubunun taarruzu ile gayri muntazam bir şekilde çekiliyor. Yakından takip ediliyor. Hamidiye istikametinde temas ve çatışma yok, Bozöyük yanıyor. Düşman, binlerce ölüleriyle doldurduğu muharebe meydanını silahlarımıza terk etmiştir.”

İsmet Paşa’nın, bu telgrafını alan Mustafa Kemal ve yanındaki kişiler sevinç, gözyaşı ve coşkunluk içinde zafer haberini öğrenmişlerdir.

İsmet Paşa’nın telgrafına karşılık, aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Kemal Paşa, İsmet Paşa’ya şu anlamlı telgrafı göndermiştir229:

“Bütün tarihi alemde sizin İnönü Meydan Muharebelerinde yüklendiğiniz vazife kadar ağır bir vazife yüklenmiş kumandanlar enderdir. Milletimizin istiklal ve hayatı, dahiyane idareniz altında şerefle vazifelerini gören kumandan ve silah arkadaşlarınızın kalp ve hamiyetine büyük güvenle dayanıyordu. Siz orada sadece düşmanı değil, Türk Milleti’nin makus talihini de yendiniz. Düşman çizmesi altındaki bedbaht topraklarımızla beraber bütün vatan bugün en ücra köşelerde bile zaferinizi kutluyor. Düşmanın, vatanımızda yayılma gayesi azim ve hamiyetinizin yalçın kayalarına başını çarparak paramparça oldu. Namınızı tarihin övünç kitabeleri arasına kaydeden ve bütün Türk milletini hakkınızda ebedi minnet ve şükran duygularına sevk eden büyük savaşınızı ve zaferinizi tebrik ederken, üstünde durduğunuz tepenin size binlerce düşman ölüleriyle dolu bir meydanı şerefle seyrettirdiği kadarı milletimiz ve kendiniz için yükseliş dolu bir ufku istikbale de nazır ve hakim olduğunuzu söylemek isterim.”

228 Atatürk, Nutuk, s. 174-175; Özel, Cephelerden Kurtuluş Savaşı’na, C. II, s. 196; Özalp, Milli Mücadele, s. 175; İnönü, Hatıralar, s. 251; Aydemir, İkinci Adam, s. 174.

229 Atatürk, Nutuk, s. 776-777; Özel, Cephelerden Kurtuluş Savaşı’na, , s. 196, Aydemir, Tek Adam, s.

469; İsmet İnönü, Türk Asker Büyükleri ve Zaferleri Serisi, No: 15, Genelkurmay Basımevi, Ankara, 1987, s. 46-47; İnönü, Hatıralar, s. 251.

Kazandığı İkinci İnönü Muharebesi’nden dolayı, Mustafa Kemal Paşa’dan güzel bir telgraf alan İsmet Paşa, Mustafa Kemal’in telgrafını şöyle cevaplandırmıştır230:

“Zulüm ve zorbalık dünyasının en zalimane hücumlarına karşı, yalnız ve şaşkın kalan milletimizin maddi ve manevi bütün kabiliyet ve kuvvetlerini ruhundaki ateşte toplayan ve harekete geçiren Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal Paşa, kahraman askerlerimiz, subaylarımız ve askerlerimiz ile avcı hatlarında omuz omuza vuruşan fırka ve kolordu kumandanları namına övgü ve kutlamalarınıza büyük bir övünçle teşekkür ederim.”

İkdam gazetesi başyazarı Yakup Kadri (Karaosmanoğlu) Bey, 6 Nisan 1921 günü, İsmet Paşa’nın Metristepe’den Mustafa Kemal Paşa’ya yazdığı telgrafla başlayan yazısında harp aleyhtarlarına şöyle seslenmiştir231:

“Ey kurtarıcı kılıç, sana ta’nedenler şimdi yerin dibine geçmelidirler. Zira hakkın yegâne savunucusu, imânın yegâne kolu yine sen oldun!”

“1921 senesi 31 Mart akşamı İsmet Paşa isimli bir serdârın kılıcı, tıpkı bundan altı yüz şu kadar sene evvelki serdârın kılıcı gibi tarihi ikiye böldü. Dört-beş günden beri bütün Şark alemi ve bütün Asya için yeni bir devir açılmıştır. Bu mübârek ve ilâhi kıt’a, asırlarca süren bir uykudan sonra tâ göbeğinden sarsılıyor. Bütün vatan şehitleri türbelerinden başlarını kaldırıyor, asırlarca sisli kuzey buzullarından esen rüzgarlar önünde toprakla bir olan eski mukaddes beldeler tekrar yeryüzüne çıkıyor. Bilcümle mazlum milletler, demir ve çelikten zincirlerini kırıyor ve karanlık mahpeslerinden dışarı boşanıyor. Geçen gün şehrimizde çıkan Rumca gazetelerden biri: Eskişehir önündeki kan deryasında Şark Meselesi denilen ayıp artık tamamiyle boğulacaktır, diyordu. Bu gazete ne doğru söylemiş: Evet,dediği çıktı, evet, Eskişehir önündeki kan deryasında Şark Meselesi denilen ayıp tamamiyle boğuldu.”

Az kuvvetle, çok kuvvete karşı kazanılmış çetin bir muharebenin sonunda, zafer sevinciyle söylenmiş, “makûs talih” cümlesi, millete güven ve inanç vermiştir. Aynı

230 Atatürk, Nutuk, s. 776-777.

zamanda, Mustafa Kemal’in en yakın mücadele arkadaşını, İsmet Paşa’yı da yüceltmiştir232.

Kazanılan İkinci İnönü Muharebesi’nden dolayı, Garp Cephesi Kumandanı İsmet Paşa’ya, Genelkurmay Başkanı Vekili olan Fevzi (Çakmak) Paşa da bir kutlama telgrafı göndermiştir233:

“Düşmanlarımızın imha siyasetlerini tatbikatta uygulamak için anavatanımıza saldırdıkları Yunan ordusu ile yedi günden beri pek kanlı devam eden İkinci İnönü Meydan Muharebesi’ndeki azimkar kumandanız kahraman Garp ordumuzun kazandığı kat’î muzafferiyetten dolayı milletimizin en büyük şükranına tercüman olarak sizi ve

şanlı askerlerimizi tebrik eder ve yüksek alınlarınızdan öperim.”

İsmet Paşa’ya, Şark Cephesi Kumandanı Kâzım Karabekir’den de bir kutlama telgrafı gelmiştir: “… Batı’daki kahraman silah arkadaşlarımızın vatanı ve millî

namusumuzu kurtaracaklarından kesinlikle emin olarak Doğu Cephesi’nin samimi hislerini arz eder ve mübarek gazanızı bir kere daha kutlarım.”234

İkinci İnönü Zaferi dolayısıyla her yerden, kahraman Türk ordusuna ve özelikle Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa’ya kutlama telgrafları gönderiliyordu. Bu telgrafların yanı sıra, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yapılan toplantılarda, Türk ordusunu kutlayan konuşmalar yapılıyor ve bu kutlamaların da bütün orduya duyurulması isteniyordu. Yapılan konuşmalara bakıldığında235:

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde konuşma yapan Erzurum Mebusu Celaleddin Arif Bey; konuşmasında olayları derleyip toparladıktan sonra, Fevzi Paşa’ya dönerek,

“Paşa Hazretleri, sarsılmak bilmeyen inancınız, İslam Dünyasını kurtaran şu büyük orduyu kurmuştur. Tarih, adınızı altın harflerle yazacaktır. Benim ve bütün arkadaşlarımın teşekkür ve tebriklerimin erlere kadar bütün orduya duyurulmasını rica ederim.” demiştir.

Fevzi Paşa- “Ben, İstanbul’da Savunma Bakanı iken de memleketi kurtarmaya

uğraştım; fakat İstanbul’da dayanacak bir nokta yoktu. Bu milletin, bu memleketin,

232 Selek, Milli Mücadele’de, s. 1082. 233 İnönü, Hatıralar, s. 251.

234 Karabekir, İstiklâl Harbimizin, s. 307. 235 TBMMZC., C. IX, s. 323-327.

Anadolu’nun temiz çevresindeki fedakar çocukları tarafından kurtarılacağı kanısı ile buraya geldim. Bugün yapılanlar bana ait olamaz. Milletin fedakar, kahraman çocuklarına aittir. Bunun için Celaleddin Arif Bey’in teşekkürlerini ancak, olduğu gibi millete armağan etmek için kabul ettim.”

Bolu Mebusu Yusuf İzzet Paşa - “İnönü Muharebesi, Osmanlı savaşlarının

parlak bir örneğidir. Genel Kurmayımız pek parlak bir strateji başarısı kazanmıştır. Tabii bu başarı hem Genel Kurmayın, hem de komutanların ve özellikle Mehmetçiğin direnme ve dayanmasının sonucudur.”

Fevzi Paşa - “Bu başarıyı kazanan, Güney Cephesi’ndeki en üst komutandan tek

ere kadar hepsinin birden göstermiş oldukları ustaca ve fedakarlık dolu savaş hareketleri ile Batı Cephesindekilerin göstermiş oldukları kahramanlıklar ve yararlılıklardan ibarettir. Bu sebeple o güzel sözleri ben kendime alamam. Hepsinin onlara ait olduğunu Yüksek Kurulunuza arz ederim.”

Hakkâri Mebusu Mazhar Müfit Bey - “Birinci İnönü Zaferi’nde Sayın Başkan

Mustafa Kemal Paşa, büyük yurtsever Namık Kemal’in ‘Yok mudur kurtaracak bahtı kara mâderini’ mısrasını ‘Bulunur kurtaracak bahtı kara mâderini’ ne çevirmişti. İşte hançerini anavatana saplamak isteyen o düşmanın kafasına hançerini saplayan bulundu. Bunu yapan İslâm ordusudur. Anavatanın bahtı artık kara değildir. Çünkü hayat hakkı olduğunu İnönü meydanında ispat etmiştir. Bundan dolayı, ben bu mısrayı ‘Bulundu kurtaran bahtı beyaz mâderini’ şekline çevirdim.”

Tunalı Hilmi Bey (Bolu) ve Kayseri Mebusu Âlim Efendi’nin konuşmalarından sonra, bir de dua okunarak görüşmeler tamamlanmıştır.

İkinci İnönü Zaferi’nin hemen arkasından İsmet Paşa Birinci Tümen Kumandanlığı’na bir teşekkür mesajı çekmiştir. Bu telgraf şu şekildedir236:

“İkinci İnönü Muharebesi’nde Dördüncü Fırka en buhranlı zamanlarda en mühim mıntıkalara yetişti. Düşmanın harekâtını daima karşı taarruzlarla karşıladı. Sonunda bizzat geri aldığı Metristepe’ye karşı gece ve gündüz daima aynı istek ve aşırı heyecanla taarruz etmiştir. Fırka, kazanılan zafer ve galibiyet, düşmanın hezimet ve ricatine mühim derecede katkıda bulunduğu, fırkanın bu fedakârane hareketi daima hatırlanacaktır. Başta, cesur ve çalışkan kumandanı Kaymakam (Yarbay) Nazım

Beyefendi olduğu halde, cesaretli arkadaşları olan subay ve asker arkadaşlarımızın övünülecek niteliklerini büyük bir gururla anarım. Bütün fırkalara tebliğ olundu.”

Isparta Belediye Reisi Hasan Bey; Garp Cephesi Kumandanı İsmet Paşa, On İkinci Kolordu Kumandanı Fahrettin Bey ve Cenup Cephesi Kumandanı Refet Paşa Hazretlerine verilmek üzere bir kutlama telgrafı göndermiştir237. Telgrafta: “İnönü

Zaferi’nin ardından Karahisar’ın geri alınması ve bozguna uğrayarak geri çekilmekte olan düşmanın takibi suretiyle bütün cephelerde tam başarıya ulaşan gazanfer millî ordumuza ve muhterem kumandanlarımıza karşı herkesin dilinden teşekkürlerimizi takdim ve hain düşmanın mukaddes toprağımızdan pek yakın bir zamanda ve tamamen çıkarılmasına ve milli isteklerimizi gerçekleştirebilmemizi Cenab-ı Hakk’dan dileriz. Çok şükür kavuştuğumuz şu başarıyı ve tarihi günü kutlamak için memleket baştan başa bayraklarla donatılmış, cami-i şerifede dualar okunmuş ve gece fener alayı tertip edilerek şenlikler yapılmıştır.” 8 Nisan 1921 (Isparta Belediye Reisi Hasan)

Konya Valisi Galip Beyefendi, 9 Nisan 1921 tarihinde 12. Kolordu Kumandanı Fahrettin Bey’e bir kutlama telgrafı göndermiştir. Bu telgrafta: “Karahisar’ın geri

alınması hakkındaki büyük sevince mûcib olmakla hususi teşekkürlerimi arz ve kahraman ordumuzun zaferlerinin sürmesini yüksek huzurunuzdan dahi arz eylerim.”238

(9 Nisan 1921)

Komutanlara gönderilen kutlama telgraflarında, kazanılan zaferin ne derece önemli olduğu belirtilmiş ve Türk milletinin güvenini ve azmini ne derece kuvvetlendirdiği vurgulanmıştır. Ancak, kazanılan bu zaferlerle her şeyin bitmediği, düşmanın hâlâ topraklarımızda kötü emelleri olduğu, bunun için, millet olarak, cephelerde savaşan ordumuzun yanında olunması gerektiği dile getirilmiş ve bu zaferlerin devamının geleceği söylenmiştir.

3. İkinci İnönü Zaferi’nin Yıldönümü Münasebetiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne Gönderilen Kutlama Mesajları

İkinci İnönü Zaferi’nin yıldönümü dolayısıyla Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Paşa, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bir telgraf göndermiştir. Bu telgrafta:

237 Askeri Tarih Belgeleri Dergisi, Sayı: 94, Belge: 2438, (Mayıs, 1992) 238 Askeri Tarih Belgeleri Dergisi, Sayı: 94, Belge: 2438, (Mayıs, 1992)

“1338 (1922) senesi Mart’ının otuzuncu günü İkinci İnönü Meydan Muharebesi’nin yıldönümüdür. Zalim dünyaya karış milletimizi baştan başa boğazlayabileceğini ilan eden, istilacı, mağrur bir düşman geçen senenin Otuz Mart günü yerlere serilerek hakkın galibiyetine boyun eğmişti. Tarihimizin en şerefli kahramanları sırasına giren

İkinci İnönü Şehitlerine fatihalar ve gazilerine minnet ve şükranlar ithafına bütün

cephelerdeki arkadaşlarımı davet ediyorum.” denilerek, “her sanılandan ziyade şuurlu

ve kudretli olan kahraman ordularımızın az zamanda mübarek ve aziz vatan topraklarını düşmanın pis vücudundan kurtarmaya muvaffak olacakları ümidiyle büyük ilahiyenin tecellisini tazarru eylerim.”239 şeklinde ifade edilmiştir.

Eskişehir Mebusu Abdullah Azmi Bey, Saruhan Mebusu İbrahim Süreyya ve İstanbul Mebusu Ali Rıza Bey’in, orduya şükran ve tebriklerinin gönderilmesi için, Meclis’e sundukları önerge de, Meclis’te görüşülmüştür. Bu önergede şunlar dile getirilmiştir: “Bugün yıldönümünü onur ve sevinç ile idrak ettiğimiz İkinci İnönü

Zaferi’ni meydana getiren ve milli iftiharlarımıza bir şan-ı şeref sayfası daha ilave eden kahraman ordumuza selam ve hürmetlerimizin ve bu zafer uğrunda şehit olanlara fatihalar ithaf eylediğimizin ve bu şanlı zafer için herhangi bir uzvunu feda eden ve paralanan fedakar gazilerimizi hürmetle yâd ve tezkâr eylediğimizin ordumuza duyurulmasının karara alınmasını teklif ederiz.” Bu önergenin verildiği gün, Trabzon Mebusu Hüsrev Bey’in de bir teklifi olmuş ve o da “kutsal milli mücadelemizin şerefli

günlerinden olan ve askerî tarihimizin parlak zaferini teşkil eden İkinci İnönü Meydan Muharebesi galiplerini Meclis namına tebrik ile ordumuzun bu münasebetle samimi duygularına şükranlarımızın iletilmesini teklif ediyorum” diye dile getirmiş ve mebusların fikirlerine sunmuştur. Mebuslar da bu teklifi kabul etmişlerdir240.

İkinci İnönü Zaferi’nin yıldönümü dolayısıyla birçok telgraf gönderilmiş. Sanki zafer yeni kazanılmış gibi, halkta büyük bir heyecan gözlenmiş ve yurdun her yerinden, farklı kuruluşlarından kutlama telgrafları gönderilmiştir.

239 TBMMZC., C. XVIII, Devre. 1, Ankara, 1959, s. 414; Vakit, 4 Nisan 1338 (4 Nisan 1922), nr. 1550,

s. 1.

Hendek Müdafaa-i Hukuk Reisi Ali Bey ve arkadaşları, Düzce Müdafaa-i Hukuk Reisi Mustafa Hilmi Bey ve arkadaşları, Arapkir Müftüsü Ahmet Efendi, Tercan Belediye Reisi Mehmet Efendi, Gaziantep Miting Heyeti Reisi Ali Cenani Bey, Elaziz Belediye Reisi Halil Bey ve arkadaşları, Keban Müdafaa-i Hukuk Reisi Ahmet Hamdi Bey, Sivrihisar Müftüsü Niyazi Efendi, Ilgın Müdafaa-i Hukuk ve Belediye Reisi Mehmet Efendi, Ayaş Müdafaa-i Hukuk Reisi Hüsnü Efendi, Osmaneli Nahiyesi Müdafaa-i Hukuk Reisi Salim Bey ve arkadaşları, Kalecik Belediye Reisi Abdullah Bey, Pötürge ahalisi namına Müdafaa-i Hukuk Reisi Mehmet Emin Bey, Gaziantep Mebusu Yasin Bey, Akçaşehir Belediye Reisi Mehmet Lütfi Bey ve arkadaşları, Nallıhan Belediye Reisi Mustafa Bey ve arkadaşları, Palu Müdafaa-i Hukuk Reisi Reşat Bey, Balâ Müdafaa-i Hukuk Reis vekili Osman Bey ve arkadaşları, Ilgaz ahalisi namına Müdafaa-i Hukuk ve Belediye Reisi Müftü Mehmet Tevfik Efendi, Urfa ahalisi namına Belediye ve Müdafaa-i Hukuk Reisi Mustafa Kemal Bey, Yozgat Belediye Reisi Âkif Bey, Sivas Miting Heyeti Reisi Müftü Abdurrauf Efendi, Beypazarı ahalisi namına Müftü Sait Efendi ve arkadaşları, Yabanabat Müftüsü Abdullah Efendi tarafından İkinci İnönü Zaferinin yıldönümü vesilesiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne kutlama telgrafları gönderilmiştir241.

Telgrafların Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri, Belediyeler ve Müftülüklerden gelenlerde yoğunlaştığını görüyoruz. Ayrıca, zaferin kazanıldığı zaman gelen telgraflarla, gönderilen yerler bakımından paralellik gösterdiği fark edilmektedir Halkı temsil etmesi ve halkın heyecanını yansıtması açısından böyle kuruluşlardan daha fazla kutlama mesajı geldiği görülmektedir. Zaferin kazanıldığı günden bugüne Türk milletinin bağımsızlık azminden hiçbir şey yitirmediğini ve aynı kararlılık, şevk ve hırsla toprakları için savaşmaya devam edeceğini tahmin etmek, hiç de zor değildir. Çünkü, Türk milleti bağımsızlığı için yaşar ve gerekirse bu uğurda canını dahi kolaylıkla feda eder. Bunun için, zafer sonrası kahraman ordumuza ve milletin temsilcisi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sınırsız sayıda kutlama mesajları geldiği görülmektedir.

İlerleyen günlerde de kutlama telgrafları gelmeye devam etmiştir. Bu telgrafların da yalnızca nerelerden gönderildiği okunmuş, istek üzerine içeriklerine değinilmemiştir.

Telgraf gönderenler arasında, Çerkeş Miting Heyeti, Mucur Müdafaa-i Hukuk Riyaseti, Yusufeli ahalisi namına Müftülük, Karamürsel Belediye Riyaseti, İznik Müftülüğü, Akşehir Belediye Riyaseti, Gürün Miting Heyeti, Karaköy Müftülüğü, Ordu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, Kandıra Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, Giresun Belediye Riyaseti, İzmit Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, Karahisarı Şarkî Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, Kars Mutasarrıflığı, Malatya Müftülüğü, Diyarbakır Müftülüğü, Sarıkamış Belediye Riyaseti, Kemah Belediye Riyaseti, Diyadin Müdafaa-i Hukuk Riyaseti, Kangırı Müdafaa-i Hukuk Riyaseti, Silvan Müdafaa-i Hukuk Riyaseti yer almaktadır242.

İkinci İnönü Zaferi’nin yıldönümü münasebetiyle yurt içinden gelen telgrafların yanı sıra yurtdışından da birçok kutlama telgrafı gönderilmiştir. Doğu milletlerinin temsilcileri İkinci İnönü Zaferi’nin yıldönümünü kutlamışlardır.

Rusya Şûralar Cumhuriyetinin elçisi Aralof’un Meclis’te okunan telgrafı:

“İkinci İnönü Muharebesi’nin senei devriyesi münasebetiyle bugünkü yeni Türkiye’yi ihya eden kahraman Türkiye inkılâp ordusunu tebrik ederim. Eminim ki, Türkiye’nin

şanlı ordusu ve onun azim ve celâdeti milleti, Garb’ın zalim emperyalistlerinden vatan

ve milletlerini Avrupa kapitalistlerine çatan millet ve memleket hainlerinin elinden kurtaracaktır. Rus köylü ve işçi hükümeti, düşmanı mağlubiyetten mağlubiyete sürükleyen, pek yakında ona kesin darbeyi vuracak olan kahraman Türkiye’yi, ordusunu en samimi bir hisle selamlar. İkinci İnönü Zaferi Türkiye’yi kuvvetlendirdi. Bu zaferler şüphesiz devam edilecektir. Devam edecek olan bu muzafferiyetlerden pek yakında mesut neticeler elde edilecektir. Yaşasın müstakil Türkiye halkı. Yaşasın Türkiye’nin şanlı ordusu. Yaşasın ordunun başkumandanı ve kumandanları, zâbitleri, neferleri.”243

Rusya Şûralar Cumhuriyeti Elçisi Aralof’un kutlama telgrafına karşılık, Mustafa Kemal Paşa da bir teşekkür mesajı göndermiştir: “Rusya Şûralar Cumhuriyeti,

tarihimizin en karanlık bir döneminde hakkımızı en önce teslim etti. Rusya halkının ve Kızılordusu’nun kutlamasını bütün birliklerimize duyurma emrini verdim. Türkiye ordusunun sıcak ve içten selamlarıyla saygılarını arkadaş büyük Kızılordu’ya ulaştırınız.”244

242 TBMMZC., C. XVIII, s. 515.

243 TBMMZC., C. XVIII, s. 430-431; Vakit, 5 Nisan 1338 (5 Nisan 1922), nr. 1551, s. 1 (Bkz. Ek XXI) 244 İkdam, 5 Nisan 1338 (5 Nisan 1922), nr. 8999, s. 1; Vakit, 5 Nisan 1338 (5 Nisan 1922), nr. 1551, s. 1;

Türkiye ile Sovyetler Birliği arasında Birinci İnönü Zaferi’nden sonra 16 Mart 1921 tarihinde imzalanan dostluk antlaşmasıyla aradaki pürüzler yok edilmişti. Artık, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti batıya karşı durumunu biraz daha kuvvetlendirmiştir. Türkiye ve Rusya birbirleri ile anlaşarak aralarındaki bütün sorunları değilse bile, sınır meselesini çözerek, iki devlet arasındaki geleneksel düşmanlığı dostluğa çevirmişlerdir. İkinci İnönü Zaferi sonrası, karşılıklı gönderilen kutlama telgraflarında şüphesiz yaşanan bu olayların etkisi vardır.

Azerbaycan Şûralar Cumhuriyeti Elçisi Abilof’un da zaferin yıldönümü dolayısıyla gönderdiği kutlama yazısı Meclis’te okunmuş ve alkışlarla karşılanmıştır. Bu kutlama yazısında şu sözler dile getirilmiştir: “Ne bahtiyarım ki bugün şanlı Türkiye

ordusunun tarihlere şan veren büyük bir zaferini tebrik için onun samimi yüreğinde bulunuyorum. Türkiye ordusu takip ettiği idealin yüksekliğini tamamiyle biliyor. Onun kazandığı her muzafferiyet, onun gösterdiği her fedakârlık Şark milletlerinin, mazlumlar aleminin kurtuluşuna doğru bir adımdır. Zulüm dünyasının, emperyalist siyasetin artık iflâs zamanı gelmiştir. Batı emperyalistlerinin bütün hile, oyun ve arabozuculuklarına