• Sonuç bulunamadı

İFTİRADAN DÖNMENİN; İFTİRAYA UĞRAYAN HAKKINDA

Belgede Türk Ceza Kanunu'nda iftira suçu (sayfa 172-175)

MAHKÛMİYETİNDEN SONRA VEYA CEZANIN İNFAZINA

BAŞLANDIKTAN SONRA GERÇEKLEŞMESİ

TCK m. 269/3’e göre, kovuşturmaya başlandıktan sonraki etkin pişmanlık halleri üç ayrı evrede gerçekleşmektedir. Buna göre müfterinin,

a) Mağdur hakkında hüküm verilmeden önce iftirasından dönmesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisi (TCK m. 269/3,a),

b) Mağdurun mahkûmiyetinden sonra iftirasından dönmesi halinde, verilecek cezanın yarısı (TCK m. 269/3,b),

c) Mağdur hakkında hükmolunan cezanın infazına başlanması halinde iftirasından dönmesi durumunda, verilecek cezanın üçte biri (TCK m. 269/3,c) indirilebilir.

TCK m. 269/3,a’da geçen “hüküm”580 kelimesini, yerel mahkemenin verdiği karar olarak anlamak gerekir581. TCK m. 269/3,a bakımından yerel mahkeme

578

“Mağdur hakkında yapılan idari soruşturma sırasında gerçeğin ortaya çıkmasından önce 22.05.2009 tarihli ifadesiyle sanığın iftirasından döndüğü dosya kapsamından anlaşılmakla hakkında TCK’nın 269/2. Maddesinde düzenlenen tekin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi” 9. CD., 07.11.2013, 2013/6095 E., 2013/13557 K. (ARTUK/GÖKCEN/YENİDÜNYA, TCK Şerhi, s. 7769).

579

ÜNVER, s. 110.

580

“Hüküm yargılama makamının önüne gelmiş olan uyuşmazlığı çözen, o uyuşmazlıkta bir sonuca ulaştıran ve mahkemenin dosyadan bir üst mercii tarafından bozuluncaya kadar elini

159 hükmünün kesinleşmesi aranmayacaktır. CMK m. 223/1’e göre, “Beraat, ceza

verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür”. İlk derece mahkemesi tarafından mağdur

hakkında verilecek bu kararlardan herhangi birisinden önce müfteri iftirasından dönmüş ise, hakkında verilecek cezanın üçte ikisi indirilebilir582.

“Hükmün açıklanmasının geri bırakılması”583 (CMK m. 231) müessesesinin işletilmesi durumunda TCK m. 269/3,a uyarınca müfterinin cezasında indirim yapılabilecek mi? Doktrinde bir görüşe göre iftira suçunun mağduru hakkında mahkûmiyet kararı verilmekle birlikte bu hükmün açıklanması geri bırakılmışsa, bu durumda TCK m. 269/3,a hükmü uygulama alanı bulamayacaktır584. Diğer görüşe göre ise, ortada henüz verilmiş en azından “açıklanmış” bir hüküm bulunmadığı için, müfterinin cezası TCK m. 269/3,a hükmü gereği indirilebilir585. Kanaatimizce de iftira suçunun mağduru hakkında verilen hükmün açıklanması geri bırakılmışsa, müfteri bu fıkra hükmünden yararlanabilecektir. Zira CMK m. 223/1’de belirtildiği üzere, “Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine

hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür”. Dolayısıyla mağdur

hakkında bu karar verilmeden önce “hüküm” verilmekte, ancak açıklanması geri bırakılmaktadır. Zaten bu karar suçun mahkûmiyetle sonuçlanması gerektiği kanaatine ulaşıldığında verilmekte ve fakat hüküm açıklanmadığından, mahkûmiyete ilişkin hüküm sonuç doğurmamaktadır586.

çekmesini sağlayan bir karardır” (Mustafa ARTUÇ, Hüküm Kurma Sanatı, 6. Baskı, Ankara, 2015, s. 5).

581

ARTUK/GÖKCEN/YENİDÜNYA14, s. 1069; TEZCAN/ERDEM/ÖNOK11, s. 1000;

ŞEN/AKSÜT, s. 489. 582

“Sanığın son oturumda; "mağdur hakkında asılsız olarak iftira attım, pişmanım" biçimindeki sözlerinin iftiradan dönme niteliğinde olduğu ve hakkında TCY.nın 285/son maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırıdır.” 4. CD., 20.9.2004, 2003/5781 E.,

2004/8901 K. (www.kazanci.com) 583

Ayrıntılı bilgi için bkz. ARTUÇ, s. 144 vd.

584

ŞEN/AKSÜT, s. 489.

585

TEZCAN/ERDEM/ÖNOK11, s. 1000.

586

160 Duruşmanın sona erdiğinin açıklanmasından sonra, mağdur hakkında verilen “mahkûmiyet” hükmünden sonra, müfteri pişmanlık göstererek iftirasından dönecek olursa hakkında verilecek cezanın yarısı indirilebilir587. Burada söz konusu olan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için mahkûmiyet hükmünün kesinleşip kesinleşmemesinin gerekip gerekmediği doktrinde tartışmalıdır. Bir görüşe göre, mahkûmiyet kararı verilmiş olması yeterlidir, bu kararın kesinleşmesi gerekmez588,589. Diğer görüşe göre ise, ilk derece mahkemesinin verdiği mahkûmiyet hükmünün, süresi içinde kanun yoluna başvurmama ya da temyiz incelemesi sonucunda kesinleşmesi gerekir590. Kanaatimizce de kararın kesinleşmesine gerek yoktur. Zira karar kesinleştiğinde infazına başlanması gerekmektedir. Mağdur hakkında hükmolunan cezanın infazına başlanması halinde iftirasından dönmesi durumu ise, (c) bendinde düzenlenmiştir. Dolayısıyla mağdur hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesi, (b) bendinin uygulanması bakımından son tarih olarak kabul edilemez. Aksini kabul durumunda, mahkûmiyet kararının verilmesi ile kesinleşmesi arasında kalan zaman diliminde gerçekleşen etkin pişmanlık halinde, gerçeğe dönen müfteriyi hiçbir bentten yararlandıramayız.

Bu fıkra uyarınca son olasılık, cezanın infazına başlanılması halinde müfterinin iftirasından dönmesi durumudur. Bunun için infaza başlanılması yeterli olup, cezanın

587

“Mağdur hakkında dava açılıp beraatine karar verildikten sonra iftira suçundan açılan dava sırasında ve karardan önce sanığın iftiradan rücu etmesi karşısında, TCK’nın 269. maddesinin 3.fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, bozmayı gerektirmiş” 4. CD., 10.1.2011,

2011/3 E., 2011/4 K. (www.kazanci.com); “Sanığın yağma suçundan mağdur Hayrettin

Değirmenci kimliğini kullanarak mahkum olduğu ve cezasını infaz ettiği olayda gerçek kimliğini kendisinin açıkladığı, TCK'nın 269/3-c maddesinde mağdur hakkında hükmün infazı koşullarının arandığı, somut olayda ise; infazın sanık aleyhine gerçekleştiği bu sebeple sanığın mahkumiyet hükmünden sonra iftirasından döndüğünün anlaşılması karşısında sanık hakkında tayin olunan cezadan TCK'nın 269/3-b maddesi uyarınca indirim yapılıp yapılmayacağının karar yerinde tartışılmaması” 9. CD., 22.10.2014, 2014/6998 E., 2014/10634 K. (www.uyap.gov.tr)

588

ARTUK/GÖKCEN/YENİDÜNYA14, s. 1069; YAŞAR/GÖKCAN/ARTUÇ, s. 8140;

MALKOÇ, s. 4642; MERAN, s. 224. 589

Meran’a göre, mahkûmiyet kararının kesinleşmesi ancak cezanın infazına başlanmamış olması

durumunda da (b) bendi uyarınca cezada indirim yapılmalıdır (MERAN, s. 224).

590

161 tamamen veya kısmen ya da önemli miktarda veyahut çok kısa bir süre infaz edilmiş olması şart değildir ve bu fıkranın uygulanabilirliği açısından önemi de yoktur591.

Mağdur hakkında hükmolunan ceza ertelenmiş ve müfteri de bu denetim süresi içerisinde iftirasından dönerse durum ne olacaktır? Tezcan/Erdem/Önok’a göre, TCK m. 51/8 uyarınca “Denetim süresi yükümlülüklere uygun veya iyi halli olarak

geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır” hükmü ve cezası ertelenen kişi

hakkında bazı yükümlülükler yüklenebileceği için, denetim süresi içinde iftirasından dönen müfteri hakkında TCK m. 269/3,c uygulanmalıdır. Kanaatimizce de erteleme bir infaz rejimi olduğundan deneme süresinin başlaması ile buna göre infazın başlayıp başlamadığı tespit edilerek, iftirasından dönen müfteri TCK m. 269/3,c indiriminden faydalandırılmalıdır.

Mağdurun mahkûmiyetine karar verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması durumunda ise, infazı sözkonusu olan bir hüküm bulunmadığından, müfteri hakkında TCK m. 269/3,c hükmü uygulanamaz592.

D. İSNAT EDİLEN FİİLİN İDARİ YAPTIRIM GEREKTİREN BİR FİİL

Belgede Türk Ceza Kanunu'nda iftira suçu (sayfa 172-175)