• Sonuç bulunamadı

İş Akışı: “Zamana ve Duruma Göre Değişiyor”

Belgede Toplumsal bir tip: Memur (sayfa 117-120)

3.3. Memur Çalışma Koşulları

3.3.1. İş Akışı: “Zamana ve Duruma Göre Değişiyor”

Her kurumun iş akışı, iş yüküne göre değişmektedir. Bazı kurumlar sözgelimi Tarım, KYK belli dönemlerde yoğun çalışırken PTT, Nüfus gibi kurumlarda yoğunluk her zaman olmaktadır. Bu bakımdan görüşülen memurların kimisi yoğun çalıştığını söylerken kimisi de yoğun çalışmadığını söylemiştir. Görüşmecilerden Y. Ç. (Üniversite), ayın ilk haftası ile son haftası yoğun çalıştığını, diğer haftalarda çok fazla yoğunluk olmadığını, diğer haftaların koşturmaca içinde geçmediğini dile getirmiştir. R. M. K. ise, iş akışını şu şekilde ifade etmiştir:

“Ne yoğun ne rahat, bazen 2/3 gibi işin bitiyor, bazen de geliyor çalışmalarınız oluyor mesai sonrasına bile kalıyor, 7/8 de gittiğimiz oluyor. Projelerimiz var çünkü” (R. M. K., Erkek, 30, Tarım).

“Bizim belirli periyotlarda çok yoğun oluyor, gençleri yönettiğimiz için. Eğitim öğretim başlangıcı, aynı bizde öğretmenler gibi o dönemde yurtlardan sürekli ihtiyaç, istekler bitmiyor. Buradan onay veriyoruz, düzenleme yapıyoruz. Yazın yurtlarımız rahat ama burası yine yoğun. Çünkü yazın da yurtlarda yapılacak şeylerin ihalesini yapıyoruz burada yurtlarla ilgili işlemler yapılıyor. Eğitim öğretim dönemi çok yoğun diğer dönemler daha az yoğun” (M. A., Erkek, 29, KYK).

Görüşmecilerden M. A., çalıştığı kurumun Kredi Yurtlar Kurumu olması hasebiyle eğitim öğretimin başladığı dönemde öğrencilerin yurtlara yerleşmeleri, kayıt işlemleri, kredi ya da burs alma konusundaki sıkıntıları gibi konularla ilgilendiğinden bu dönemlerde yoğun çalıştıklarını dile getirmiştir. Görüşmecilerin ifadelerinden de görüldüğü üzere, iş akışları yıllık ve dönemlik yoğunluklarına göre değişmektedir. Belli dönemlerde yoğun çalışmaları gerektiğinde de, fazla mesaiye kaldıklarını belirtmişlerdir.

İnsanlar arasında yaygın bir şekilde bazı kurumlarda çalışan memurların “boş boş oturdukları, hiçbir iş yapmadıkları” gibi düşünceler vardır. Bu kurumlar arasında en çok zikredilenlerden biri de, Kütüphane memurlarıdır. Kütüphanede çalışan A. K.’a bu durum hakkındaki düşüncelerini şöyle ifade etmiştir:

“Kütüphaneciler ne iş yapıyor gibi bir düşünce var. Evet burası yoğun değil ama boş boş da oturmuyoruz. Harflere göre kitapların düzenlemesini yapıyoruz. Kayıt katalog işlemini yapıyoruz. Öğrencilere yardımcı oluyoruz” (A. K., Erkek, 57, Kütüphane).

M. B., çalıştığı kurumun (PTT) yoğunluğundan dolayı sadece tek bir işi yürütmediğini, iş yoğunluğu fazla olan birime gün içerisinde geçişler yaptığını dile getirmiştir. Görüşmecilerden G. K. ise, çalıştığı birimin (Nüfus) yoğunluğundan ötürü mesai arkadaşlarıyla kimi zaman sadece günaydın veya iyi akşamlar diyerek günü bitirdiğini söylemiştir. Esasında görüşmeciler, iş akışının günlük iş planlamasına ya da yoğunluğuna göre değiştiğinin altını çizmektedir.

İş yoğunluğu fazla olan kurumlarda iş yükü de fazla olmaktadır. Bu nedenle birçok memur çalıştığı kurumun personelinin iş yükünü karşılama noktasında yetersiz olduğunu dile getirmiştir. Görüşmeciler, memur istihdam edilmesi gerektiği düşüncesinde birleşmektedirler. Ancak devletin memur istihdam etmek yerine mevcut memurların fazla mesai harcayarak işlemeleri yürütmesini istediğini ifade etmişlerdir. Görüşmecilerden A. K. (Nüfus), çalıştığı kurumda memurların kapasitelerinin üstünde çalıştıklarını söylerken bazı kurumların kendi çalıştığı kurum kadar iş kapasitesinin olmadığını söylemiştir. Bu nedenle kurumlar arasında dengenin gözetilmesi gerektiğini, kurumlar arasında memurların geçiş yapması gerektiğini vurgulamıştır. A.K., iş kapasitesi fazla olan kurumlara az olan kurumlardan memurların geçiş yapması gerektiğini dile getirirken K. A. ise, personel eksikliği için devletin memur istihdam etmesi gerektiğinin notunu düşmüştür.

“Biz Tarım il ve ilçe müdürleri olarak yüzde 54 normla çalışıyoruz. Yani %46 personel eksikliğimiz var. Özellikle ilçelerde çalışan arkadaşlarımız var. Uzak ilçelerde çalışan arkadaşlar 10 kişinin yapacağı işi 4 ya da 5 kişi yapıyorlar. Orada ciddi bir iş yükü var. Bunalıyor arkadaşlar, işe yetişemiyorlar. Vatandaşın yaptığımız işleri sezonluk işler olduğu için vatandaşta istiyor ki zamanda olsun, hemen olsun. Ama personel eksik olduğu için yetişemiyoruz” (K. A., Erkek, 53, Tarım).

“Aslında memura ihtiyaç var, talep edebilirler ama talep etmiyorlar. Normalde 6 kişinin yapacağı işi 3 kişi yapıyor. Memur almak yerine hafta sonları çalışarak, hafta içleri 8 saatten fazla çalışarak açığı o şekilde kapatmaya çalışıyorlar” (H. U., Kadın, 27, Adliye).

İş yoğunluğunun hafta içinde her gün yoğun olduğunu ancak pazartesi ve cuma günlerinde neredeyse nefes almanın bile zor olduğunun altını çizen H. A., çalıştığı kurumun memur istihdam etmesi gerektiğini şu sözlerde ifade etmiştir: “Bizim kurumda iş yükü çok ve eleman az. Hafta içi her gün çok yoğun geçiyor ama pazartesi ve Cuma günleri neredeyse nefes alamıyoruz, çok yoğun çalışıyoruz. PTT’nin iş kapasitesi çok fazla ve kendi işinin dışında birçok işi de yapıyor. Bunun yanında bir de vatandaşın bilgisiz olması, halktan duyduğu şeyleri gelip burada yaptırmaya çalışması iş yükünü daha da arttırıyor. Bu durumda memur istihdam etmeli ama memur da yok” (H. A., Erkek, 37, PTT).

Çeşitli kurumlarda memur eksikliği ya da fazlalığı sorunu memurlar tarafından farklı vatandaş tarafından farklı görülmektedir. Örneğin vatandaş, memurun yan gelip yattığını, vatandaşın işlerini halletmediğini, hiçbir iş yapmadığını, oturduğu yerden para kazandığını, sabahtan akşama kadar bilgisayar başında oturduğunu düşünmektedir. Bu duruma, memurlara karşı kamuoyundaki algı başlığında değinmiştik. Memurlarla iş akışları üzerine yürüttüğümüz görüşmelerde durumun vatandaşın düşündüğü gibi olmadığını, memurların çalışma koşullarının, iş akışının zamana göre yoğun zamana göre esnek olduğunu tespit ettik. Hatta birçok memur, iş yükü fazla olduğundan ötürü personel istihdam edilmesi gerektiğini dile getirmiştir. Bu noktada toplumsal tip çalışması hem kamuoyunun o tip hakkındaki genel algısını hem de o tipe özgü deneyim ve algıları ortaya çıkarmaktadır. Aynı zamanda çalışmada nitel yöntem uygulanmanın katkısı burada kendini göstermektedir. Vatandaş, memuru gelip yatan, oturduğu yerden para kazanan bir tipolojiyle genelleştirirken, içeriden bir bakış bize personel istihdam edilmesi gerektiğini göstermektedir.

Belgede Toplumsal bir tip: Memur (sayfa 117-120)