• Sonuç bulunamadı

2.7. Fergana İddiasındaki Buhara Hanlığı

3.1.1. Hokand Hanlığı’nın Kuruluşu

İsminden de anlaşılacağı üzere Fergana’nın merkezinde bulunan Hokand merkezli bu hanlık, Şeybanilerin33 soyundan gelen Şahruh İbn-i Aşur Kul tarafından kurulmuştur (Yılmaz, 2006, s. 62; Hayit, 1975, s. 33; Saparaliyev, 1995, s. 46-52). Salih hoca ve diğer yazarların verdiği bu bilgiden farklı olarak Hokand’ın kurucusu Şahruh’un soyunun Şeybanilere dayanmadığı söylenmektedir. Dinçer hoca, Hokand Hanlığı’nı kuranlar Özbeklerin Ming kabilesine mensuptu demekle birlikte Şahruh’un neslinin Timur soyuna dayandığı konusunda efsaneleşen bir anlatım da vardır demektedir. Bu efsaneye göre, Timurlu şehzadelerden olan Ömer Şeyh’in oğlu Babür,

33Şahruh’un soyunun dayandığı beylere, XVI. yüzyıldan itibaren Ming ulusunun beyi denmiştir. Bu

sebepten Sovyet tarih yazmalarında ve diğer bazı yazılarda, Hokand Hanlığı tarif edilirken “Göçebe Özbeklerin Ming Ulusu’nun Hanlığı” şeklinde bir ibare kullanılmıştır. Ayrıca “Hokand Hanlığı-

Maveraünnehir’de hâkimiyeti ele almak isteyen Şeybanilerden Ubeydullah Han ile verdiği mücadeleyi kaybetti ve Fergana’ya sığındı. Özbeklerin baskılarından kaçan Babür, yeni doğan bebeğini altın beşik içerisinde Fergana’da bırakmak zorunda kaldı. Bu çocuğu bulan yerliler ona Altın Beşik ismini verdiler ve onun soyu yüzyıllar boyu devam etti (Koç, 2015, s. 17). Frederick Starr da bu iddiayı destekler mahiyette olan bir tez ortaya atmış, çoğu Müslüman hatta Avrupa bilgininin, bu Altın Beşik figüründen yola çıkarak Hokand Hanlığı’nın Timur ile bağlantılı olduğunu kabul ettiğini dile getirmiştir (Starr, 2011, s. 30).

Şeybaniler ile Timurlu şehzadeler arasında kanlı savaşların olduğu bilinmektedir. Nitekim bu savaşların sonucunda Timurlu şehzade Babür, Fergana’dan hatta Maveraünnehir bölgesinden el ayak çekerek Hindistan’a gitmiştir. Burada ifade etmek gerekir ki XVI. yüzyılda Orta Asya'yı fetheden ve Şeybani devletinin temellerini atan göçebe Özbekler, Timur'un mirasçılarına (Tamerlan/Timuri) ve feodal liderliğine (özellikle Babür'e) büyük ve karmaşık bir darbe indirdiler. Bundan sonra da ülke (Fergana Vadisi toprakları) giderek bölündü ve Buhara ile Hive arasında kanlı feodal savaşlara sahne oldu. Bu karmaşık iktidar mücadelesi tam olarak iki yüzyıl devam etmiştir. Türkistan coğrafyasında kurulan en eski ve en köklü hanlık olduğunu iddia eden Buhara Hanlığı, Fergana bölgesinde hak iddiasından hiçbir zaman vazgeçmemiştir. Fakat XVIII. yüzyılın başında, Fergana Vadisi bölgesi, kendisini Buhara'dan ayırmış ve bağımsız bir Hokand Hanlığı ortaya çıkarmıştır (Starr, 2011, s. 29-30; Alpargu M. , 2002, s. 572).

Türkistan coğrafyasındaki son merkezi devlet olan Timurlu Devleti’nin yıkılmasından sonra, birbirine yakın coğrafyalarda müstakil hanlıklar ortaya çıkmıştır. Hokand (Fergana) Hanlığı’nın Şahruh önderliğinde istiklalini ilan etmesiyle, 1512’den beri müstakil olarak varlığını devam ettiren Hive ve Buhara (Özbek) Hanlıkları ile birlikte Türkistan’da üç ayrı devlet kurulmuş oldu. Bu ise, Türkistan Türklerinin üç ayrı hanlık arasında parçalanmasına ve dolayısıyla Rusya, İngiltere ve Çin gibi büyük devletlerin yönünü bu istikamete çevirmesine de sebep olmuştur (Saray, 1994, s. 13).

Hanlık, üç dünya uygarlığının birleştiği noktada (Fergana’da) 1710’da kurulmuştur (Yılmaz, 2006, s. 62; Hukandii, 2016, s. 6-7). Hanlığın bir tarafını, halkının da

genelini oluşturan Müslüman dünyası bir tarafını kuzeyinden gelen Ortodoks Hıristiyan Rus İmparatorluğu ve diğer tarafını da Budist Konfüçyüs Çin İmparatorluğu kuşatmış durumdaydı. Bazı kaynaklarda hanlığın kuruluş tarihi farklı verilmiştir. Hanlık çok uzun denemeyecek bir süre varlığını sürdürmüş olup 170 yıl (1709-1876) hüküm sürmüştür. Hicri takvime göre hanlık, 1087'den 1254'e kadar varlık göstermiştir (Starr, 2011, s. 29).

3.1.1.1. Şahruh Dönemi 1709-1721

Hanlığın kurulduğu tarih olarak nitelendirilen 1709 olayları, Molla Âlim Makdum Hacı tarafından yazılan Tarih-i Türkistani'de (Türkistan Tarihi'nde) ilginç bir şekilde tasvir edilmiştir. Jankat, Pilahkan, Tufantip, Partak, Tepa-Kurgan, Kaynar ve diğer kasabalardan yaşlılar ve soylular bir araya gelerek akıllı ve cömert Şahruh'u Han seçtiler (Jusupov, Keneş; İmanaliyev, Kanıbek, 2011, s. 345).

Şahruh, han seçilir seçilmez yeni bir kale yapmak için uygun bir yer bulunması konusunda talimat verdi. Daha önce Andican olan Fergana’nın merkezi Hokand’a taşındı. Bilirkişiler, iki nehir arasındaki bir noktada bulunan Hokand’a kale yapılmasına karar verdiler. Binalar ve avlularla çevrili dört kapılı bir kaleyi inşa ettiler ve hemen orada yeni Han Şahruh tahta çıktı (Bootaeva, 1995, s. 19; Levi, 2007, s. 222). Molla Âlim, Şahruh'un on iki yıl hüküm sürdüğüne ve 1721'de öldüğüne değinmektedir. Şahruh öldüğü zaman Hokand Hanlığı sınırları içerisinde İsfara ve Margilan şehirleri de bulunmaktaydı (Starr, 2011, s. 30).

Şahruh, hanlığı kurmadan önce Fergana Vadisi’nde Hocalar hâkimiyet sürmekteydi. Şahruh, Hocaları ortadan kaldırmak ve hâkimiyeti ele geçirmek için bir düğün tertiplemiştir. Bu düğün sırasında Çadak’a hâkim olan bir Hoca tuzağa düşürülmüş ve ortadan kaldırılmıştır (Koç, 2015, s. 18; Bulduk, 2006, s. 16; Sel, 2011, s. 3). Bu coğrafyada örneklerine rastladığımız Hocalar hâkimiyeti kültürü, Doğu Türkistan’dan buralara yayılmıştır. Doğu Türkistan’da birkaç yüzyıl boyunca Hocaların hâkimiyeti devam etmiştir. Kaşgar’da Hocalar hâkimiyetine son veren kişi de, Hokand Hanlığı’nda yetişen ve daha sonra oraya giden Yakup Bey’dir.

hanlıklarının işgal edildiği seferlere de katılan Vladimir Nalivkin, 6 yıl boyunca Fergana’da (Namangan’da) kalmıştır. Bu Rus komutan, Şahruh dönemi ile ilgili olarak halktan duyduğu bilgileri, Hokand’ın tarihi hakkında kaleme aldığı meşhur eserinde dile getirmiştir. Onun belirttiğine göre: “Şahruh, Namangan’da yaşayanların kendisine itaat etmesi için bir sefer düzenledi. Namangan yakınlarında bir yerde kamp kurarak av ile meşgul olan Şahruh, bu esnada onların kendisine itaat etmesini bekledi. Avlandığı sırada, rivayete göre ona bir kaplan saldırdı. Hayvanı çıplak elleriyle yakalayan Şahruh, onu boğarak öldürdü. Bu hadisenin Namangan ahalisi tarafından duyulması üzerine, halk onunla savaşmamaya karar verdi ve ona bir heyet gönderdiler. Bu sayede Namangan ahalisi gönüllü olarak Şahruh Bek’e itaat etmiş oldu” (Nalivkin, 1886, s. 55-56; Koç, 2015, s. 19).

Namangan’ın da itaat altına almasıyla yeni kurulmuş olan bu hanlık kısa sürede sınırlarını genişletti. Onun hızla yükselmesi elbette ki çevresindeki hanlıkları özellikle de Buhara Hanlığı’nı oldukça fazla rahatsız etmiştir. Zaten çok fazla süre geçmeden Kaşgar bölgesinde bulunan soydaşlarının yardım çağrılarına cevap verecek olan bu hanlık, Çin’in de dikkatini çekmiş ve muhatap alınmıştır. Bulunduğu coğrafi konum, bu hanlığın aktif bir dış siyaset izlemesini zaruri kılmıştır. Çin’in istilasından ve hocaların yanlış politikalarından kaçan Doğu Türkistanlı Türkler, sürekli olarak Fergana’yı (Hokand) kendilerine yurt seçmişlerdir.