• Sonuç bulunamadı

In Ancient Ages Sivas and Its Surrounding (From the Colonail Period to the Persian Invasion)

2. Hititler Zamanında Sivas

Yüzey araştırmaları Sivas il sınırları içerisinde tespit edilen Asur Ti- caret Kolonileri Dönemi’ne ait, Yukarı Kızılırmak Havzasını Tokat, Kay- seri ve Malatya ovalarına bağlayan yol güzergâhlarının Hititler dönemin- de kullanılmaya devam edildiğini göstermektedir.40 Metinler sayesinde ti- cari malların bu yol güzergâhlarına ek olarak Šamuha’ya, Maraššantiya (Kızılırmak) vasıtasıyla kayıklar ve sallar kullanılarak getirildiği bilin- mektedir. KUB XXXI 79 nolu belgede Pittiyarik ve Arziya şehirlerinden Šamuha’ya gemi ile yapılan erzak nakliyatından bahsedilmektedir. Me- tinden anlaşıldığı kadarıyla su seviyesi yeterince yüksek olmadığı için Pit- tiyarik şehrinden yapılan teslimat iki seferde nakledilmiştir.41

36 Remzi Kuzuoğlu, ‚Asur Ticaret Kolonileri Çağı’nda Anadolu Kraliçeleri‛, Belleten, C.

LXXI, S. 262, 2007, s. 803-804; Barjamovic, s. 132

37 Cecile Michel, ‚A Table Avec les Marchands Paleo-Assyriens‛, Assyrien im Wandel der Ze-

iten (HSAO 6- CRRAI 39), Heidelberg, 1997,s. 105; Esma Öz, ‚Kültepe Tabletlerine Göre Asur Ticaret Kolonileri Döneminde Anadolu’da Üzüm Yetiştiriciliği ve Bağcılık‛, Akade- mik Bakış Dergisi, C. 5, S. 9, 2011, s. 288

38 TPAK I, 200 nolu belgede Tegarama’da satılan 3 kadın köle için 6 ½ mina gümüş ödendi-

ği görülmektedir.

39 AKT 5, 56 belgesinde Tegarama’dan getirilen 5 adet yünden bahsedilmektedir. 40 Ökse, 2003, s. 125

Hititler döneminde bu yol güzergâhları ticari amacın yanı sıra ihtiyaç doğrultusunda askerlerin ilgili bölgeye sevk edilmesinde de kullanılmaya devam edilmiştir. İl sınırlarında yer alan Šamuha, Šarišša ve Tegarama şehirlerinin sahip oldukları konum bakımından Hititler için hem ticari, hem askeri hem de dini açıdan büyük önem taşıdığı anlaşılmaktadır.

Sivas, Hititler döneminde Yukarı Ülke (KUR UGU(TI))42 olarak adlan- dırılan, Kızılırmak’ın küçük kolları ile çevrelenen dağlık bölgede yer al- maktadır. Yukarı ülke stratejik açıdan oldukça büyük önem sahip olmuş- tur. Çünkü bölgenin düşmanlar tarafından ele geçirilmesi Sivas’tan Ma- latya ovasına uzanan bölgeyi (Tegarama) düşman saldırısına açık hale ge- tirmiştir. Oysa bu yol Hititler için Kuzey Suriye’ye giden önemli bir rotayı oluşturuyordu ve I. Muršili döneminden Šuppiluliuma dönemine kadar bölgeye tek iletişim yolunu sağlıyordu.43

Koloni döneminde varlığını bildiğimiz Šamuha ve Tegarama şehirle- ri Hititler tarafından iskân görmeye devam ederken, bu şehrin yanı sıra Hititler tarafından Sivas ili Altınyayla ilçesinde inşa edilen Šarišša şehri Hititler için önemli bir kült merkezi olarak işlev görmüştür.

2. 1. Šamuha

Šamuha, Hititçe çivi yazılı metinlerde ilk olarak Telipinu Ferma- nı’nda EMEŠ NA4 KISIB (mühür evleri) ile ilgili olarak sayılan şehirler ara- sında geçmektedir. Belgede Šamuha hakkında fazla bilgi bulunmasa da, Koloni Dönemi’nde iskân edilen ve Hitit İmparatorluk Dönemi’nde çok sayıda metinde karşımıza çıkan şehrin, Eski Hitit Dönemi’ne ait bir kay- dının bulunması açısından önem taşımaktadır.44

Çivi yazılı metinlerde karşımıza eski Anadolu’da yer alan ‚kutsal kent‛ veya ‚tanrı kenti‛ olarak adlandırılan bazı kentler çıkmaktadır. Bunların birçoğunun kökeni Hitit öncesi yerli Anadolu kavimlerine uzanmaktadır. Bunun dışında bazı kentler de belirli büyük tanrıların kült merkezi olarak dini bir yapıya sahip olmuşlardır. Bu şehirlerden birisi olan Šamuha İštar’ın (Hurrice =Šaušga)45 dini merkezi olarak önemli bir rol oynamıştır.46 Kutsal bir kent olan Šamuha’da yer alan tapınaklarda çok

42 Ahmet Ünal, Hititçe-Türkçe Türkçe-Hititçe Büyük Sözlük, Bilgin Kültür Sanat Yayınları, An-

kara, 2016, s. 880

43 J. G. Macqueen, Hititler ve Hitit Çağında Anadolu, Arkadaş Yayınları, 3. Baskı, Ankara,

2013, s. 59

44 Yiğit, 1997, s. 274

45 Trevor Bryce, The Kingdom of The Hittites, Newyork, 2005, s. 162

46 Ahmet Ünal, Hititler Devrinde Anadolu, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, C. 3, İstanbul, 2005,

sayıda değerli madenlerden yapılmış kutsal eşyalar saklanıyordu. Bu yüzden şehir yağmacılara karşı çok iyi bir savunma sistemiyle donatılmış- tır.47 Yapılan son kazıların da gösterdiği gibi kentin çok sağlam sur duvar- ları ve dört adet kent kapısı bulunmaktadır. Šamuha Hurri kültürünün ağır bastığı bir şehir olması nedeniyle kralın kültürel kökenine uyum sağ- lamıştır.48

II. Muršili dönemine ait bir metinden öğrendiğimize göre Tuthaliya DINGIRLİM GE6(ŠI) Karanlık Tanrısı (Kara Tanrı) kültünü Kizzuwatna’dan Šamuha’ya taşımıştır. Mezopotamya’da LAMAŠTU olarak anılan bu de- monik tanrının Hitit panteonuna neden dâhil edildiği bir merak konusu- dur. Ancak bunun net bir cevabı yoktur. T. Yiğit, Kizzuwatna’da olası bir saldırı durumunda kültün korunması için Šamuha’ya taşındığını belirtir.49 Ancak Šamuha’nın Azzili düşmanlarca saldırıya maruz kaldığı bilinmek- tedir. A. Ünal ise bu kültün Šamuha’ya taşınmasıyla tanrıya hizmet karşı- lığında bir lütuf kazanılmanın amaçlandığını belirtmektedir. Belgelere gö- re Šamuha, Parnašša ve Laḫḫurama başta olmak üzere en az üç Hitit ken- tinde Kara Tanrı için yapılmış tapınaklar ve bu tapınaklarda kült töreni için görevlendirilmiş rahip ya da rahibelerin varlığı bilinmektedir. II. Muršili, Tuthaliya zamanında Kara Tanrı için düzenlenen ritüellerin za- manla bozulmasından dolayı kültü yeniden kurarak kral, kraliçe ve prenslerin Šamuha’ya her geldiklerinde Kara Tanrı ayinlerini bu yeni dü- zenlemeye göre yapmalarını sağlamıştır.50

Yine Tuthaliya döneminde Šamuha önemli bir olayla karşımıza çık- maktadır. Yaşanılan Arzawa ve Kaška tehdidi yüzünden kral daha gü- venli olduğu için ikametgâhını geçici olarak Šamuha’ya taşımıştır. Tutha- liya, Šamuha’da bulunduğu sürece idari, askeri ve dini işleri bu şehirden yönetmiştir. Ancak bu olay başkentin Hattuša’dan Šamuha’ya taşındığı şeklinde yorumlanmamalıdır.51

Azzi-Ḫayaša ve Kaška toprakları arasında tampon bir bölge oluştu- ran Yukarı Ülke sınırında yer alan Šamuha, Hititler için önemli bir askeri

47 Ahmet Ünal, Puduhepa ve Zamanı, Hitit Üniversitesi Rektörlüğü Yayınları, 2014, s. 230;

Tuthaliya ve Ašmunikal çiftinin mühür baskıları Kayalıpınar kazıları sırasında ele geçi- rilmiştir. Bkz. Vuslat Müller-Karpe, Andreas Müller-Karpe, 2011a, s. 410

48 Ünal, 2018, s. 474 49 Yiğit, 1997,s. 275

50 Ahmet Ünal, ‚The Nature and Iconographical Traits of ‚Goddess of Darkness‛, Aspects of

Art and Iconography: Anatolia and Its Neighbors Studies in Honor of Nimet Özgüç, TTK, Anka- ra, 1993, s. 939 vd.

merkez olmuştur. I. Šuppiluliuma dönemine ait bir metinde, Šuppiluliu- ma’nın Azzi-Ḫayaša ve Kaška topraklarına yaptığı bir seferde düşmanı yendikten sonra ele geçirdiği esirleri şehre getirdiği anlaşılmaktadır. İlgili metnin tercümesi şöyledir: ‚Fakat babam ileriye doğru yürüdüğü zaman, ülkesinde Ḫayašalı düşmanla karşılaşmadı. Babam tekrar Ḫayašalı düş- mana karşı gitti, fakat onu yine bulamadı. Fakat o, Kaškalı düşmanı, tüm kabile askerlerini ülkede yakaladı ve ona tanrılar yardım ettiler, *Arinna şehrinin Güneş Tanrıçası, Hatti şehrinin Fırtına Tanrısı, Ordunun Fırtına Tanrısı, Savaş Alanı Tanrıça İštar’ı+ ve böylece çok sayıda düşman öldü. Ayrıca birçok sayıda düşman öldü. Ayrıca birçok esir aldı ve onları Šamuha’ya getirdi. Sonra babam Šamuha’dan ileriye doğru gitti.‛52 Šamuha, Šuppiluliuma tarafından Azzi-Ḫayaša üzerine yapılan seferde bir askeri üs olarak kullanılmıştır.

II. Muwatalli zamanında III. Hattušili’den önce Yukarı Ülke’yi Zi- da’nın oğlu Armatarhunda idare etmiştir. Hatti ülkesinin Güneydoğu sı- nırları Mısır tarafından tehdit altında bırakıldığı için, Muwatalli seferleri- ni yöneteceği Güneydoğu bölgelerine daha yakın bir askeri üs kurmak için başkenti Tarḫuntašša’ya taşımış, Kaška probleminin çözümü için Yu- karı Ülke’nin yönetimini Armatarhunda’dan alıp, kardeşi Hattušili’ye vermiştir.53

Bundan sonra Hattušili ve Armatarhunda arasında iktidar mücadele- si başlamış ve Hattušili rakibini yenmeyi başararak onu Kıbrıs’a (Alašiya) sürgün etmiştir. Bununla yetinmeyen Hattušili rakibini kendisine karşı kara büyü yapmakla suçlayarak Armatarhunda’nın bütün mallarını hac- zetmesini meşrulaştırmak için malların tamamını rüyasına girip ona yol gösteren hakimesi ve koruyucusu Šamuha Šaušga’sına bağışlamıştır. Bu tanrıçanın ayinlerini ayırarak, Armatarhunda’nın önemli üstlerinden biri olan Sivas bölgesine ya da Göksun’a lokalize edilen Urikina kentinde ta- pınak yaptırmıştır. Aslında bu tapınaklar ve Šaušga kültü bahane olarak kullanılmıştır. Şehirlere bu vakıfları kurarken, Armatarhunda’nın bu kentte mevcut olan tüm varlıkları da elden çıkarılarak, dini vakıf kisvesi- ne sokulmuştur.54

52 Hans Gustav Güterbock, ‚The Deeds of Suppiluliuma as Told By His Son, Mursili II‛, Jo-

urnal Of Cuneiform Studies, V. 10, N. 2, 1956, s. 62-63

53 Leyla Murat, ‚Hitit Coğrafyasında Yukarı Ülke ve Tarihi Önemi‛, Türkiye’de Sosyal Bilim-

lerin Gelişmesi ve Dil ve Tarih – Coğrafya Fakültesi Sempozyumu Bildirileri, Ankara, 1998, s. 183-184

Muwatalli’nin ölümünden sonra Hattušili ve yeğeni Urhitešub ara- sında yaşanılan taht mücadelesinin anlatıldığı belgelerde Šamuha şehri- nin adı sık sık geçmektedir. Tahta çıktığında III. Muršili adını kullanan Urhitešup, Hattušili’nin idaresi altında olan dini merkezleri tek tek onun elinden almıştır. Hattušili’nin elinden alınan merkezler ararsında Šamuha da yer almaktadır. Hattušili, Urhitešup’a karşı harekete geçince ‚Šamu- ha’nın İštar’ı ile Nerik’in Fırtına Tanrısı davamızı sonuca bağlasın‛ diye- rek hakimesinin lütfuna başvurmuştur. Urhitešup, Šamuha’ya çekilerek savunma hazırlıklarına başlamıştır. Hattušili kenti kuşatmış ve kendi ifa- desine göre rakibini ‚ahırda bir domuz gibi‛ sıkıştırmıştır.55 M.Ö. 1290 ta- rihinde Hattušili’nin şehri kuşattığı sırada kent surlarının yıkıldığı kay- dedilmiştir. Surlar dönemde top kullanılarak yıkılmayacağına göre bura- da yaşanılan olayın deprem olması yüksek ihtimaldir.56

Hattušili, yaşanılan bu mücadelenin yeğeni Urhitešup için ‚esir al- dım‛, ‚onu (Šamuha’dan) tıpkı bir tutsak gibi aşağıya getirdim; ona Nu- hašše Ülkesi’nde müstahkem kaleler verdim ve o artık orada yaşadı‛ dese de gelişen ifadeler onun ifadesiyle çelişkiler yaratır. Urhitešup surların yıkılmasının ardından bir yolunu bularak kaçmış ve Kuzey Suriye’de bu- günkü Lübnan topraklarında bulunan Nuhašše ülkesine sığınmıştır.57

Şehir ile ilgili dini metinlerde İštar’dan sonra en çok Šamuha şehrinin Tanrı Abara’sı zikredilmektedir. Tanrıça Abara şehir panteonunda İštar’dan sonra ikinci sırada yer almaktadır. Yiğit’e göre Abara, Muhteme- len Hurri kökenli bir tanrıçadır. Bu tanrıçanın Šamuha İštar’ının Hurri- ce’deki özel adı olabileceğini ya da Šamuha’daki Kara Tanrı ile aynı tanrı olabileceği belirtilmektedir.58

Šamuha şehrinin Tanrı Abara’sı ve Šamuha şehrinin Fırtına Tanrısı Hitit anlaşma metinlerinde yemin şahidi tanrılar olarak karşımıza çık- maktadır.59 Şehirde İštar, Abara ve Fırtına Tanrısı’ndan sonra kutsanan

55 Ünal, 2018, s. 763

56 Ahmet Ünal, ‚Naturkatastrophen in Anatolien IM 2. Jahrtausend V. Chr.‛ Belleten, C.

XLI, S. 163, 1997, s. 471-472

57 Ünal, 2018, s. 773 58 Yiğit,1997, s. 280

59 Šeha Nehri Ülkesi hâkimi Manapa-Tarhunta ile II. Muršili arasında yapılan anlaşmada

Šamuha şehrinin Fırtına Tanrısı ve Šamuha şehrinin Tanrı Abara’sı üzerine yemin edil- miştir. Bkz. Gary Backman, Hoffner A. Harry, Hittite Diplomatic Texts, Atlanta, 1996, s. 80- 81; Güngör Karauğuz, Hitit Devletinin Siyasi Antlaşma Metinleri, Çizgi Kitapevi, Konya, 2002, s. 137; Wiluša kralı Alakšanduš ile II. Muwatali arasındaki anlaşmada Šamuha şeh- rinin Fırtına Tanrısı ve Šamuha şehrinin Tanrı Abara’sı üzerine yemin edilmiştir. Bkz. Backman, Hoffner, s. 87; Karauğuz, s. 147; Nuḫašši Ülkesi hâkimi Tette ile I. Šuppiluliu-

diğer tanrılar şunlardır: Hepat, Ḫuwariyanzipa, Ḫuwasanna, Zappana, Hantitassu, Tamininga şehri İštar’ı, Ninatta ve Kulitta.60

Şehrin adı dini içerikli Hitit metinlerinde agrig olarak adlandırılan görevli listesinde anılmaktadır. Bu, kentte önemli bayramların kutlandığı ve dini ritüellerin gerçekleştirildiğini göstermektedir. Agrig olarak isim- lendirilen bu görevliler, yerel kültle ilgili olarak, tapınağın ihtiyaç duydu- ğu yiyecek, içecek ve diğer malzemelerden sorumlu tutulmuşlardır. Me- tinlerde Šamuha’dan başka Nerik, Hanhana, Kaštama, Hattuša, Ankuwa ve Tuwanuwa şehirlerinin adları da agrig listesinde yer almaktadır.61

2. 2. Tegarama

Hititler zamanında iskân edilmeye devam eden Tegarama şehri Hitit çivi yazılı metinlerinde ilk olarak I. Muršili döneminde karşımıza çıkmak- tadır. İç ayaklanmaları bastırmak için Orta Anadolu’ya düzenlenen sefer- de kralı en çok uğraştıran ve Hitit hâkimiyeti altına girmemek için dire- nen şehirler arasında Tegarama’nın da adı zikredilmektedir.62

Tegarama çivi yazılı Hitit metinlerinde çoğunlukla askeri faaliyetleri içeren belgelerde zikredilmiştir. Šuppiluliuma’nın kahramanlıklarının an- latıldığı II. Muršili dönemine tarihlenen bir belgede Tegarama’nın Hurri ülkesine yapılacak olan sefer için askeri üs olarak kullanıldığı görülmek- tedir. Tegarama’dan hareket edilerek Hurri ülkesine yapılan sefer ve ha- zırlıkları metinde şöyle anlatılmaktadır: ‚Babama şöyle söylediler: ‘Hurri- ler Murmuriga’daki asker ve savaş arabalarını kuşattı.’ Babam askerleri ve savaş arabalarını seferber edip, Hurri topraklarına yürüdü. Tegarama ül- kesine vardığında, Talpa kasabasında askerlerini ve savaş arabalarını tef- tiş etti. Daha sonra oğulları Arnuwanda ve baş MEŠEDİ Zida’yı Tegara- ma’dan öncü birlik olarak Hurri ülkesine gönderdi. Arnuwanda ve Zida ülkeye geldiğinde düşman onlarla savaşmak için geldi ve babamın tanrı-

ma arasındaki anlaşmada Šamuha şehrinin Fırtına Tanrısı ve Šamuha şehrinin Tanrı Abara’sı üzerine yemin edilmiştir. Bkz. Backman, Hoffner, s. 53; Karauğuz, s. 238; Amur- rulu Tuppi-Tešup ile II. Muršili arasında yapılan anlaşmada Šamuha şehrinin Fırtına Tanrısı ve Šamuha şehrinin Tanrı Abara’sı üzerine yemin edilmiştir. Bkz. Backman, Hoffner, s. 3; Karauğuz, s. 190-191; Mitannili I. Šattliwaza ile I. Šuppiluliuma arasındaki anlaşmada Šamuha şehrinin Fırtına Tanrısı ve Šamuha şehrinin Tanrı Abara’sı üzerine yemin edilmiştir. Bkz. Backman, Hoffner, s. 42; Karauğuz, s. 213; Tarḫuntaššalı Ulmi- Tešup ile III. Hattušili arasındaki anlaşmada Šamuha şehrinin Fırtına Tanrısı, Šamuha şehrinin Tanrı Abara’sı ve Šamuha şehrinin Savaş Tanrısı üzerine yemin edilmiştir. Bkz. Backman, Hoffner, s. 106; Karauğuz, s. 90

60 Yiğit, 1997, s. 280-282

61 Charles Burney, Historical Dictionary of The Hittites, Oxford, 2004, s. 6 62 Ünal, 2018, s. 412

ları onlardan önce yürüdüler ve düşmanı yendiler. Kentin aşağı tarafın- daki düşman geri çekildi ve Tegarama dağlık bölgesine kaçmak üzere kentten uzaklaştı. Babam o (düşman), bir an önce kentten kaçmaya çalışı- yor haberini işitince (onu takibe başladı). Babam aşağıya, kente ulaşınca Hurrili düşmanla karşılaşmadı. Kargamıš kentine geçti.‛ Metinde Talpa kasabası Tegarama’nın bir parçası olarak görülmektedir. Hurri sınırına yakın olan Tegarama, dağlık bir coğrafyaya sahip olduğu için Hurri bir- liklerinin doğrudan Hitit askeri üzerine saldırmasına engel olmuştur ve Hititler tarafından Hurri topraklarına düzenlenen seferlerde askeri bir üs olarak kullanılmıştır.63

Tegarama’nın Hititler döneminde askeri üs olarak kullanıldığını II. Muršili zamanında Hayaša üzerine düzenlenen seferlerde birliklerin şe- hirde toplanmasında görmekteyiz. Yüksek Doğu Anadolu dağlarının kar- la kaplanması ile iklim koşulları sefer düzenlemek için elverişli bir du- rumda değilken, iklim koşullarından haberi olamayan kral Muršili Ha- yaša ülkesine sefer düzenlemek istemiştir. Ancak Tegarama’da toplanan üst rütbeli askerleri onu bu seferden vazgeçirmiştir.64

Hitit metinlerinde çoğunlukla askeri faaliyetler dâhilinde anılan Te- garama kenti, II. Muwatali’nin Duası olarak bilinen dini içerikli metinde Šamuha ve Šarišša’nın şehirlerinin tanrılarıyla birlikte ‚Tegarama kenti- nin Fırtına Tanrısı, Tegarama ülkesinin erkek (ve) kadın tanrıları, dağları (ve) ırmakları‛ ifadesiyle yer almıştır.65

Hitit imparatorluğunun yıkılmasından sonra Malatya Ovası ve çev- resi Melidu krallığının hâkimiyetine girmiştir. Bu süreçte Tegarama şeh- rinin de Melidu krallığının yönetimi altına girdiği anlaşılmaktadır.66

2. 3. Šarišša

Šarišša şehrinin adı Boğazköy tabletlerinde bir kült merkezi olarak geçmektedir. Ancak bu metinlerde şehrin lokalizasyonu için yeterli bilgi mevcut değildir.67 1992 yılında yapılan yüzey araştırmaları sonucunda ne-

63 Barjamovic, 2011, s. 128

64 Horst Klengel, ‚Das Jahr ist zu kurz geworden‛, Die Feldzugssaison bei den Hethitern Orien-

talia, NOVA SERIES, V. 79, N. 2, 2010, s. 179

65 Garstag, Gurney, 1959, s. 116-119; Sedat Alp, Hitit Çağında Anadolu, Tübitak Yayınları, 7.

Baskı, Ankara, 2011, s.105

66 Barjamovic, 2011, s.130

67 Andreas Müller- Karpe, ‚Kuşaklı-Šarišša: A Hittite Town in The ‚Upper Land‛‛, Recent

Developments in Hittite Archaeology and History Papers in Memory of Hans Gustav Güterbock. eds. K. Aslıhan Yener and Harry A. Hoffner Jr., Indiana: Eisenbrauns, 2002, s. 145

resi olduğu bilinmeyen bu Hitit kentinin Kuşaklı olduğu anlaşılmıştır.68 Kuşaklı, Sivas ilinin Altınyayla ilçesinde Başören köyünün 4 km. doğu- sunda yer almaktadır. Yöre, adını kısmen hala yüksek bir bendin kalıntı- ları olarak günümüze koruna gelmiş, eski yerleşme alanını kuşak gibi çevreleyen setten almaktadır.69

Şehirde süren kazı çalışmaları sonucunda Šarišša’da Hitit öncesinde bir yerleşime dair kanıt bulunamamıştır. Bir Hitit şehri olan Šarišša M.Ö. 16. yüzyılın ikinci yarısında inşa edilmiştir. Hitit kentleri çoğunlukla eski yerleşim merkezleri üzerine kurulduğu için şehirdeki yapılar düzensiz bir şekilde inşa edilmiştir. Šarišša’daki yapılar incelendiği zaman şehrin diğer Hitit kentlerinden farklı olarak bir çizim masasında planlanarak inşa edil- diği anlaşılmaktadır.70 Büyük kral Hantili ‚benden önce Hatti ülesinde hiç kimse savunmalı şehirler kurmadı. Ama ben Hantili tüm yurtta surlu kentler kurdum‛ diyerek muhtemelen Šarišša’dan bahsetmektedir. Hanti- li’den önce de Anadolu’da bulunan bazı şehirlerin etrafı surlarla çevril- miştir. Hantili’nin burada asıl övündüğü yeni kurduğu, başlangıçtan iti- baren savunma sistemli olarak planlanmış şehirlerdir.71

Şehrin kurulduğu coğrafi bölge önemli yolların kesiştiği bir kavşakta yer almazken, tarımsal açıdan da çok verimli bir yapıya sahip olduğu söy- lenemez. Yani tüm bunlar göz önünde tutulduğu zaman Šarišša diğer Hi- tit kentlerine nazaran daha önemsiz bir bölgeye kurulmuştur.72 Peki, Hi- titler bir şehir kurmak için neden bu bölgeyi seçmişlerdir? Bölge tüm de- zavantajlarına rağmen bir şehir kurmak için Hititleri cezp edecek coğrafi şartlara sahiptir. Çevrenin kolaylıkla gözlenebileceği kayalık alanlar ve dik yamaçlara şehir inşa edilmesi Hitit mimarisinin karakteristik özelliği- dir.73 Şehrin özellikle bölgede kurulmasında Šarišša’nın hemen güneyinde yer alan ve Hititler zamanında Šarišša Dağı olarak bilinen Kulmaç Dağı önemli bir etken olmuştur. Dağın kuzey yamacından çıkan su kaynağı 3

68 Andreas Müller- Karpe, Vuslat Müller- Karpe, ‚Kuşaklı-Sarissa‛, Arkeoatlas, (Ed. Necmi

Karul), 2011b, s. 266

69 V. Müller-Karpe, A. Müller-Karpe, 2011, s. 259

70 Andreas Müller- Karpe, Vuslat Müller- Karpe, Andreas Schrimpf, ‚Geometrie und Ast-

ronomie im Stadtplan des Hethitischen Sarissa‛, MDO 141, 2009, s. 45

71 A. Müller-Karpe, V. Müller-Karpe, 2011b, s. 266

72 Andreas Müller-Karpe, ‚Planning a Sacred Landscape Examples From Sarissa and Hat-

tusa‛, Sacred Landscapes of Hittites and Luwians Proceedings of the International Conference in Honour of Franca Pecchioli Daddi, (Eds. Anacleto D’Agostino, Valentina Orsi, Giulia Torri), Firenze University Press, 2015, s. 83

73 Hitit mimarlığı için bkz. Wulf Schirmer, Hitit Mimarlığı, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İs-

ayrı nehirle birleşerek farklı denizlere dökülmektedir. Kaynağın Fırat Nehri’ne karışan suları Basra Körfezi’ne, Kızılırmak’a karışanları Karade- niz’e ve Seyhan Nehri’ne karışan suları Akdeniz’e dökülmektedir. Hititler için bu durum bölgenin sembolik olarak bir önem kazanmasına neden olmuştur. Šarišša’da bulunan bayram kutlamalarının kaydedildiği KUT 19 nolu metinde şehrin dışında yer alan šupitaššu adında kutsal bir göle- tin varlığından bahsedilmektedir. Yapılan araştırmalar sonucunda Kul- maç Dağı’nda bir göletin varlığıyla bir de tapınağın bulunduğu tespit edilmiştir. Bu kutsal alan ile şehir arasında özel bir bağ bulunmaktadır ve bu bağlantı Hititlerin şehri bu bölgeye inşa etmesini sağlayacak kadar önemlidir.74

Şehirdeki en büyük yapı olan C Binası olarak adlandırılan tapınakta, Hitit mitolojisinde Fırtına Tanrısı Tešup’un hayvanları olarak geçen Šeri