• Sonuç bulunamadı

Hastalığı Sırasında Tavsiye ve Vasiyetler

Belgede Hazreti Ebu Bekir (sayfa 188-191)

HZ EBÛ BEKİR’İN VEFAT

C. Hastalığı Sırasında Tavsiye ve Vasiyetler

Hz. Ebû Bekir’in vefatından önce bazı vasiyetleri ve talepleri oldu. 1. Beytülmalden Aldığı Ücretle İlgili İsteği

Hz. Ebû Bekir’in hastalığı sırasında daha önce beytülmalden aldığı maaşlardan artanı iade ettiği nakledilir. Bununla ilgili rivayetlerde bazı küçük farklılıklar varsa da rivayetlerin muhtevası birbirine benzemekte- dir. Bir rivayete göre Hz. Ebû Bekir vefatına sebep olan hastalığına yaka- lanınca, ‚Hilafet görevini üstlendiğim zamandan beri malımda oluşan ar- tışa bakın ve onu benden sonraki halifeye gönderin! Ben onu *kendim için+ helal saymıştım.‛ dedi.

Hz. Âişe, ‚Vefat edince *bıraktığı mirasa+ baktık. Bir de ne görelim! Çocuklarını sırtlamış Nûbyalı bir köle ile bir de su taşımak için kullanılan bir hayvan! Köle o hayvanın sırtında su taşıyor. Köle ile hayvanı Ömer’e gönderdik.‛ dedi. Hz. Ömer, Hz. Ebû Bekir’in yaptığını öğrenince, ‚Allah Ebû Bekir’e rahmet eylesin. Kendinden sonrakini büyük bir zora koştu.‛ dedi.9

5 İbn Saʻd, et-Tabakât, III, 182.

6 İbn Saʻd, et-Tabakât, III, 182; el-Belâzürî, Ensâbü'l-Eşrâf, X, 87 7 et-Taberî, et-Târîh, III, 419.

8 et-Taberî, et-Târîh, III, 419.

Başka bir rivayet de benzer bilgiler ihtiva etmektedir: Hz. Ebû Bekir’e ölüm anı yaklaşınca şöyle dedi: ‚Gerçekten ben şu süt veren sağımlık de- veden, Müslümanların kılıçlarını parlatan köleden başka bir malın Ebû Bekir’in yanında olduğunu bilmiyorum. Ben öldüğüm zaman onu Ömer’e ver.‛ Hz. Âişe o köleyi Hz. Ömer’e verince, Hz. Ömer ‚Allah Ebû Bekir’e rahmet eylesin! Kendinden sonrakini zora soktu.‛ dedi.10

Enes b. Mâlik’in anlattığına göre vefat ettiği hastalığında Hz. Ebû Bekir’i ziyaretleri sırasında ‚Yaptığım şeylere razı değil misiniz?‛ diye sormuş. ‚Razıyız.‛ demişler. Bu sırada Hz. Ebû Bekir, ‚Müslümanlara ganimetten düşen paylarını tam olarak verme konusunda çok hırslı ol- dum. Bununla beraber *bu mallardan+ benim payıma bir miktar et ve süt düştü. Benim ziyaretimden döndüğünüz zaman, bizim yanımızda olan mala bakın ve onu Ömer’e bildirin.‛ dedi. Onun yanında ne dinar ne de dirhem vardı. Sadece bir hizmetçi, süt veren sağımlık bir deve ve bir de içine süt sağılan bir kap.11

Hz. Ebû Bekir, hastalığı sırasında Hz. Âişe’ye ‚Ey Âişe! Benim ya- nımda sağımlık deve ile bir bardaktan başka mal yok. Öldüğüm zaman onları Ömer’e götür.‛ dedi. Vefat ettiği zaman, Hz. Âişe onları Hz. Ömer’e götürdü. Bunun üzerine Hz. Ömer ‚Allah Ebû Bekir’e rahmet ey- lesin! Kendinden sonrakini zora soktu.‛ dedi.12

Hz. Ebû Bekir yanında 6.000 dirhem olduğu halde vefat etti. Onları hazineden almıştı. Ölümü yaklaşınca şöyle dedi: ‚Ömer beni rahat bırak- madı. Sonunda hazineden *aldığım maaşlarla+ 6.000 dirhem elde ettim. Fa- lan yerde olan hurma bahçem oradadır.‛ Ebû Bekir vefat ettiği zaman bu Ömer’e anlatılınca şöyle dedi: ‚Allah Ebû Bekir’e rahmet eylesin! Kendin- den sonra hiçbir kimseye konuşacak bir söz bırakmak istemedi. Ben ondan sonra hilafet görevini üzerime aldım. O paraları size iade ediyorum.‛13

Hz. Ebû Bekir hastalığı ağırlaşınca Hz. Âişe’ye ‚Ailemden hiçbir kimse bana senden daha sevimli değildir. Bahreyn’deki araziyi sana tahsis etmiştim. Ondan pek faydalandığını görmüyorum.‛ dedi. Hz. Âişe, ‚Evet.‛ dedi. Ebû Bekir, sözlerine şöyle devam etti: ‚Öldüğüm zaman şu cariyeyi -ki Ebû Bekir’in oğlunu emziriyordu,- şu sağımlık iki deveyi ve onları sağan *köleyi+ Ömer’e gönder!‛ O iki devenin sütünü, birlikte otu- rup sohbet ettiği arkadaşlarına ikram ederdi. Elinde maldan bir şey yoktu.

10 İbn Saʻd, et-Tabakât, III, 175-176; el-Belâzürî, Ensâbü'l-Eşrâf, X, 76-77 11 İbn Saʻd, et-Tabakât, III, 176; el-Belâzürî, Ensâbü'l-Eşrâf, X, 77-78. 12 İbn Saʻd, et-Tabakât, III, 176.

Ebû Bekir vefat edince Âişe köleyi, sağımlık iki deveyi ve cariyeyi Hz. Ömer’e gönderdi. Bunun üzerine Hz. Ömer, ‚Allah Ebû Bekir’e rahmet eylesin! Gerçekten kendinden sonrakini zora soktu.‛ dedi ve develerle kö- leyi aldı, cariyeyi onlara geri verdi.14

2. Malından Bir Miktarını Vasiyet Etmesi

Hz. Ebû Bekir, malının beşte birini vasiyet etti. Onun şöyle dediği ri- vayet edilir: Allah’ın Müslümanların feyinden *ganimetinden+ aldığı mik- tar kadar ben de malımdan alıyorum.‛15 Başka bir rivayete göre Hz. Ebû

Bekir bana, ‚Malımdan benim olan miktar, Rabbimin ganimetten razı ol- duğu pay kadardır.‛ dedi ve malının beşte birini vasiyet etti.16

Hz. Ebû Bekir’in şöyle dediği de rivayet edilir: ‚*Malımın+ beşte biri- ni vasiyet etmek, bana dörtte birini vasiyet etmekten daha sevimli geliyor. *Malımın+ dörtte birini vasiyet etmek, bana üçte birini vasiyet etmekten daha sevimli geliyor. Kim malının üçte birini vasiyet ederse geriye hiçbir şey bırakmaz.‛ 17

3. Mirasıyla İlgili Vasiyeti

Hz. Âişe dedi ki: Ebû Bekir’in vefatı yaklaşınca diz üstü+ oturdu ve sonra şunları söyledi: ‚Ey sevgili kızım! Kendimden sonra zenginlik cihe- tiyle bana insanların en sevimlisi sensin. Kendimden sonra fakirlik yönüyle bana insanların en değerlisi yine sensin. Hurma devşirme zamanında ma- lımdan sana Âliye’deki18 araziden 20 vesk bağışlamıştım. Vallahi onu alıp

sahiplenmeni arzu etmiştim. Ancak o varis malıdır. O iki grup varis de iki erkek kardeşin ile iki kız kardeşindir.‛ Hz. Âişe dedi ki: ‘Şunlar iki erkek

14 İbn Saʻd, et-Tabakât, III, 177-178. Başka bir rivayette ise Hz. Ömer’in söz konusu malları iade etmediği ifade edilir: Elçi Ömer’e gelince gözyaşları toprağa akıncaya kadar ağladı ve şöyle dedi: ‚Allah Ebû Bekir’e rahmet eylesin! Gerçekten kendinden sonrakini zora soktu. Ey de- likanlı, kaldır onları!‛ Bunun üzerine Abdurrahman b. Avf ‚Fesübhanallah! Ebû Bekir’in ai- lesinden Habeşli bir köleyi, su taşıyan bir deveyi ve beş dirhem değerindeki deseni ve çizgi- leri kaybolmuş eski bir hırkayı çekip alıyorsun, öyle mi?‛ dedi. Ömer, ‚Ne yapmamı ister- sin?‛ diye sorunca, ‚Onları onun ailesine geri ver!‛ dedi. Bu teklife karşılık Ömer şöyle de- di: ‚Hayır! Muhammed’i hak ile gönderene yemin olsun ki, bu iade asla benim idaremde olmaz. Ebû Bekir onları vefatı anında çıkaracak da ben de onları onun ailesine tekrar geri vereceğim, öyle mi? Ölüm *bana bu işten+ daha yakındır (İbn Saʻd, et-Tabakât, III, 179-180). 15 İbn Saʻd, et-Tabakât, III, 177; el-Belâzürî, Ensâbü'l-Eşrâf, X, 81.

16 İbn Saʻd, et-Tabakât, III, 177.

17 İbn Saʻd, et-Tabakât, III, 182; el-Belâzürî, Ensâbü'l-Eşrâf, X, 83, 84-85, 87. Ayrıca bk. el- Belâzürî, Ensâbü'l-Eşrâf, X, 83.

18 Medine’nin Necid cihetinde Tihâme’ye kadar olan bölgenin ismidir (Yâkût, Muʻcemü’l-

kardeşim, peki iki kız kardeşim de kim oluyor?’ dedim. O da ‘Hârice’nin kızının karnındaki bebeğin kız olduğunu tahmin ediyorum.’ dedi.19 Hz.

Ebû Bekir’in Âişe’ye Âliye’den verdiği arazi, Nadîroğullarının mallarından ganimet olarak alınan taş bir kuyu idi. Peygamber onu Hz. Ebû Bekir’e vermişti. Hz. Ebû Bekir de onu ıslah edip oraya hurma fidanları dikmişti.20

Âişe’nin şöyle dediğini haber verdi: Ebû Bekir ne dinar, ne de dirhem bıraktı. Onun parasını *mükâfatını+ Allah versin!21

4. Kefeniyle İlgili İsteği

Hz. Ebû Bekir, Hz. Âişe’ye ‚Allah Resûlü (sas) hangi günde vefat et- ti?‛ dedi. O da ‚Pazartesi günü.‛ diye cevap verdi. Hz. Ebû Bekir, ‚Maşa- allah! Benimle gece arasındaki şeyde *ecelimin olduğunu veya bu gece ruh teslim edeceğimi+ ümit ediyorum. Onu ne ile kefenlediniz?‛ diye sor- du. Hz. Âişe, ‚İçlerinde gömlek ve sarık bulunmayan beyaz Yemen be- zinden üç elbise ile kefenledik.‛ dedi. Hz. Ebû Bekir, ‚Benim bu elbiseme bak! Onun değişik yerlerinde azar azar safran rengi veya kırmızı renkler var. Onu yıka ve onunla beraber başka iki elbise daha hazırla!‛ dedi. Hz. Âişe, ‚Babacığım! O eskidir.‛ deyince; Ebû Bekir, ‚Hayatta olan kişi, yeni elbiseyi ölüden daha fazla hak etmektedir. Yeni elbise, geçici bir süre içindir.‛22

Belgede Hazreti Ebu Bekir (sayfa 188-191)