• Sonuç bulunamadı

Esmâ bint Umeys

Belgede Hazreti Ebu Bekir (sayfa 42-45)

HZ EBÛ BEKİR’İN EVLİLİKLERİ VE ÇOCUKLAR

4. Esmâ bint Umeys

Hz. Ebû Bekir, Mûte’de şehit düşen Ca’fer b. Ebû Tâlib’in dul kalan eşi Esmâ bint Umeys ile de evlendi.45 Esmâ’nın babası Has’am kabilesin-

den Umeys b. Ma’d, annesi yeryüzündeki ihtiyar kadınlardan ve şerefli erkeklere kaynana olma bakımından en üstünü Hind b. Avf’tır.46 Annesi-

nin sıfatından da anlaşılacağı üzere Esmâ, her birisi Mekke’nin önde gelen isimleriyle evli bahtiyar kız kardeşlerden birisiydi. O, öncelikle Mü’minlerin annesi Hz. Meymûne’nin anne tarafından kız kardeşiydi.47

Diğer anne tarafından kız kardeşleri Hz. Abbâs’ın hanımı Ümmü’l-Fadl Lübâbetü’l-Kübrâ, Velid b. Muğîre’nin eşi Lübâbetü’s-Sûğrâ, Ubey b. Ha- lef’in eşi İsmet bint Hâris, Ziyâd b. Abdullah el-Halilî ile evli olan Azze bint Hâris’ti. Anne ve baba tarafından kız kardeşleri ise Hz. Hamza ile ev- lenen Selmâ bint Umeys ve Abdullah b. Ka’b b. Münebbih el-Has’âmî ile evli Sülâfe bint Umeys’ti.48

Amcası Abbas’ın yanında büyüyen Ca’fer, Esmâ ile bu evde tanışa- rak evlendi. Esmâ, Hz. Peygamber Mekke’de Dâru’l-Erkam’a girmeden önce Müslüman oldu ve kocası Ca’fer b. Ebû Tâlib ile birlikte Habeşis-

42 İbn Saʻd, 3, 166-167.

43 İbn Saʻd, 3, 155; Belâzurî, Ensâb, 10, 99. 44 İbn Kuteybe, el-Me’ârif, 173; İbn Saʻd, 10, 338.

45 İbnül-Kelbî, Nesebü Mead, 1, 358; İbn Saʻd, 3, 155; İbn Düreyd, 522; İbn Abdilberr, el-İstiâb, 4, 1785; İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-Gâbe, 7, 12. Onun nesep şeceresi şöyledir: Esmâ bint Umeys b. Ma'd b. Teym b. el-Haris b. Ka'b b. Mâlik b. Kuhafe b. Âmir b. Mâlik b. Nesr b. Vehbüllah b. Şehrân b. İfris b. Halif b. Eftel.

46 İbn Saʻd, 10, 265-266; İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-Gâbe, 7, 12; Ebû Yahya Muhyiddin Yahyâ b. Şerif en-Nüveyrî, Tehzîbü’l-Esmâ ve’l-Luğâ, Beyrût: 1. Baskı (Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, trz.), 2, 330. 47 İbn Saʻd, 10, 128; Tantâvî, 254.

48 İbn Abdilberr, el-İstiâb, 4, 1861; Nüveyrî, Tehzîbü’l-Esmâ, 2, 331; Dımeşkî, 229-230; Martin Lings, Hz. Muhammed’in Hayatı, 41. Baskı (İstanbul: İnsan Yayınları, 2006), 57.

tan’a hicret etti.49 O, katıldığı bu deniz seyahati sebebiyle daha sonraları

‚Bahriye‛ (denizci kadın) lâkabını elde etti. Habeşistan’a varışlarından kı- sa bir müddet sonra Abdullah adında bir oğlu dünyaya geldi ve aynı gün Necâşî’nin de bir oğlu doğdu. Doğan şehzâdeyi emziren Esmâ, Habeşliler ile akrabalık bağını tesis etti. İki millet arasındaki süt kardeşlik ve dostluk bağları böylece kurulmuş oldu.50 Esmâ’nın daha henüz Habeş toprakla-

rındayken Muhammed ve Avf adında iki çocuğu daha oldu. Hayber’in fethiyle Habeşistan’dan dönüş yapan Ca’fer’in hicrî 8. Yıl Cemaziyelevvel ayında Mu’te’de şehit düşmesiyle Esmâ dul kaldı.51

Hz. Ali, abisi Ca’fer’in şehit düşmesinden sonra sahipsiz kalan Esmâ ile evlenmeyi düşündü; fakat bu mümkün olmadı. Taberânî, Esmâ’nın di- linden bu durumu şöyle nakleder: ‚Ali beni istedi. Bu haber Fâtıma’ya ulaşınca Rasûlullah (sas)’a gitti ve ‘Esmâ, Ali b. Ebû Tâlib ile evleniyor.’ de- di. Rasûlullah ise ‘Esmâ’nın Allah ve Râsulüne ezâ verme hakkı yoktur.’ bu- yurdu.‛52 Bu olayın meydana gelmesinden kısa bir süre sonra Hz. Pey-

gamber Esmâ’yı Hz. Ebû Bekir ile evlendirdi.53 Huneyn Gününde meyda-

na gelen evlilikten Muhammed adında bir çocuk dünyaya geldi.54 Hatta

Esmâ, onu veda haccına giderken Zülhuleyfe’de doğurmuştu.55

Hz. Ebû Bekir onu çok sever ve yanından ayırmazdı. Esmâ’nın Habe- şistan’da tıbbî bilgiler öğrenmesi ve maharetli olmasından dolayı56 Hz.

Ebû Bekir, öldüğü takdirde kendisini yıkamasını ve hac için tehlil getir- mesini (la ilahe illallah) Esmâ’ya vasiyet etti.57 Ayrıca iftardan sonra yı-

kamasını sıkıca tembih edip vasiyet etti ve bunun Esmâ için daha yararlı olacağını söyledi. Eğer yardıma ihtiyaç duyarsa, Abdurrahman b. Ebû

49 İbn Saʻd, 10, 266; Ebü’l-Kâsım Abdullâh b. Muhammed el-Merzübân el-Begavî, Muʿcemü’ṣ-

Saḥâbe, Muhammed Emîn b. Muhammed, 1 .Baskı (Kuveyt: Dâru’l-Beyân, 1421/2001), 3, 503; İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-Gâbe, 7, 12; Nüveyrî, Tehzîbü’l-Esmâ, 2, 330; Şâmî, Sübülü’l-Hüdâ ve’r- Reşâd, 11, 251.

50 Muhamed Hamidullah, İslâm Peygamberi, trc. Salih Tuğ, 5. Baskı (İstanbul: İrfan Yayıncı- lık,1990), 1, 301.

51 İbn Saʻd, 10, 266; Nüveyrî, Tehzîbü’l-Esmâ, 2, 330. 52 ed-Dımeşkî, 11, 56-62.

53 İbnü’l-Cevzî , el-Muntaẓam, 4, 56; İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-Gâbe, 7, 12; Nüveyrî, Tehzîbü’l-Esmâ, 2, 330; Tantâvî, 254.

54 İbn Saʻd, 3, 155; Belâzurî, Ensâb, 10, 99; İbnü’l-Cevzî , el-Muntaẓam, 4, 56; Nüveyrî, Tehzîbü’l-

Esmâ, 2, 330; Şâmî, Sübülü’l-Hüdâ ve’r-Reşâd, 11, 251.

55 Zübeyrî, Nesebü Kureyş, 277; İbn Saʻd, 3, 155; İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-Gâbe, 5, 97. 56 İbn Abdilberr, el-İstiâb, 3, 880.

Bekir’ den yardım istemesini de belirtti. O öldüğünde, Esmâ vasiyeti ay- nen yerine getirdi.58

Esmâ, Hz. Ebû Bekir’in vefatından sonra Hz. Ali ile evlenerek Yahyâ ve Avn adında iki çocuk daha dünyaya getirdi.59 Hz. Ömer, ilk Müslü-

manlardan olan Esmâ’ya bin dirhem maaş tahsis etti.60 Esmâ, oğlu Mu-

hammed b. Ebû Bekir’in Mısır valisi olduğu sırada 38 (658) yılında Muâviye kuvvetleriyle çarpışırken öldürüldüğünü öğrenince çok üzüldü. Bu olaydan iki yıl sonra da kocası Hz. Ali’yi kaybetti ve ondan bir müd- det sonra 40/661 yılında vefat etti.61

Sonuç olarak Hz. Ebû Bekir’in evlilikleri kabileler bazında değerlen- dirdiğimizde, onun dört güçlü kabileyle akrabalık bağı tesis ettiğini fark ederiz. İki eşi Kuzey Araplarından sayılan Kureyş’ten ve Kureyş’in içeri- sinden türediği Kinâne’den; ikisi de Güney Araplarından olan Has’am ve Hazrec kabilelerindendir. Evliliklerindeki bu denge ve çeşitlilik onun ile- riki yıllarda evlilikten hasıl olan dış asabiyet bağının güçlü olmasını sağ- ladığını söyleyebiliriz. Nitekim Hazrec’ten evlenmesi Benî Saide Saki- fe’sinde Ensâr’ın aşırı muhalefet etmesinin önüne geçmiş olmalıdır.

Hz. Ebû Bekir’in evliliklerinde en dikkat çeken ayrıntı tüm eşlerinin hür hanımlardan oluşmasıdır. O dönemde yaşayan insanlar, sahibi olduk- ları cariyelerle birlikte olarak aile hayatı kurarken, Hz. Ebû Bekir buna te- vessül etmemiştir. Mesela Hz. Peygamber ve Hz. Ömer iki cariyesiyle bir- likte olarak bazılarından çocuk sahibi oldular. Hz. Ali’nin de cariyelerin- den doğan çocuklarının olduğu bilinmektedir. Hz. Ebû Bekir’e gelince o, Kureyş içerisinde köle ticaretiyle bilinen Teymoğulları batnından olması ve sağ elinde cariyeleri bulunmasına rağmen onlarla birlikte olmadı. Bu- nun sebebi yaşantısında aranmalıdır. Çünkü o, Mekke döneminde işkence gören köle ve cariyeleri ilahî rızaya mazhar olmak için satın alıp, özgür- lüklerine kavuşturmuştu. İşin doğrusu Sıddıkiyet’in gerekliliklerinden bi- risi de kârlı ticaret yapmaktı. Malını Allah yolunda harcayarak karşılığını yalnızca Allah’tan beklemek gerekti. Belki de yaptığı bu kârlı ticarete göl- ge düşmemesi için cariyelerle bir araya gelmedi.

58 İbn Saʻd, 10, 269.

59 İbnü’l-Kelbî, Nesebü Mead, 1, 358; İbn Saʻd, 10, 266; İbn Düreyd, 522; İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-Gâbe, 7, 12; Nüveyrî, Tehzîbü’l-Esmâ, 2, 330.

60 İbn Saʻd, 10, 270.

61 İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-Gâbe, 7, 12; M. Yaşar Kandemir, ‚Esmâ bint Umeys‛, DİA, (İstanbul: TDV Yayınları, 1995) , 11, 422.

B- Çocukları

Belgede Hazreti Ebu Bekir (sayfa 42-45)