• Sonuç bulunamadı

Haksız fiile maruz kalan kimseden başka birisinin de bu fiil yüzünden zarara uğraması hâlinde talep

Borçlar Kanunu’nda Düzenlenen Kusursuz Sorumluluk Hâlleri Zorunluluk Hâlinde Verilen Zarardan Sorumluluk

10. Haksız fiile maruz kalan kimseden başka birisinin de bu fiil yüzünden zarara uğraması hâlinde talep

ede-bileceği zarar çeşidi aşağıdakilerden hangisidir?

a. Dolaylı zarar b. Yansıma zarar c. Fiili zarar

d. Yoksun kalınan kar e. Doğrudan zarar

Kendimizi Sınayalım

Okuma Parçası

21. HUKUK DAİRESİ/E. 2007/4504/K. 2007/8407/T.

22.5.2007 (Tehlike Sorumluluğu/Uygun İlliyet Bağı) ÖZET: Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan ma-nevi tazminatın ödetilmesi talebinde bulunulmuştur.

KARAR: Dava 03.06.2004 günü iş kazası sonucu sol el 2. par-mağı 1 PİP ampute olarak %11 oranında meslekte kazanma gücünü kaybeden işçinin manevi tazminat istemine ilişkin-dir. Davalı işverenin kusurunun bulunmadığı gerekçesi ile dava tümden reddedilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uy-gun bulunmamaktadır.

Olay günü yeraltı maden işçisi olan davacı, zincirli oluğun zincirinde meydana gelen arızanın giderilmesi çalışması sıra-sında, sol el ikinci parmağı kilit ile zincir arasında sıkışması ile yaralanmıştır.

Dava konusu olaydan ötürü dosya tümü ile uzman bilirkişi-lerce incelenmiş olup bilirkişiler kazanın oluşuna göre alınan 30.10.2006 tarihli kusur raporunda sigortalıya %20, birlikte çalıştığı üç arkadaşından her birine %10’ar kusur vermiş, kazanın %50 oranında da aksi tesadüften kaynaklandığı şeklinde görüş bildirmişlerdir. Mahkemece de bu görüş be-nimsenerek dosya kapsamı ile olayın meydana geliş şekline göre, işverenin kusursuz olduğu sırf işveren olduğu için ku-surlu olmasa bile tazminatla yükümlü tutmanın hakkaniyetle bağdaşmayacağından davanın reddine karar verilmiştir. 1475 sayılı Kanunun 73. 4857 sayılı Kanunun 77.maddesi ve işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğü hükümlerine göre işyerinde gerekli güvenlik tedbirlerini almayan işveren, bu tedbirlere riayet etmediği oranda sorumlu olacağı gibi, diğer işçisinin kusurundan da istihdam eden sıfatıyla sorumludur.

Somut olayda davacı ile birlikte çalışan ve karara esas alınan rapora göre toplam %30 oranında kusur verilen işçiler nede-niyle işverenin istihdam eden sıfatıyla sorumlu olacağı açıktır.

%50 oranındaki aksi tesadüfe gelince; Mahkemece, varılan bu sonuç, isabetli değildir. Yargıtay uygulamasında ve başlangıç-ta, iş kazaları ile ilgili tazminat davaları kusura dayalı olarak çözümlenmekteydi. İş Kanununun eski 73. yeni 77. madde-sinde bu alanda gerekli ilkeler kabul edilmiş ve işveren çalış-tırdığı işçilerin sağlık ve iş güvenliklerini koruma yönünde gereken tedbirleri almak ve araçları temin etmekle yükümlü tutulmuştur. Ne var ki, sosyal ve teknik alandaki değişim ve gelişmeler iş yerlerinde tehlike boyutlarını artırmış ve salt kusura dayalı kuralların bu alanda yeterli olmadığı sonucuna varılmıştır. İşveren kendi alanında her türlü tedbirleri almış olsa dahi; iş yeri koşullarından kimi tehlikeli durumlar, zarar-landırıcı sonuçlar meydana gelmektedir. Bu nedenle kusura dayanan sorumluluk ilkesi toplumun ihtiyaçlarına cevap ver-memiş, adaletsiz durumlar ortaya çıkarmıştır.

Gerçekten, kimi tehlikelerle dolu uğraşlardan doğan zararlı sonuçlar bazı kere İnsan eylem ve iradesi dışında meydana gelebilir. Dış çevrede belirli tehlikeler yaratan uğraşı ve dav-ranışların sonuçlarından kaçınma ve bunları önleme olanağı olmasa bile, bu uğraşılardan yararlananlar bundan sorumlu olmalıdır. Zarar, sorumluluk kaynağı tehlikeye bağlı olarak ortaya çıkar. “Risk nazariyesi” olarak nitelendirilen ve kabul edilen bu görüş çerçevesinde beden gücüyle topluma yarar-lı işler sağlama amacında bulunan kişiler korunur. Burada, işverenin iş kazalarından sorumluluğu, akdi bir sorumluluk olarak; sadece kasti veya işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı veya suç sayılır eylemi sonu-cu meydana gelen zararlara ilişkin olmayıp “Tehlike (Risk)

“nazariyesine dayalı kusursuz sorumluluğu da içerir. Zira, işveren iş akdi ile işçisini, iş ve İşyeri tehlikelerine karşı ko-rumayı taahhüt ettiği gibi önlenmesi mümkün olmayan teh-likelerden doğacak zararları karşılamayı da taahhüt etmiş sayılır. İşte bu nedenle kusursuz sorumluluğun bir türü olan tehlike sorumluluğu kavramı kabul edilmiş ve işverenin her türlü özen görevini yerine getirmiş olması durumunda dahi meydana gelen zararlı sonuçtan sorumlu tutulması gerektiği sonucuna varılmıştır.

Bu anlamda, tehlike sorumluluğu mutlak bir sorumluluk olarak nitelendirilebilir. Ancak, belirtmek gerekir ki, tehlike sorumluluğu bir sonuç sorumluluğu da değildir. Zarar iş yeri koşullarından veya işletmeye özgü tehlikeden doğmamış ve araya giren başka bir nedenden meydana gelmiş ise bu du-rumda işveren zarardan sorumlu tutulmamalıdır.” Başka bir anlatımla, işyeri koşullarından doğan tehlike ile zarar arasın-da uygun illiyet bağı yoksa işverenin sorumluluğu arasın-da yoktur.

İlliyet bağının kesilmesi genelde üç durumda söz konusu ola-bilir. Bunlar mücbir sebep, 3. kişinin veya zarara uğrayanın ağır kusurlarının bulunmasıdır.

Dava konusu olayda ise, illiyet bağını kesen durum söz konu-su değildir. Hâl böyle olunca da işverenin çalıştırdığı işçilerin toplam %30 kusurlarının yanı sıra %50 oranındaki aksi te-sadüften de risk nazariyesi gereğince sorumlu olacağı açık-tır. Aksi tesadüf nedeniyle işverenin sorumluluğu, Borçlar Kanunu’nun 43. maddesini göz önünde tutularak hakkaniyet ölçüsünde saptanmalıdır. Kötü tesadüfe verilen % 50 oranın, her iki taraf için eşit paylaştırılması ilk bakışta uygun görüne-bilirse de, işçi-işveren arasındaki bu tür davalarda tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının göz önünde bulundurul-ması hâlinde; işverene biraz daha fazla sorumluluk verilmesi;

sosyal hukuk devleti ilkesi gereği düşünülebilir.

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular ve özellikle tehlike (Risk) nazariyesinin göz ardı edilerek 27.3.1957 gün ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu

ka-Sıra Sizde Yanıt Anahtarı

rarına aykırı biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O hâlde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları ka-bul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZUL-MASINA, temyiz harcının istek hâlinde temyiz eden da-vacıya iadesine, Davacı yararına takdir edilen 500.00 YTL.

duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, 22.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: kazanci.com.tr.

Kendimizi Sınyalım Yanıt Anahtarı

1. d Yanıtınız yanlış ise “Hukuka Aykırılık” konusunu yeniden gözden geçiriniz.

2. a Yanıtınız yanlış ise “Tehlike Sorumluluğu” konusu-nu yeniden gözden geçiriniz.

3. e Yanıtınız yanlış ise “Borçlar Kanununda Düzenle- nen Kusursuz Sorumluluk Hâlleri” konusunu yeni-den göznen Kusursuz Sorumluluk Hâlleri” konusunu yeni-den geçiriniz.

4. c Yanıtınız yanlış ise “Borçlar Kaununda Düzenlenen Kusursuz Sorumluluk Hâlleri” konusunu yeniden gözden geçiriniz.

5. b Yanıtınız yanlış ise “Kusursuz Sorumluluk/Genel Olarak” konusunu yeniden gözden geçiriniz.

6. b Yanıtınız yanlış ise “Zarar” konusunu yeniden göz-den geçiriniz.

7. d Yanıtınız yanlış ise “Kusura Dayanan Sorumluluk/

Genel Olarak Borcun Konusu:” konusunu yeniden gözden geçiriniz.

8. a Yanıtınız yanlış ise “Uygun İlliyet (Nedensellik) Bağı” konusunu yeniden gözden geçiriniz.

9. a Yanıtınız yanlış ise “Uygun İlliyet (Nedensellik) Bağı” konusunu yeniden gözden geçiriniz.

10. b Yanıtınız yanlış ise “Zarar” konusunu yeniden göz-den geçiriniz.

Sıra Sizde 1

Geçiti kapatmakla görevli kişinin trenin gelmesine rağmen geçiti kapatmayı ihmal etmesi ve bu davranışı nedeniyle birden çok otomobilin karıştığı bir trafik ka-zasının meydana gelmesi.

Sıra Sizde 2

Bir kimsenin çantasını gasp etmeye çalışan bir kişiye biber gazı sıkması.

Sıra Sizde 3

Umut’a ait aracın yanması ve Umut’un yangını söndür-meye çalışırken el ve ayaklarının yaralanması doğru-dan zarar, mevcut zarar ve fiili zarar şeklinde nitelen-dirilebilirken, Umut’un bu haksız fiil nedeniyle 2 ay çalışamaması kazanç yoksunluğu olarak nitelendirilir.

Sıra Sizde 4

Ayla’nın zehirleme eylemi henüz sonuç vermeden Zeynep geçirdiği trafik kazası nedeniyle hayatını kay-betmiştir. Trafik kazası, zehirlemenin önüne geçen bir sebep olarak zararla fiil arasındaki uygun illiyet ba-ğının kesilmesine neden olmuştur. Bu nedenle Ayla, Zeynep’in ölümünden dolayı sorumlu tutulamaz.

Yararlanılan Kaynaklar

Akyol, Ş. (1995). Borçlar Hukuku Genel Hükümler I, İstanbul.

Eren,F. (2010). Borçlar Hukuku Genel Hükümler, İs-tanbul.

Guhl/Koller/Schnyder/Druey (2000). Das Schweizerisches Obligationenrecht, 9. Aufl.

Zürich.

Kocayusufpaşaoğlu, N. (2010). Borçlar Hukukuna Gi-riş, Hukuki İşlem, Sözleşme, İstanbul.

Kılıçoğlu, A. (2012). Borçlar Hukuku Genel Hüküm-ler, Ankara.

Kramer, E. A. (2009). Obligationenrecht, Allgemeiner Teil, Basel.

Oğuzman, M.K/Öz,T. (2012). Borçlar Hukuku Genel Hükümler C.I, İstanbul.

Reisoğlu, S. (2011). Borçlar Hukuku Genel Hüküm-ler, İstanbul.

Tekinay, S. S./Akman, S./Burcuoğlu, H./Altop, A.

(1993). Tekinay Borçlar Hukuku Genel Hüküm-ler, 7. Bası, İstanbul

4 Amaçlarımız

Bu üniteyi tamamladıktan sonra;

Maddi zararın belirlenmesini açıklayabilecek, Tazminatın belirlenmesini tanımlayabilecek,

Sorumluluk sebeplerinin çokluğu halini özetleyebilecek, Haksız fiilden sorumlulukta zamanaşımını belirleyebilecek,

Sebepsiz zenginleşmeyi açıklayabilecek bilgi ve becerilere sahip olacaksınız.

Anahtar Kavramlar

• Maddi Zarar

• Manevi Zarar

• Tazminat

• Bedensel Zarar

• Denkleştirme

• Müteselsil Sorumluluk

• Zamanaşımı

• Daimi Defi

• Sebepsiz Zenginleşme

• İlliyet Bağı

İçindekiler

 

 

Borçlar Hukuku Haksız Fiiller II ve Sebepsiz Zenginleşme

• MADDİ ZARARIN BELİRLENMESİ

• TAZMİNATIN BELİRLENMESİ

• SORUMLULUK SEBEPLERİNİN ÇOKLUĞU

• HAKSIZ FİİL SORUMLULUĞUNDA ZAMANAŞIMI

• SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME

MADDİ ZARARIN BELİRLENMESİ