• Sonuç bulunamadı

Hadisten Çıkacak ve Çıkmayacak Bazı Hususlar

C. GENEL ÖZELLĠKLERĠ VE METODU

10. Hadisten Çıkacak ve Çıkmayacak Bazı Hususlar

Tîbî‟nin el-KâĢif‟te hadislerden pratik çıkarımlarda da bulunduğu görülmektedir. Bu çıkarımların aĢağıda zikredilen bazı ifadelerle sistemleĢtirildiği görülmektedir:

ةللادُويف ,

252

ليلدُويف,

253

راعشاُويف,254

زاوجُويف,

255

بابحتساُويف,

256

ثحُويف,

257

Hz. Peygamber‟in oruçtan, sadakadan ve zekâttan daha faziletli amel olarak zikrettiği sıla-i rahimle ilgili hadis258

Ģerh edilirken, hadisten Ģu sonuç çıkarılmaktadır:

249 Tîbî, el-KâĢif, V, 1661.

250

Buhârî, Ġmân 1.

251 Tîbî, el-KâĢif, X, 3207. Konu ile ilgili diğer bazı örnekler için bk. Tîbî, el-KâĢif, II, 661, IV, 1127,

1196, 1247, V, 1530, V, 1639, V, 1661, VI, 1860, VI, 1914, 1934, 2045, VII, 2220, 2231, 2101, 2194, IX, 2780, X, 3081, 3207, 3223, 3226, 3307, XI, 3424, 3443, 3558.

252

Tîbî, el-KâĢif, IV, 1393, 1408, 1412, XII, 3871.

253 Tîbî, el-KâĢif, III, 759.

254 Tîbî, el-KâĢif, VI, 1898, VIII, 2314, 2326, VIII, 2562. 255 Tîbî, el-KâĢif, VII, 2191, 2252, 2331, 2461, VIII, 2531.

256 Tîbî, el-KâĢif, VI, 1958, 1969, VII, 2228, VIII, 2516, 2699, 2855, X, 3038, 3904. 257

Tîbî, el-KâĢif, III, 1013, IX, 2869, X, 3214.

103

“Ben derim ki; burada iki kiĢi arasını düzeltmeye teĢvik, heveslendirme ve iki kiĢi arasında fesaddan sakındırma vardır. Çünkü ıslah, Allah‟ın ipine sımsıkı tutunma ve Müslümanlar arasında tefrika olmama sebebidir.259

Tîbî buradan namaz, oruç ve sadaka gibi ibadetlerden daha faziletli görülen bir amelin terğib boyutuna dikkat çekmektedir. Hz. Peygamber‟e ilk vahiy geldikten sonra Hz. Hatice validemizin ona yaptığı tavsiyelerden260 Ģu sonuçları çıkarmaktadır:

Burada;

Bazı durumlarda bir maslahata binaen yüzüne karĢı insanı övmek vardır. Bir Ģeyden korkan kiĢiye yakınlaĢmak ve onu bu iĢten kurtaracak Ģeyleri sıralayarak müjdelemenin gerekliliği vardır.

Bu ifadeler; Hz. Hatice‟nin kemâlinin, isabetli görüĢ sahibi oluĢunun, dirayetinin ve kalbî sebatının en büyük ve en güçlü delîlidir.261

Görüldüğü gibi Hz. Hatice‟nin tavsiyelerinden hareketle hadis güncelleĢtirilerek sosyal bazı sonuçlar çıkarılmakta, bu tavsiyelerin Müminlerin annesinin kemâlini gösterdiğine de ayrıca iĢaret edilmektedir.

Tîbî, Ebu Süfyan‟ın Herakliyus‟un sorularına 262

o günlerde Müslüman olmamasına rağmen yalan söylemeden cevap vermesinden hareketle Ģu sonuca varır:

“Burada Ġslam‟da olduğu gibi cahiliyede de yalanın çirkin bir huy olduğunun beyanı vardır.”263

Burada konu esasında nübüvvet alâmetleridir ve Ebu Süfyan Hz.

Râsulullah (s.a.v) (birgün) sahabîlere;

“Size oruçtan da namazdan da ve sadakadan da daha faziletli olan bir amel haber vereyim mi?” demiĢ. (Onlar da): Evet ya Rasûlullah (haber ver), demiĢlerdir. (Bunun üzerine Rasûlullah):

“(O) iki kiĢinin arasını düzeltmektir. Ġki kiĢinin arasını açmak (dini kökünden söken) bir kazıyıcıdır,” buyurmuĢtur. Buhârî, Sulh 1. MiĢkât no: 5038.

259 Tîbî, el-KâĢif, X, 3214.

260 Ġlk vahiyden sonra telaĢlanan Hz. Peygamber‟i (s.a.v.) Hz. Hatice Ģu cümlelerle teselli etmiĢtir:

“Asla korkma! Vallahi Allah seni ebediyyen rüsvay etmeyecektir. Zira sen, sıla-i rahimde bulunursun, doğru konuĢursun, iĢini göremeyenlerin yükünü taĢırsın. Fakire kazandırırsın, misafire ikram edersin, Hak yolunda ortaya çıkan hadiseler karĢısında (halka) yardım edersin!” Buhârî, Bed'ü'l-Vahy 1; Müslim, Ġman 252. MiĢkât no: 5842.

261 Tîbî, el-KâĢif, XII, 3720. 262

Buhârî, Ġman 38. MiĢkât no: 5861.

104

Peygamber‟in bazı vasıflarını saymaktadır. Ancak müellif buradan doğru sözlülüğün cahiliyede de erdemli davranıĢlardan olduğu sonucuna varmaktadır.

Bununla beraber müellifin Ģerhin bazı yerlerinde anlaĢılması güç çıkarımlarda da bulunduğu görülmektedir. Abdullah b. Zem‟a‟nın rivayet etmiĢ olduğu “Sizden birisi kölesini döver gibi eĢini dövmesin” 264

hadisi Ģerh edilirken Ģu sonuç çıkarılmaktadır:

“Burada tedîb için köle ve cariyenin sözle düzelmezlerse dövülmesinin cevazına, eĢlere güzel muamelede bulunup onlara nazik davranmaya iĢaret vardır.”265

Hadisimizdeki, “Kadını köle döver gibi dövmeyiniz”, emrine bakılarak tedib amaçlı olarak kölenin dövülebileceği sonucuna varılması diğer rivayetlerle düĢünüldüğünde anlaĢılması zor bir durumdur. Çünkü konu ile ilgili farklı rivayetler mevcuttur. Peygamber Efendimizin hayatı boyunca hizmetçileri dövmediği, onlara tokat atmadığı, eli ile vurmadığı bilinen hususlardandır.266

Tîbî‟nin hadislerden pratik sonuçlar çıkardığı kadar çıkarılmayacak sonuçlara da iĢaret ettiği görülür. O hadis metni okunduğu zaman akla gelebilecek olan yanlıĢ çıkarımlara dikkat çeker. Yani hadisten çıkabilecek sonuçlara dikkat çekildiği gibi „çıkmayacak‟ veya „yanlıĢ çıkabilecek‟ durumlara da değinilmektedir.

Tîbî Ebu Hureyre tarafından nakledilen “Âdem‟in çocuklarından hiçbir çocuk yok ki, doğduğu an, Ģeytan ona dokunmuĢ olmasın. ĠĢte doğarken ağlaması, Ģeytanın dokunmasından kaynaklanmaktadır. Meryem ve oğlu bundan müstesnadır.” 267 rivayetini Ģerh ederken Ģuna dikkat çeker:

“Bu Meryem ve Ġsa‟nın (a.s.) bizim peygamberimize üstünlüğünü göstermez. Çünkü bizim Peygamberimizin Ġsa ve onun dıĢındaki diğer peygamberlerde olmayan mucizeleri vardır.”268

Tîbî‟ye göre hadisteki meziyet onları Hz. Peygamberden üstün yapmamaktadır. Bu sebeple böyle bir çıkarımı hadisten elde etmek ona göre hatalı olmaktadır.

264

Buhârî, Tefsîru sûre (91)1; Müslim, Cennet 49. MiĢkât no: 3242.

265 Tîbî, el-KâĢif, VII, 2327.

266 Ġbni Mâce, Nikâh 51. Ayrıca Ģu rivayetler de konu ile irtibatlıdır: “Kim bir köleyi döverse onun

keffâreti, onu azat etmektir.” (Müslim, Eyman 29); "Onlara, "kölem, cariyem" demeyiniz. "Oğlum, kızım" deyiniz". (Buhârî, Itk 50-51.)

267

Buhârî, Enbiya 44. MiĢkât no: 69.

105

Hz. Enes‟in naklettiği ve Hz. Peygamber‟in (s.a.v.) Tebuk‟ten dönerken söylemiĢ olduğu Ģu hadisin Ģerhinde de aynı kaygının öne çıktığı görülmektedir:

“Hastalıkları yüzünden Medine‟de kalan öyle kimseler var ki, siz bir yolda yürüdüğünüz veya bir vâdiyi geçtiğinizde, onlar da sizinle birlikte gibidir.”269

el-KâĢif‟te bu hadis Ģöyle Ģerhedilir:

“Hz. Peygamber‟in „ecirde size ortaktırlar‟ sözüne gelince; bu belirli bir sıkıntıdan dolayı (evlerinde) oturanların ecirde mücahidlere ortak olduklarını gösterir. (Ancak) her iki grubun eĢit olduğunu göstermez. Onların eĢit olmadığını Ģu ayet de gösterir: „Müminlerden -özür sahibi olanlar dıĢında- oturanlarla malları ve canlarıyla Allah yolunda cihad edenler bir olmaz. Allah, malları ve canları ile cihad edenleri, derece bakımından oturanlardan üstün kıldı.‟270

Burada da gazadan geride kalanların ecir alacakları ancak cihâda çıkanlarla denk olamayacaklarına ayetten de delil getirerek dikkat çekilmiĢtir. ġerhte buna benzer birçok misal bulunmaktadır.271

Bunların her birinde müellife göre yanlıĢ anlaĢılabilecek bir hususun önüne geçilmek istenmiĢtir.