• Sonuç bulunamadı

Bu bölümde eserin yazılıĢ gayesi, ismi, Tîbî‟nin Ģerhte takip ettiği metoda dair izah, eserin mukaddimesi çerçevesinde ele alınacaktır. Ayrıca müellifin dikkat çektiği hususlardan hareketle Ģerhin yazılıĢ gayesi tesbit edilmeye çalıĢılacaktır.

Tîbî Ģerhin mukaddimesinde beliğ cümlelerle kısaca hamdele, salveleyi zikretmiĢ muhaddislerin ümmetin muallimi oluĢundan ve KeĢĢâf haĢiyesini tamamladığından bahsettikten sonra Tebrizî ile Mesâbîh hadisleri hakkında yaptığı bir istiĢareden bahseder ki bu istiĢareden MiĢkâtü‟l-Mesâbîh gibi bir eserin ortaya çıktığı yukarıda ele alınmıĢtı. Müellif mukaddimeye Ģöyle devam etmektedir:

Tebrizî MiĢkâtü‟l-Mesâbîh‟i tamamladıktan sonra ciddiyetle eser üzerine Ģunları yapmaya giriĢtim:

102

Brockelmann, “Begavî”, ĠA, II, 449; Hatiboğlu,“Mesâbîhu‟s-sünne”, DĠA, XXIX, 259.

83

Kapalı yerlerin Ģerhi, problemli ifadelerin çözümü, geniĢ ve kapalı bölümlerin özetlenmesi, lügat, nahiv, meânî, beyân ilminin gereği olan nükteleri ve latifeleri açığa çıkarmak. Bunları da -Allah sa‟ylerini meĢkûr eylesin- imamların kitaplarını araĢtırdıktan sonra özel iĢaretlerle belirterek yaptım.104

Bu iĢaretleri ve remizleri Tîbî Ģu Ģekilde belirtmiĢtir105 :

Meâlimu‟s-sünen

طخ

,106 ġerhu‟s-sünne

سح

,107 ġerhu Sahîh-i Müslim

حم

,108 ZemahĢerî‟nin el-Fâik isimli eseri

اف

,109 Rağıb‟ın Müfredât‟ı

بغ ,

110 Cezerî‟nin

Nihaye‟si ُُُُ ,

ون

111 ġeyh TüribiĢtî ,

وت

112 Kadı Nasıruddin

ضق

,113 Muzhir

ظم

, 114 EĢref

فش .

115

104

Tîbî, el-KâĢif, II, 368.

105 Tîbî, el-KâĢif, II, 369.

106 Hattâbî (ö. 388/998) tarafından telif edilen Meâlimu‟s-sünen; Ebû Dâvûd‟un es-Sünen‟inin Ģerhi

olup ilk hadis Ģerhi olarak bilinmektedir. Müellif ve eser için bk. Çakan, Hadis Edebiyatı, s. 186-188; Karacabey, Salih, “Hattâbî”, DĠA, XVI, 489-491.

107 Ferrâ el-Begavî‟nin (ö. 516/1122) derleyip Ģerhettiği hadislerden oluĢan eseri. Eser hakkında bilgi

için bk. Sancaklı, Saffet, Begavî ve Hadis Sahasındaki ÇalıĢmaları, Diyanet Ġlmi Dergi, sy. 3(1998), cilt: XXXIV, s. 79-94; Hatiboğlu, Ġbrahim, “ġerhu‟s-sünne”, DĠA, XVIII, 569-570.

108 Tîbî‟nin ġerhu Sahih-i Müslim diyerek bahsettiği eser Ġmam Nevevî‟nin Sahîh-i Müslim‟e yazmıĢ

olduğu Minhâc isimli Ģerhtir. Müslim Ģerhleri ve Minhâc için bk. Katib Çelebi, KeĢf, I, 557-558. Ayrıca bk. Çakan, Hadis Edebiyatı, 190-191.

109

ZemahĢerî‟nin (ö. 538/1144) telif etmiĢ olduğu el-Fâik fî garibi‟l-hadîs, garibu‟l-hadîs konusunda meĢhur eserlerden birsidir.

110 Rağıb el-Ġsfahânî (ö.?), Müfredatü elfâzi‟l-Kur‟an isimli eser ve özellikle vefat tarihindeki

farklılıklar için bk. Kara, Ömer, “Rağıb el-Ġsfahânî”, DĠA, XXXIV, 398-401.

111 Ġbnü‟l-Esîr‟in en-Nihâye fî garibi‟l-hadîs isimli eseri için bk. Kutluay, Ġbrahim, Ġbnü‟l-Esîr el-

Cezeri‟nin en-Nihaye fî Garibi‟l-Hadis ve‟l-Eser Adlı Eserinin Garibü‟l-Hadis Edebiyatı Ġçindeki Yeri ve Metodu, Uluslararası ġırnak ve Çevresi Sempozyumu (14-16 Mayıs 2010) International ġırnak and Its Vicinity Symposium (14-16 May 2010), 2010, s. 767-780.

112

Ġmam Ebu Abdullah Fazlullah es-Samed et-TüribiĢtî (ö. 661/1263) el-Müyesser fi ġerhi Mesabîhi‟s- sünne isimli Mesâbîh Ģerhinin müellifidir. Müellifin nisbesi Türkçe çalıĢmalarda TürbeĢtî veya TürbiĢtî Ģeklinde zikredilmiĢtir. Burada TüribiĢtî Ģeklindeki zabtın tercih edilmesinin sebebi Ġmam Süyûtî‟nin Lübbü'l-Lübâb fî târîhi'l-ensâb isimli eserinde vermiĢ olduğu bilgilerin esas alınmasıdır. Müellifin yapmıĢ olduğu tariften nisbenin okunuĢunun Ģöyle olduğu ortaya çıkmaktadır: يِتْشِبِرْوُّ تلا. Bk. Süyûtî, Lübbü'l-Lübâb fî târîhi'l-ensâb, Bağdat ts., s. 55. TüribiĢtî‟nin hayatı ve el-Müyesser hakkında kısa bilgi için bk. TüribiĢtî, el-Müyesser, Mekke 1429/2008, I, 23-28. (naĢir mukaddimesi)

113 Burada müellifin Kadı Nasıruddin ile kasdettiği Nasıruddin Abdullah b. Ömer el- Beyzâvî (ö.

685/1286) ve MeĢhur Mesâbîh Ģerhi Tuhfetü‟l-ebrâr‟dır. ġerh ve müellifi hakkında bilgi için bk. Beyzâvî, Tuhfetü‟l-ebrâr, Riyad 1432/2011, I, 12-22, 41-51. (naĢir mukaddimesi)

114 Allâme Muzhiruddin Hüseyin b. Muhammed (ö. 727/1327) ve Mesâbîh Ģerhi el-Mefâtîh fi ġerhi‟l-

Mesâbîh için bk. Kâtib Çelebi, KeĢfu‟z-zunûn, II, 1699; Muzhiruddin, el-Mefâtîh fî Ģerhi‟l-Mesâbîh, Ürdün 2012, I, 13-15 (naĢir mukaddimesi)

115 Müellifin ismini Ģu Ģekilde kaydeden Katib Çelebi vefat tarihi ve eser hakkında herhangi bir bilgi

vermemiĢtir: ġeyh Ebu Abdullah Ġsmail b. Muhammed b. Ġsmail b. Ömer el-EĢref. Ġfade için bk. Kâtib Çelebi, KeĢfu‟z-zunûn, II, 1701.

84

Görüldüğü gibi Tîbî çok sık kullandığı kaynakları ve onları hangi remizle ifade ettiğini mukaddimede belirtmiĢtir. ġerhlerde çok sık görülmeyen bu kullanım eser için oldukça dikkat çekici bir husustur.

Tîbî Ģerhin mukaddimesinde kısaca bu kaynaklardan istifade ederken takip edeceği metod hakkında da bilgi vermiĢtir. En çok önem verdiği ve itimad ettiği Nevevî‟nin Müslim Ģerhidir. Çünkü ona göre bu Ģerh en derli toplu, az ulaĢılan (kıyıda-köĢede kalmıĢ) rivayetleri en güzel Ģekilde kayıt altına alan bir Ģerhtir.116

ġerhler arasında Nevevî‟nin Ģerhine olan özel ilgisinin sebeplerini de açıklayan Tîbî herhangi bir kaynak zikredilmeyen kısımların kendi görüĢleri olduğunu da ifade etmektedir.117

ġerhte, Mesâbîh hadislerinin lafızlarında eseri istinsah eden müstensihlerden kaynaklanan bazı değiĢikler bulunduğuna dikkat çeken Tîbî bunları gerekçelerini ortaya koyarak tashih ettiğini belirtmektedir.118

Eserini el-KâĢif an hakâiki‟s-sünen Ģeklinde isimlendirdiğini belirten müellif bundan sonra hadis usûlünü mukaddime, mekasıd ve hatime Ģeklinde üçe ayırarak özetlemektedir.119

Görüldüğü gibi el-KâĢif‟in teferruatlı ve uzun bir mukaddimesi bulunmamaktadır. Müellif tafsilatlı kısmı hadis usulü ihtisarına ayırmıĢtır. Ancak bu kısa bölümde Ģerhin yazılmasının üç ana sebebi bulunduğu sonucuna varabiliriz:

-MiĢkâtü‟l-Mesâbîh‟te halledilmesi gereken müĢkiller, çözülmesi gereken problemler vardır.

-MiĢkâtü‟l-Mesâbîh‟teki rivayetlerin dil ve belağat ilminin gerektirdiği Ģekilde ele alınarak lafızların inceliklerinin ortaya konulması gerekmektedir.

- Mesâbîh nüshalarında tashih edilmesi gereken bazı problemler vardır.

Müellifin bu gerekçelere Ģerh boyunca riayet ettiği ilerleyen sayfalarda görülecektir. 116 Tîbî, el-KâĢif, II, 369. 117 Tîbî, el-KâĢif, II, 369. 118 Tîbî, el-KâĢif, II, 369. 119 Tîbî, el-KâĢif, II, 370-412.

85