Daha önce Sebüktegin'in gözde gulamlarından biri olan Ebû Saîd Altuntaş, Gazneli ordusunda kumandan, daha sonra ise hâcib-i kebirliğe kadar yükselmiş; Herat valiliği yapmış; Sistan'da çıkan isyanın bastırılmasında, Gazneli-Karahanlı mücadelelerinde önemli görevlerde bulunmuş; Sultan Mahmûd'la beraber Hindistan seferlerine katılarak büyük yararlılıklar göstermiştir. Sultan Mahmûd Harezm'i alınca cesaret ve kabiliyetini takdir ettiği Altuntaş'ı410 Harezm'e vali tayin etmiştir. Sultan Mahmûd Harezm'den ayrıldıktan sonra II. Me'mûn'un kayın babası Ebû İshak, etrafına topladığı adamlarla Harezm'e baskın düzenleyip hâkimiyeti ele geçirmek istemiştir. Gazneli Mahmûd'un Harezm'de sükûnetin sağlanması için bıraktığı
408
Sultan Mahmûd devri Gazneli-Karahanlı ilişkisi için bkz: Nazım, The Life and Times of Sultan
Mahmûd of Ghazna, ss. 47-56; Merçil, Gazneliler Devleti Tarihi, ss. 31-36; Muhammad Qasim, İbadi,
"Sultan Mahmûd'un Vefatına Kadar Gazneli-Karahanlı İlişkisi", İSTEM, y. 9, sy. 18, Konya, 2011, ss. 161-180.
409
Sultan Gazneli Mahmûd ve faaliyetleri hakkında geniş bilgi için bkz: Gerdîzî, Zeynü'l-Ahbâr, ss. 381-422; Cûzcânî, Tabakât-ı Nâsırî, c. I, ss. 228-231; Hamdullah el-Müstevfî, Tarîh-i Güzîde, ss. 390- 397; Mîrhând, Ravzatü's-Safâ, ss. 136-161; Merçil, Gazneliler Devleti Tarihi, ss. 13-51; Merçil, "Mahmûd-ı Gaznevî", ss. 362-365; Kafesoğlu, "Mahmûd Gaznevi", ss. 173-183.
410
Altuntaş'ın vali olmadan önceki hayatı ve Gaznelilere hizmetleri hakkında geniş bilgi için bkz: Erdoğan, a.g.m., ss. 157-158; Abdülkerim, Özaydın, "Altuntaş el-Hâcib", DİA, İstanbul, 1989, c. II, s. 547.
Altuntaş'ın Türk olduğunu belirten Şebânkâreî, Gazneli sultanları kadar soylu birisi olduğunu belirtir. Bkz: Şebânkâreî, Muhammed b. Ali b. Muhammed, Mecma'u'l-Ensâb, (tsh: Mîr Haşim-i Muhaddis), İkinci Baskı, Emîr-i Kebîr, Tahran, 1376 h.ş./1997, c. II, s. 73.
komutan Arslan Câzib ile Hâcib Altuntaş baskına şiddetle karşılık vererek isyancıları bozguna uğratmışlardır. Böylece sükûnetin sağlanmasıyla Arslan Câzib Harezm'den ayrılmıştır.411
Harezm'de nüfuzunu artırarak hâkimiyetini tesis etmeye başlayan Altuntaş, tecrübesi ve zekasıyla kısa sürede gücünü hissettirmiştir. Sultan Mahmûd tarafından burada bırakılan askerler ve bin beş yüz atlı birlik bulunmaktaydı. Altuntaş bunların sorun çıkarmasından endişe ederek maaşlarını yükseltmiş ve Harezm gelirinden kendilerine pay istemelerine karşı önlemler almıştır.412
Fakat Gazneli Sultan Mahmûd'a bağlılığını koruyan Altuntaş, Sultanın Karahanlılara karşı yaptığı seferde birlikleri ile yer almıştır. Sultan Mahmûd ile Yusuf Kâdir Han'ın bütün İran ve Turan meselelerini görüştükleri meşhur mülakatta hazır bulunmuştur (H. 416/M. 1025).413
Sultan Mahmûd H. 421/M. 1030 yılında vefat ettikten sonra kardeşi Mes'ûd'un tahta çıkmasını da sağlayan Altuntaş414
, devlet siyasetinde Mes'ûd'a tavsiyelerde bulunmuş415 ve onun tahta çıkma merasimine katılmıştır. Daha sonra Gazne devletindeki entrikalardan uzak kalmak isteyen Harezmşah Altuntaş, Harezm'e eski görevine dönmüş; ancak Sultan Mes'ûd ve Gazne devleti için hizmete devam etmiştir. Sultan Mes'ûd, Harezmşah Altuntaş'a mektup yazarak bölge siyaseti hakkında fikrini sormuştur.416
Harezmşah Altuntaş, Sultan Mes'ûd'a daha sonra gönderdiği mektupta Gazne'nin takip etmesi gereken politikayı açıklayarak: Sultan Mahmûd gibi Karahanlılarla olan dostluğu korumak gerektiğini; Ali Tekin'e
411
Beyhakî, Târîh-i Beyhakî, s. 651. 412
Beyhakî, Târîh-i Beyhakî, ss. 651-652. 413
Gerdîzî, Zeynü'l-Ahbâr, ss. 405-406.
Ayrıca bkz: İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fi't-Târîh, c. VIII, ss. 116-117. 414
Beyhakî, Târîh-i Beyhakî, s. 84. 415
Harezmşah Altuntaş, Sultan Mahmûd'un hizmetinde ömürlerini geçirmiş bir kaç ihtiyarın da gözetilmesi, fakat bunların içinde kendisini bahsetmediğini, zaten kendisinin bir kaç günlük ömrünün kaldığını, ama bu ihtiyarların gözetilmesi gerektiğine dair nasihatta da bulunmuştur. Beyhakî, Târîh-i
Beyhakî, s. 84.
416
Sultan Mes'ûd Altuntaş'ın daha önce Sultan'ın adamları yüzünden sıkıntılı bir şekilde gönlü kırık olarak ayrıldığı için - Bu durum Altuntaş'ın işine yaradıysa da - (Olay hakkında bkz: Beyhakî, Târîh-i
Beyhakî, ss. 106-108) mektubunda gönlünü almak istemekte ve kendi el yazısıyla "Hâcib Fazıl Harezmşah (Tanrı izzetini daim etsin), bu söze itimat etsin, gönlünü kavi tutsun, çünkü b izim gönlümüz onunla beraberdir. Tanrı haklarının yerine getirilmesine yardım edicidir" şeklinde
mektubunun sonuna ilave etmiştir. Beyhakî, Târîh-i Beyhakî, s. 112; Ayrıca bkz: Erdoğan, a.g.m., s. 162.
güvenmemek gerektiğini ve gerçek düşman olduğunu unutmayıp, onunla zahiren barış yapıp Belh, Toharistan, Çağâniyân, Kubâdiyân ve Huttel'de Ali Tekin'e karşı tedbirler almak gerektiğini söylemiştir. Sultan Mes'ûd, babası gibi Hindistan seferlerini devam ettirmek niyetinde olsa da Gazneli vezirinin ve Harezmşah Altuntaş'ın Ali Tekin ve Selçuklular üzerine hazırlıklı olması gerektiği doğrultusundaki tavsiyelerini dikkate almıştır.417
Sultan Mes'ûd ile Harezmşah Altuntaş arasında dostane ilişkiler devam etmekteydi. Fakat Ebû Sehl Zevzenî, Sultan Mes'ûd'un tahta çıkmasından itibaren Altuntaş'ın Harezmşahlık'tan alınması için elinden geleni yapmaktaydı. Zevzenî'nin Altuntaş'ın kendi nüfuzunu güçlendireceği, Harezm'de isyan edeceğine yönelik telkinlerde bulunması etrafındakilerden çabuk etkilenen bir tabiata sahip olan Sultan Mes'ûd'un Harezmşah Altuntaş'a suikast düzenlemeyi planlamasına sebep olmuştur. Harezmşah Altuntaş'tan çekinilerek Harezm'de askeri gücü olan komutan Mencuk'a mektup yazılıp bu işi gizli bir şekilde halletmesi istenmiştir. Fakat durumu Harezmşah'ın Gazne'deki vekili Mes'adî sayesinde yazılan şifreli bir mektupla öğrenen Altuntaş, tehlikeye karşı önlem alarak Mencuk'u öldürmüş ve ayağına ip bağlatıp şehirde dolaştırmış; komutanın sarayı basılmış, oğlu ve kâtibi hapsedilmiştir. Bunu öğrenen Sultan Mes'ûd, tedirgin olmuş, Harezmşah'a mektup yazarak ona hoş görünmek için olayın sorumlusunun Zevzenî olduğunu, onun hileleri neticesinde bu olayın cereyan ettiğini yazmıştır. Sultan Mes'ûd Altuntaş ile Karahanlı Ali Tekin'in ittifak etmesinden korktuğu, bu durumda Harezm'e müdahale etmenin zor olduğu için Harezmşah'ın gönlünü almak maksadıyla Gazne'de bulunan oğlunu taltif etmiş ve beş bin altın hediye etmiştir. Ayrıca Zevzenî'yi tevkif ettirmiş ve tüm mallarına el konulmuştur. Bu durumu da tekrar mektupla Harezmşah Altuntaş'a bildirmiştir. Altuntaş ise, sultana inanmış gözükerek bağlılığını devam ettirmiştir.418
Sultan Mes'ûd, kardeşiyle girdiği taht mücadelesi sırasında Karahanlı Ali Tekin'den yardım istemiş, karşılığında da Huttal vilayetini vermeyi vaad etmiştir.
417
Beyhakî, Târîh-i Beyhakî, ss. 109-113. 418
Fakat Sultan Mes'ûd, Gazneli tahtına Ali Tekin'in yardımına ihtiyaç duymadan oturmuş; hâliyle Huttal da ona verilmemiştir. Ali Tekin ise vaad edilen yeri zorla almak isteyerek askeri hazırlıklar yapmaya başlamıştır.419 Sultan Mes'ûd, Ali Tekin'in rahat durmadan sınır boylarına saldırması420
karşısında Harezmşah Altuntaş'a mektup yazarak, Ali Tekin'e karşı hareket emri vermiş ve on beş bin askerden oluşan takviye kuvveti de Harezmşah'a göndermiştir.421 Harezmşah Altuntaş, harekete geçmeden önce casuslar vasıtasıyla Ali Tekin'in durumunu öğrenmiş ve H. 423/M. 1032 yılında Âmul tarafından Ceyhun'u geçip Mâverâünnehir'e hareket etmiştir. Ali Tekin ise Buhara'yı terk edip, şehrin savunmasını gazilere bırakmış, kendisi ise hazine ve ağırlıklarıyla birlikte Buhara ile Semerkant arasında daha müstahkem bir mevki olan Debûsiye'ye çekilmiştir. Altuntaş Buhara'yı fazla bir direnişle karşılaşmadan ele geçirmiştir. Ali Tekin ise yanında Selçuklu Türkmenlerinden oluşan büyük bir orduyla Debûsiye'de idi. Harezmşah Altuntaş ertesi gün harekete geçerek Debûsiye'ye vardı, her iki taraf da sabahtan akşama kadar savaşmalarına rağmen üstünlük sağlayamamışlardır. Çatışmaların şiddetlendiği sırada Harezm ordusunda bir ara bozguna uğrama tehlikesi doğmuş ve Altuntaş ânî taktik değişikliği ile muhtemel bir yenilgiyi önlemiştir. Fakat kendisi de aldığı bir ok darbesiyle ağır yaralanmıştır. Her iki taraftan da çok sayıda asker ölmüş, neticede iki taraf da geri çekilmek üzere andlaşmaya varmışlardır. Ali Tekin, Altuntaş'ın vezirinin tavsiyesi ve arabuluculuğuyla Semerkant'a çekilmiştir.422
419
Ali Tekin'in harekete geçmesinin sebeplerinden bir diğeri de Sultan Mes'ûd'un Kadir Han'la görüşmeye başlaması, Ali Tekin'in de kendi açısından bu durumun zarar verici olduğunu düşünmesidir. Bkz: Beyhakî, Târîh-i Beyhakî, s. 323.
420
İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fi't-Târîh, c. VIII, s. 255. 421
Beyhakî'de, Altuntaş'a asker göndermeden önce mektupla birlikte dönemin Gazne elçisi Abdus'a, Harezmşah'a, Kethüda Abdüssamed ve yakın adamları için hediyeler ve hil'atlar gönderildiği, hil'ati giyip, hediyeyi kabul ettiğini öğrendikten sonra askeri yardım gönderildiği yazılmaktadır. Bkz: Beyhakî, Târîh-i Beyhakî, s. 324. Belki de daha önceki yaşanan Harezmşah'a karşı suikast sonucunda onun Gazne'ye karşı kininin olup olmadığını öğrenmek için böyle yapılmış olabilir.
422
Debûsiye savaşı hakkında geniş bilgi için bkz: Beyhakî, Târîh-i Beyhakî, ss. 317, 322-324, 327, 329-334; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fi't-Târîh, c. VIII, s. 255; Barthold, Soçineniya, I, ss. 356-358; Mehmet Altay, Köymen, Tuğrul Bey ve Zamanı, Birinci Baskı, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1976, s. 5; Osman, Turan, Selçuklular Tarihi ve Türk-İslâm Medeniyeti, İkinci Baskı, Turan Neşiryat Yurdu,
Savaşta ağır yaralanan Harezmşah Altuntaş, eğer ölürse Ali Tekin'in Harezm ordusunun Ceyhun'u geçmesine izin vermeyeceğinden endişe ederek vezirine bunu ordudan saklamasını ve Sultan Mes'ûd'a durumu anlatmasını, canını onun yolunda feda ettiği için oğullarına gereken hürmetin gösterilmesini istemiştir. Harezmşah Altuntaş bir müddet sonra vefat etmiş, tabutu bir fil üzerine konularak geceleyin yola çıkarılmış, askerler onun öldüğünü daha sonra öğrenmişlerdir. Harezmli vezirin sayesinde askerler sağ salim Harezm'e dönmüşlerdir.423
Ahlak ve karakter sahibi olan Hâcib Altuntaş, Gaznelilere karşı müttefik bulması hiç zor olmamasına rağmen ömrünün sonuna kadar Gaznelilere olan sadakatini korumuştur.424